- 3 Ekim 2016
- 1.193
- 1.973
- 29
Başlığa sığmayan diğer konuları buraya yazacağım...
Bu başlığı öylesine yazdım biraz uzun olacak. O yüzden isterseniz hiç başlamayın okumaya..
İkinci gebeligimdi.
Eşim yıllardır çok istedi abisiyle beraber büyüsün diye ama ben istemedim çünkü oğlum kolikti. Gözüm korkmuştu. Sonra bi an içime istek geldi. Ve o ay korunmayı bıraktım ve hamile kaldım canım Mervenur277 nin Ocak ayı gebelik planlayanlar topigindeydim . Ve bana uğurlu geldi. 1 Ocak da hamile olduğumu öğrendim. İlk beta HCG 42 çıktı iki gün sonra 150 çıktı WhatsApp da yazistigim kadın doğum doktoru çok iyi dedi 2 gün sonra tekrar kan ver bir daha verme dedi.2 gün sonra 250 çıkınca doktor beğenmedim dedi. 2 gün sonra tekrar ver.. tabi Benim moral yerlerde ağlıyorum falan. 2 gün sonra verdim 800 civarı. Tamam dedi 1 hafta sonra kontrole gel. 1 hafta geçti. Heyecanla gittim ben kalp atışı görmeyi beklerken kese bile o kadar zor gözüktü ki mercimek gibiydi. Üzüldüm iki gün sonra başka bir doktora gittim. Sata göre 6+2 deydim . Vajinal muayene sonucu kese yolk kesesi görüldü. Kese de büyümüştü ama bebek yoktu . Doktor boş gebelik gibi gözüküyor. 3 gün sonra gel bebek gözükmezse kürtaj dedi direkt...
İlk bebeğimde bunlar olmadığı için çok şaşırıyor ve üzülüyordum.. eve geldim ağla ağla bı hal oldum.. şimdi içimden bir ses gitme 1 hafta diyor. Diğer ses ya boşsa niye boşa vakit kaybedesin diyor.. neyse 5 gün bekleyip bambaşka bir doktora gittim kalbim ağzımda atıyor tabi. Sonra gözlerimi kapattım doktor muayene de direk kalp atışı sesini açtı. İnanamadım. Çünkü kesin yoktur diye inanmıştım. Çok mutlu oldum. Tabi öyle böyle günler geçti cinsiyet öğrenmeye gideceğim. Oğlumu 12 haftada öğrenmiştim. Bunda da 12. Haftada gittim. Doktor muayene ediyor. Ben cinsiyet soruyorum. Ama doktor dikkatlice başka şeye bakıyor.surati asıldı. Hocam cinsiyet? Kıza benziyor ama benim dikkatimi başka bişey çekti dedi ... Ne çekti hocam.. plesentanin yanında bı oluşum var.. muhtemelen önemsiz bir şey... haftaya gel tekrar bakalım....
Açıklama sadece bu.. Durur muyum tabi koştum başka bir doktora. Namını çok duymuştum. O da baktı Direk dedi ki bu amniyotik bant....
O nedir??
Sebebi bilinmeyen bir oluşum. Keskin bir misine ipi gibi düşün. Eğer bebek ona değerse yapisirsa organları kopabilir..En çok el parmakları ve ayak yapışır. Bazen hayati organlara yapışır ve bebek kaybedilir.. ilginçtir ki dün bı sezeryana girdim onda da amniyotik bant vardı ve bebek kolsuz doğdu dedi...
O an yaşadığım duyguyu tüm anneler ve anne adayları anlayabilir...
Doktor dedi ki seni 16. Haftanda Perinatoloji mutlaka görsün. Peki dedim çıktım odasından. Tabi yine ağlamaktan pert...
Sanki kızımla kavuşmama bişeyler engel olmak istiyor gibi. Her gittiğimde tuhaf şeyler duyuyordumm.... eşime anlattım oda internetten araştırmis. Aksam moraller sıfır kimse doğru düzgün yemek yemiyor. Ben sürekli ağlıyorum ve dua ediyorum.16. Hafta geldi çattı. İsim yapmış bı şehir hastanesinde Perinatolojiye gittim. Durumun anlattım. Ve kontrol etti. Hayır bu amniyotik bant değil plesentanin yanında olduğu için bu plesenta circumvallata... o nedir hocam?? Plesentanin bi çeşidi.. çok büyük risk yaratmaz .. ama senin başka bir sorunun var.. İlk gebeliginde tansiyonun yükseldi mı?
Evet 39. Haftada yükselmişti idrarda protein kaçağı+++ olunca sezeryana alındım...
Bak kızım dedi doktor. Senin rahimde plesentani besleyen damarların yani uterin arterlerin aşırı derecede dar. Yüksek direnç var ve iki taraflı notch yanı çentik var . .. bu ne demek hocam???
Yani bu gebeliginde de Preeklampsi geçireceksin.. tansiyonun her an yükselebilir sıkı takipte ol bebek de gelişme geriliği Erken doğum..anne karnında ölüm risklerin çok yüksek.. tansiyonun mutlaka yükselecek...
Düzelme şansı hiç mi yok hocam bu damarların..
Hayır Yok... 20. Haftanda detaylıya gel...
Sonra odadan nasıl Bir hüsranla ciktigimi tahmin edersiniz.. artık Yedigim içtiğim zehir oldu.. intertte araştırmalarim sonucu tuzu ve şekeri tamamen hayatımdan çıkardım.fast food Muş tatlıymış aciymis. Aserdigim herşeye bı anda düşman oldum. Hemen bir tansiyon aleti aldık. Günde 5 kere ölçüyordum . Her ölçümde kalbim ağzımda atıyordu. 20. Haftada Tekrar detaylıya gittim. Bebek haftasıyla uyumlu. Damarların durumu aynı. 3 Hafta sonra gel. Muhakkak tansiyon takibi yap dedi gönderdiği.. bazen günde 10 kere ölçtügum oluyordu. 12/8 e bile tahammülum yoktu. Çünkü 10/6 11/7 oluyordu normalde. 12/8 gördüğümde o gün bütün gün modum düşüyordu. Uykum kaçıyordu.26. Haftada 14/9 görünce kendimi palas pandaras nasıl hastaneye attığımı siz düşünün. Halbuki ki bı kezden bişey olmazmış. Yatış verildi tüm tahliller yapıldı. Eve gönderildim. Ailem ve çevrem sıkıntilarimi bu kadar detayli bilmiyordu. Kimseye dokemedim içimi. O yüzden herkes bebeği istemediğimi düşünüyordu. Mutsuz olduğum için. Doğru düzgün bişey yemediğim için... halbuki hep dua ediyordum sağlıkla kavuşmak için..daha sonra su fazlalığı tanısı aldım. Şekeri kesmiştim zaten karbonhidrat da komple çıktı hayatımdan.. her sabah iki haşlanmış yumurta öğlen tuzsuz tavuk suyu çorba kabak yemeği az bulgur pilavı köfte ceviz muz tarzı şeyler dışında hiç birşey yemedim..ekmegin tadını unuttum .32 . Haftadan sonra devlet hastanesinde bebek 2 hafta geri gözükmeye başladı. Özele gidince haftasıyla uyumlu çıkıyordu.tansiyonum arada 13/9 oluyordu. Ve gelişme geriliği başladığını düşündüm. Karnım fazla büyümüyordu çünkü. Bide bunu stres yapmaya başladım çünkü preeklampsinin en büyük riski plesenta ayrılmasiydi . 36. Haftaya geldiğimizde. Donanımlı bi devlet Hastanesi'nde asistan beni muayene ederken uzman doktor tesadüfen odaya girdi.. ekrana baktı vee iki çok kötü.. bu fazla dayanamaz.. hemen acile insin tansiyon şeker takibi Nst isteyin 2 günde bir acile gelip bunları yaptırsın dedi.. ve gitti..
Sebep ne dedim asistana.. plesentan çok yaşlanmış kireçlenmis.. ve tansiyon yükselmesi plesenta ayrılmasi gelişme geriliği.. ve bebeğin oksijensiz kalması riski taşıyorsun o yüzden sıkı takipte olacaksın. 38. Haftada bebeği alacağız dedi.. peki dedim. Artık üzülemiyordum bile.. tuhaf bir kabulleniş sardı ruhumu.. eşim her hastaneden çıktığım da bugün ne dediler diye soruyordu.. neyse iki günde bir takip herşey yolunda falan filan derken. Bebek gelişme geriliği var 2400 2500 falan diyorlardı.. 38+1 de sezeryan günü geldi. Herkes musmutlu girer ameliyata.oda süsler falan.. ben korkarak girdim aklımda başından beri duyduğum kötü şeyler. Bebeğim nasıl doğacak korkusu. Kapıda eşimle vedalaştık. Devlet hastanesi olduğu için ben yalnız girdim. Ağlayarak ameliyata girdim. Ve bebeğim 3 kilo civarı apgar puanı 10 ve gayet sağlıklı olarak doğdu... tansiyonum hiç yükselmedi. Preeklampsi olmadım. Bebeğimin gelişimi güzeldi.. Aldık sarıp sarmalayip evimize geldik...
Şimdi düşünüyorum da 9 ay boyunca yaşadığım sıkıntı strese değdi mı...
Acaba ben mi çok takıntıliydim...
Eşim diyor ki. Hamile kaldıktan sonra hiç doktora gitmeseydin. Sadece haftan dolunca doğuma gitseydin.. hayatımızda ne değişirdi? Mesela 10 yıl yaşlanmazdik diyorum bende. O tansiyon aleti korkulu rüyam oldu. Haşlanmış yumurta en büyük nefretim.. acaba diyorum dikkat etmesem de hiç bişey olmayacakmiydi. Yada dikkat ettiğim için mı sonu güzel oldu.. o doktorun mutlaka yükselecek tansiyonun demesi aklımdan çıkmıyordu... ama olmadı. Sizlere tavsiyem doktora gitmeyin değil tâbi ki.. ama tıpta da çok şey değişebilir bunu unutmayın. Sabırlı olun. Kötü bir şey duyduğunuzda benim gibi tamamen ona inanıp odaklanmayın kendinize ve bebeğinize zaman verin.. güzel düşünün.. çünkü ben yapamadım bunu.. kötü bir şey duyduğunuzda aklıniza bu konu gelsin.. Hepiniz sağlıcakla kavuşun inşallah. Sevgiler...
Bu başlığı öylesine yazdım biraz uzun olacak. O yüzden isterseniz hiç başlamayın okumaya..
İkinci gebeligimdi.
Eşim yıllardır çok istedi abisiyle beraber büyüsün diye ama ben istemedim çünkü oğlum kolikti. Gözüm korkmuştu. Sonra bi an içime istek geldi. Ve o ay korunmayı bıraktım ve hamile kaldım canım Mervenur277 nin Ocak ayı gebelik planlayanlar topigindeydim . Ve bana uğurlu geldi. 1 Ocak da hamile olduğumu öğrendim. İlk beta HCG 42 çıktı iki gün sonra 150 çıktı WhatsApp da yazistigim kadın doğum doktoru çok iyi dedi 2 gün sonra tekrar kan ver bir daha verme dedi.2 gün sonra 250 çıkınca doktor beğenmedim dedi. 2 gün sonra tekrar ver.. tabi Benim moral yerlerde ağlıyorum falan. 2 gün sonra verdim 800 civarı. Tamam dedi 1 hafta sonra kontrole gel. 1 hafta geçti. Heyecanla gittim ben kalp atışı görmeyi beklerken kese bile o kadar zor gözüktü ki mercimek gibiydi. Üzüldüm iki gün sonra başka bir doktora gittim. Sata göre 6+2 deydim . Vajinal muayene sonucu kese yolk kesesi görüldü. Kese de büyümüştü ama bebek yoktu . Doktor boş gebelik gibi gözüküyor. 3 gün sonra gel bebek gözükmezse kürtaj dedi direkt...
İlk bebeğimde bunlar olmadığı için çok şaşırıyor ve üzülüyordum.. eve geldim ağla ağla bı hal oldum.. şimdi içimden bir ses gitme 1 hafta diyor. Diğer ses ya boşsa niye boşa vakit kaybedesin diyor.. neyse 5 gün bekleyip bambaşka bir doktora gittim kalbim ağzımda atıyor tabi. Sonra gözlerimi kapattım doktor muayene de direk kalp atışı sesini açtı. İnanamadım. Çünkü kesin yoktur diye inanmıştım. Çok mutlu oldum. Tabi öyle böyle günler geçti cinsiyet öğrenmeye gideceğim. Oğlumu 12 haftada öğrenmiştim. Bunda da 12. Haftada gittim. Doktor muayene ediyor. Ben cinsiyet soruyorum. Ama doktor dikkatlice başka şeye bakıyor.surati asıldı. Hocam cinsiyet? Kıza benziyor ama benim dikkatimi başka bişey çekti dedi ... Ne çekti hocam.. plesentanin yanında bı oluşum var.. muhtemelen önemsiz bir şey... haftaya gel tekrar bakalım....
Açıklama sadece bu.. Durur muyum tabi koştum başka bir doktora. Namını çok duymuştum. O da baktı Direk dedi ki bu amniyotik bant....
O nedir??
Sebebi bilinmeyen bir oluşum. Keskin bir misine ipi gibi düşün. Eğer bebek ona değerse yapisirsa organları kopabilir..En çok el parmakları ve ayak yapışır. Bazen hayati organlara yapışır ve bebek kaybedilir.. ilginçtir ki dün bı sezeryana girdim onda da amniyotik bant vardı ve bebek kolsuz doğdu dedi...
O an yaşadığım duyguyu tüm anneler ve anne adayları anlayabilir...
Doktor dedi ki seni 16. Haftanda Perinatoloji mutlaka görsün. Peki dedim çıktım odasından. Tabi yine ağlamaktan pert...
Sanki kızımla kavuşmama bişeyler engel olmak istiyor gibi. Her gittiğimde tuhaf şeyler duyuyordumm.... eşime anlattım oda internetten araştırmis. Aksam moraller sıfır kimse doğru düzgün yemek yemiyor. Ben sürekli ağlıyorum ve dua ediyorum.16. Hafta geldi çattı. İsim yapmış bı şehir hastanesinde Perinatolojiye gittim. Durumun anlattım. Ve kontrol etti. Hayır bu amniyotik bant değil plesentanin yanında olduğu için bu plesenta circumvallata... o nedir hocam?? Plesentanin bi çeşidi.. çok büyük risk yaratmaz .. ama senin başka bir sorunun var.. İlk gebeliginde tansiyonun yükseldi mı?
Evet 39. Haftada yükselmişti idrarda protein kaçağı+++ olunca sezeryana alındım...
Bak kızım dedi doktor. Senin rahimde plesentani besleyen damarların yani uterin arterlerin aşırı derecede dar. Yüksek direnç var ve iki taraflı notch yanı çentik var . .. bu ne demek hocam???
Yani bu gebeliginde de Preeklampsi geçireceksin.. tansiyonun her an yükselebilir sıkı takipte ol bebek de gelişme geriliği Erken doğum..anne karnında ölüm risklerin çok yüksek.. tansiyonun mutlaka yükselecek...
Düzelme şansı hiç mi yok hocam bu damarların..
Hayır Yok... 20. Haftanda detaylıya gel...
Sonra odadan nasıl Bir hüsranla ciktigimi tahmin edersiniz.. artık Yedigim içtiğim zehir oldu.. intertte araştırmalarim sonucu tuzu ve şekeri tamamen hayatımdan çıkardım.fast food Muş tatlıymış aciymis. Aserdigim herşeye bı anda düşman oldum. Hemen bir tansiyon aleti aldık. Günde 5 kere ölçüyordum . Her ölçümde kalbim ağzımda atıyordu. 20. Haftada Tekrar detaylıya gittim. Bebek haftasıyla uyumlu. Damarların durumu aynı. 3 Hafta sonra gel. Muhakkak tansiyon takibi yap dedi gönderdiği.. bazen günde 10 kere ölçtügum oluyordu. 12/8 e bile tahammülum yoktu. Çünkü 10/6 11/7 oluyordu normalde. 12/8 gördüğümde o gün bütün gün modum düşüyordu. Uykum kaçıyordu.26. Haftada 14/9 görünce kendimi palas pandaras nasıl hastaneye attığımı siz düşünün. Halbuki ki bı kezden bişey olmazmış. Yatış verildi tüm tahliller yapıldı. Eve gönderildim. Ailem ve çevrem sıkıntilarimi bu kadar detayli bilmiyordu. Kimseye dokemedim içimi. O yüzden herkes bebeği istemediğimi düşünüyordu. Mutsuz olduğum için. Doğru düzgün bişey yemediğim için... halbuki hep dua ediyordum sağlıkla kavuşmak için..daha sonra su fazlalığı tanısı aldım. Şekeri kesmiştim zaten karbonhidrat da komple çıktı hayatımdan.. her sabah iki haşlanmış yumurta öğlen tuzsuz tavuk suyu çorba kabak yemeği az bulgur pilavı köfte ceviz muz tarzı şeyler dışında hiç birşey yemedim..ekmegin tadını unuttum .32 . Haftadan sonra devlet hastanesinde bebek 2 hafta geri gözükmeye başladı. Özele gidince haftasıyla uyumlu çıkıyordu.tansiyonum arada 13/9 oluyordu. Ve gelişme geriliği başladığını düşündüm. Karnım fazla büyümüyordu çünkü. Bide bunu stres yapmaya başladım çünkü preeklampsinin en büyük riski plesenta ayrılmasiydi . 36. Haftaya geldiğimizde. Donanımlı bi devlet Hastanesi'nde asistan beni muayene ederken uzman doktor tesadüfen odaya girdi.. ekrana baktı vee iki çok kötü.. bu fazla dayanamaz.. hemen acile insin tansiyon şeker takibi Nst isteyin 2 günde bir acile gelip bunları yaptırsın dedi.. ve gitti..
Sebep ne dedim asistana.. plesentan çok yaşlanmış kireçlenmis.. ve tansiyon yükselmesi plesenta ayrılmasi gelişme geriliği.. ve bebeğin oksijensiz kalması riski taşıyorsun o yüzden sıkı takipte olacaksın. 38. Haftada bebeği alacağız dedi.. peki dedim. Artık üzülemiyordum bile.. tuhaf bir kabulleniş sardı ruhumu.. eşim her hastaneden çıktığım da bugün ne dediler diye soruyordu.. neyse iki günde bir takip herşey yolunda falan filan derken. Bebek gelişme geriliği var 2400 2500 falan diyorlardı.. 38+1 de sezeryan günü geldi. Herkes musmutlu girer ameliyata.oda süsler falan.. ben korkarak girdim aklımda başından beri duyduğum kötü şeyler. Bebeğim nasıl doğacak korkusu. Kapıda eşimle vedalaştık. Devlet hastanesi olduğu için ben yalnız girdim. Ağlayarak ameliyata girdim. Ve bebeğim 3 kilo civarı apgar puanı 10 ve gayet sağlıklı olarak doğdu... tansiyonum hiç yükselmedi. Preeklampsi olmadım. Bebeğimin gelişimi güzeldi.. Aldık sarıp sarmalayip evimize geldik...
Şimdi düşünüyorum da 9 ay boyunca yaşadığım sıkıntı strese değdi mı...
Acaba ben mi çok takıntıliydim...
Eşim diyor ki. Hamile kaldıktan sonra hiç doktora gitmeseydin. Sadece haftan dolunca doğuma gitseydin.. hayatımızda ne değişirdi? Mesela 10 yıl yaşlanmazdik diyorum bende. O tansiyon aleti korkulu rüyam oldu. Haşlanmış yumurta en büyük nefretim.. acaba diyorum dikkat etmesem de hiç bişey olmayacakmiydi. Yada dikkat ettiğim için mı sonu güzel oldu.. o doktorun mutlaka yükselecek tansiyonun demesi aklımdan çıkmıyordu... ama olmadı. Sizlere tavsiyem doktora gitmeyin değil tâbi ki.. ama tıpta da çok şey değişebilir bunu unutmayın. Sabırlı olun. Kötü bir şey duyduğunuzda benim gibi tamamen ona inanıp odaklanmayın kendinize ve bebeğinize zaman verin.. güzel düşünün.. çünkü ben yapamadım bunu.. kötü bir şey duyduğunuzda aklıniza bu konu gelsin.. Hepiniz sağlıcakla kavuşun inşallah. Sevgiler...