- 16 Eylül 2006
- 24.059
- 18.172
- 37
- Konu Sahibi KarKralicesi
- #1
Tonlarca anlamlarla yenileniyor
arabesk hallerim..
Olmayan umutlar biriktiriyorum,
fakirin ekmeği misali..
Keşke bile diyememek nasıl acı..
Kendimden kaçak,
akla zarar hesaplaşmalar..
Aramayın yokum,
ve hep aynı soru:
Nerde biticek yolum..?
Biliyorum saçmalıyorum, ben bunu hep yapıyorum..
Nerde kaldıysa o mutluluk, sahip olamamak yorgunluk..
Kaldıramıyorum kendimi ve bana en acısı kandıramıyorum artık..
Kelimelerin bile anlamları tükendi, yazamıyorum. Sadece yazınca çekilir biri olmak...
Bak bu da koyuyor adama!
Eski heveslerle bir daha aynı yolda karşılaşmak ne kadar uzak..
Gördün mü kriz, bir halta yaramıyormuş zaman! Yaşamın kimi yerlerinde bir iğne deliğinden
geçiyormuş insan, geçebilirse ilerliyormuş, geçemezse yerinde sayıyormuş.
Ben o iğne deliğine sıkıştım kaldım! El değmemiş acılarım var, kendi ağıdını kendileri yakan.
İnançsızım, sanırım kimsenin vakti olmayacak beni anlamaya. Zaten kimseyle anlaşamayanların işiymiş yazmak..
Ama iyileşemiyorum hastayım, beyninim içi kurtlarla dolu, bazen onları görür gibi oluyorum, beni yok edicekler!
Bu kısır döngülerim hiç bitmiyor ve artık kendime hiç gücüm yetmiyor..
Kaderinse hala bir açıklama borcu var!
Yaşantımın bir haritasını çıkartıp önüme koyduğumda,
tüm bunların sebebini soramamanın, acı ama gerçek olduğuna karar veriyorum sonrasında.
Ben bunu haketmedim!
Biliyorum tüm şarkılar hüzün bana ve gidilebilecek tüm uzaklıkları tüketmişim. Başka yaşamlar
filmlerde masallarda var, onlar da güzel yalanlardır sadece.. Başlangıçlarımı kaybettim,
bitişlerim bende.. Korkunç bi şaşkınlıkla kalakalmışım.
Zaten hayat da anlamıyor beni, ya da ısrarla yanlış anlamak istiyor. Ancak sevgiyle
başa çıkılır benimle, bunu da kimse bilmiyor.. Evet ziyan olmuş bir kalbim var ve
zayıflıklarımı yaralı bir kol gibi kesip atamıyorum. Kötü müyüm, karanlık mıyım neyim ben?
Şimdi alakasız bi yerde durmuşum ve önümdeki o uzun sandığım çizgiye bakıyorum..
Arkaya bakmaya yüzüm yok, kendinden utanır mı insan..
Ya da kendi yerinde olmak istemek nasıl bir his anlıyor insan, şimdiki aklım olsaymış,
kendimin yerine kendim için bişiler yaparmışım diyebilir miyim acaba..
Neler denir de aslında, yeri değil şimdi, yine yersiz bi mevzuyum işte.
''Kendinin ellerinden tutmayı dene kriz, ve kendine kendin için bir gülüver..''
desem mi ki..
Yine uzun cümlerler kurmuşum, gururumdan ağır.. Hadi gel de kaldır şimdi,
kendime itiraf edemediklerim sayfalara yazılmıyor yinede, öğrenmiş oldum her keresinde..
İzmir yeter, öfkem bunumda..
İzmir yeter, gelme üstüme..
Konudan konuya atlarken, benim bile başım döndü bu kaybolmuşlukta, kendimi kaybettim, hüküm giyercesine..
Yok, sanırım ben bunları hakettim..
Adı yaşamaksa, yaşıyoruz, yazıyoruz.. Ne demiş yılmaz abi,''hayat bu, hep yazmaya sebep..''
Derdini söylemeyen derman bulamaz derler,
anlatmayı beceremediğim derdimin çaresi ne ise,
her kimdeyse,
nerdeyse,
hangi nedense..
..
Neyse..