İlköğretim Yorum ve Soruları hayallerimiz çocukların hayatını yönlendirmemeli !!!

Revolucion

Artık Güneş Doğmuyor :(
Kayıtlı Üye
6 Mart 2007
2.549
115
323
bir arkadaşımın sorduğu bir sru bu yazıyı yazmaya yönlendirdi beni.bildiğim ve zamanla tecrübe ederek kazandığım bazı gerçekler vardı ancak bilgi paylaşıldığında değer kanır diye düşünerek geçtim klavyenin başına.
gelelim asıl konumuza yetenek sonradanmı kazanılır ?
benim mesleğim Türk halk Dansları Eğitmenliği yada toplumda bilinen yanlış ismiyle folklor öğretmeni.yanlış çünkü folklore geniş çaplı bir dalın ismidir. ve halk bilimi anlamına gelir.ancak bizim yaptığım iş tamamen farklıdır. biz bu alanın sadece küçük bir parçası olan dansın eğitimini veririz. yıllarca hem mesleğimle hemde çocuklarla ilgili (çünkü onlarla çalışıyordum ve incelikleri bilmek zorundaydım en azından ben böyle düşünüyorum ) pek çok araştırma yaptım.işe başladığım ilk ylllarda ailelerin düştüğü hataya çok düştüm.yetenek sonradan kazanılabilirdi bu hatanın ismi.bu güne dek binin üzrinde dansçı yetiştirdim. hatta şu an aralarında eğitim vermeye başlamış olanlar yada üniversitelerde bu konu üzerine yoğunlaşanlarda mevcut. ancak bir daha hiç parmağını bile şıklatmayacaklarda. ( ilk yılların yanlış meyvaları diyorum ben onlara malesef )
konuyu burdan itibaren biraz daha genişleteceğim. dans genel anlamıyla bakıldığında müziğe uyum sağlamak olarak algılanır. ancak bu sadece bireysel eğlence amaçlı danslar için geçerlidir ki, aslında müziğe değil ritme uyum sağlanarak beden görselliği ortaya çıkarılır. fakat gurupla yağılan danslarda ritim kulağı ( ritmi doğru duyma ; algılama ) daha ön plandadır. üç unsur hem bir arada düşünülmeli hemde ayrı tutlmalıdır. dansta; ritim, müzik ve bedenin doğru kullanımı üçü bir aradadır.ancak daha derine inildiğinde hepsi birbirinden farklı alanlardır. örnekleyecek olursak. müzik kulağı çok iyi olan bir çocuk dans edemeyebilir. yada ritim aletlerinden birini ( def, daire, dabruka vs. ) çok iyi çalabilen bir çocuğun müzik kulağı olmayabilir( duyduğu notaları değerleinde algılar ancak hangileri olduğunu çözemez.)
gelelim ana konumuza. ebevenylerin çocuk ve eğitimciler üzerindeki baskısı. bu aslında hemen hemen tüm alanlar (derslerde dahil ) içinde geçerlidir. özellikle ailedeki yeteneklerde göz önünde bulundurularak çocuktan beklenti içine girilmelidr. çünkü yapıalan araştırmalarda da çocukların ebevenylerinden aldıı genlerle yeteneklerinin sabit olarak doğdukları teorisi halen çürütülmemiştir. ve bu yeteneklere doğduktan sonra öğrenme yoluyla eklenebilecek şeyler sınırlıdır.
en iyi bildiğim yerden kendi alanımdan örnekler vererek açıklamalar getirmeye çalışacağım.
1- ebevenylerden biri çocukluğunda bir dans ekibine (Türk hank Dansları topluluklarına ekip edı verilir.) girmeyi çok istemiş fakat bazı sebeplerden ötürü olmamıştır. ve çocuk üzerine baskı kurar. çocuk bunu istememekte ancak diretmelerede karşı koyamamaktadır. bu durudamda hem eğitmen, hem çocuk müşkül durumda kalır. sonuç her zaman hüsrandır.
2- çocuk tv'de gördüğü bir takım hareketleri sıralama dahi şaşmadan yineleyebilmektedir ( ezber tekniğidirki bedensel alanlarda ezber tek başına asla sonuç alınamayacak bir tekniktir.) bu modelde ise aile eğitmene baskı kurma çabasına girer. sonuç genelde diğer çocuklar için hüsanla sonuçlanır. çünkü sadece gördüğünü taklit eden bu çocuklar ekipten bazen tamamen kopukturlar. hatta olası teknik sorunlarda tüm gurubu utanca götürecek hatalar yapma eğilimindedirler.
3- farkında olmasalarda ailede bu yetenek mevcuttur. çocuk kendi isteğiyle ekibe dahil olma çabasındadır. (bu örnekte genelde eğitimci aileye baskı kurmak zorunda kalır çünkü bulduğu yeteneği kaybetmek istemez.) sonuç üç taraf içinde tatmin edicidir.
Genelleyerek toparlayacak olursak. Çocuklarımızın bizlarden aldıkları yeteneklerle, ancak, ayrı birer birey olarak dünyaya geldiklerini unutmamalıyız.Onları yetenekleri doğrultusunda cesaretlendirmek ve yanlarında olmak en doğrusudur. ancak kendi hayallerimizi onlar üzerinden gerçekleştirme çabasına girmek hem onları üzecek, hemde zorlayacaktır. Unutmayalımki yapamadıkları herhangi bir şeyde onları suçlamadan önce buna sebep olmuş yada olabilecek tüm etmenleri araştırmalıyız.


Not: niyetim kiseye akıl vermek değil bu yazıda. ayrıca farkında olmadan yaptığım hatalarda olabilir. ancak dilimin döndüğünce yapılan yanlışlara dur demeye çalıştım. ayrıca başka eğitimci arkadaşlarda (hangi alanda olursa olsun ) bu taz yazılarla bilgilendirmeler yaparlarsa doğru bildiğimiz yanlışları görme imkanımız olucaktır. her türlü yorumunuza ve sorunuza açığım çekinmeden yazabilirsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…