- 2 Şubat 2018
- 343
- 182
- 33
- Konu Sahibi Plutonn0508
- #1
Selamlar,
Ben aklında şunları şunları yapacam diyip hiçbirini yapamayan biriyim. Bütün gün evde olduğumda uykuyla geçiriyorum zamanımı. Sonra böyle bu nasıl bir hayat diye ağlıyorum. İçten içe üzülüyorum. Hiç arkadaşım yok. Sessiz, çekingenlikte aşiri gittiğim için arkadaşlık ilişkilerimi hayatım boyunca geliştiremedim. Dışarı çıkıp gezmek tek başına anlamsız geliyor. Zaten gezmeyi seven biri de değilim hiç beni yoruyor. Sorun o değil de zaten. Sorun şu mesela en başta manevi yani dinle ilgili görevleri vardır her inanan insanın, inandığı her neyse ona ait. Bublari yapmıyorum. Bunları yapmamak bana sıkıntı vermesine rağmen yapmıyorum. Acizliğin son noktası galiba budur. (Dini konu açmıyorum yanlış anlaşılmasın.) İkincisi okumam gereken birçok kitap belirledim kendime ama tahmin edersiniz ki bunları fa okumuyorum. Hem de hiçbirini. Kitabı elime alıyorum 20, 30 sayfa okuyup bırakıyorum. Sonra başka kitap, ona da aynı muamele. KPSS çalişiyim diyorum son 3 ay kala. Onu da beceremiyorum. Egzersiz yapmam gerekiyor, belimde ameliyat olmayı gerektiren ağrı yapan fitiklar var. Onu da unutuyorum, yapmıyorum. Branşimla alakalı çalışma yapayım diyorum. Onu da yapamıyorum. Etkili konuşma kursuna gitmeye başladım. Orda verilen aliştirmalari da yapmıyorum. Yani kısacası ben hepsini yapıyim derken hiçbirini yapamıyorum. Bu şekilde yaşamak da faydasiz, anlamsız geliyor. Hayatim işe gidip, kalan günlerde yatmaktan ibaret. Zaten yalnızım. Tanımadığım uzak bir şehirde. İşte de beceriksizim. Sürekli istifa Edip etmemek arasında gidip geliyor aklım. Ama 6 aydır çalışıyorum. Daha öncesinde 2 yıl boyunca evde oturmuştum. Çalışmanın kıymetini bilmem gerekirken aklım kaçmaya odaklı. Çünkü sessiz, çekingen olmak işte de iş dışında da beni yıpratıyor. Ağır kalmama sebep oluyor. Bu da kötü bir şey. Bazen kendimden nefret ediyorum. Hatta genel olarak. Herkes çok başarılı çok üstün çok güzel konuşuyor çok özguvenli, becerikli bense çok kötü. Kişiliği oturmamış, sürekli kendiyle uğraşan. Çocukken kardeşim öldü. O yüzden mı böyle aşırı çekingen oldum bilmiyorum. Atlatamadim galiba. Büyüdüm başka kardeşim öldü. Onu atlattım mı bilmiyorum. Bir tane konuştuğum biri var. O da uzakta. İnternetten buldum onu da. Kısacası kendimden iğreniyorum. Nasıl bir plan yapmalıyım ?
Ben aklında şunları şunları yapacam diyip hiçbirini yapamayan biriyim. Bütün gün evde olduğumda uykuyla geçiriyorum zamanımı. Sonra böyle bu nasıl bir hayat diye ağlıyorum. İçten içe üzülüyorum. Hiç arkadaşım yok. Sessiz, çekingenlikte aşiri gittiğim için arkadaşlık ilişkilerimi hayatım boyunca geliştiremedim. Dışarı çıkıp gezmek tek başına anlamsız geliyor. Zaten gezmeyi seven biri de değilim hiç beni yoruyor. Sorun o değil de zaten. Sorun şu mesela en başta manevi yani dinle ilgili görevleri vardır her inanan insanın, inandığı her neyse ona ait. Bublari yapmıyorum. Bunları yapmamak bana sıkıntı vermesine rağmen yapmıyorum. Acizliğin son noktası galiba budur. (Dini konu açmıyorum yanlış anlaşılmasın.) İkincisi okumam gereken birçok kitap belirledim kendime ama tahmin edersiniz ki bunları fa okumuyorum. Hem de hiçbirini. Kitabı elime alıyorum 20, 30 sayfa okuyup bırakıyorum. Sonra başka kitap, ona da aynı muamele. KPSS çalişiyim diyorum son 3 ay kala. Onu da beceremiyorum. Egzersiz yapmam gerekiyor, belimde ameliyat olmayı gerektiren ağrı yapan fitiklar var. Onu da unutuyorum, yapmıyorum. Branşimla alakalı çalışma yapayım diyorum. Onu da yapamıyorum. Etkili konuşma kursuna gitmeye başladım. Orda verilen aliştirmalari da yapmıyorum. Yani kısacası ben hepsini yapıyim derken hiçbirini yapamıyorum. Bu şekilde yaşamak da faydasiz, anlamsız geliyor. Hayatim işe gidip, kalan günlerde yatmaktan ibaret. Zaten yalnızım. Tanımadığım uzak bir şehirde. İşte de beceriksizim. Sürekli istifa Edip etmemek arasında gidip geliyor aklım. Ama 6 aydır çalışıyorum. Daha öncesinde 2 yıl boyunca evde oturmuştum. Çalışmanın kıymetini bilmem gerekirken aklım kaçmaya odaklı. Çünkü sessiz, çekingen olmak işte de iş dışında da beni yıpratıyor. Ağır kalmama sebep oluyor. Bu da kötü bir şey. Bazen kendimden nefret ediyorum. Hatta genel olarak. Herkes çok başarılı çok üstün çok güzel konuşuyor çok özguvenli, becerikli bense çok kötü. Kişiliği oturmamış, sürekli kendiyle uğraşan. Çocukken kardeşim öldü. O yüzden mı böyle aşırı çekingen oldum bilmiyorum. Atlatamadim galiba. Büyüdüm başka kardeşim öldü. Onu atlattım mı bilmiyorum. Bir tane konuştuğum biri var. O da uzakta. İnternetten buldum onu da. Kısacası kendimden iğreniyorum. Nasıl bir plan yapmalıyım ?