Şöyle ki şu ana kadar Türkiye'de yapılan tüm kalp+akciğer nakli operasyonları başarısız oldu. Sadece kalp ya da sadece akciğerde çok iyiyiz ama bu iki organ hususu biraz zor. Yurtdışına gitmek gerekiyor o da maddi açıdan çok büyük külfet ve biz bunu karşılayamayız. Eskiden Türkiye yurt dışına gönderiyordu benim gibi hastaları ancak ekonomik sebepler onun da önüne geçti.Geçmiş olsun, bahsettiğiniz ameliyat Türkiye'de neden yok acaba yani ilgili uzmanı mı yok gereken şeyler mi yok merak ettim.
Ama yaşadığınızı herkes yaşıyor maalesef, yalnız değilsiniz ya da sizin hastalığınızla alakalı değil çok fazla. Dedem ameliyat olduğunda merdivenden iniyorduk haliyle yavaş iniyoruz, yanlar bomboş ama dangalağın teki arkamdan el hareketi yapıyor yolu kapatıyoruz diye. Gayet yaşlı ve ameliyatlı olduğu belli bir adam ama yine tahammülleri yok.
Annem yine 70'lerine yakın, hem yaşını gösteriyor hem hastalığı olduğunun farkında. Annem otururken teyzenin teki başına dikildi kalksın diye.
Dizimden ameliyat oldum ayakta zor duruyorum, bir işim çıktı otobüsle dönmem gerekti. Kimseden yer isteyemedim gözümden yaş aka aka ayakta geldim. Anlamazlar çünkü yaşınız gençse ayakta durmalısınız anlayışı var bizde.
O yüzden bu tür şeylerin hastalığınız sebebiyle başınıza geldiğini düşünmeyin lütfen. Çok iyi, anlayışlı insanlarımız olsa da hödük insanlarımız da az değil. Ya he deyip geçeceksiniz ki ben artık kimseyle uğraşamadığım için öyle yapıyorum ya da savaşacaksınız, açıklayacaksınız, o yaşlarına kadar verilmeyen görgü, ahlak eğitimini siz ufak ufak vereceksiniz. Ha bence gerek yok ama siz bilirsiniz, kendinizi yormayın üzmeyin hiç.
Öyle yorgunum ki öyle ağır ki yaşadıklarım artık yaşamak istemiyorum. Kronik bir hastalığım var akciğer kalp yetmezliği diyeyim kaba taslak. (Pulmoner hipertansiyon diye geçiyor tıp dilinde) Dışarıdan çok sağlıklı durmama rağmen %100 engelli raporum var. Tek tedavisi kalp+akciğer nakli ama o da Türkiye'de yapılmıyor. Oksijen cihazımı takmasam hasta olduğumu bilmez kimse. Aklınızın alamayacağı kadar çabuk yoruluyorum. Üstümü giyerken, yemek yerken , konuşurken vs. Ve tabi morarıyorum çünkü kandaki oksijen değerim hızla düşüyor. Bir kat için asansöre biniyorum mecburen. Geçen hastanede epey kalabalık oldu asansör, amcalardan biri demez mi '' Sen in yaşlılar binsin'' diye. Ben de 'Ben de hastayım inemem'' dedim. Babasını öldürmüşüm gibi baktı. O kadar çok şey yaşıyorum ki bununla ilgili. Lisede öğretmen peçeteyle dudağımı silmişti, ruj var sende diyerek. 'Hocam vallahi yok' desem de anlamadı. Sonra da diyor 'Çıkmayan ruj mu bu?'Yani mesele bunlar da değil. Her anlamda çok zorlanıyorum. Ayda bir grip oluyorum çünkü akciğerlerim çok hassas bağışıklığım düşük. Ve çok zorluyor beni. Bu hastalık sebebiyle çocuk sahibi olmam yasak. Herkes ama herkes bana 'Neden çocuk yok' diyor. Yahu size ne? Ben size neden çocuk yaptınız diyor muyum?
Allahın bana verdiği hastalığı aldım kabul ettim ve yapabileceğim hiçbir şey yok.. Peki bu insanların tavrına ne demeli? Kocayı çek, kaynanayı çek, milleti çek.. Herkes o kadar anlayışsız ki.. Yaşamak istemiyorum artık, bu kadar az nefes alırken bir de bütün bunlar beni deli ediyor..
Sadece yazmak istedim yoksa patlayacaktım... Başınızı ağrıttım ama kusura bakmayın..
Ay çok üzüldüm bende ayın 20 günü hastayım dahiliye doktorunun dediğine göre bağışıklık 0 demir eksikliği yüksek d vitamini 0 kansızlık hat safhada ev tozuna ileri derece de alerjim var ayın 20 günü grip ve öksürük ile geçiyor çok iyi anlıyorum sizi ama bu bir imtihan bende zor kabullendm ve benim bakmakla yükümlü olduğum evladım ve temizlik hastası kocam var hayat gerçekten çok zorÖyle yorgunum ki öyle ağır ki yaşadıklarım artık yaşamak istemiyorum. Kronik bir hastalığım var akciğer kalp yetmezliği diyeyim kaba taslak. (Pulmoner hipertansiyon diye geçiyor tıp dilinde) Dışarıdan çok sağlıklı durmama rağmen %100 engelli raporum var. Tek tedavisi kalp+akciğer nakli ama o da Türkiye'de yapılmıyor. Oksijen cihazımı takmasam hasta olduğumu bilmez kimse. Aklınızın alamayacağı kadar çabuk yoruluyorum. Üstümü giyerken, yemek yerken , konuşurken vs. Ve tabi morarıyorum çünkü kandaki oksijen değerim hızla düşüyor. Bir kat için asansöre biniyorum mecburen. Geçen hastanede epey kalabalık oldu asansör, amcalardan biri demez mi '' Sen in yaşlılar binsin'' diye. Ben de 'Ben de hastayım inemem'' dedim. Babasını öldürmüşüm gibi baktı. O kadar çok şey yaşıyorum ki bununla ilgili. Lisede öğretmen peçeteyle dudağımı silmişti, ruj var sende diyerek. 'Hocam vallahi yok' desem de anlamadı. Sonra da diyor 'Çıkmayan ruj mu bu?'Yani mesele bunlar da değil. Her anlamda çok zorlanıyorum. Ayda bir grip oluyorum çünkü akciğerlerim çok hassas bağışıklığım düşük. Ve çok zorluyor beni. Bu hastalık sebebiyle çocuk sahibi olmam yasak. Herkes ama herkes bana 'Neden çocuk yok' diyor. Yahu size ne? Ben size neden çocuk yaptınız diyor muyum?
Allahın bana verdiği hastalığı aldım kabul ettim ve yapabileceğim hiçbir şey yok.. Peki bu insanların tavrına ne demeli? Kocayı çek, kaynanayı çek, milleti çek.. Herkes o kadar anlayışsız ki.. Yaşamak istemiyorum artık, bu kadar az nefes alırken bir de bütün bunlar beni deli ediyor..
Sadece yazmak istedim yoksa patlayacaktım... Başınızı ağrıttım ama kusura bakmayın..
Çok geçmiş olsun.Allah acil şifalar versin inş.Öyle yorgunum ki öyle ağır ki yaşadıklarım artık yaşamak istemiyorum. Kronik bir hastalığım var akciğer kalp yetmezliği diyeyim kaba taslak. (Pulmoner hipertansiyon diye geçiyor tıp dilinde) Dışarıdan çok sağlıklı durmama rağmen %100 engelli raporum var. Tek tedavisi kalp+akciğer nakli ama o da Türkiye'de yapılmıyor. Oksijen cihazımı takmasam hasta olduğumu bilmez kimse. Aklınızın alamayacağı kadar çabuk yoruluyorum. Üstümü giyerken, yemek yerken , konuşurken vs. Ve tabi morarıyorum çünkü kandaki oksijen değerim hızla düşüyor. Bir kat için asansöre biniyorum mecburen. Geçen hastanede epey kalabalık oldu asansör, amcalardan biri demez mi '' Sen in yaşlılar binsin'' diye. Ben de 'Ben de hastayım inemem'' dedim. Babasını öldürmüşüm gibi baktı. O kadar çok şey yaşıyorum ki bununla ilgili. Lisede öğretmen peçeteyle dudağımı silmişti, ruj var sende diyerek. 'Hocam vallahi yok' desem de anlamadı. Sonra da diyor 'Çıkmayan ruj mu bu?'Yani mesele bunlar da değil. Her anlamda çok zorlanıyorum. Ayda bir grip oluyorum çünkü akciğerlerim çok hassas bağışıklığım düşük. Ve çok zorluyor beni. Bu hastalık sebebiyle çocuk sahibi olmam yasak. Herkes ama herkes bana 'Neden çocuk yok' diyor. Yahu size ne? Ben size neden çocuk yaptınız diyor muyum?
Allahın bana verdiği hastalığı aldım kabul ettim ve yapabileceğim hiçbir şey yok.. Peki bu insanların tavrına ne demeli? Kocayı çek, kaynanayı çek, milleti çek.. Herkes o kadar anlayışsız ki.. Yaşamak istemiyorum artık, bu kadar az nefes alırken bir de bütün bunlar beni deli ediyor..
Sadece yazmak istedim yoksa patlayacaktım... Başınızı ağrıttım ama kusura bakmayın..
inşallah bir imkan olur da gidersiniz yurt dışına iyileşir gelirsinizŞöyle ki şu ana kadar Türkiye'de yapılan tüm kalp+akciğer nakli operasyonları başarısız oldu. Sadece kalp ya da sadece akciğerde çok iyiyiz ama bu iki organ hususu biraz zor. Yurtdışına gitmek gerekiyor o da maddi açıdan çok büyük külfet ve biz bunu karşılayamayız. Eskiden Türkiye yurt dışına gönderiyordu benim gibi hastaları ancak ekonomik sebepler onun da önüne geçti.
Şefkatinizi hissettim resmen çok teşekkür ederim...
Merhaba umarım bu mesajımı okursunuz hastalığınız konusunda bilgi sahıbıyım benim de koah btonsektazı akcıger %15 kalmış 1bucuk yıl organ bekledım ben 4bucuk yıl önce cıft tataflı nakıl oldum umudunuzu kaybetmeyın bu konuda hastalığınızın dernegı kuruldu gelısmelerden ve tedavilerden bılgı sahıbı olmanızı isterim umarım kalp akcıger aynı anda yapılma şansı da verılır doktorlar a çünkü onlar gerçekten bu konu da çok başarılılar çok geçmiş olsun ulaşmak istersenız cvp yazarsanız bende çok memnun olurumÖyle yorgunum ki öyle ağır ki yaşadıklarım artık yaşamak istemiyorum. Kronik bir hastalığım var akciğer kalp yetmezliği diyeyim kaba taslak. (Pulmoner hipertansiyon diye geçiyor tıp dilinde) Dışarıdan çok sağlıklı durmama rağmen %100 engelli raporum var. Tek tedavisi kalp+akciğer nakli ama o da Türkiye'de yapılmıyor. Oksijen cihazımı takmasam hasta olduğumu bilmez kimse. Aklınızın alamayacağı kadar çabuk yoruluyorum. Üstümü giyerken, yemek yerken , konuşurken vs. Ve tabi morarıyorum çünkü kandaki oksijen değerim hızla düşüyor. Bir kat için asansöre biniyorum mecburen. Geçen hastanede epey kalabalık oldu asansör, amcalardan biri demez mi '' Sen in yaşlılar binsin'' diye. Ben de 'Ben de hastayım inemem'' dedim. Babasını öldürmüşüm gibi baktı. O kadar çok şey yaşıyorum ki bununla ilgili. Lisede öğretmen peçeteyle dudağımı silmişti, ruj var sende diyerek. 'Hocam vallahi yok' desem de anlamadı. Sonra da diyor 'Çıkmayan ruj mu bu?'Yani mesele bunlar da değil. Her anlamda çok zorlanıyorum. Ayda bir grip oluyorum çünkü akciğerlerim çok hassas bağışıklığım düşük. Ve çok zorluyor beni. Bu hastalık sebebiyle çocuk sahibi olmam yasak. Herkes ama herkes bana 'Neden çocuk yok' diyor. Yahu size ne? Ben size neden çocuk yaptınız diyor muyum?
Allahın bana verdiği hastalığı aldım kabul ettim ve yapabileceğim hiçbir şey yok.. Peki bu insanların tavrına ne demeli? Kocayı çek, kaynanayı çek, milleti çek.. Herkes o kadar anlayışsız ki.. Yaşamak istemiyorum artık, bu kadar az nefes alırken bir de bütün bunlar beni deli ediyor..
Sadece yazmak istedim yoksa patlayacaktım... Başınızı ağrıttım ama kusura bakmayın..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?