HİCRİ YILBAŞIMIZ MÜBAREK OLSUN
Bismillah.Elhamdulillah.Allahu tealaya hamdu senalar ve resulu hz Muhammed Mustafa (sav) efendimize sonsuz salatu selamlar olsun.Bizleri tekrardan yeni bir yılın arefesine kavuşturan zat ne yücedir…
Hicretimiz,ilme,alimleredir.nasıl ashabı kehf ,zalimlerin şerrinden kaçıp mağaraya sığınmışlardı.rahmana ise onları büyük bir mucizenin baş kahramanları yapmıştı.aynen bu şekilde ilme ve alimlere hicret edenlerde aradan kaç asır geçerse geçsin,öyle bir mucizenin baş kahramanları olacak ki; ne kendileri ve ne de kendi dönemlerinin adamları bunu idrak edemeyecek fakat kabirlerinde müşahede ettiklerinde hamdu sena edecekler ve diyecekler ki “keşke bu hicrete sevdiklerimizi de çağırsaydık.keşke onlarda bizim ardımızdan gelselerdi.”
Şimdi düşün ve kati bir suretle bil ki; bu dünya fani, gelir geçer.insanoğlu fanidir.bir gün olur gözlerini açar,bir gün gelir gözlerini yumar.bu ikisinin arasında yaptıkları ise bir bir kayda alınır.gün gelir bu kayıtlar arşivlerden çıkarılır.işte o zaman bazıları “keşke toprak olaydım” der.kimileri de kaçırdıkları sevaplara “keşke yapaydım” der.herkez üzüntüsünü sinesine çeker.öyle ki bu iç çekişme sineleri dağlar,ciğerleri parçalar…
Ve şimdi düşün ki; ömür sermayen daha bitmedi.sağlık ve sıhhatın yerinde.dünya meşguliyetinden, uhreviyete pek eğilemiyorsun.sadece farzları eda edebiliyorsun.oysa ki başkaları seni ibadette geçmiş.onlara yetişmen imkansız.asrı saadette ashab şöyle dedi.
“ey Allahın resulü.zenginlerde bizim yaptıklarımızı yapıyor ve bizim yapamadığımız hac ve zekat ibadetinide yapıyor.bizler fakiriz. O ibadetleri yapamıyoruz.Allah resulu buyurdu ki ;”her farz namazın akabinde subhanaalah, elhamduliilah, allahu ekber deyin…
Allaha hamd olsun .insan yeter ki; rabbına ibadet etmek istesin.mevlam bir kere de olsa “la ilahe illallah deyip,sonuna da “muhammeder resulullah” diyenlerin günahlarını affediyor.nasıl affetmesin ki;çünkü o,günahları affedendir.çünkü o alemlerin rabbıdır.sultana sultanlık yaraşır.onun içindir ki; “ rahmetim gazabımı geçti” buyurmuştur.
Günahkar kullarına her saniye nimet veren odur.zira aldığın nefesi verememe,verdiğinide alamayabilirsin.bunun için gayri ihtiyari” hu “ dersin.vucudun allahı tesbih eder ama senden şuurlu bir kulluk yapman istenmektedir.şuursuzlara firavunun sonu hatırlatılmalı.o ki; Allahtan değilde, suların üstüne kapanmasından korktu da secdeye kapandı.şuursuz müslümanda ibadet ederken neye niçin ibadet ettiğini bilmezse “ancak sana tapar ve ancak senden isteriz” derken Allahtan gari başka hayallere dalarsa ,nerede bunun huşusu,şuuru.
Rahman olan Allah kulunun tevbesini redetmez “eğer siz günah işlemeseydiniz, sizin yerinize günah işleyip sonra da tevbe eden bir kavim getirirdik”buyurur.bu da kulun kul olduğu bilincine varması demektir.küçük çocuk misali.evde yaramazlığından bazı eşyaları kırar ve annesinden azar işitir.sonra çocuk başlar ağlamaya ama ağlarken “anne,anne” diye nida eder ve anne merhameti kabarır,şaha kalkar. Çocuğu bağrına basar.işte bu misal bir örnektir sana ey nefsim.yüce yaratıcıdünyaya yüz rahmetinden bir tanesini vermiştir.o sayede vahşi hayvanlar bile yavrularına merhamet eder. Geriye kalan doksan dokuz rahmet ise mahşer gününe saklanmıştır.Ayrıca hz peygamberin ve Allahın izin verdiği kullarınında şefaat etme hakları olacaktır.işte bütün bu çıkış kapıları kulun dünyada ki hal ve hareketlerine göre şekillenmektedir.
Bu konuyu biraz açmak gerekirse ,gündemde ki bir konuyu ele alalım.miladi yılbaşı olan noeli kutlamak hatası.zira bu hristiyanların dini bayramıdır.ayrıca hz isa (as) ın doğum haftası olduğu söylenir.ilmi kaynaklarda hz isa (as)nın doğumuyla ilgili bir bilgi yokken nasıl olurda peygamberin doğumuyla ilgili böyle bir yalan ortaya atılabilir.
Mevla soracak “ey meryemoğlu isa; insanlara” Allahtan başka beni ve annemi iki ilah edinin diyen sen misin” dediği zaman isa dedi ki; haşa, seni tenzih ederim sen yücesin ya rab doğru olmayan şeyi söylemem bana yakışmaz.eğer onu demiş olsaydım mutlaka sen onu bilirdin.benim içimden geçen (her) şeyi sen bilirsin. Ben ise senin zatında olan ve bildirmediğin hiçbir şeyi bilemem.şüphesiz ki gizlilikleri hakkıyla bilen sensin sen “
Ya rabbi ben onlara “ benim ve sizin rabbiniz olan Allaha ibadet edin” diye bana emrettiğinden başkasını söylemedim.ben içlerinde olduğum müddetçe üzerlerinde izninle bir şahit ve bir gözcü idim.fakat sen beni içlerinden alınca üzerlerine gözcü artık yalnız sen oldun sen her şeye şahit her şeyi görensin (maide 116/117)
Gerçek buyken nasılda yoldan saptırıyor ve saptırdıyorlar.müslümana düşen görev hidayet kaynağı olan kuranı kerim ve ehli sünnet cemaatından ayrılmamaktır. Batılı batıl bilip çevresini tıpkı mum gibi aydınlatmalıdır.hakkı hak bilip haktan yüz çevirmemelidir.
Ömer (ra) buyurdu ki; bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip ,onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyamet günü onlarla beraber haşrolunur.”
Hz peygamber (sav) buyurdular ki; “ ümmetimden bir kavim yiyip,(içip) eğlenip yatacaklar sabah olunca maymun ve domuz olarak kalkacaklar”
Mektubatı şerif te 1 cildin 266 . mektubunda imam rabbani buyuruyorlar ki; “ bir defasında bir hastanın ziyaretine gittim.ölümü yaklaşmıştı.haline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi şiddetli zulmet içinde her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı.çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler kendisinde saklı duran küfür sıfatındandır.bu sıkıntıların menşei dahi küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır.bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin defi için teveccüh yerinde bir iş değildir.zira onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azabına kalmıştır ki küfrün cezasıda odur.ve bana malum oldu ki onda imandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedi kalmaktan kurtulacaktır.”
Bunca rivayete bakıpta,ibret alamayana şaşarım.inşaAllah kendi nefsimde dahil olmak üzere yanlışı yapmaktan Allaha sığınalım.zira Allahın himaye ettiklerinden gayrisi helak olur ve olmuştur.tıpkı nuh tufanında nuhun oğlunun gemiye değilde dağa sığınmaya çalışması gibi.onu aldatan dağın sabitliği ve yüksekliği idi ama gemi suyla beraber yükselir ve yücelir.dalgalara bile kafa tutar.insanlarımızda tıpkı bu misal gibi hak yerine batıla sarılmakta kendini kurtaracağını zannediyor ama sonucun hüsran olacağını tahmin etmiyor.tahmin etse ve yakinen bilse böyle yapar mı hiç?
Makalemizin başında dediğimiz gibi bizim hicretimiz ilme ve alimleredir.hz peygamber (sav) mekkeden medineye hicret etmiştir.bizde cahillikten ilme hicret edelim ve felaha erelim.
Müslümanların yılbaşısı zilhiccenin son gününü muharremin ilk gününe bağlayan gecedir.o gece muharremin ilk gecesidir ve o sabahta muharremin ilk sabahıdır. İslamiyette geceler günlerden evvel girer.karanlıklardan aydınlığa çıkartır.bu da şu demektir. Cahiliyenin karanlıklarında kaybolanlar islamın nuruyla aydınlığa kavuşanlardır…
_alıntı_