Hasta Yakınları, Hamile Doktoru Darp Etti

Hasta Yakınları, Doktoru Darp Etti

Iğdır Devlet Hastanesinde görev yapan Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Türkan Akın, hasta yakınları tarafından darp edildiği iddia edildi.




06 Eylül 2013 Cuma 21:11


Hastanede poliklinikte muayene yaptığı sırada hasta yakını olduğu bildirilen 4 kişinin saldırısına uğradığının iddia eden kadın doktorun, hamile olduğu ve karnına darbe aldığından düşük yapma ihtimali bulunduğu belirtildi. Çalıştığı hastanenin acil servisinde müşahede altına alınan doktor Akın, saldırının poliklinikte hasta muayenesi yaptığı sırada, yüksek sesle konuşan hastanın kızına uyarıda bulunduğu sırada meydana geldiğini söyledi.

Akın, şunları kaydetti: "Muayene ettiğim hastanın kızı konuşuyordu. Kendisine uyarıda bulunup, dışarıya çıkmasını istedim. Çıkmak istemedi, ikinci kez tekrarımda bana hakaret etmeye başladı. 'Sen benim vergilerimle orada oturuyorsun. Ben hakkımı arıyorum, görevini yap' dedi. Sonra da saldırmaya başladı. Ben kendimi savunamadım. Yaşlı kadında araya girmek istedi beni tuttu. Bu sefer daha fazla darbe aldım. Kız bu sırada bana hakaret ederek üzerime gelmeye devam etti. Hamile olduğum için karnımı da korumaya çalıştım. Bir anda masanın üzerine yığıldığımı fark ettim ve üzerime çay döküldü. Çay dökülünce bacağım yandı. O sırada dışarıda güvenlik engellenmişti. Dışarıdaki doktor arkadaşlarım da kapı kapalı olduğundan gelemiyordu. Daha sonra polis ve hastalar araya girince bana saldıran kişiler göz altına alındı. Şu an düşük tehdidi ile hastanede yatıyorum. Hafif bir kanama ve düşük tehdidi var bu yüzden korkuyorum."

Hayret birşey, ne zaman dur denecek bu doktorlara uygulanan şiddete
Herşeyi şiddetle, hakaretle, tacizle halletmeye çalışan bir toplum olmaya başladık, bu çok ama çok tehlikeli

Butun ceza sistemimiz degismeli.Varolan bu kanunlar yetersiz revizyon lagzim.Hala ceza yaptirimi olarak, milattan kalma ceza bedelleri var.
Cezalar ne yazik ki yeterli degil, boyleleride yuz buluyor.Kati cezalar uygulanmali.Kamu duzenini bozan herkimse bu uygulanmalidir aksi halde boyle cok daha haber okuruz.

Nasıl dur denirki Munem.Geliyor millet sürü sepet.Güvenlik görevlilerini güçlülerden yapmak lazım hastanelerde

Bunun gibiler paklar böyle hasta yakınlarını.

Mune .!.:

Hayret birşey, ne zaman dur denecek bu doktorlara uygulanan şiddete
Herşeyi şiddetle, hakaretle, tacizle halletmeye çalışan bir toplum olmaya başladık, bu çok ama çok tehlikeli

Genişletmek için tıkla...

Ancak ne zaman bunlar suc sayildiginda agir cezalar alindiginda belki kuyruklari sikisip durmayi bilirler...

Malesef bu saydiklariniz suc olarak kabul edilmiyor turkiyede....

Ancak konuya bir de şu açıdan bakın: Doktorların görevi hastaya ''Çıkın dışarı'' demek değildir. Hastaya ve hasta yakınlarına detaylı bilgi vermekle de görevlidirler. Dayak olayını savunmuyorum, ancak hastanelerde hademesine, tuvalet temizlikçisine kadar herkes hastaya ve hasta yakınına eziyet ediyor. Türkiye'de en büyük insan hakları ihlalleri doktorlar ve hastane çalışanları tarafından yapılmaktadır.
Hastaneler de her yeri kameralarla donatmışlar; neredeyse tuvalet kabinlerine bile koyacaklar. Peki bu kameralar neden amelliyathanelerde ve müdahale odalarında neden kamera yok? Yoksa doktorların keyfilikleri ve yanlışları delil olmasın diye mi? Bunun cevabını bana kim verecek?
Bundan üç ay önce bir komşumuz hastalanmış ve kızı ambulans çağırmış. Ambulansa hastayı alıyorlar, hasta yakını olan kızına siz kendi arabanızla gelin demişler. Kız taksi tutmak zorunda kaldı? Bu ne dangalaklık???

Sağlık görevlilerini levye ile dövdüler
Van'da ambulansın önünü otomobilleriyle kesen iki kişi, sağlık ekibini hastanelik etti.

Van'ın Sevindik köyünde ambulansın önünü otomobilleriyle kesen iki kişi, sağlık ekibini ellerindeki kesici aletlerle dövdü. Hastaneye kaldırılan 3 kişiden 1'inin sağlık durumunun ciddi olduğu öğrenildi.
Gürpınar ilçesine 45 kilometre uzaklıkta bulunan Sevindik Köyü'nde Gülbahar Uslukaya isimli bir kadının doğum yapacağı ihbarını alan 112 sağlık ekibi, kısa zamanda köye gitti. Sağlık ekipleri Uslukaya'yı alarak Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın ve Çocuk Hastalıkları hastanesine ulaştırdı.

Uslukaya'yı hastaneye bıraktıktan sonra görev yerleri olan Güzelsu 112 Acil İstasyonu’na doğru yola çıkan sağlık ekibini arkadan gelen bir araç taciz etmeye başladı.
Araçlarıyla, ambulansı sıkıştırıp yoldan çıkarmaya çalışan iki kişi, daha sonra ambulansın önünü keserek durdurdu. Sağlık ekibinde yer alan 2'si kadın 3 kişiyi araçtan indirerek, ellerindeki kesici alet ve levyelerle döven bu kişiler daha sonra olay yerinden kaçtı. Olay yerine sevk edilen başka bir ambulans tarafından ilk müdahaleleri yapılan sağlık ekibi, Van'a getirilerek tedavi altına alındı.
Ekipte yer alan ambulans şoförü B.L.'nin hayati tehlikesinin olduğu, Acil Tıp Teknisyenleri B.A.'nın yoğum bakımda, N.Ç.'nin de normal serviste tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.
"TRAFİK MAGANDALARI"
Olayı duyan Sağlık Müdürü Dr. Bilal Acar, hastaneye gelerek personelin durumu hakkında doktorlardan bilgi aldı.
Acar, tespitlerine göre sağlıkçılara saldırının trafik magandaları tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Acar, "Arkadaşlarımız görevleri başındayken saldırıya uğruyorlar. Yolları kesilen ekibimiz levye ve muştalarla dövülüyor. Böyle bir olaya maruz kalmaktan çok üzüntü duyuyoruz." dedi.
Jandarma ekipleri, olayın ardından kaçan şahısların yakalanması için çalışma başlattı.

gulay_gulay .!.:

Ancak konuya bir de şu açıdan bakın: Doktorların görevi hastaya ''Çıkın dışarı'' demek değildir. Hastaya ve hasta yakınlarına detaylı bilgi vermekle de görevlidirler. Dayak olayını savunmuyorum, ancak hastanelerde hademesine, tuvalet temizlikçisine kadar herkes hastaya ve hasta yakınına eziyet ediyor. Türkiye'de en büyük insan hakları ihlalleri doktorlar ve hastane çalışanları tarafından yapılmaktadır.
Hastaneler de her yeri kameralarla donatmışlar; neredeyse tuvalet kabinlerine bile koyacaklar. Peki bu kameralar neden amelliyathanelerde ve müdahale odalarında neden kamera yok? Yoksa doktorların keyfilikleri ve yanlışları delil olmasın diye mi? Bunun cevabını bana kim verecek?
Bundan üç ay önce bir komşumuz hastalanmış ve kızı ambulans çağırmış. Ambulansa hastayı alıyorlar, hasta yakını olan kızına siz kendi arabanızla gelin demişler. Kız taksi tutmak zorunda kaldı? Bu ne dangalaklık???

Genişletmek için tıkla...

Dangalıklık değil özellikle yapılmış birşey de değildir genel bir uygulamadır bende yaşadım aynı şeyi kardeşim rahatsızlandığında taksiyle gittik...Uygulamanın sebebide İstanbul Fatih'te yaralı ve yakınlarının bindikleri ambulansta sağlık personeline saldırması üzerine Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlayarak, "Acil hastaların yakınları hasta ile birlikte ambulansa binemeyecek" dedi.

Aysegul89 .!.:

Dangalıklık değil özellikle yapılmış birşey de değildir genel bir uygulamadır bende yaşadım aynı şeyi kardeşim rahatsızlandığında taksiyle gittik...Uygulamanın sebebide İstanbul Fatih'te yaralı ve yakınlarının bindikleri ambulansta sağlık personeline saldırması üzerine Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlayarak, "Acil hastaların yakınları hasta ile birlikte ambulansa binemeyecek" dedi.

Genişletmek için tıkla...

O kararnameye kargalar bile gülüyor. O zaman ''Beni Türk Hekimlerine emanet etmeyin'' mi dememiz gerekiyor.
Birde doktorun tutumunun doğru olup olmadığına cevap verirmisin. Doktorların görevi hasta yakınına ''Dışarı çık'' demek midir? Şiddete asla taraftar değilim bunu belirteyim.

Türkiye'de hastalar çok zor şartlar altındalar. Bunu Birleşmiş Milletler Hasta Hakları ile Sağlık Bakanlığı Hasta Haklarını karşılaştırdığımızda görebiliriz

gulay_gulay .!.:

Ancak konuya bir de şu açıdan bakın: Doktorların görevi hastaya ''Çıkın dışarı'' demek değildir. Hastaya ve hasta yakınlarına detaylı bilgi vermekle de görevlidirler. Dayak olayını savunmuyorum, ancak hastanelerde hademesine, tuvalet temizlikçisine kadar herkes hastaya ve hasta yakınına eziyet ediyor. Türkiye'de en büyük insan hakları ihlalleri doktorlar ve hastane çalışanları tarafından yapılmaktadır.
Hastaneler de her yeri kameralarla donatmışlar; neredeyse tuvalet kabinlerine bile koyacaklar. Peki bu kameralar neden amelliyathanelerde ve müdahale odalarında neden kamera yok? Yoksa doktorların keyfilikleri ve yanlışları delil olmasın diye mi? Bunun cevabını bana kim verecek?
Bundan üç ay önce bir komşumuz hastalanmış ve kızı ambulans çağırmış. Ambulansa hastayı alıyorlar, hasta yakını olan kızına siz kendi arabanızla gelin demişler. Kız taksi tutmak zorunda kaldı? Bu ne dangalaklık???

Genişletmek için tıkla...

Merhaba. Bu saydıklarınız eskiden çok daha fazla yaşanırdı. bizzat başıma geldiğinden çok iyi biliyorum. odacısından, temzlik görevlisine , size gerizekalıymışsınız gibi davranırlar, hemşirelere bir şey danışılamaz, haşa doktorlara hiç laf söylemenezdi. buna rağmen kaliteli bir hizmet sunulmazdı. ama darp olayları yine de bu kadar fazla değildi. hastaneler de bir devlet otoritesi mevcuttu. korkulurdu yani ( ha korkulmalı mı elbette hayır) . ama son dönemlerde bu otorite çok yıprandı. devletin müsamahaları kendini bilmezler tarafından yanlış anlaşıldı. yalnız sağlık alanında değil, eğitimde de durum aynı. daha iyi bir hizmet için sunulan şikayet hakkı, yine bu kendini bilmezler tarafından ezici bir güç gibi görülüyor. böylece kamu ve kamu çalışanları yıpratılıyor. devlet elbette temel insani hakları halkına eşitlikçi bir yaklaşımla sunmalı ama bunu bir tarafın üstüne basarak yapmamalı. ve herşeyden önce cahilliğin önüne geçmeli.

gulay_gulay .!.:

Hastaneler de her yeri kameralarla donatmışlar; neredeyse tuvalet kabinlerine bile koyacaklar. Peki bu kameralar neden amelliyathanelerde ve müdahale odalarında neden kamera yok? Yoksa doktorların keyfilikleri ve yanlışları delil olmasın diye mi? Bunun cevabını bana kim verecek??

Genişletmek için tıkla...

Sağlık bakanlığı mevzuatı derki "hasta mahremiyetinin bulunduğu alanlara kamera koyamazsın"... bu sebeple de belirttiğiniz noktalar ve ek olarak yoğun bakımlara kamera konulmaz. Yoksa keyiflerinden değil... Bunun cevabını sağlık bakanlığı vermiştir. Hastane yönetimi değil.

gulay_gulay .!.:

O kararnameye kargalar bile gülüyor. O zaman ''Beni Türk Hekimlerine emanet etmeyin'' mi dememiz gerekiyor.
Birde doktorun tutumunun doğru olup olmadığına cevap verirmisin. Doktorların görevi hasta yakınına ''Dışarı çık'' demek midir? Şiddete asla taraftar değilim bunu belirteyim.

Türkiye'de hastalar çok zor şartlar altındalar. Bunu Birleşmiş Milletler Hasta Hakları ile Sağlık Bakanlığı Hasta Haklarını karşılaştırdığımızda görebiliriz

Genişletmek için tıkla...

Eğer içerde olmaman gerekiyorsa niçin ısrarla içerdesin.....belli ki içerde olmaman gerekiyor......yanlış anlaşılmasın kurallar bu yöndeyse paşa paşa dışarı çıkmayı bileceksin.....o kadar işin arasında sağlık çalışanlarını niçin zorluyorsun demezler mi adama

Pepe .!.:

Eğer içerde olmaman gerekiyorsa niçin ısrarla içerdesin.....belli ki içerde olmaman gerekiyor......yanlış anlaşılmasın kurallar bu yöndeyse paşa paşa dışarı çıkmayı bileceksin.....o kadar işin arasında sağlık çalışanlarını niçin zorluyorsun demezler mi adama

Genişletmek için tıkla...

Ne diyeyim O zaman size yapılan hasta haksızlıklarının hepsi müstehak

gulay_gulay .!.:

Ancak konuya bir de şu açıdan bakın: Doktorların görevi hastaya ''Çıkın dışarı'' demek değildir. Hastaya ve hasta yakınlarına detaylı bilgi vermekle de görevlidirler. Dayak olayını savunmuyorum, ancak hastanelerde hademesine, tuvalet temizlikçisine kadar herkes hastaya ve hasta yakınına eziyet ediyor. Türkiye'de en büyük insan hakları ihlalleri doktorlar ve hastane çalışanları tarafından yapılmaktadır.
Hastaneler de her yeri kameralarla donatmışlar; neredeyse tuvalet kabinlerine bile koyacaklar. Peki bu kameralar neden amelliyathanelerde ve müdahale odalarında neden kamera yok? Yoksa doktorların keyfilikleri ve yanlışları delil olmasın diye mi? Bunun cevabını bana kim verecek?
Bundan üç ay önce bir komşumuz hastalanmış ve kızı ambulans çağırmış. Ambulansa hastayı alıyorlar, hasta yakını olan kızına siz kendi arabanızla gelin demişler. Kız taksi tutmak zorunda kaldı? Bu ne dangalaklık???

Genişletmek için tıkla...

ameliyathane ve muayene odalarına hasta mahremiyeti nedeniyle kamera konulamaz, bilmem hiç ameliyat oldunuz mu? kimsenin sizi çırılçıplak görüntülemesini ve bu görüntülerin güvenlik elemanları tarafından izlenmesini istemezsiniz sanıyorum.
ambulans konusunu başka bir arkadaş da yazmış, hasta yakınları ambulansta hastaya yapılan müdahalelere karışıp ilkyardıma engel oldukları ve birkaç hasta yakını tarafından görevli doktorlar darp edildiği için böyle bir uygulama başlatılmış.

bi de yanlış anlamayın ama, bir dönem annemin sağlık sorunu nedeniyle istanbulda gitmediğimiz araştırma-üniversite hastanesi kalmadı, şu sıralar da kızımın acil sorunlarında devlet hastanelerini tercih ediyorum, sık sık da sağlık ocağına gidiyoruz, bir kez bile bir doktordan fırça yediğimi hatırlamıyorum, onların işini yapmalarına engel olmadığınız, ukalalık yapmadığınız sürece eğer ruhsal bir problemleri yoksa sizi azarlamazlar, ha yok mudur durduk yere azarlayan vardır elbet ama durup dururken velisini azarlayan öğretmen, müşterisini azarlayan bankacı gibi istisnadır ve 184 e şikayet ettiğiniz taktirde uyarılacaktır, yani dövmenize gerek yok...

Dünya gelişmiş ülkeleri de, Türkiye gibi sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete çözüm arıyor. Amerika’da son bir yılda şiddet vakaları yüzde 34 artarken, bazı hastanelerde güvenliği özel eğitimli köpekler sağlıyor. İngiltere, yıllardan beri ‘sağlıkta şiddete sıfır tolerans’ kampanyası yürütüyor. Türkiye’de de geçen yıl ‘beyaz kod’ birimi kuruldu.

Son yıllarda Türkiye’de artış gösteren sağlık çalışanlarına şiddet, dünyanın da önemli sorunlarından biri. Amerika’da son bir yılda şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının sayısı yüzde 34 arttı. Özellikle acil servislerde çalışan her 10 hemşireden birinin şiddet gördüğü rapor edildi. Son beş yılda ise 73 sağlık çalışanı şiddete uğrayarak hayatını kaybetti. Ülkedeki sağlık kuruluşları özel güvenlik tarafından korunuyor. Bazı hastanelerde K-9 köpekleri acil servislerde güvenliği sağlıyor. İngiltere de şiddetle mücadele eden ülkeler arasında yer alıyor. Her yıl ortalama 65 bin sağlık çalışanının şiddet gördüğü ülkede, 14 yıldır ‘Sağlıkta şiddete sıfır tolerans’ kampanyası yürütülüyor. Bu kapsamda hastanelere güvenlik kameraları yerleştiriliyor, giriş-çıkışlar kontrol altına alınıyor, ışıklandırma sistemleri ve bilgilendirici işaretler artırılıyor. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı geçen yıl önemli bir sistemi hayata geçirdi. Şiddet gören sağlık çalışanlarının şikâyetlerini ilettiği ‘Beyaz Kod’ birimini kurdu. Birime altı ayda 4 bin 342 vaka bildirildi. Bunların yüzde 33’ünü fiziksel, yüzde 67’sini ise sözlü saldırılar oluşturuyor. Olayların yüzde 33’ü acil servislerde, yüzde 31’i polikliniklerde, yüzde 16’sı klinik servislerde yaşandı.
Zaman

gulay_gulay .!.:

Ne diyeyim O zaman size yapılan hasta haksızlıklarının hepsi müstehak

Genişletmek için tıkla...

kurallara uyman gerekliliğini hastaların yaptığı haksızlıkla bağdaştırabiliyorsan bunun karar mercii elbette sağlık çalışanları olmayacak............bu haksızlıkların yaptırımı artık hapis cezası .......hapis cezası artık para çevrilmiyor ve ertelenemiyor.......

vallaa bak bir dene bakalım hastanede en ufak bir hakaret başına neler açıyor.......insan kendini bilmeyegörsün

Pepe .!.:

kurallara uyman gerekliliğini hastaların yaptığı haksızlıkla bağdaştırabiliyorsan bunun karar mercii elbette sağlık çalışanları olmayacak............bu haksızlıkların yaptırımı artık hapis cezası .......hapis cezası artık para çevrilmiyor ve ertelenemiyor.......

vallaa bak bir dene bakalım hastanede en ufak bir hakaret başına neler açıyor.......insan kendini bilmeyegörsün

Genişletmek için tıkla...

Peki insanımıza yapılan haksızlıkların yaptırımı ne olacak? Bu aynı Bizans'taki gibi soylular ve soysuzlar sınıfı gibi oluyor. Saglıkçıyı saglıkçıya şikayet etmek çok komik. Aynı hırsızı hırsıza, katili katile şikayet etmek gibi. Hani bir atasözü var: ..., ...'yı dişlemez. Geri kalanı hikaye, roman, efsane... Gökten üç elma düştü.
Memleket Meselesi filmini izlemenizi tavsiye ederim.

gulay_gulay .!.:

Peki insanımıza yapılan haksızlıkların yaptırımı ne olacak? Bu aynı Bizans'taki gibi soylular ve soysuzlar sınıfı gibi oluyor. Saglıkçıyı saglıkçıya şikayet etmek çok komik. Aynı hırsızı hırsıza, katili katile şikayet etmek gibi. Hani bir atasözü var: ..., ...'yı dişlemez. Geri kalanı hikaye, roman, efsane... Gökten üç elma düştü.
Memleket Meselesi filmini izlemenizi tavsiye ederim.

Genişletmek için tıkla...

şu saatten sonra yapılan haksızlıklar kimsenin yanına kar kalmıyor......sağlık çalışanlarını soylulara benzetmeniz gerçekten çok komik.........eğer uygulamanın keyfi ya da yetersiz olduğunu düşünüyorsanız size eşlik edecek yüzlerce avukat bulursunuz