Havuzlu han ismini o kadar çok duydum ki, haftasonu eşimi de sürükledim peşimden, düştük yollara... Bu sıcakta gittik gitmesine ama inanılmaz bir hayal kırıklığına uğradık...
Fiyatlar dışarısıyla aynıydı, bir uygunluğunu göremedik..
Hatta bebek abaları ve park yataklar dışarıdan bile daha pahalıydı, resmen el yakıyordu!
Fiyatlar mühim değil, öle ya da böyle zaten çıkacak o paralar cebimizden yavrularımız için, ama bizi asıl delirten satıcıların terbiyesizlikleriydi, ısrarlarıydı!
Hiçbir şeye şöyle rahat rahat kendimiz bakamadık istediğimiz gibi, inceleyemedik...
Yok bilmem hangi biberonumuzu denediniz mi, biberon aldınız mı, buyrun bunu verelim, şundan almaz mısınız, bunu da verelim mi, onu da almaz mısınız...
Ya bir çık şu reyonun önünden anasını satiyim da bir bakalım neymiş o ürün, ne değilmiş... Allaha şükür kafamız çalışıyor, bir çık şurdan, bir sus da bir okuyalım ürünlerin üzerini, bakalım neymiş özellikleri... Merak ettiğimiz bir şey olursa zaten sorarız sana, bir git başımızdan!!! Yok!
Zaten o meşhur en alt katı allah bildiği gibi yapsın! Hiçbir şeyin üzerinde fiyat etiketi yok! Yani müşterinin tipine göre, kime ne tuttururlarsa o kadar fiyatı!!
İnsanı 2 dk yalnız bırakmıyorlar ki rahat rahat bakalım!
Adamın biri biz yürüdükçe bizi takip ediyordu, çok ciddiyim, o en alt katta...
Eşim dedi ki "bak gel şu sütunun etrafında dönelim". "Peki" dedim, başladık dönmeye...
Biz döndükçe baktık adam da peşimizden dönüyor sütunun etrafında! Yuh!
Durduk sonunda, adamla göz göze geldik.
Eşim dedi ki adama, "Bir tur daha atalım mı, dönelim mi daha!?"
Adam ne dese beğenirsiniz?! "Valla abi bakıyorum ne satabilirim diye..."
Sen o kafayla ne satabilirsin ki be adam!!!!
Ay bu kadar çileden çıktığımı hatırlamıyorum! Arkamıza bile bakmadan kaçtık ordan, bir daha dönmemek üzere!
Belki eskiden ucuz ve güzel bir yerdi ama zaman içinde hamileler arasında ün yaptıkça iş ahlaklarını bozmuşlar ve fiyatları da uçurmuşlar gibi geldi bana....
Bebek şekeri yapmak için malzeme arıyorduk o gün... Havuzlu han'da hazır kesilmiş tüllerin 50 tanesi için 4 lira fiyat vermişlerdi, kuru kahveci mehmet efendinin sokağında aynı tüllerin 50 tanesini 2.5 liraya aldık!
Yine havuzlu han'da tanesini 83 kuruştan verdikleri bibloların aynısını yine bu sokakta tanesi 30 kuruştan aldık!!!
Sonuçta havuzlu'da bize 70 lira fiyat biçtikleri malzemelerin aynılarını kahvecinin sokağından 30 liraya alıp çıktık....
Biliyorum bu sıcaklarda sokakta gezmek çok zor kızlar ama eğer kendinizde o gücü bulabiliyorsanız biraz araştırın derim ben.. Benim yaşadıklarım bunlar çünkü...
İyi ki moralim bozulup hemen eve dönmemişim de biraz daha bakınmışım Tahtakale'de....