- Konu Sahibi guldenasya
- #1
HAYATIMDA BİR TERSLİK VAR
Yazan: Tolga ÇELEBİ
Merhaba dostlar. Daha önce ‘Hayatımda bir terslik var’ dediğiniz oldu mu? Muhtemelen bu hepimizin başına gelmiştir. Aslında bunu söylerken, “Ben bu değilim. Bu olmak istediğim kişi değil. Kendim gibi hissetmiyorum. Kendimle rahat değilim.” Demek istiyoruz. İşte bu anların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bazen hayat bizi öyle bir hale getirir ki, günlerimiz tekdüze ve sıradan geçer. İşte tam bu anda “bir terslik var” derseniz, uyanışın ilk adımını atarsınız. Sakın uykuya geri dönmeyin.
Bu iş hayatınızda başınıza gelebilir. Her gün aynı şeyleri yaşıyorum diyebilirsiniz. Sabah 09:00, akşam 18:00 mesai. Evlilik hayatınızda da başınıza gelebilir. Her akşam ve her sabah aynı hayatı yaşıyorum diyebilirsiniz. Arkadaşlarınız ile olan ilişkinizde de ‘terslik olduğunu’ hissedebilirsiniz.
Siz bu duyguyu hissetmeye başladığınızda, etrafınızdaki insanlar, şöyle diyebilir: “Çok fazla düşünüyorsun. Sadece biraz daha eğlenmen gerek.” Bir arkadaşınızı ararsınız ve eğlenmeye bir yere gidersiniz. Ama ertesi sabah uyandığınızda hala bir terslik olduğunu hissetmeye devam edersiniz.
Ya da kendinizi işinize verirsiniz. Çılgınlar gibi çalışır, dağıtırsınız. Evet, bir süre aklınız dağılır ama sonra yine gerçekle yüzleşirsiniz. Yeni bir eve taşınırsınız, ama daha geniş ve aydınlık yeni eviniz, sorun içinizde olduğu için sizi rahatlatamaz. Tatile çıkarsınız, geri döndüğünüzde her şey eskisi gibi olur.
Gerçek şu ki, bir terslik hissettiğinizde, keşfettiğiniz bu duyguya yoğunlaşmak daha mantıklıdır. Muhtemelen benliğinizde, bir değişim yaşıyorsunuz ve kendinizin yeni haline alışamıyorsunuz. Gerçekte ne olduğunuzu keşfetmeye çalışıyorsunuz. Bir uçurumun kenarında sallanır gibi hissedebilirsiniz. Kendinize söylediğiniz tüm beyaz yalanlar yıkılmak üzeredir.
Bir insanın kendisi olması demek, tüm mükemmel yönleriyle beraber, kusurlarını da kabul etmesi demektir. Bizi mükemmel kılan şey kusurlarımızı kabul etmektir. Neden? Çünkü kimse mükemmel değil. Ben bu düşünceye katlanamıyordum. Zayıf yanlarım bana acı çektiriyordu. Kendimi, kendim olarak kabul etmekte zorlandım bir dönem. Sonra anladım ki, iyi yönlerim kadar, kursularım da kişiliğimin bir parçası.
Ama bu “yan gel yat, kendini iyileştirmek için bir çaba harcama” anlamına gelmiyor. Kusurları kabul etmek, onları düzeltmek ya da düzeltmeye çalışmak şartıyla kabul etmektir.
Bazı insanlar kabadır, bazıları anlayışsız, bazıları samimiyetsiz. Ama biz bunların hiç birini kabul etmeyiz. Biz kabul etmeyiz ama, benliğimiz bu yalanın farkındadır. Sonuç: ‘Hayatımda bir terslik var’
Gerçek; hayatımıza akmaya devam ediyor. Bilgelik ise hayatımıza akan bu gerçeklik pınarından kana kana içmek ve susuzluğu gidermekten geçiyor. Erdemli insanlar, iyi yönlerinin yanında kusurlarını da kabul ederler. Bununla da kalmaz yok edebilirlerse, bu kusurlarından kurtulmaya çalışırlar.
İçsel şüphe, güvensizlik, yetersizlik gibi duygular sonunda bizi ‘kendinden nefret etme’ aşamasına getirir. Bilinçli olarak ya da farkında olmadan bu duygular ile boğuşuruz. Çıkmak için anahtar cümle: “Sadece kendiniz olun. Ne derlerse desinler, kendiniz olun.”
Asla “ben böyleyim ne yapayım” demeyin. “Ben buyum ve böyleyim” diyerek kendinize güvenin. Çünkü kendiniz olarak kendinize zarar veremezsiniz.
Yazan: Tolga ÇELEBİ
Merhaba dostlar. Daha önce ‘Hayatımda bir terslik var’ dediğiniz oldu mu? Muhtemelen bu hepimizin başına gelmiştir. Aslında bunu söylerken, “Ben bu değilim. Bu olmak istediğim kişi değil. Kendim gibi hissetmiyorum. Kendimle rahat değilim.” Demek istiyoruz. İşte bu anların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bazen hayat bizi öyle bir hale getirir ki, günlerimiz tekdüze ve sıradan geçer. İşte tam bu anda “bir terslik var” derseniz, uyanışın ilk adımını atarsınız. Sakın uykuya geri dönmeyin.
Bu iş hayatınızda başınıza gelebilir. Her gün aynı şeyleri yaşıyorum diyebilirsiniz. Sabah 09:00, akşam 18:00 mesai. Evlilik hayatınızda da başınıza gelebilir. Her akşam ve her sabah aynı hayatı yaşıyorum diyebilirsiniz. Arkadaşlarınız ile olan ilişkinizde de ‘terslik olduğunu’ hissedebilirsiniz.
Siz bu duyguyu hissetmeye başladığınızda, etrafınızdaki insanlar, şöyle diyebilir: “Çok fazla düşünüyorsun. Sadece biraz daha eğlenmen gerek.” Bir arkadaşınızı ararsınız ve eğlenmeye bir yere gidersiniz. Ama ertesi sabah uyandığınızda hala bir terslik olduğunu hissetmeye devam edersiniz.
Ya da kendinizi işinize verirsiniz. Çılgınlar gibi çalışır, dağıtırsınız. Evet, bir süre aklınız dağılır ama sonra yine gerçekle yüzleşirsiniz. Yeni bir eve taşınırsınız, ama daha geniş ve aydınlık yeni eviniz, sorun içinizde olduğu için sizi rahatlatamaz. Tatile çıkarsınız, geri döndüğünüzde her şey eskisi gibi olur.
Gerçek şu ki, bir terslik hissettiğinizde, keşfettiğiniz bu duyguya yoğunlaşmak daha mantıklıdır. Muhtemelen benliğinizde, bir değişim yaşıyorsunuz ve kendinizin yeni haline alışamıyorsunuz. Gerçekte ne olduğunuzu keşfetmeye çalışıyorsunuz. Bir uçurumun kenarında sallanır gibi hissedebilirsiniz. Kendinize söylediğiniz tüm beyaz yalanlar yıkılmak üzeredir.
Bir insanın kendisi olması demek, tüm mükemmel yönleriyle beraber, kusurlarını da kabul etmesi demektir. Bizi mükemmel kılan şey kusurlarımızı kabul etmektir. Neden? Çünkü kimse mükemmel değil. Ben bu düşünceye katlanamıyordum. Zayıf yanlarım bana acı çektiriyordu. Kendimi, kendim olarak kabul etmekte zorlandım bir dönem. Sonra anladım ki, iyi yönlerim kadar, kursularım da kişiliğimin bir parçası.
Ama bu “yan gel yat, kendini iyileştirmek için bir çaba harcama” anlamına gelmiyor. Kusurları kabul etmek, onları düzeltmek ya da düzeltmeye çalışmak şartıyla kabul etmektir.
Bazı insanlar kabadır, bazıları anlayışsız, bazıları samimiyetsiz. Ama biz bunların hiç birini kabul etmeyiz. Biz kabul etmeyiz ama, benliğimiz bu yalanın farkındadır. Sonuç: ‘Hayatımda bir terslik var’
Gerçek; hayatımıza akmaya devam ediyor. Bilgelik ise hayatımıza akan bu gerçeklik pınarından kana kana içmek ve susuzluğu gidermekten geçiyor. Erdemli insanlar, iyi yönlerinin yanında kusurlarını da kabul ederler. Bununla da kalmaz yok edebilirlerse, bu kusurlarından kurtulmaya çalışırlar.
İçsel şüphe, güvensizlik, yetersizlik gibi duygular sonunda bizi ‘kendinden nefret etme’ aşamasına getirir. Bilinçli olarak ya da farkında olmadan bu duygular ile boğuşuruz. Çıkmak için anahtar cümle: “Sadece kendiniz olun. Ne derlerse desinler, kendiniz olun.”
Asla “ben böyleyim ne yapayım” demeyin. “Ben buyum ve böyleyim” diyerek kendinize güvenin. Çünkü kendiniz olarak kendinize zarar veremezsiniz.
Son düzenleyen: Moderatör: