Hayatımın en zor 15 günü

yesillimorlu

Guru
Kayıtlı Üye
22 Mart 2011
115
78
Çok uzun olduğunu biliyorum, lütfen tavsiye vermek isteyen tecrübeli ablalarım arkadaşlarım okusun ve yardımcı olsunlar.

Merhabalar, ben uzun zamandır üyeyim ve çok aktif olamasam da genelde forumları özellikle bdv kısmını çok fazla takip eden bir yeni gelinim.

Söz nişan düğün kısımlarını gerek ekonomik gerek ailevi problemler yaşasakta atlattık eşimle. ev eşyalarımızı bile yavaş yavaş alıyoruz hala. 2+1 kiralık bir evde oturuyoruz. Evin bir odasını eşim ofis olarak kullanıyor ve bir adet ofis koltuğu, ofis masası, yatak yorgan koymalık dolap, ütü masası var. Oturma odamız amerikan mutfaklı iki dandik sandalye ve bir masamız var. Bir de yatak odası.

Ailelerimiz farklı şehirlerde yaşıyor. Benim babam yok sadece annem ve kardeşim var onlar dışında bana sahip çıkabilecek arkamda duracak bir tek insan yok. Annem 50 yaşında hala çalışan kardeşime bakmaya ve hayatını devam ettirmeye uğraşan bir kadın. Eşimin ailesi de ekonomik olarak annem gibi zor koşullarda olmayan hatta oturmadıkları 2tane evleri olan eşimle birlikte 4 çocuklu biraz muhafazakar bir aile.

Düğün hazırlıkları sırasında gelinliğimden tutun da düğünde oynanmasına kadar pek çok kriz yaşadık. Ekonomik olarak zor durumdaydık fakat evimizi dediğim gibi eksik gedik yavaş yavaş kurduk düğünümüzü yaptık. Düğün için benim asgari ücretle çalışan annem bile çıkartıp belli bir miktar para yardımı yaptı ve televizyon hediye etti bize. Eşimin ailesi ise bırakın bir ev vermeyi söz nişan düğün toplamında bana sadece abartmıyorum iki adet ince bileklik ve bir adet küpe aldı. Evimizi kurma ve düğün masraflarında ceplerinden bir kuruş para çıkmadı ve biz iki aileye de ayıp olmasın diye kendi yaşayacağımız şehirde düğün yapmak istedik onlar da bizim yaşadığımız şehirde de bir düğün isteriz dediler ve onu da borç alarak yaptılar. Düğün sonrası bu borcu eşime ödettiler bilin bakalım eşim borcu nasıl ödedi ? Onların aldığı iki bilezik dahil düğünde gelen altınların hepsini ben eşime artık borcumuz kapansın para biriktirip ev alalım bundan sonra önümüze bakalım diye verdim gitti. Bütün bu olaylar sırasında bir kere ağzımı açıp ne eşime ne ailesine hiçbir şey söylemedim. Herşeye şükrettim ve kimseye en ufak saygısızlık yapmadım.

Uzattım fakat bunlar beni çileden çıkaran olayları anlamanız için bilmeniz gereken şeyler.

Herneyse şuan 4 aylık evliyim. KV ve KP bize geleceklerini söylediler ve buyrun gelin dedik. Eşimin dayısı ve teyzesi bizimle aynı şehirde yaşıyor ve onlara da gideceklerini söylediler. Geldiklerinde anladım ki bu öyle böyle misafirlik değil 15 gün kalmaya gelmişler. İlk gün herşey normaldi. Oturma odasındaki köşe takımımızda yattılar. İkinci gün KV sanki kendi yaşadığı şehirde hastane yokmuş gibi hiçbir hastalığı vs olmamasına ramen burada hastaneye gidip MR çektirmek istediğini söyledi. Sıra vs almadan hastaneye gittik saatlerce bekledik ve sizi alamayız diye gönderdiler. O akşam KV eşimin dayısında kalmak istedi ve ben eve döndüm. Ertesi gün eşimin teyzesine geçmişler ve akşam iş çıkışı biz de oraya gittik biz daha sonra eve döndük onlar kaldılar. Eşimin dedesi de başka şehirden kızı ve oğlnda kalmaya gelmiş. Ertesi gün dedeyi de bize getirdiler bize sormadan kalmaya. Yani benim evime benden habersiz kalmalık misafir çağırıyorlar. Ben eyvah ne olacak bu kadar insan nasıl yatıcaz bu masada nasıl yemek yeriz 5 kişi diye düşünmeye başladım haliyle. Tabi yine herkese güler yüzlü ve misafirperver davrandım ve belli etmedim. O gece arkadaşlar erkekler salonda uyudu ve ben KV İLE KENDİ YATAK ODAMDA UYUDUM. Ertesi gün dede gitti falan. KV bana dayınları haftasonu kahvaltıya çağırdım dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü yine sesimi çıkarmadım buyursunlar dedim. Hemen eşimi aradım cuma günü ve acil sandalye almamız lazım masaya annen misafir çağırmış kahvaltıya toplam 8 kişi olucaz dedim. Araştırdım ettim hiçbir yer bir günde sandalye teslimatı yapmıyor. Bir mobilyacı ayarladım allah razı olsun adamlar cumartesi sabaha sandalyeleri teslim ettiler. Cuma günü sandalye kumaşı bakmaya gittiğimde KV ben siparişi alsınlar da bir an önce yapsınlar diye uğraşırken kendi evine oradan saatlerce koltuk örtüsü için kumaş beğendi. Ve 10 metre kumaş aldı. Adamlar teslimatta parayı ödersiniz dedi ve o kumaşın parasını da teslimatta sandalyelerle birlikte bize ödetti KV. Herneyse o gece KV eşimin teyzesini de yan odaya geçip arıyor ve onları da kahvaltıya davet ediyor. Ben bunu kahvaltı sabahı öğreniyorum. Kendi evime benden habersiz misafir çağırılıyor ve ben amerikan mutfak küçücük salonda gayet güler yüzle sesimi çıkarmadan 6 kişilik masada 14 kişiye kahvaltı hazırladım ve güzelce ağırladım.

Hala kalmaya devam ediyorlar ve gerçekten her gün yeni bir şey çıkıyor. Bir sabah uyanıyorum ofis olarak kullanılan odanın şekli değişmiş. Bir gün yatak odama giriyorum bazamın altından kendi verdikleri pike çıkmış yatağıma serilmiş. Bir gün bakıyorum çay tabağım kayıp içine şifalı toprak konulup balkona konulmuş. Bir gün bakıyorum meyve tabaklarımda değil de kullanmaya kıyamadığım yemek takımlarım açılmış içinde meyve soyulup yenmiş. Bir gün bakıyorum mutfak lavobosunun içinde yemek yaparken meyve sebze soyulmuş, çöpler atılmış ve öylece bırakılmış. Bir gün bakıyorum kapılarımın üzerine kendi verdikleri çeyiz havluları serilmiş. Asla kendi sularını kalkıp almazlar benden isterler, asla çaylarını tazelemezler çay bardağını bana uzatırlar. KV nin benden daha sağlam olup sürekli bir bana hastaneden randevu alın falan demesi. Sürekli kendine ev alışverişi yapması ve ben evi temizledikten sonra kendine aldığı çamaşırlığı salonun ortasına çamurlu paketiyle getirip bunu kurun görmek istiyorum demesi. Sonra tekrar söktürüp arabaya götürmesi. Sağda solda el işlerini bırakması, mutfağı dağınık bırakması ve asla bir işin ucundan tutmayıp yataklarını bile benim hazırlamam. Sürekli çocuk baskısı ve ben ev almadan çocuk yapamayız deyince üzerime gelip bana ters ters konuşmalar. Daha neler neler.

En bombasını söylüyorum arkadaşlar. KV diyor ki Sizin evde çok sıcak hala petekleri yakmadınız sıcaktan camlar falan açık bizim orası çok soğuk oluyo biz kışı burada geçirelim çocuklar da 15 tatilde gelsin hep beraber kalalım. Yani 5 kişi + biz toplam 7 kişi bu evde kalınacak.

Tahammül sınırlarım gerçekten yeterince zorlandı. 15 gündür bir kez suratımı asmadım. Deli gibi hizmet ettim ve gerçekten 15 gündür toplam yarım saat belki oturmuşumdur. Sürekli yemek hazırla servis et bulaşık yıka çay koy çay tazele yatak hazırla çamaşır yıka şunu yap bunu yap çok yorgunum. Gerçekten kışın 7 kişiye hizmet edip onları sadece salonu kullanılabilen bir evde ağırlamam imkansız. Ne yapmalıyım ne tepki vermeliyim. Eşime yanlış bir şey söyleyip onu kırmak istemiyorum kötü görünmek ailesini istemiyormuş gibi olmak istemiyorum. Ama gerçekten bu kadar misafirlik normal mi ?
 
Şok oldum gerçekten sabırlıymışsınız. Ama dırdır etmeden eşinize bir şeyleri çıtlatmanız lazım. Sizin sesiniz çıkmadığı sürece o her şeyi güllük gülistanlık sanar. En azından kışın sizde kalma muhabbetini söyleyin. Kaynana da harbi ne yüzsüzmüş ya. İçim şişti okurken
 
Çok uzun olduğunu biliyorum, lütfen tavsiye vermek isteyen tecrübeli ablalarım arkadaşlarım okusun ve yardımcı olsunlar.

Merhabalar, ben uzun zamandır üyeyim ve çok aktif olamasam da genelde forumları özellikle bdv kısmını çok fazla takip eden bir yeni gelinim.

Söz nişan düğün kısımlarını gerek ekonomik gerek ailevi problemler yaşasakta atlattık eşimle. ev eşyalarımızı bile yavaş yavaş alıyoruz hala. 2+1 kiralık bir evde oturuyoruz. Evin bir odasını eşim ofis olarak kullanıyor ve bir adet ofis koltuğu, ofis masası, yatak yorgan koymalık dolap, ütü masası var. Oturma odamız amerikan mutfaklı iki dandik sandalye ve bir masamız var. Bir de yatak odası.

Ailelerimiz farklı şehirlerde yaşıyor. Benim babam yok sadece annem ve kardeşim var onlar dışında bana sahip çıkabilecek arkamda duracak bir tek insan yok. Annem 50 yaşında hala çalışan kardeşime bakmaya ve hayatını devam ettirmeye uğraşan bir kadın. Eşimin ailesi de ekonomik olarak annem gibi zor koşullarda olmayan hatta oturmadıkları 2tane evleri olan eşimle birlikte 4 çocuklu biraz muhafazakar bir aile.

Düğün hazırlıkları sırasında gelinliğimden tutun da düğünde oynanmasına kadar pek çok kriz yaşadık. Ekonomik olarak zor durumdaydık fakat evimizi dediğim gibi eksik gedik yavaş yavaş kurduk düğünümüzü yaptık. Düğün için benim asgari ücretle çalışan annem bile çıkartıp belli bir miktar para yardımı yaptı ve televizyon hediye etti bize. Eşimin ailesi ise bırakın bir ev vermeyi söz nişan düğün toplamında bana sadece abartmıyorum iki adet ince bileklik ve bir adet küpe aldı. Evimizi kurma ve düğün masraflarında ceplerinden bir kuruş para çıkmadı ve biz iki aileye de ayıp olmasın diye kendi yaşayacağımız şehirde düğün yapmak istedik onlar da bizim yaşadığımız şehirde de bir düğün isteriz dediler ve onu da borç alarak yaptılar. Düğün sonrası bu borcu eşime ödettiler bilin bakalım eşim borcu nasıl ödedi ? Onların aldığı iki bilezik dahil düğünde gelen altınların hepsini ben eşime artık borcumuz kapansın para biriktirip ev alalım bundan sonra önümüze bakalım diye verdim gitti. Bütün bu olaylar sırasında bir kere ağzımı açıp ne eşime ne ailesine hiçbir şey söylemedim. Herşeye şükrettim ve kimseye en ufak saygısızlık yapmadım.

Uzattım fakat bunlar beni çileden çıkaran olayları anlamanız için bilmeniz gereken şeyler.

Herneyse şuan 4 aylık evliyim. KV ve KP bize geleceklerini söylediler ve buyrun gelin dedik. Eşimin dayısı ve teyzesi bizimle aynı şehirde yaşıyor ve onlara da gideceklerini söylediler. Geldiklerinde anladım ki bu öyle böyle misafirlik değil 15 gün kalmaya gelmişler. İlk gün herşey normaldi. Oturma odasındaki köşe takımımızda yattılar. İkinci gün KV sanki kendi yaşadığı şehirde hastane yokmuş gibi hiçbir hastalığı vs olmamasına ramen burada hastaneye gidip MR çektirmek istediğini söyledi. Sıra vs almadan hastaneye gittik saatlerce bekledik ve sizi alamayız diye gönderdiler. O akşam KV eşimin dayısında kalmak istedi ve ben eve döndüm. Ertesi gün eşimin teyzesine geçmişler ve akşam iş çıkışı biz de oraya gittik biz daha sonra eve döndük onlar kaldılar. Eşimin dedesi de başka şehirden kızı ve oğlnda kalmaya gelmiş. Ertesi gün dedeyi de bize getirdiler bize sormadan kalmaya. Yani benim evime benden habersiz kalmalık misafir çağırıyorlar. Ben eyvah ne olacak bu kadar insan nasıl yatıcaz bu masada nasıl yemek yeriz 5 kişi diye düşünmeye başladım haliyle. Tabi yine herkese güler yüzlü ve misafirperver davrandım ve belli etmedim. O gece arkadaşlar erkekler salonda uyudu ve ben KV İLE KENDİ YATAK ODAMDA UYUDUM. Ertesi gün dede gitti falan. KV bana dayınları haftasonu kahvaltıya çağırdım dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü yine sesimi çıkarmadım buyursunlar dedim. Hemen eşimi aradım cuma günü ve acil sandalye almamız lazım masaya annen misafir çağırmış kahvaltıya toplam 8 kişi olucaz dedim. Araştırdım ettim hiçbir yer bir günde sandalye teslimatı yapmıyor. Bir mobilyacı ayarladım allah razı olsun adamlar cumartesi sabaha sandalyeleri teslim ettiler. Cuma günü sandalye kumaşı bakmaya gittiğimde KV ben siparişi alsınlar da bir an önce yapsınlar diye uğraşırken kendi evine oradan saatlerce koltuk örtüsü için kumaş beğendi. Ve 10 metre kumaş aldı. Adamlar teslimatta parayı ödersiniz dedi ve o kumaşın parasını da teslimatta sandalyelerle birlikte bize ödetti KV. Herneyse o gece KV eşimin teyzesini de yan odaya geçip arıyor ve onları da kahvaltıya davet ediyor. Ben bunu kahvaltı sabahı öğreniyorum. Kendi evime benden habersiz misafir çağırılıyor ve ben amerikan mutfak küçücük salonda gayet güler yüzle sesimi çıkarmadan 6 kişilik masada 14 kişiye kahvaltı hazırladım ve güzelce ağırladım.

Hala kalmaya devam ediyorlar ve gerçekten her gün yeni bir şey çıkıyor. Bir sabah uyanıyorum ofis olarak kullanılan odanın şekli değişmiş. Bir gün yatak odama giriyorum bazamın altından kendi verdikleri pike çıkmış yatağıma serilmiş. Bir gün bakıyorum çay tabağım kayıp içine şifalı toprak konulup balkona konulmuş. Bir gün bakıyorum meyve tabaklarımda değil de kullanmaya kıyamadığım yemek takımlarım açılmış içinde meyve soyulup yenmiş. Bir gün bakıyorum mutfak lavobosunun içinde yemek yaparken meyve sebze soyulmuş, çöpler atılmış ve öylece bırakılmış. Bir gün bakıyorum kapılarımın üzerine kendi verdikleri çeyiz havluları serilmiş. Asla kendi sularını kalkıp almazlar benden isterler, asla çaylarını tazelemezler çay bardağını bana uzatırlar. KV nin benden daha sağlam olup sürekli bir bana hastaneden randevu alın falan demesi. Sürekli kendine ev alışverişi yapması ve ben evi temizledikten sonra kendine aldığı çamaşırlığı salonun ortasına çamurlu paketiyle getirip bunu kurun görmek istiyorum demesi. Sonra tekrar söktürüp arabaya götürmesi. Sağda solda el işlerini bırakması, mutfağı dağınık bırakması ve asla bir işin ucundan tutmayıp yataklarını bile benim hazırlamam. Sürekli çocuk baskısı ve ben ev almadan çocuk yapamayız deyince üzerime gelip bana ters ters konuşmalar. Daha neler neler.

En bombasını söylüyorum arkadaşlar. KV diyor ki Sizin evde çok sıcak hala petekleri yakmadınız sıcaktan camlar falan açık bizim orası çok soğuk oluyo biz kışı burada geçirelim çocuklar da 15 tatilde gelsin hep beraber kalalım. Yani 5 kişi + biz toplam 7 kişi bu evde kalınacak.

Tahammül sınırlarım gerçekten yeterince zorlandı. 15 gündür bir kez suratımı asmadım. Deli gibi hizmet ettim ve gerçekten 15 gündür toplam yarım saat belki oturmuşumdur. Sürekli yemek hazırla servis et bulaşık yıka çay koy çay tazele yatak hazırla çamaşır yıka şunu yap bunu yap çok yorgunum. Gerçekten kışın 7 kişiye hizmet edip onları sadece salonu kullanılabilen bir evde ağırlamam imkansız. Ne yapmalıyım ne tepki vermeliyim. Eşime yanlış bir şey söyleyip onu kırmak istemiyorum kötü görünmek ailesini istemiyormuş gibi olmak istemiyorum. Ama gerçekten bu kadar misafirlik normal mi ?
esinle otur konus kimse kimsenin enayisi degil
 
Canım bak herşeyden önce yeni evlisin. Sakın ipleri ellerine verme. Evet güleryüz saygı hürmet ama biryere kadar.
Birkere eşin bunlar karşısında ne diyor? Daha kırması mı kalmış. Kadın seni yavaş yavaş alıştırıp emrivaki yapıyor. Yani seni sindirmeye başlamış.
Bağır çağır demiyorum ama bunları her yaptığında lafını sakınma. Şimdi söylemezsen ilerde en ufak bir lafın bile büyütülür.
Mesela birşeyin yerini mi değiştirdi, anne onun yeri orası değil. Ben alıştığım düzenin değiştirilmesini sevmem de.
Tamam bazı şeyleri de gerek yokken kafaya takmışsın ama. sonuçta sana sormadan kv o evde bir değişiklik yapamamalı.
Bu evin sahibi benim izlenimi biran önce ver. yoksa ilerde herşeyde sen haksız olursun.
Son paragrafa cevap. Eşini biran önce uyar, iş işten geçmeden kendi tarafına çek. Ama onlar anne babam filan derse bu düğün konularında da onlar senin arkanda durdumu de. Olumsuz şeyleri de hatırlar mutlaka :KK66:
 
Kesin bir dille reddedeceksiniz.
Anladigim kadariyla k.valideniz genc, k.pederiniz hayatta, bir duzenleri var ve muhtac degiller.
O zaman koloni gibi yasamanin ne anlami var?

Esim uzulmesin, olayini gecin.
Aksi durumda ikiniz hatta kayin aile dahil birlikte uzuleceksiniz cunku birlikte yasamak akil kari degil.


Esiniz duydu mu bu soylenenleri?
 
Değerli kardeşim

Siz daha anlatırken bunaldım...ki sizin bunalmamanız anormal olurdu..
Dışardan öğüt vermek kolaydır...Ancak sizin sıkıntılarınızı görmeyen bu kişilere -misafirleriniz de dahil olmak üzere
açık bir dille neyi neden olmaması gerektiğini , kişiliğinize saygı duyulması ,kendi evinizde 3.şahıs gibi davranılmamasını söylemezseniz eğer tabiri caizze tepenize binerler..Rabbim bilir herkesi ancak K.V deniz bilerek bıktırma yapıyor olabilir.
Dişe diş diyerek saygıda kusur etmeden doğru olanı yapmalısınız bir an önce...Eşinizle konuşun ki önceden onunda neler düşündüğünü anlayın derim..
Sabır derken...sonunda kötü birşey olmadan düzgünce konuşmalı olaya zamanında müdehale etmelisiniz.

Diğer arkadaşlarımızda sizin derdinize derman olacaktır inşaallah .
 
Bu arada, bu normal değil son derece anormal bir durum onu kesinlikle bil! Sen kırarım diye incelik gösterirken o gelen akrabalar senin yorulup kırılıp üzüleceğini rahatsız olabileceğini düşünme tenezzzülü göstermemiş, sense hala eşimi kırarım diye düşünüyorsun. Eşin ne düşünüyor?
 
X