KIZLAR MERHABA
Ben bildim bileli adet düzensizliği yaşıyorum. doktora giderdim işlemler yapılırdı doktor hiç bir problemin yok der düzenliyici verirdi. evlendim elle de muayene ettiler hormonlarıma baktılar yine birşey yok dediler.
Ama bir şeyim yoksa neden düzenli gelmiyor. fisfisfis 8 aydır korunmuyoruz birşeyde olmuyor. Doktorlara güvenmiyorum diyeceğim ama gitmediğim doktor kalmadı??senağlama
bu problemi yaşayıpta çözüme ulaşan arkadaşlarımız varmı??
yada böyle bir problemi çözecek doktor varmı izmirde??
bi çare arıyorum
yardıma ihtiyacım var senağlama senağlama senağlama senağlama
Arslanpençesi ( Alchemilla vulgaris/arvensis ),halk dilinde şebnemli ve arslanayağı adıyla da anılır. Genelde, orman ve yol kıyılarında, bayırlarda, yüksek yörelerdeki nemli çayırlarda,ve dağlık bölgelerde yetişir. Güzel bir görünümü olan, 7-9 parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir. Oldukça sağlam olan sapı pek yüksek değildir ve pek dikkat çekmeyen sarımsı yeşil yaprakları özellikle Mayıs'tan Haziran'a kadar, ama daha sonraları da görülebilir. Bitkinin yaprakları bazen toprağın üstüne kapanırlar ve sabahleyin yaprağın ortasında bir çiğ damlası görülür. Bin metrenin üstündeki bölgelerde arslanpençesi daha çok gümüş rengindedir ve kireçli topraklarda olduğu kadar, ilk kütle zeminlerinde de yetişir. Her iki bitki cinsi de, çiçek açma zamanında tümüyle, daha sonra ise yalnızca yaprak olarak toplanır ve kurutulur.
Özellikle kadın hastalıklarına karşı kullanılır. Hıristiyanlığın ilk günlerinden beri Bakire Meryemin adıyla anılmıştır. Arslanpençesi , yalnızca adet görme düzensizlikleri, dölyolları akıntısı, dölyatağı (rahim) şikayetleri ve menopoz çağındaki rahatsızlıklarda rahatlatıcı etkiler yapmakla kalmayıp, ergenliğe geçişte de, civanperçemi ile birlikte kullanıldığında, adet görmeyi düzene sokar. Bazı genç kızlarda adet hallerinin doktorların verdiği ilaçlarla bile başlamaması durumunda, arslanpençesi civanperçemi ile eşit karıştırılarak kullanıldığında, her şeyi yoluna koyar. Arslanpençesi , toplattırıcı
aslanpençesini bir litre suya atsın ve suyu, içinde katı bir yumurta pişecek kadar kaynattıktan sonra ondan içsin.” Günümüzde bu bitki, çok eski çağlardan beri kanıtlanmış olduğu yerini yeniden almıştır. özellikle İsviçreli Herbalist Künzle belirtiyor : “Eğer bu bitki zamanında ve uzun bir süre kullanılmış olsaydı, kadın hastalıkları ile ilgili ameliyatların üçte ikisine gerek kalmazdı. ”