- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
Hamilelikteki beslenme düzeniniz, aktiviteleriniz ve işiniz, bebeğinizin sağlığı, nasıl doğacağı, doğum sonrası hayatınızı ne ölçüde etkileyeceği gibi konularda endişe sahibi olmak çok doğaldır. Hele bir de bunlara annelik için gerçekten hazır olup olmadığınız eklenirse… Ancak bu kaygılar bazen kişinin zihnini devamlı meşgul etmeye ve günlük yaşamın gereklerini yapmaya engel olmaya başlayabilir. Her ne kadar stres modern yaşamın bir parçası haline geldiyse de devamlı ve yüksek seviyede kronik stres erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskini arttırabilir. Bu nedenle stresinizi mutlaka öncelikle olarak eşinizle olmak üzere, arkadaşlarınız, yakınlarınız ve doktorunuzla stres nedenlerinizi paylaşın.
Daha az stresli bir gebelik ve daha sağlıklı bir bebek için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz
1.”Hayır” diyebilin. Hamilelik dönemi eskiden olduğu gibi her şeyi yapabileceğiniz veya yapmaya çalışacağınız bir dönem değildir. Herşeye kendiniz koşmak yerine arkadaşlarınız ve yakın çevrenizden yardım isteme fikrine alışın.
2. Derin nefes alma egzersizleri ,yoga, hamile pilatesi gibi rahatlatıcı teknikler deneyin. Düzenli olarak yürüyün veya yüzün.
3. Size gerekli fiziksel ve duygusal enerji için sağlıklı bir beslenme programı yapmaya gayret edin.
4. Eğer çalışıyorsanız – en azından arada bir -iş yerinizden normal izin gününüz dışında yarım gün izin alın, bu vakti evde uzanıp dinlenerek , kitap okuyup müzik dinleyerek geçirmeye çalışın.
5. Erken uyumaya çalışın. Unutmayın ki vücudunuz içinde büyüyen bebek için fazla mesai yapmakta ve alabileceğiniz büyün uykuya ihtiyaç duymaktadır.
6. Arkadaşlarınızın hamilelik ve doğumla ilgili kötü hikayelerini dinlediğinizde; internette muhtemelen sizin gebeliğinizde olmayacak gebelik ve doğum komplikasyonlarını okuduğunuzda paniklemeyin ve etkisi altında kalmayın. Siz şu anda nasıl hissettiğinize ve hamileliğiniz şu anda nasıl gittiğine odaklanın.
7. Eğer gebeliğinizle ilgili bir problem veya güç bir durum varsa benzer problemleri yaşamakta olan hamile kişilerle görüşüp onların nasıl başa çıktığını öğrenin veya gözleyin.
8. Bu güzel ve özel sürecin tadını çıkarmaya çalışın. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın ve sizi mutlu eden kişilerle görüşün.
9. Her şeye rağmen olağanüstü stresli ve kırılma noktanıza yaklaşmış gibi hissediyorsanız doktorunuzdan sizi bir psikolog ya da psikiyatriste yönlendirmesini isteyin. Psikoterapistler stres durumunuzu daha iyi değerlendirip vaktinde ve doğru müdahalelerle sizi doğum sonrası depresyondan koruyacaklardır.