• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hayalcihucreler Meme Estetiği Ameliyatı

E YANI kredi cekıp oderım artık ne yapabılırım
en son kı konusmada evlendıkten sonra bakarız buyurler onlar dedı ılla yapacaksam dugunden oncesı daha mantıklı sankı kucuklerı gorup askamı gelecek
arzumun yazısını okudum 3 hafta sonra olmus ılk yakınlasma bu ıyı bı sure bana gore
annemede soyledım
ben ugrasmıcam artık amelıyat olmak ıstıyorum dedım
ortalık kalktı ayaga
goguslerıme baktılar
annem 24 yasında okuz kadar bana dua okuyarak kase bastırdı
olurmu
buyurmu
bı kac cm ne degıstırırkı
barıs cakıra maıl attım
resım fılan yolladım bıkınıyle bakalım ne dıeycek bana
5 gun dıyosun
o zaman en mantıklısı yaz tatılınde olmam
pekı sızın aılenız tepkı vermedımı?
 
bugün 12. günüm, dün ameliyatta takılan sütyenimi doktorum çıkardı. yerine sporcu sütyenimi taktı. bununla gerçekten çok rahatladım.
bugün artık çok daha iyi hareket edebiliyorum. yataktan bile çok rahat kalkabiliyorum. her gün iyileştiğimi görmek çok güzel, ve tabii aynadaki görüntümü görmek müthiş anlatılır gibi değil,
 
benim öncesinde hiç memem yoktu denebilir. ancak dolgu sütyen takıyordum. fakat bunlar doğal olmadığından vücuduma yapışan kıyafetleri çok tercih etmiyordum, etsem de şal, fular gibi aksesuar kullanıyordum. şimdi de yine bol gömlek ve kolsuz mont yeleklerden aldım, onları giyiyorum. zaten çok göze batacak bir meme olmadı. destekli sütyenimden biraz fazla oldu, kışı böyle geçiriyorum da, yaza ne olacak bakalım, ben şimdiye kadar hiç V yaka giymedim, hep yuvarlak yakaydı kıyafetlerim, yazın haliyle canım dekolte isteyecek, işte ozaman yer yerinden oynayacak, :)



işyerındekıler anlamıyormu?
 
oh oh hyalcihücreler olduda bitti vallahi konun bile oldu cnm ya hayırlı olsun inşallah herşey gönlünce olsun arkadaşımm..
 
merhabalar,
sizinle aşağıdaki yazıyı paylaşmak istiyorum. rumuzumun çıkış hikayesi budur. hepinizin hayalcihücreleri bol olsun, sevgiyle,




Bir tırtıl bir kurt gibidir, bir kelebekse çok güzel renkleri olan uçan sihirli bir yaratık.

Zamanı geldiğinde bir tırtıl daha çok yemeye başlar ve kendi metabolizmasının ihtiyacı olanından daha fazlasını tüketir. Böylece tırtılın bedeni ölmeye başlar, bu bedenin sıvılaşması şeklinde olur. Fakat tırtılın bedeninde orada burada birkaç hücre vardır.

Bilim adamları bu hücrelere “hayalci hücreler” adını verirler. Bu hücreler aslında yeni bir gerçekliğin hayalini kurarlar, farklı bir bilinç seviyesinde titreşirler. Tırtılın bedeni bu hücreleri tanıyıp onlara saldırırlar. Fakat onlar farklı bir seviyede titreştikleri için bu saldırılardan etkilenmezler. Saldırıcı hücreler ise kısa zamanda vazgeçerler.

Bu arada hayalci hücreler yine orada burada kümelenmeye başlarlar.

Daha sonra da bu kümeler birbirleri arasında bir bağlantı oluştururlar. Bu hücre bağlantıları belli bir kritik kitleye, eşiğe ulaştığında, sihirli bir şey olmaya başlar: tırtılın bedeninde uyumakta olan bir gen, genetik kod, uyanır. Bu genetik kod kanatların, yeni bir kalbin, antenin, bacakların, uçan bir varlığın metabolik hızı vb. ne dair tüm bilgileri içerir, hepsi bu kodun içinde gizlidir. Bu gen, hayalci hücrelerin birbirleriyle kurdukları bağlantı sayesinde uyanır. Tırtılın bedeninin geri kalan kısmı ölürken, hayalci hücreler tırtılın ölmekte olan gövdesini kendilerini besleyecek bir gıda olarak kullanırlar.
Bu hayalci hücrelerin büyümek ve bağlantı kurmak için kullandıkları bir kültür ortamı olur.
Ve çok kısa zamanda bir özgürlüğe doğru uçmak üzere bir kelebek buradan ortaya çıkarak uçmaya başlar.

Diyor ki Deepak Chopra, sizler de hayalci hücreler taşıyorsunuz. Eski gerçekliğinizi istemeyip yeni bir gerçeklik isteyen bu hücrelere sahipsiniz. Kendiniz için bu yeni gerçekliği hayal etmeye başlayabilirsiniz.

Bilincimizin enerjisini, Dr.Chopra’nın dediği gibi olumsuz ve gereksiz olana harcamaz ve yeni bir gerçekliğe doğru yoğunlaştırırsak, kendimizi yeniden yaratmak üzere bir adım atabiliriz.
Gerisi genlerimizde saklı, aynı metamorfozda olduğu gibi bu başkalaşımı hiçbir şey durduramaz.

Bir tek engel var: O da kendimiz…
 
merhabalar,
sizinle aşağıdaki yazıyı paylaşmak istiyorum. rumuzumun çıkış hikayesi budur. hepinizin hayalcihücreleri bol olsun, sevgiyle,




Bir tırtıl bir kurt gibidir, bir kelebekse çok güzel renkleri olan uçan sihirli bir yaratık.

Zamanı geldiğinde bir tırtıl daha çok yemeye başlar ve kendi metabolizmasının ihtiyacı olanından daha fazlasını tüketir. Böylece tırtılın bedeni ölmeye başlar, bu bedenin sıvılaşması şeklinde olur. Fakat tırtılın bedeninde orada burada birkaç hücre vardır.

Bilim adamları bu hücrelere “hayalci hücreler” adını verirler. Bu hücreler aslında yeni bir gerçekliğin hayalini kurarlar, farklı bir bilinç seviyesinde titreşirler. Tırtılın bedeni bu hücreleri tanıyıp onlara saldırırlar. Fakat onlar farklı bir seviyede titreştikleri için bu saldırılardan etkilenmezler. Saldırıcı hücreler ise kısa zamanda vazgeçerler.

Bu arada hayalci hücreler yine orada burada kümelenmeye başlarlar.

Daha sonra da bu kümeler birbirleri arasında bir bağlantı oluştururlar. Bu hücre bağlantıları belli bir kritik kitleye, eşiğe ulaştığında, sihirli bir şey olmaya başlar: tırtılın bedeninde uyumakta olan bir gen, genetik kod, uyanır. Bu genetik kod kanatların, yeni bir kalbin, antenin, bacakların, uçan bir varlığın metabolik hızı vb. ne dair tüm bilgileri içerir, hepsi bu kodun içinde gizlidir. Bu gen, hayalci hücrelerin birbirleriyle kurdukları bağlantı sayesinde uyanır. Tırtılın bedeninin geri kalan kısmı ölürken, hayalci hücreler tırtılın ölmekte olan gövdesini kendilerini besleyecek bir gıda olarak kullanırlar.
Bu hayalci hücrelerin büyümek ve bağlantı kurmak için kullandıkları bir kültür ortamı olur.
Ve çok kısa zamanda bir özgürlüğe doğru uçmak üzere bir kelebek buradan ortaya çıkarak uçmaya başlar.

Diyor ki Deepak Chopra, sizler de hayalci hücreler taşıyorsunuz. Eski gerçekliğinizi istemeyip yeni bir gerçeklik isteyen bu hücrelere sahipsiniz. Kendiniz için bu yeni gerçekliği hayal etmeye başlayabilirsiniz.

Bilincimizin enerjisini, Dr.Chopra’nın dediği gibi olumsuz ve gereksiz olana harcamaz ve yeni bir gerçekliğe doğru yoğunlaştırırsak, kendimizi yeniden yaratmak üzere bir adım atabiliriz.
Gerisi genlerimizde saklı, aynı metamorfozda olduğu gibi bu başkalaşımı hiçbir şey durduramaz.

Bir tek engel var: O da kendimiz…

Çoookkk... güzel bir paylaşım olmuş.Büyük bir merak ve keyifle okudum arkadaşım :16: Katılıyorumm Bir tek engelimiz var,oda kendimiz :34:
 
tatlım, inşallah seninde bu hızda olur. Sende kavuşursun hayaline bir an önce inşallah,
senin nasıl gidiyor, misafirlerin gitti mi, rahatladın mı bari,

amin cnm güzel dileklerine inşallah diyorum en kısa zamanda amiiiiin.evvet gittiler cnm yaklaşık 1 buçuk aydır misafirlerim vardı baya yoruldum haliyle arkadanda temizlik faslı falan.neyse öyle yani.bende zamanı iple çekiyorum artıkk off
 
merhabalar,
sizinle aşağıdaki yazıyı paylaşmak istiyorum. rumuzumun çıkış hikayesi budur. hepinizin hayalcihücreleri bol olsun, sevgiyle,




Bir tırtıl bir kurt gibidir, bir kelebekse çok güzel renkleri olan uçan sihirli bir yaratık.

Zamanı geldiğinde bir tırtıl daha çok yemeye başlar ve kendi metabolizmasının ihtiyacı olanından daha fazlasını tüketir. Böylece tırtılın bedeni ölmeye başlar, bu bedenin sıvılaşması şeklinde olur. Fakat tırtılın bedeninde orada burada birkaç hücre vardır.

Bilim adamları bu hücrelere “hayalci hücreler” adını verirler. Bu hücreler aslında yeni bir gerçekliğin hayalini kurarlar, farklı bir bilinç seviyesinde titreşirler. Tırtılın bedeni bu hücreleri tanıyıp onlara saldırırlar. Fakat onlar farklı bir seviyede titreştikleri için bu saldırılardan etkilenmezler. Saldırıcı hücreler ise kısa zamanda vazgeçerler.

Bu arada hayalci hücreler yine orada burada kümelenmeye başlarlar.

Daha sonra da bu kümeler birbirleri arasında bir bağlantı oluştururlar. Bu hücre bağlantıları belli bir kritik kitleye, eşiğe ulaştığında, sihirli bir şey olmaya başlar: tırtılın bedeninde uyumakta olan bir gen, genetik kod, uyanır. Bu genetik kod kanatların, yeni bir kalbin, antenin, bacakların, uçan bir varlığın metabolik hızı vb. ne dair tüm bilgileri içerir, hepsi bu kodun içinde gizlidir. Bu gen, hayalci hücrelerin birbirleriyle kurdukları bağlantı sayesinde uyanır. Tırtılın bedeninin geri kalan kısmı ölürken, hayalci hücreler tırtılın ölmekte olan gövdesini kendilerini besleyecek bir gıda olarak kullanırlar.
Bu hayalci hücrelerin büyümek ve bağlantı kurmak için kullandıkları bir kültür ortamı olur.
Ve çok kısa zamanda bir özgürlüğe doğru uçmak üzere bir kelebek buradan ortaya çıkarak uçmaya başlar.

Diyor ki Deepak Chopra, sizler de hayalci hücreler taşıyorsunuz. Eski gerçekliğinizi istemeyip yeni bir gerçeklik isteyen bu hücrelere sahipsiniz. Kendiniz için bu yeni gerçekliği hayal etmeye başlayabilirsiniz.

Bilincimizin enerjisini, Dr.Chopra’nın dediği gibi olumsuz ve gereksiz olana harcamaz ve yeni bir gerçekliğe doğru yoğunlaştırırsak, kendimizi yeniden yaratmak üzere bir adım atabiliriz.
Gerisi genlerimizde saklı, aynı metamorfozda olduğu gibi bu başkalaşımı hiçbir şey durduramaz.

Bir tek engel var: O da kendimiz…
doğru herşey kendinde başlar ve biter....
 
arkadaşlar, bir resim ekledim, bugün 14. günüm bitti.
sevgili doktorum, yarım limonu ne hale getirdi.
Canım çookk begendimm...:46: Süper görünüyorlar.Benim gördügüm o ilk günkü haliyle şimdiki hali arasında çok fark var. Daha yüksek ileri dogru olmuş.Zamanla dahada güzel olacak,ben eminim buna.Protez büyüklügünü daha çok belli edecek :34: Keşke öndeki kopçaları açıp şööyylee hafif yandanda bir iki poz çekilseydin kuzum yaa...:29::54:
 
Back