hayata bir türlü tutunamıyorum

zeyno83ist

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Temmuz 2011
13
0
36
İstanbul
Merhaba kızlar,

uzun süredir bu siteye kayıtlıyım ama bir türlü dilimdeki baklayı çıkaramadım. Kabul etmek istemiyorum, yok sayıyorum, görmezden geliyorum ama gerçek çok açık. Bir türlü hayata tutunamıyorum... İşime konsantre olamıyorum, çok zaman birşeyler planlıyorum ama planladığım şeyleri uygulayamıyorum...

Sorunumu temelinden açıklamam gerekirse, psikolojik sorunları olan bir anneyle büyüdüm. Bir nevi hayata olan nefretini benden çıkardı, beni aşağıladı, sevmediğini söyledi, şiddet kullandı. Bana vurunca ve aşağılayınca rahatladığını söylerdi hep. Yapmak istediğim çok şeyi ona da yaranmak için yapmadım. bir nevi bu beni okulda başarılı olmaya ve o evden ve şehirde uzaklaşmaya da zorlamadı değil. Başarılı bir öğrenci olarak Türkiyenin iyi bir üniversitesinde mühendislik okudum. Annemin bana en çok baskı yaptığı konulardan birisi erkek arkadaş oldu. Özgüvenim zaten yetersizdi, annemin baskısıyla da kendimi tamamen erkeklerden soyutlayıp, sanırım ona bir nevi yaranmaya çalıştım. Bana yaptığı baskılara örnek olarak şunu anlatayım: kızlı erkekli bir arkadaş grubuyla denize gittiğim için annem beni eşek sudan gelene kadar dövdü ve evden kovdu. Bi hafta önce aldığı yazlık ayakkabıyla kendini kaybetmişçesine bana vuruyor ve "ben sana bunu ...pu ol diye mi aldım" diyordu. Bu yazdıklarımı yaşamış olmak beni en çok da hiç haketmediğim için çok üzüyor. Çünkü büyük bir şehirde tek başıma yaşamama rağmen üniversite boyunca tek bir erkek arkadaşım olmadı, olmasını istemedim. Neyse uzatmayayım nihayetinde, üniversiteyi bitip, bu gidişin gidiş olmadığını anlayınca depresyona girdim. Anneme yaranayım diye (ve yine de yaranamayıp) hayattaki sevme sevilme fırsatlarını kaçırmıştım. Kendimi çok yaşlı ve geç kalmış hissediyordum. Dışardan baktığınızda bağımsız, hoş denilebilecek eğlenceli insansever birisiydim ama sorunlarımı o kadar çok içimde yaşamıştım ki. İşte ne olduysa sonra oldu, psikoloğa da gittim ama bir türlü yapmak istediğm yolda kendimi adayamadım.

Şu anda yurt dışında doktora yapıyorum ve başka bir ülkede doktora yapan bir sevgilim var. Sevgilimle problemlerime girmeyeceğim, mükemmel ilişki değil ama bir ilişki kurarak da kendi duvarlarımı bir yerinden yıktım. Yeniden başarılı olmak tüm yaşadıklarımı atlatmak istiyorum. Ha bu arada ailemle artık görüşmüyorum ve bunun yarattığı yanlızlık duygusu da yok değil. Ama diyorum ki sağlıklıyım, kafam rahat, bir nevi huzurluyum da... Ama hayata tutunmak, işimde iyi olmak, bunlar bana şu anda çok uzak şeyler. Ailemle olan sorunlarımı belki şu durumla bağlantı kurabilirsiniz diye yazdım. İnsan bazen baktığı yerden çok bariz gerçekleri göremiyor, belki siz görürsünüz. Bu saçma sapan sorunlardan dolayı potansiyelimi yitirdiğimi düşünüyorum. Çok zaman vaktim dizi izlemekle internette gezinmekle geçiyor. Halbuki ben işimde iyi olmak, kendimi saygımı yeniden kazanmak istiyorum. Ülkeme dönüp, ona faydalı bir insan olmak şu anki en büyük motivasyonum... Ama... Bir odaklanabilsem, biliyorum ki bir yerden başlasam ve yeniden özgüvenimi toparlasam çok iyi şeyler yapabilirm ama okuldan sonraki dönemde hayatım o kadar çok parçalandı ki, doğrularım yanlışım birbirine girdi. ailemi arkamda bıraktım, insanlara güvenimi kaybettim. Önceden en büyük hayalim bir aile kurmakken, şimdi evlilik ve çocuk aklımın ucundan bile geçmiyor. Ve bu bireysellik ve güvensizlik duygusu galiba beni odaklanmaktan uzaklaştırıyor... Belki de çözümsüzdür sorunum ama fikrinizi almak beni mutlu eder. Derdim şu, hayatıma odaklanamıyorum, çalışamıyorum, kendimi adayamadığım için yıllarımı heba ettiğimi düşünüyorum. Teşekkürler tüm hatunlara!
 
Çok zor şeyler yaşamışsın,atlatmakta doğal olarak okadar kolay olmayacak.

Geçmişe takılıp kaldığın için zannediyorum ki depresyondasın.

İyi yönlerini düşün yaşadıklarının,şuanda olduğun geldiğin konumu düşün.

Yaşadığın o kötü günleri tüm ömrüne mal etme,kendine bu kötülüğü yapma.

Hemen hemen hepimiz kendimize göre en kötü olayları yaşamışızdır.

Ama atlattık geçti bitti herşey gibi...Biliçaltında kalıyor elbet,

bize oyunlar oynanıyor,hayatımızı sekteye uğratıyor vs.

İnsanın aile desteği olmadan hayata tutunması zor fakat ımkansız değil.

Aslına bakarsan hepimiz zaten yalnız değil miyiz?Hayat boyu yanımızda olmaları ımkansız.

Senın yaşadıklarını bende o boyutta yaşasaydım eğer,bende ailemle görüşmezdim bu ne kadar acı versede.

Şanslısın okumuşsun,kendini yetiştirmişsiz,kendi ayakların üstünde durmayı öğrenmişsin.

Ve sen güçlü olmak zorundasın başka lüksün yok...

Nereye kadar geçmişi hatırlayıp,kendine duvarlar örerek yaşabileceksin ki...

Bunu kendine bile olsa yapmaya hakkın yok.

Sende bende bu hayata bir kere geliyoruz,iyi kötü ne yaşarsak yaşalım bu bizleri yıldırmamalı.

Psikolojık destek almışsın ama sonunu getirememişsin yanlıs anlamadıysam,

yenıden destek almak için iyi bir doktora danışmakla kendine iyilik yapmaya başlayabilirsin bence.

Bu ruh halini tek başına aşabileceğini sanmıyorum.Doktoruna güven ve tedavıne başla.

Biz insanız ve herseyin üstesinden Allahın izniyle gelebiliriz.

Allah yar ve yardımcın olsun arkadaşım kendine iyi bak...
 
öncelikle yaşadıkların çok ağır şeyler..allah yardımcın olsun gerçekten kolay kolay atlatabileceğin şeyler değil.allah annene de akıl fikir versin,ıslah etsin..şu yaşadığın şeyleri kim olsa yaşar belki de daha kötü durumda olabilir..yinede başarılısın bak doktora yapacak seviyeye gelmişsin,en azından derslerine tutunmuşsun bu yüzden bence kendini tam olarak hayattan soyutlamış saymamalısın.şuan ki durum sadece bi geçiş süreci.herkese olur arada..çünkü enerji biter.sen de insansın sonuçta etten kemiktensin bazen gücün kalmayabilir,kendini idare etmelisin.rahat bırakmalısın.bu süreçte yeniden başlıcak,enerji bulacak gücü kişisel gelişim kitapları okuyarak,komik filmler izleyerek toplayabilirsin.ayrıca puzzle yapabilirsin,ben 1000 parçalık yapıyorum şuanda ve çok eğleniyorum,bütün stresimi atıyorum.şiddetle tavsiye ederim ayrıca bol bol müzik dinlemeni de öneririm,eğlenceli ve hızlı müzikler dinle
 
Yazdıkların için çok teşekkür ederim arkadaşım, birisinin yaşadıkların zor şeyler demesi bile çok önemli.
İnsan bir süre sonra güçlü mü güçsüz mü anlayamıyor ve kendine inancı kayboluyor.
Aileme bakarsan bana söyledikleri biz seni açıkta mı bıraktık ama keşke insan gibi davranıp açıkta bıraksalarmış. şimdi sözde çok pişmanlar ama bu kadar uzun yıllar yaptıklarından sonra bana samimi gelmiyor hiçbir söyledikleri...

Geçmişte yaşamıyorum eskisi gibi aslında, bağlantımı kopardıktan sonra kolaylaştı çok şey, onları görmek bana destek olmaktan çok eski defterleri hatırlatmak oluyordu maalesef.

Şimdi kendimi yıpratmıyorum, üzmüyorum ama donuk bi vaziyetteyim. bütün gün kafamı boş şeylerle meşgul edeyim istiyorum, hayata dair hırsım kalmadı. Ama hırslı olmam gereken bir yerdeyim ve zaman baskısı çekiyorum. Çevremdeki insanlar çok rekabetçi, mükemmel hayatlarında onlara ayak uyduramıyorum... Doktor konusunda haklısın, kesinlikle destek almam şart... Dediğin gibi yaşadığım kötü günlere değil, nereden nereye geldiğimi düşününce moralim düzeliyor. Bir de yaşamak için bir motivasyon bir hırs bulabilsem...

 
canim, aslında bu süreç çok yoğun bir depresyonla başladı, ağlama krizleri, bunalım. O kadar çok ağladım ki ailem bile bir gariplik olduğunu farketti. Çok pişman oldular, şimdi onlar da mutsuz, ben hem yaşadıklarım için hem de ailemi geride bıraktığım için üzülüyorum. Ama işte dönüş yok bu işte, bünyem kaldırmıyor onları görmeyi. Düşünmeyince konuşmayıcna daha mutluyum. Söylemeye çalıştığım, korkarım bu durumum enerji eksikliğinden daha fazlası... Uzun süredir gelen bir durum, ve gittikçe düzeliyorum ama hala istediğim gibi düzenli, tutarlı bir hayatı sürdüremiyorum. Sağol tavsiyelerin için, etten kemikten olduğumu unutmayacağım, çünkü bazen hakkaten kendimi süpermen sanıyorum.


 
bireyin ailedeki sorunlardan etkilenmemesi imkansız. eğitim hayatın boyunca bunun olumsuz getirilerini yaşamış olabilirsin, lakin iyi tarafından bakmak gerekirse bu seni başarısız bir birey yapmamış. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde okumuş ve çıtanı yurtdışında doktora yapacak noktaya taşımışsın. elbette kariyer insana iç huzuru, ruh doyumu sağlamıyor ama istedikten sonra herşeyi başarabilecek yetiye sahip olduğunun farkında ol. bireyin hayatındaki en büyük eksiklik sevme sevilme dürtüsüdür. sen bunu ailenden yeterince görememiş biri olarak, sadece sevilme hissiyle yanlış ilişkiler kurmamanı öneririm. bu geleceğe yönelik planlar yapmanı engeller, kendini hayatındaki kişiyle bir ve bütün göremeyişin zamanın boşa geçtiği hissine gark eder. bu da iç huzursuzluk, sürekli kendinle çelişki ve savaş sağlar. başarırsın. böyle bi aileye rağmen bulunduğun yere bak elbet tutunursun!
sevgiler.
 
Son düzenleme:
cnm bende kendimi yanlız hissettim birzamanlar ve onca kalabalığın içinde....sana tavsiyem ilk önce kendine uğraş bul ama istediğin için bul ben lise hayatımdaki başarılardan sonra bende tepetaklak oldum.... herşey anlamsızdı bnm içinde.....buna dayanarak söylüyorum iyi bir iş bakıyorsundur şartları bana göre küçük deme ilk önce işe başla (birkaç ay sonra çıkarsın olmazsa) 1-2 ay sonra da bir kursa illaki kariyer olması gerekmiyor seni aynı 4 duvar arasından uzaklaştırsın yeter......ben bunları farkında olmadan yaptım daha doğrusu bir ark.ım yha yanımda koltuk boşaldı beğenmezsen çıkarsın dedi biri ben kursa tekmi gidiyim dedi sonuç 5aydır çalışıyorum 2 aydır bir kursa gidiyorum gitgide kendimi daha iyi hissediyorum(kötünün iyisi ) herşeyi biranda sende değişmesini bekleme hayal kırıklığına daha çok uğrarsın ayrıca iyi gitmeyen bir ilişki de çöküntü yaratabilir ya düzelsin yada çok sevmiyorsan yol ver gitsin....
 
sevgili arkadaşım,

okuduklarımdan yaptığım çıkarım, her geçen gün durumunun iyiye gittiği yönünde. ağır depresyon ile başlayan süreç, şu an sadece odaklanma sıkıntısına düşmüş.. oldukça güzel..

ben psikolojik destek almaya devam etmen görüşünü destekliyorum. bizler psikoloji konusunda uzman/otorite kimseler değiliz. seninki birazcık böyle bir durum sanki..

şu an yurtdışındasın, psikologla her türlü iletişimi kurabilecek kadar yabancı dilin varsa, hiç ihmal etme tatlım..

herşey güzel olacak.. senin gibi kendini yetiştirme gayreti ile eğitim alan, yurtdışında kendini geliştiren kadınlara çok ihtiyacımız var bu ülkede
 
Son düzenleme:
güzel bir üniversitede okumuşsun.
yurt dışında yüksek lisans yapıyorsun.
bence bu harika.
kendi kısmetini kendin yaratmışsın.
kendini bu noktalara getirmişken kıymetini bil canım.
elinden geldiğince oradaki üniversiten yararlanmaya, dilini geliştirmeye çalış.

seni üzen insanları (ailen bile olsa) hayatından çıkarman iyi olmuş.
keşke sevgilinde seninle aynı ülkede olsaydı destek olurdu sana ama kısmet tabiki.
zamanla geçmişin üzerindeki etkisi azalacaktır.
hiç bir zaman tamamen silinmez ama sadece hatırlamak istediğinde hatırlar hale gelirsin.
 
Sağolun arkadaşlar, evet zorluyorum kendimi. Elimde başka bişey mi kalıcak, en azından işimi doğru dürüst yapayım bu dünyaya böyle bi katkım olsun istiyorum. Saçma gelebilir bu durumdan bu kadar dertlenmem ama herkes birşey için yaşar ya, benim uğruna yaşayabileceğim hırslanabileceğim bir insan yok, maddiyata da çok önem vermem. Ben de böyle bakıyorum konuya, ülkem.
Ama maalesef uzun zamandır dert, depresyon, aşk derken kaybolan motivasyonumu toplayamıyorum... Ama artık çocukluğumun sorunlarının arkasına da sığınmak istemiyorum, bana çok zarar verdi çok zamanımı çaldı ama geçti. Yine de neden tam toparlanamıyorum? Tek başıma inadına çalıştım yıllarca, herkesi şaşırttım. Şımarıklık olarak görmeyin, ilkokulun, lisenin üniversitenin hep en iyi öğrencilerinden birisi oldum. Şimdi böyle dağılmayı kendime yediremiyorum. Ama o masanın başına geçince bir türlü işime de odaklanamıyorum... Zahmet edip yardım eden, yazan destek olan herkese uzaklardan sevgiler :)
 
canım özgüvenin eksik olmamalı.!

çok zengin ailelerin çok mutlu ailelerin çocukları üniversiteyi bile zor kazanırken, sen yurtdışında doktora yapıyorsun.

bu çok büyük bir başarı.

bundan daha iyi özgüven sebebi mi olurmuş.

kadınların hafızası kötüdür. kötü anıların hepsini sil. geleceğe bak.
 
Sevgisiz bir ailede büyümek hayata bir sıfır başlamaya neden olan en önemli etkenlerden.
Ama siz yılmamış devam etmişsiniz ve kendiniz için çok güzel birikimler elde etmişsiniz.

Elbetteki her insanın bir duraksama dönemi olur.
Sizde kendinizdekini böyle görün; duraksadım, dinleniyorum tam gaz devam edeceğim hayatıma.

Uzman desteğini bırakmadan yolunuza emin adımlar atmak için böyle güçlü bir şekilde devam edin.

İnşaallah herşey huzurla yolunu bulur.
 

Zeyno;

yaşamak için motivasyonun var ama göremiyorsun bilmiyorum belkide görmek istemiyorsun.

Motıvasyonu çoğu kişi şahıslara yükler ama değil...

-Sağlıklısın

-Çok iyi eğitim almış ve sağlam adımlarla yoluna devam ediyorsun

-Tek başına mücadelende yenilmedin

-İyi veya kötü bir ailen var

-Şuanda bir çok kişinin istediği konumdasın

-Yiyecek ekmeğin , içecek suyun var

-Kendine yetebiliyorsun

-Güçlü bir kadınsın,gençsin, güzelsin

-Çook uzaklara gidecek kadar cesaretlisin

...

Şimdi bunlar sana polyanacılık oynaman için verilmiş örnekler değil.

Farkında olman için aslında senınde bildiğin mutlu olmak için ufak gibi görünen,

istenirse büyük mutluluğa dönüştürülebilecek örnekler sebepler...

Motivasyonunu bu şekilde sağlayabilirsin,başarabilirsin bence

Kimse için değil yalnız ve yalnız kendin için...

Ve sen çok değerlisin.
 
Son düzenleme:
Belki de istemediğin bir şeyle meşgulsun şu ara.İsteksizliğinin sebebi bu olabilir.Gerçekten ne yapmak istiyorsan onu yap.Zorlama kendini.
 
Senin gibi mutsuz çocukluk, kötü anne baba ilişkisi,çok iyi okullardan birinden mezun olma, maddiyata önem vermeme, genelde yalnız, insanlarla geçimsiz ve mesafeli, kendine hayatla ilgili bir motivasyon bulamayan, 3-4 yılda bir tekrarlayan dönemlerde kendini depresyonun ortasında bulan, evdeki huzursuzluktan kaçıp huzur liman olarak gördüğü bir erkeğe sığınan, sonra o erkekle evlenen, kendi evinde azcık huzur bulup da aslında nasıl birisi olduğunu ve nasıl birisiyle mutlu olacagını yeni yeni keşfeden ve o erkeğin aslında hiç de kendisine göre olmadığını ancak huzursuzluk bitip de aynaya bakmaya fırsat bulunca farkedip o erkekle mutsuz evliliğini sürdürmeye çalışan bir insan varmış... Bu dünyada kimisi güzellere, kimisi zenginlere, kimisi sağlıklılara, kimi de başarılı insanlara öykünürken O insan en çok mutlu ailelere imrenirmiş bir zamanlar... Şimdi çok mutsuzmuş çünkü o çok imrendiği ve hep sahip olmak istediği aileyi kendisinin de kuramayacağını anlamış... İçindeyken mutsuz olduğu aileden çıkınca kurtulurum sanırken aslında çocukluktaki anılardan hiç kurtulunamazmış.

Senin kendine ülkene faydalı olmayı motivasyon haline getirmeye çalıştığın gibi o da Allah'ın kendisini yaratma sebebini bulmaya çalışır ve iyi insan olayım da cennete gideyim bari, bu dünya zaten hiç bana göre olmadı ki diye düşünürmüş. Hayat devam ettikçe sürecek bir amaç, cenneti hakedecek bir yaşam
 
Olabilir haklısınız. Ama doktora yapıyorum, bırakmam mümkün değil. Açıkçası bırakırsam yapacağım beni daha mutlu edecek bir seçenek de bilmiyorum. belki daha kısa süreli çalışsam faydalı olabilir..., kendimden birden çok yüksek performans bekleyip, ulaşamayınca da dibe vuruyo olabilirim. Zaten müsaitim buna...

Belki de istemediğin bir şeyle meşgulsun şu ara.İsteksizliğinin sebebi bu olabilir.Gerçekten ne yapmak istiyorsan onu yap.Zorlama kendini.
 
Çok güzel tanımlamışsınız, aynen böyle hissediyorum ben de... Aileme kızgınlığım da çocukluktaki sorunların karakterimi oluşturduğu ve ne zaman kaçmaya çalışsam beni bulunduğum yere bağlayan, dibe iten kum torbaları olduğunu görmemle gittikçe arttı. O evden çıkıp gidersem, onları affedebileceğimi düşündüm, ama gittikçe daha güçlü olma gereksinimi ve ailemin gittikçe sorunlarıma daha yabancı ve çözmeye yetersiz olmasıyla bu imkansızlaştı. Benim bütün bu zorlukları yaşarken, tek hırslanma sebebim, birgün kendi ailemi kurmaktı, o sevgiyi bi yerden bir şekilde temin etmeyi herşeyden çok istedim. Sonra farkettim ki sevgi sen ona ne kadar çok ihtiyaç duyarsan; sana o kadar az uğruyor. Sen kovaladıkça kaçıyor, seni seven bir insan bile çok şey bekleyip, beni sev diye bakarsan gözlerine senden soğuyor. Hayatın acımasız gerçekleri işte...

Belki bunu farkettiğimde bir kopma anı yaşadım, anladım ki daha çok kitaba gömülmek, sabah daha erken uyanıp daha çok çalışmak beni daha mutlu yapmıyor. Olay çözümsüzleşti kafamda, etrafı tarafından çok takdir gören, imrenilen güzel bir evi arabası olan o kariyer sahibi kadın, bana çok boş bir insan, bir zavallı gibi gelmeye başladı. Hayatında eksik olan elmanın yerine, armut koymaya çalışmış gittikçe daha dibe vurmuş, kendi güçsüzlüğünü sıfatlarla kapatmaya çalışmış gibi. Ve böyle bomboş bir insan olmak istemedim. Başkaları beni sevsin diye çok sevdim insanları ve bu işe yaramadı. En azından işimi başkaları beni sevsin takdir etsin kıskansın diye kullanmak istemedim. Ve evet kayboldum... Umarım bütün bunların arasında bir amaç bulmak mümkündür, çünkü geç kalmaktan ve başarısız olmaktan da çok korkuyorum... Korkuyorum çünkü biliyorum ki ruhumu birşeyle tatmin etmem, kendimi oyalamam ve bütün bunları düşünmememek için kendimi başka önemli bulduğum bir şeye adamam gerekiyor... Peki var mı bu konuda sizin önerileriniz? Şöyle bakarsan daha mutlu olursun gibi, bilemiyorum bi bakış açısı belki... Önemli çünkü ben bu sorunumu bu haliyle, beni tanıyan hiç kimseye anlatmadım... Anlatsam bile çevremdeki çok insan mükemmel aileleri, hayata tamamen tutunmuş güzel işlerde çalışıp iyi paralar kazanırken beni anlayacak bir ruh haline sahip değiller...

 
yazdiklarin cok üzücü. Ama zararin neresinden dönersin kardir diye bir laf var. Daha hayatinin muhtemmelen yarisinda bile degilsindir. Önünde yasayacagin cok seyler var. Önce kendinle barismalisin. Güzel kiyafetler al kendine. Güzel ic camasirlari. Aynada kendine bak ve tüm güzel yanlarini fark et. Bir erkek olsaydin kendinde neleri begenirdin diye düsün. Sonra bir anne olsaydin senin gibi bir cocugun olsun istermiydin düsün. Eminim evetle yanilayacaksin bu soruyu. Her cocuk yapabilen iyi bir anne olamiyor bazen.
Bundan sonraki hayatinda 2 secenigin var. Önce elinde olmayan bir secenegi sana söylemek istiyorum: Zamani geri ceviremezsin. Gecen hic bir dakikayi geri ceverimezsin. Ne kadar düsünsende bisey degismez. sadece üzülürsün.
Simdide gelelim elinde olan iki secenege:
Ya sürekli kendinde gördügün sorunlari dert edip günlerini aylarini yillarini harcarsin ve elinde olan yine sifir kalir. yada bundan sonraki hayatini komple degistirir yepyeni kimsenin yikamayacagi bir insan olursun. Terapi görerek iyi bir adim atmisim. ama simdi o adimi kafandada atman gerekiyor. Bir insanin yapamayacagi birsey yoktur. Mutlu olmak icin sevgiyi kalbine sokman gerekir. bu konu ile ilgili cok güzel kitaplar var. Klasik önerebilecegim bir kitap: serdar özkandan "hayatin isiklari yaninca".
 
Anen sana kendi doğrularını aşılamış ve sen bireysel hareket etmeye korkar hale gelmişsin. Okul hayatında içine kapanık birisimiydin. Bütün bu bastırılmış duygularla iyi bir öğretim hayatı geçirmende şaşırtıcı. Hanı bazen okulda bazı hocalar vardır soru sorarlar cevabını bılırsınız emınsınız cvp o ama kalıpta soylemezsınız. Belki yanlıssa ya kızars ya rezıl ederse duygusyla. Anenın sana yaptıgıda buna benzer bişi olmus. Hep annenın onayını almayı beklemıssın. Ama şimdi eskıden yasadıgın olayların hayatında olmamasına bunun etkılerını yaşamaya dvm edıyorsun. Cocuklugunu mahvetmıs zaten yasadıkların gençliğinide mahfetmesıne izin mi vereceksın? Cocuk halınden sana suc bulamam annen yonlendırmıs. Ama eger bu yasta kendını toparlamazsan bunun suclusuda sen olursun. Geçmişin hayatını esır alıp her gecen gun senı mutsuz etmesıne ızın verme! İçinde bunu yapacak güç var var kı yurt dısına gidip master yapabılıyorsun. Demek kı aılenden uzak oldugun zamanlarda daha basarılısın. Etkılerı azalıyor cunku
 
Haklısın, hayatın sorumluluğunu almakla başlıyor herşey galiba, buna izin vermicem... annem de bu yaz aynısını söylemişti kardeşime, çocukluğunu yaşayamadı bırak bari gençliğini yaşasın demişti benim için... bu şekilde kendimi hırpalayıp acaba bilinçaltında ailemden mi öc alıyorum, umarım böyle saçma bişey yapmıyorumdur çünkü yine en büyük zararı bana oluyor. durumumun tek güzel tarafı, kimseye bağlı bağımlı değilim, kendi ayaklarım üstünde durma duygusu güç veriyor...

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…