C
caelia
Ziyaretçi
- Konu Sahibi caelia
- #1
Yaşamın içinde kullandığımız kelimeler duygularımızı ve düşüncelerimizi programlıyorlar. Negatif kelimeler içimizdeki heyecanı yok ederken, sürekli içimizde fısıldadığımız pozitif kelimeler ise, bizi hem motive ediyor hem de daha iyi hissetmemizi sağlıyor.
Yaşamınıza ve duyduklarınıza yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız, size önereceğimiz 20 kelimeyi hayatınızın bir parçası yapın ve her hafta kendinize tekrarlayın.
Başlamak: Hayatınıza yeni bir yön vermenizin en önemli yolu, başlamaktır. Başlamak kelimesi aklınıza her şeyi getirebilir. Hep yapmak istediğiniz ama bir türlü fırsatını yaratmadığınız bir şey, yeni bir dil, okula geri dönmek, hiç yapmadığınız bir yemeği yapmak, eski bir dostu aramak, yürümeye başlamak vs … Başlamak istediğiniz şeyler gözünüzü korkutuyorsa, öncelikle kolay ve yakın plan şeyleri yapmayı deneyebilirsiniz.
Hayal etmek: Hayal gücünün sınırı yoktur. Çocukken oyun oynarız, ama yetişkin olduğumuz zaman bizim için hayal diye bir dünya yoktur, gerçeklerle boğuşur, çocukluk hayallerimizi unutur gideriz. Hayalimizde neler kurarız? Cennet gibi bir adada tatil, iyi bir kariyer ve iş vs. Bu hayaller gerçekte ne kadarını yapabileceğimizi de bize gösterir ve hayal kurmak başarının ilk adımıdır.
Gülmek: Gülmek insan ruhunun en iyi ilacıdır. Perspektiflerinizi geliştirir, sağlıklı hissetmenizi sağlar ve size zor görünen birtakım şeylerin altından daha kolay kalkmanıza neden olur. Çocuklarınıza anlatacağınız komik fıkra ve hikayeler öğrenin, en sevdiğiniz karikatürü duvara asın ve eski bir arkadaşınızla buluşup, geçmiş günleri yad ederek mutlu olun.
İnanmak: Kendinize yapacağınız işte ne olursa olsun başarılı olacağınızı söyleyin. Güne pozitif başlayın ve kendinizi iyi ve olumlu şeylerin yaşanacağı bir gün olduğuna ikna edin. Eğer kendinize hedeflerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söylerseniz, gerçekleştiremezsiniz. İnançsız hiçbir şey yapılmaz hiçbir şeye sahip olunamaz.
Keşfetmek: Bilmiyorum demek bazen risklidir. Bulmaya, öğrenmeye çalışmak bilmenin yarısıdır. Yeni yerler gezin, keşfedin, yeni insanlarla tanışın, konuşun. Kısacası yaşamı küçük küçük adımlarla yeniden keşfe çıkın.
Oynamak: Biz yetişkinler gerçek dünyanın içinde kaybolup, eğlenmeyi unutur, ihmal ederiz. Haftanın 1 gününü de kendinize tatil olarak ayırın ve gerçekten ne iş, ne ev, ne de koşuşturmaca, düşünmeyin. Arkadaşlarınızla kağıt oynayın, çocuğunuz varsa, onunla sohbet edin, kafanızı dağıtın. Hafif ve sakin geçen günün ardından ertesi gün çok daha taze ve dinç kafayla işleri düşünebilirsiniz.
Güvenmek: Karar verme şeklinizi bir daha gözden geçirin.Her zaman için ilk verilen kararlar daha doğrudur unutmayın. Kararsızlık bir konu hakkında kötü karar vermekten bile daha acıdır. İç sesinize güvenmezseniz, büyüyemezsiniz.
Dinlemek: Çoğu zaman birini dinlerken 2. dakikada kafamız başka yerlere gider ve dağılır , konudan uzaklaşırız. Kelimler ve duyduklarımız bizim için bir şey ifade etmez. Oysa karşınızdaki insanı mutlaka dinleyin, kaybedecek hiçbir şeyiniz olmaz ama günün birinde o da sizi dinlemezse, dikkatini vermezse neden diye sormayın.
Yaratmak: Hızla değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmak için sürekli bir şeyler yaratmaya çalışın. Yaratıcılığınızı pekiştirmek için kendinizi oyalayacak şeyler bulun. Değişik tarzda müzik dinlemek, dişinizi diğer elinizle fırçalamak gibi günlük yaptığınız işleri farklı yapmaya çalışarak beyin oyunları oynamaya başlayabilirsiniz.
Dokunmak: İnsanoğlu dokunmayı sever ve dokunulmasını da ister. Dokunmak sevgi, şefkat anlamındadır ve bizi daha iyi hissettirir. Her sabah kapıdan çıkmadan önce, eşinizi 30 saniyede olsa mutlaka öpün ve ona sarılın. Kendinize haftada veya 2 haftada bir masaj yaptırın. Konuşurken arkadaşınızın sırtına dokunun
Yaşamınıza ve duyduklarınıza yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız, size önereceğimiz 20 kelimeyi hayatınızın bir parçası yapın ve her hafta kendinize tekrarlayın.
Başlamak: Hayatınıza yeni bir yön vermenizin en önemli yolu, başlamaktır. Başlamak kelimesi aklınıza her şeyi getirebilir. Hep yapmak istediğiniz ama bir türlü fırsatını yaratmadığınız bir şey, yeni bir dil, okula geri dönmek, hiç yapmadığınız bir yemeği yapmak, eski bir dostu aramak, yürümeye başlamak vs … Başlamak istediğiniz şeyler gözünüzü korkutuyorsa, öncelikle kolay ve yakın plan şeyleri yapmayı deneyebilirsiniz.
Hayal etmek: Hayal gücünün sınırı yoktur. Çocukken oyun oynarız, ama yetişkin olduğumuz zaman bizim için hayal diye bir dünya yoktur, gerçeklerle boğuşur, çocukluk hayallerimizi unutur gideriz. Hayalimizde neler kurarız? Cennet gibi bir adada tatil, iyi bir kariyer ve iş vs. Bu hayaller gerçekte ne kadarını yapabileceğimizi de bize gösterir ve hayal kurmak başarının ilk adımıdır.
Gülmek: Gülmek insan ruhunun en iyi ilacıdır. Perspektiflerinizi geliştirir, sağlıklı hissetmenizi sağlar ve size zor görünen birtakım şeylerin altından daha kolay kalkmanıza neden olur. Çocuklarınıza anlatacağınız komik fıkra ve hikayeler öğrenin, en sevdiğiniz karikatürü duvara asın ve eski bir arkadaşınızla buluşup, geçmiş günleri yad ederek mutlu olun.
İnanmak: Kendinize yapacağınız işte ne olursa olsun başarılı olacağınızı söyleyin. Güne pozitif başlayın ve kendinizi iyi ve olumlu şeylerin yaşanacağı bir gün olduğuna ikna edin. Eğer kendinize hedeflerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söylerseniz, gerçekleştiremezsiniz. İnançsız hiçbir şey yapılmaz hiçbir şeye sahip olunamaz.
Keşfetmek: Bilmiyorum demek bazen risklidir. Bulmaya, öğrenmeye çalışmak bilmenin yarısıdır. Yeni yerler gezin, keşfedin, yeni insanlarla tanışın, konuşun. Kısacası yaşamı küçük küçük adımlarla yeniden keşfe çıkın.
Oynamak: Biz yetişkinler gerçek dünyanın içinde kaybolup, eğlenmeyi unutur, ihmal ederiz. Haftanın 1 gününü de kendinize tatil olarak ayırın ve gerçekten ne iş, ne ev, ne de koşuşturmaca, düşünmeyin. Arkadaşlarınızla kağıt oynayın, çocuğunuz varsa, onunla sohbet edin, kafanızı dağıtın. Hafif ve sakin geçen günün ardından ertesi gün çok daha taze ve dinç kafayla işleri düşünebilirsiniz.
Güvenmek: Karar verme şeklinizi bir daha gözden geçirin.Her zaman için ilk verilen kararlar daha doğrudur unutmayın. Kararsızlık bir konu hakkında kötü karar vermekten bile daha acıdır. İç sesinize güvenmezseniz, büyüyemezsiniz.
Dinlemek: Çoğu zaman birini dinlerken 2. dakikada kafamız başka yerlere gider ve dağılır , konudan uzaklaşırız. Kelimler ve duyduklarımız bizim için bir şey ifade etmez. Oysa karşınızdaki insanı mutlaka dinleyin, kaybedecek hiçbir şeyiniz olmaz ama günün birinde o da sizi dinlemezse, dikkatini vermezse neden diye sormayın.
Yaratmak: Hızla değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmak için sürekli bir şeyler yaratmaya çalışın. Yaratıcılığınızı pekiştirmek için kendinizi oyalayacak şeyler bulun. Değişik tarzda müzik dinlemek, dişinizi diğer elinizle fırçalamak gibi günlük yaptığınız işleri farklı yapmaya çalışarak beyin oyunları oynamaya başlayabilirsiniz.
Dokunmak: İnsanoğlu dokunmayı sever ve dokunulmasını da ister. Dokunmak sevgi, şefkat anlamındadır ve bizi daha iyi hissettirir. Her sabah kapıdan çıkmadan önce, eşinizi 30 saniyede olsa mutlaka öpün ve ona sarılın. Kendinize haftada veya 2 haftada bir masaj yaptırın. Konuşurken arkadaşınızın sırtına dokunun