- 19 Eylül 2007
- 5.340
- 137
Hamile Annenin Beslenmesi
Içinizde gelismekte olan küçük bir varlik vardir, ve onun saglikli gelismesi için agziniza koydugunuz her lokma önemlidir. Amerika Harvard üniversitesinde yapilan bir arastirma, bebegin sagliginin, annenin hamileligi sirasindaki beslenmeyle nasil yakindan iliskili oldugunu göstermistir. Arastirmaya alinan kadinlardan diyeti iyi olanlarin %95’inin çok saglikli bebekleri olurken, diyetine dikkat etmeyenlerin (genellikle abur cubur ve fast food ile beslenenlerin) %8’inin saglikli bebekleri, %65’inin ölü dogum, prematüre ve dogustan kusurlari olan bebekleri olmustur.
Baska çalismalarda da hamile kadinlarin yediklerinin veya yemediklerinin bebek üzerine olan etkileri gösterilmistir. Örnegin döllenmeden hemen önce ve erken hamilelik döneminde folik asit eksikligi, omurilik kanali kusuru ve damak dudak yarikligi riskini arttirirken, son üç ayda protein ve kalori eksikligi beyin gelisimini kötü etkiler.Yetersiz ve yalnis besin alimi bebekle ilgili gelisimi geciktirebilir.
Ayrica beslenme hamileligin seyrine; rahat geçmesine, doguma, duygusal duruma ve dogum sonrasi iyilesmeye etki eder. Iyi beslenen kadinlarda erken dogum daha azdir, özellikle çinko eksikligi prematüre dogum riskini arttirir. Hamileliginiz boyunca dikkat etmeniz gereken önemli konular sunlardir:
Yediginiz her lokmaya özen göstermek: Her yemekte çatalinizi agziniza götürmeden önce "bu yedigim bebegim için iyi mi?” diye bir düsünün, eger yanit “evet” ise çigneyin. Düskün oldugunuz tatlilardan ve abur cuburlardan uzak durun.
Tüm kaloriler birbirine esit degildir: 150 kalorilik bir tatli kurabiyedeki kalori, kepekli undan yapilmis, meyve suyu ile tatlandirilmis diyet kurabiyedeki 150 kaloriye esit degildir. Bu nedenle aldiginiz kalorinin miktarinin yani sira, niteliginede özen gösterin.
Kendinizi aç birakirsaniz bebeginizide aç birakirsiniz: Nasil bebeginizi dogduktan sonra aç birakmayi düsünemiyorsaniz, anne karnindayken de bunu yapmamalisiniz. Bebeginizin düzenli aralarla düzenli beslenmeye ihtiyaci vardir. Hiç bir zaman ögün atlamayin. Siz aç olmasanizda bebeginiz açtir. Eger mide yakinmalariniz istahinizi kapatiyorsa, gereksiniminizi 3 ögün yerine 6 küçük ögün ile karsilayin.
Karbonhidrat alimi: Hamilelik sirasinda kilo almaktan korkan bazi kadinlar karbonhidratlari tamamen diyetlerinden çikarirlar. Saf ve basit karbonhidratlarin (beyaz ekmek, pirinç, seker, kek, kurabiye) besin degeri az ama kalorileri çoktur. Sa? olmay?n karbonhidrat† kouplekslerinin ise (kepekli tkme?, kahverengu pirinç, kurufasul?e, bezeUye ve özellikle uabugu ile pisirilen patates) gerekli B vitaminleri, mineraller, protein ve lifler açisindan gerekli oldugu bir gerçektir. Bunlar bulanti ve kabizligin kontrol altina alinmasinda yardimci olur ve sismanlatici degillerdir.
Tatlilar sorundan baska birsey degillerdir: Hiçbir kalori sekerin verdigi kalori kadar bos degildir. Ayrica arastirmalar sekerin yalnizca yararsiz degil zararli da oldugunu göstermislerdir. Sekerin dis çürümesine yol açmasinin yani sira, seker ve kalp hastaligi, depresyon ve bazi vakalarda hiperaktivite ile iliskisinin oldugu düsünülmektedir. Seker ile ilgili belkide en kötü sey hiçbir besin degeri olmamasidir. Lezzetli ve besleyici tatlilar için, seker yerine meyve ve meyve suyu kullanin.
Iyi besinlerin nereden geldigi bellidir: Pisirdiginiz yiyecekler konserve ve haslanip dondurulmus ise besleyiciliginin çogunu kaybetmistir. Mevsiminde taze sebze ve meyve, eger bulunmuyorsa taze dondurulmus olanlari tercih edin. Her gün çig sebze ve meyve yemeye çalisin. Sebzeleri ya buharda yada az pismis hazirlayarak vitamin ve minerallerin korunmasini saglayin.
Kötü aliskanliklar iyi bir diyeti sabote edebilir: Yeryüzündeki en iyi dogum öncesi diyet bile eger anne alkol, tütün ve benzeri maddelerden uzak durmuyorsa, ise yaramaz. Artik aliskanliklarinizin degismesinin tam zamanidir.
Hamilelikte Tatil Ve Seyahat
Hamilelik sirasinda bir mola vermek harika bir fikir,bulundugunuz yerden uzakta geçireceginiz birkaç gün sizi çok rahatlatacaktir. Tek yapmaniz gereken bu seyahate çikmadan önce doktorunuz ile görüsüp güvenliginiz için neler yapmaniz gerektigini ögrenmek. Seyahate karar verdiginizde bulundugunuz yere en yakin hastanenin nerede oldugunu ögrenin. Ayrica tibbi dosyanizin bir fotokopisini yaninizda bulundurmak iyi bir fikirdir.
Uzun turlar ve farkli bölgeler (çok sicak veya soguk) sizi yorabilir. Hamileligin zaten fiziksel aktivitenizi azaltacagini düsünerek, sizi daha az yoracak daha dinlendirici yerler seçin. Bazi hekimler hamileligin erken dönemlerinde düsük tehlikesi olabileceginden, ve hamileligin son haftalarinda dogum yaklastigindan seyahati önermeyebilirler.
*Araba veya uçak seyahati
Araba seyahatlerinizde sik mola vererek, tren seyahatlerinizde oturdugunuz yerden sik kalkip kisa bir yürüyüs yaparak kan dolasiminizin düzenlenmesine yardimci olmalisiniz.Yolculuklarinizda sik tuvalet ihtiyacinizi hatirlayarak tuvalete yakin yerleri tercih edin. Bu yolculuklarda emniyet kemerinizi takmayi unutmayin.Bu sarsintilarda bebeginize gelebilecek zararlari önleyecektir.
*Uçak ile seyahat
Eger uçak yolculugu yapacaksaniz, uçak sirketinin hamile yolcular için olan tüm uygulamalarini ögrenin. Hamileliginizin 28-36 haftalarinda bu yolculuk için doktorunuzdan bir sakinca olmadigina dair belge almaniz gerekecektir. 36. haftadan sonra ise muhtemelen uçusunuza izin verilmeyecektir. Hamile kadinlar için basiçsiz kabinleri olan küçük uçaklarla uçmak uygun degildir. Çünkü basinç degisiklikleri su keselerinin erken patlamasina neden olabilir. Uçak yolculuklarinda bol sivi alin. Uçarken vücudunuz daha kolay su kaybedip dehidrate olabilir.
*Tropik bölgelere seyahat
Genelde malarya (sitma) açisindan risk tasiyan tropik bölgelere gidilmesine izin verilmez. Bu hem anne hem çocuk için riskli olur. Annenin ölü dogum yapma riski artar.Ayrica hamilelikte sitma ilaçlari zararlidir.
*Asilama
Hamilelere özellikle canli virus asilari önerilmez. Agizdan alinan ölü polyo (çocuk felci) asisi uygulanabilir. Duktorunuz ile asilamanin tüm ayrintilarini konusmalisiniz.
Emzirme Kurslari
Anne adaylarini en çok endiselendiren konularin basinda çok yakinda dogacak bebeginin beslenme sekli gelir. Dogal ve saglikli olmasi bakimindan anne sütünü tercih etmek isteyenlerin sayisi ise hiç de az degil. Ancak tercihini bu yönde kullananlarin aklina su soru takilir, kalir : ``Acaba emzirmeyi basarabilir miyim ve sütüm yeterli olacak mi ?'''' Endiselerinizde haklisiniz. Ne de olsa ilk kez emzirmek gibi bir olgu ile karsilasiyorsunuz. Yine de paniklemenize gerek yok. Türkiye çapindaki Bebek Dostu hastanelerin pek çogunda ücretsiz olarak anne adaylarina yönelik emzirme kurslari var. Akliniza takilan bir çok soruyu bu kurslarda alacaginiz yanitlarla dagitabilirsiniz. Ancak dilerseniz önce anne sütü neden bu kadar önemli sorusunun yanitini ögrenelim. Iste ana sütünün bebeginize getirdigi faydalar:
- Sindirim sistemini olgunlastiriyor
- En dengeli biçimde bebegin besin ihtiyacini karsiliyor.
- Bebegin anneye daha yakin olmasi nedeniyle psikolojik açidan olumlu etkiliyor.
- Bebegin daha erken ve saglikli olarak gelismesini sagliyor.
- Zeka gelisimine hazir mamadan daha olumlu etkileri bulunuyor.
Tüm dünyada 1970''li yillara kadar anne sütü tercih edilmesine ragmen, bu tarihten itibaren emzirmenin dogalligindan uzaklasildigi görülür. Özellikle gelismis ülkelerde hazir mamalarin daha saglikli ve yararli oldugunun açiklanmasi nedeniyle anne sütü ikinci plana atildi. Ancak, 1980''li yillarda ``Anne sütü bebege uygun mu?'''' ve ``Ne kadar süre ile emzirmek gerekir'''' gibi birçok soruyu kapsayan arastirmalar yapildi. Iste bu arastirmalarin sonucunda her yönden anne sütünün yararli oldugunun görülmesiyle bu yöne dönüs basladi ve anne sütünü tercih eden kadinlarin sayisinda bir artis gözlendi. Iste bu noktada devreye Unicef ve Dünya Saglik Örgütü isbirligi ile ``Bebek Dostu'''' hastanelerinde ``Emzirme Kurslari'''' programi girer. Tamamen ücretsiz olan kurslar hakkinda kisaca bilgi edinmeye ne dersiniz? Iste kisa basliklar:
- Bu kurslar dogum öncesinde verilir.
- Bu kurslardaki amaç emzirecek annenin, dogum öncesinde hazirlikli olmasini saglamaktir. Emzirmek kadin açisindan degisik bir rol. Ayrica hayatinda hiç kullanmadigi bir organini bebegini beslemek , büyütmek amaciyla kullanacagi için hazirlanmasi gerekir. Emzirme kurslari bu noktada devreye girer.
- Kendi çevresinden emzirme ile ilgili olarak dogru ya da yanlis bir çok bilgi alan anne adaylarini bu kurslarda en dogru ve gerekli bilgiler verilir.
Zaten yapilan arastirmalar emzirmeye hazirlik dogum öncesinden itibaren verilmeye baslanirsa, dogum sonrasinda çok daha saglikli bir sekilde ve uzun bir süre annelerin bebeklerini emzirebildigini gösteriyor. Türkiye''de basta kentsel kesimde olmak üzere tüm anneler bebeklerini emzirmek istiyorlar. Ancak, emzirmenin içinde onlari nelerin bekledigini bilmiyorlar. Çevresindekilerin yönlendirmesi ile emzirme baslasa bile 1 ay sonra yavas yavas bitiyor. '''' Bebegin dogumundan sonraki ilk bir ay içinde emzirme orani yüzde 90 iken, dördüncü ayda yüzde 20''lere düsüyor. Neden mi? Dünya Saglik Örgütü ve Unicef''in çalismalarinda bunun dogru tekniklerin bilinmemesinden kaynaklandigini görülür ve bunun üzerine '''' Bebek Dostu Hastane'''' kavrami yaratilir. Bebek dostlugunun sartlarindan biri de dogum öncesi emzirme kurslari verilmesi olarak belirlenir. Peki bu kurslara katilmak size ne gibi bir fayda saglar? Her seyden önce paraniz ile alabileceginiz bir mama yerine bedava olan bir seyin daha faydali oldugu bu kurslarda ögretilir. Hiç fena sayilmaz degil mi?! Ayrica, bebegin yeterli derecede emmesi halinde annelerin yüzde 95''inin sütünün yeterli oldugu anlatilir. Zaten unutmayin ki emzirirseniz bebeginize çok daha saglikli bir gelecek saglamis olursunuz. Bunun birincil adimi da dogru beslemeyi ögretmeniz için emzirme kurslarina gitmek olabilir. Bizden önermesi.
Hamilelikte Güzellik
Hamile kadin güzeldir...
Hamilelik tüm sorunlarina ragmen kadinlarin hayatlari boyunca yasayabilecekleri en özel dönemlerden biri. Size tavsiyemiz, belki biraz zor olsa da, sagliginizin yaninda güzelliginizi de ihmal etmeyerek bu dönemin tadini sonuna kadar çikarmak! Anne adayinin fazla birkaç kilo alma, yüz lekeleri, cilt tipinin degismesi, saçlarin kalinlasmasi ya da incelmesi gibi çok da istenmeyen durumlar yasamasi kaçinilmazdir. Ama tüm bunlar hamile kadinlarin güzel olamayacagi anlamina gelmez; önemli olan hamileliklerini bahane edip günlük bakimlarini ihmal etmemeleri.
Hamile bir kadinin makyaji nasil olmali?
Dogru ve bilinçli yapilan makyaj hamilelikte mucizeler yaratabilir. Hem bakimli görünmek anne adayinin kendisini çok daha iyi hissetmesini saglayacagi için psikolojik açidan da oldukça faydalidir. Peki hamile bir kadin makyaj yaparken nelere dikkat etmeli? Hamilelikte makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken baslica nokta makyajin hafif ve abartiya kaçilmadan yapilmis olmasi. Hamile kadinlarin makyaj çantalarindan eksik etmemeleri gereken ürünlerin basinda kapaticilar geliyor. Göz altlarinda olusan koyu renk halkalari ve hamileligin bir sonucu olan cilt lekelerini gizlemenin en güzel yolu bunlari kullanmak. Tüm cilt tipleri için çok uygun olan sari tonlarinda bir fondöten, pembe bir allik ve uygun renkte bir ruj hamile makyajini tamamlamak için gereken diger ürünler. En iyi sonucu almak için kapatici (fondötenden bir ton daha açik), gereken yerlere fondötenden önce uygulanmali. Peki hamilelikten dolayi sis olan ve normalden çok daha yuvarlak ve dolgun görünen yüz için ne yapilabilir? Yüzü inceltmek için en iyisi allikla yapilan hilelere basvurmak. Tüm yanaga bronz renkli bir allik sürüp ardindan gülünce belirginlesen elmacik kemiklerine pembe tonlar uygulamak bu is için yeterli. Hafif ve çiçekli bir parfüm kullanmak da hamile kadinin kendisini iyi hissetmesi için birebir olan bir yöntem. Hem bilindigi gibi hamilelikte koku alma duyusu güçleniyor.
Hamile kadinlar nasil giyinmeli?
Herkesin bildigi gibi hamileler için en uygunun hamile kiyafetleri giymek oldugu düsünülür. Oysa bazi anneler rahat ve vücutlarina uyumlu olmak kaydiyla günlük kiyafetler içinde de çok rahat ettiklerini söylüyorlar. Bu dönemde eslerinin dolabini karistirip bir kaç gömlege el koyanlarda yok degil! Aslinda en önemli olan kisinin kendisi için en dogru stili bulmasi ve öyle giyinmesi. Ve tabii bunlarin içinde kendisini çok çok iyi hissetmesi. Kendine güvenli olan kisiler ne giyerlerse giysinler ve nasil görünürlerse görünsünler mutlu oluyorlar ve bunu disariya yansitabiliyorlar.
Çok sik sorulan bir soru: saçlari boyamak zararli mi?
Hamilelik sirasinda saçlari boyamanin sakincali olup olmadigi hamile kadinlar tarafindan en sik sorulan sorulardan biri. Ama maalesef bu sorunun çok kolay ve kesin bir yaniti yok. Doktorlar genellikle ilk üç ay beklenmesi ve saçlara bu konuyla ilgili hiçbir müdahale yapilmamasinda hemfikirler. Saç boyalarinin yapimda kullanilan kimyasal maddelerin anne ve bebek sagligi için zararli olduguyla ilgili kesin bir kanit olmasa da anne adaylarina saçlarinizi gönül rahatliyla boyatabilirsiniz sözünü de hiçbir doktor ya da uzman veremiyor. Geçici ve kalici saç boyalari toksik maddeler içermezler ancak burada söz konusu olabilecek tehlike kimyasal maddelerin kafa derisi tarafindan emilmesi ve annenin dolayisiyla bebeginde sistemine geçmesidir. Bunun da riskli olabilecegi düsünülmektedir. Kafa derisine degil de saç tellerine - gölge gibi- yapilan uygulamalar bu açidan bakildiginda çok daha az risk tasirlar. Ama yine de kimyasal maddelerle yapilan tüm islemlerin süresini çok uzun tutmamak gerekir.
Naturel maddelerle hazirlanan boyalar da bu dönem için bir alternatif olabilir. Yalniz bunlarin pek çogunun bazi sentetik maddeler içerebilecegini de unutmamak lazim.
Oysa anne adayinin kendisini güzel hissetmesi de çok önemli; boyasi gelmis bir diger yarisi digerinden farkli renkte saçlarla da bunu yapamayacaklari bir gerçek. Peki ne yapmali? Uzmanlar en iyisinin kadinlarin hamile kalmadan önce saçlarini kendi renklerine boyatmalarini ve bu dönemi böyle geçirmelerini söylüyorlar.
Hamileligin tatli sürprizleri
- Hamilelik boyunca saçlar, güzellesir, saç telleri kalinlasir ve dokuz aylik bu periyod boyunca dökülme hemen hemen hiç olmaz.
- Pek çok hamile kadin son derece saglikli görünürler. Bunu hormonlarin ve hizlanan kan dolasiminin etkisiyle çok güzel bir renk alan ciltlerine borçlular.
- Pek çok erkek esinin hamile görüntüsüne bayilir.
Hamileyken aklinizdan çikarmamaniz gerekenler
- Unutmayin siz sisman degilsiniz sadece hamilesiniz
- Hamileliginizi ortaya çikaran kiyafetler giyebilirsiniz çünkü bu gizlenecek degil övünülecek bir durum.
- Çok yakinda dünyaya bir bebek getireceksiniz, yani kendinizi sonuna kadar simartmaya hakkiniz var; manikür, pedikür ve güzel iç çamasirlariyla mesela!
- Egzersiz yapmayi sakin ihmal etmeyin. Bu hem doguma yardimci olacak hem de dogumdan soruda tekrar normal formunuza dönmenizi kolaylastiracaktir.
Sutyen seçimine dikkat!
Anne adaylari, hamileligin ilk aylarindan itibaren gögüslerinde meydana gelecek degisiklikleri göz önünde bulundurarak gerekli destegi saglayan sutyenlerin kullanimina bu aylardan baslayarak özen göstermeliler. En uygun ve sik sutyeni bulmak alis-veris isleminin yarisi. Bu nedenle sutyen satin alirken "ölçü" konusunda çok hassas davranmali ve bu dönem için yengi sutyenler alinmali.
Çatlaklar; can sikabiliyor!
Gebelik boyunca, vücudunuzun her bölgesinde oldugu gibi cildinizde de bazi degisiklikler ve sorunlar olmasi maalesef kaçinilmaz. Ancak gerekli önlemler alinarak bu sorunlar minimum zararla atlatilabilir. Yapilan arastirmalar, gebelik döneminde kadinlarin en çok sikayet ettigi estetik sorunlarin basinda çatlaklarin geldigini gösteriyor.
Aslinda insan cildinin çok esnek bir yapisi var. Ancak bu yapi, kendi kapasitesinin üzerinde esnerse o zaman cilt altinda bulunan kolajen lifleri yirtilabiliyor. Bunun sonucunda da çatlaklar olusuyor. Peki bu çatlaklar dogumdan sonra yok oluyor mu? Bu konuda söylenebilecek en dogru sey, dogumdan sonra çatlaklari yok etmenin henüz kesin olarak mümkün olmadigi. O yüzden en mükemmeli uygun ürünleri kullanarak hiç olusmamalarini saglamak.
Çatlak riskini azaltabilmek için alinabilecek bir çok önlem var. Bunun için öncelikle gebelik dönemi boyunca asiri kilo almamaya dikkat etmelisiniz. Çünkü çatlak olusumuna yol açan en büyük neden, ani ve asiri kilo alimi. Bu yüzden, gebeliginiz süresince dengeli beslenmeli, cildinizi nemlendirmek için bol su içmeli ve sonuç olarak gebeligin üçüncü ayindan sonra düzenli olarak çatlaklari önleyici krem kullanmalisiniz. Bu önerilerimize dogumu izleyen iki ay boyunca da devam ederseniz, dogumdan sonra da ortaya çikabilecek bu tip sorunlari önlemis olursunuz.
Sabahlari, çabuk etki eden ve cildi yaglandirmayan, çatlak önleyici sütleri tercih edebilirsiniz. Geceleri ise daha yogun ve nemlendirici etkisi daha fazla olan kremleri kullanmalisiniz. Bu ürünleri uygularken hafif dokunuslarla yapacaginiz bir masaj da cildiniz için yararli olacak ve masajin verdigi hafif sicaklik, ürünün daha kolay etki etmesini saglayacaktir.
Rahat Uyumanin Püf Noktalari
Hamileligin baslangicinda anne karnindaki minik bebek, çogu kadin için uyku getirici bir etki yaratiyor. Eminiz ki siz de bu ilk günlerde kendinizi her zamankinden yorgun ve uyusuk hissediyorsunuz. Bunun temel nedeninin gebelikteki hormonal degisimler. Ancak gebeligin ilerleyen dönemlerinde bebegin büyümesine bagli olarak anne adayi uyumak için rahat bir pozisyon bulamiyor. Bunun için de gebeligin son aylarinda uykusuzluk büyük bir sorun haline gelmeye basliyor.
Gebeligin ilk aylarinda ortaya çikan yorgunluk ve uyku egilime paralel olarak bagirsak hareketlerinde azalma, kabizlik, bulanti ve kusma da gebelik sikayetlerine ekleniyor. Bebek, anne karninda büyüdükçe uykusuzluk da ortaya çikmaya basliyor. Gebelik, büyüyen karin, içindeki bebek, anne adayinin uyumasini zorlastiriyor degil mi? Bu durum hiç kusku yok ki bazi temel nedenlere dayaniyor. Iste sebepler:
* Karnin agirlasmasi: Karin büyük oldugu için anne adayi her pozisyonda rahat edemiyor. Bu yüzden de sürekli yatis seklini degistiriyor. Dolayisiyla da uykusu sürekli bölünüyor. Normalde karin üstü yatan bir anne dayi iseniz bu aylarda kendinize uygun olan bir pozisyon bulmakta güçlük çekmeniz çok dogal.
* Sürekli idrara çikma: Büyüyen rahim, idrar kesesine baski yaptigi için anne adaylari geceleri sik sik tuvalete gitmek zorunda kaliyor. Bu da uykularinin bölünmesine yol açiyor.
* Anne karnindaki bebegin hareketlenmesi: Tipki dogduktan sonra oldugu gibi dogmadan önce de bebek, anne karnindaki zamanin çogunu uyuyarak geçiriyor. Ancak uyumadigi zamanlarda sürekli hareket ediyor, tekmeler atiyor.
Her ne kadar uykusuzluktan sikayet etseniz de kesinlikle uyku hapi almayin. Hamilelikten önce aliyor olsaniz bile. Bütün ilaçlar gibi bunlar da kan yoluyla plasentaya buradan da bebege ulasip beyin ve karacigerde depolanarak problem yaratiyor. Örnegin bebegin asiri uyumasi, dogduktan sonra solunum depresyonu geçirmesi gibi. Sürekli alindiginda ise gelisme bozukluklari görülebiliyor.
Rahat uykunun sirri
Peki rahat bir uyku çekmek için ne yapmak gerekiyor? Öncelikle yatakta kendinize hosluklar yaratin ve yatakta lükse izin verin. Yataginizin; kadin, erkek ve büyüyen karin için yeterince genis olmasina dikkat edin. 4. aydan itibaren kendinize daha genis bir yatak almanizda yarar var. Hem unutmayin ki anne adayi olarak biraz lükse de hakkiniz var. Kendiniz için birkaç tane yumusak yastik alin. Bunlarla karninizi , bacaginizi destekleyebiliyor ve rahatsiz baskilari önleyebiliyorsunuz.
Tabii ki önerilerimiz bununla sinirli degil! Geceyi sessiz ve sakin geçirmek için aksam gezintilerine çikin. Disari çikip dolasmak hem anne adayinin sinirlerini yatistiriyor hem de anne karnindaki bebegi sakinlestiriyor. Ayrica yatmadan önce sizi heyecanlandiran filmler izlemekten ya da kitaplar okumaktan kaçinin. Savas ve siddet resimleri, uykunun kaçmasi için yeterli oluyor. Bunun yerine yatmadan önce sakinlestirici etkisi olan müzikler dinleyin. Eger esiniz bundan rahatsiz oluyorsa kulaklik takin. Yapilan arastirmalar müzigin anne karindaki bebek üzerine rahatlatici bir etkisi oldugunu gösteriyor.
Banyonun size sakinlestirici bir etkisi varsa, yatmadan önce bir banyo ya da ayak banyosu yapin. Banyo suyuna lavanta ya da gül yagi katin. Bu hem sizi sakinlestiriyor hem de cildinizi yumusatiyor. Yüksek tansiyonu olan veya erken dogum riski tasiyan kadinlar, kan dolasimi problemlerini artiracagi için banyo yapmaktan kaçinmali, aklinizda olsun.
hamişler size pratik bilgilera.s.
Içinizde gelismekte olan küçük bir varlik vardir, ve onun saglikli gelismesi için agziniza koydugunuz her lokma önemlidir. Amerika Harvard üniversitesinde yapilan bir arastirma, bebegin sagliginin, annenin hamileligi sirasindaki beslenmeyle nasil yakindan iliskili oldugunu göstermistir. Arastirmaya alinan kadinlardan diyeti iyi olanlarin %95’inin çok saglikli bebekleri olurken, diyetine dikkat etmeyenlerin (genellikle abur cubur ve fast food ile beslenenlerin) %8’inin saglikli bebekleri, %65’inin ölü dogum, prematüre ve dogustan kusurlari olan bebekleri olmustur.
Baska çalismalarda da hamile kadinlarin yediklerinin veya yemediklerinin bebek üzerine olan etkileri gösterilmistir. Örnegin döllenmeden hemen önce ve erken hamilelik döneminde folik asit eksikligi, omurilik kanali kusuru ve damak dudak yarikligi riskini arttirirken, son üç ayda protein ve kalori eksikligi beyin gelisimini kötü etkiler.Yetersiz ve yalnis besin alimi bebekle ilgili gelisimi geciktirebilir.
Ayrica beslenme hamileligin seyrine; rahat geçmesine, doguma, duygusal duruma ve dogum sonrasi iyilesmeye etki eder. Iyi beslenen kadinlarda erken dogum daha azdir, özellikle çinko eksikligi prematüre dogum riskini arttirir. Hamileliginiz boyunca dikkat etmeniz gereken önemli konular sunlardir:
Yediginiz her lokmaya özen göstermek: Her yemekte çatalinizi agziniza götürmeden önce "bu yedigim bebegim için iyi mi?” diye bir düsünün, eger yanit “evet” ise çigneyin. Düskün oldugunuz tatlilardan ve abur cuburlardan uzak durun.
Tüm kaloriler birbirine esit degildir: 150 kalorilik bir tatli kurabiyedeki kalori, kepekli undan yapilmis, meyve suyu ile tatlandirilmis diyet kurabiyedeki 150 kaloriye esit degildir. Bu nedenle aldiginiz kalorinin miktarinin yani sira, niteliginede özen gösterin.
Kendinizi aç birakirsaniz bebeginizide aç birakirsiniz: Nasil bebeginizi dogduktan sonra aç birakmayi düsünemiyorsaniz, anne karnindayken de bunu yapmamalisiniz. Bebeginizin düzenli aralarla düzenli beslenmeye ihtiyaci vardir. Hiç bir zaman ögün atlamayin. Siz aç olmasanizda bebeginiz açtir. Eger mide yakinmalariniz istahinizi kapatiyorsa, gereksiniminizi 3 ögün yerine 6 küçük ögün ile karsilayin.
Karbonhidrat alimi: Hamilelik sirasinda kilo almaktan korkan bazi kadinlar karbonhidratlari tamamen diyetlerinden çikarirlar. Saf ve basit karbonhidratlarin (beyaz ekmek, pirinç, seker, kek, kurabiye) besin degeri az ama kalorileri çoktur. Sa? olmay?n karbonhidrat† kouplekslerinin ise (kepekli tkme?, kahverengu pirinç, kurufasul?e, bezeUye ve özellikle uabugu ile pisirilen patates) gerekli B vitaminleri, mineraller, protein ve lifler açisindan gerekli oldugu bir gerçektir. Bunlar bulanti ve kabizligin kontrol altina alinmasinda yardimci olur ve sismanlatici degillerdir.
Tatlilar sorundan baska birsey degillerdir: Hiçbir kalori sekerin verdigi kalori kadar bos degildir. Ayrica arastirmalar sekerin yalnizca yararsiz degil zararli da oldugunu göstermislerdir. Sekerin dis çürümesine yol açmasinin yani sira, seker ve kalp hastaligi, depresyon ve bazi vakalarda hiperaktivite ile iliskisinin oldugu düsünülmektedir. Seker ile ilgili belkide en kötü sey hiçbir besin degeri olmamasidir. Lezzetli ve besleyici tatlilar için, seker yerine meyve ve meyve suyu kullanin.
Iyi besinlerin nereden geldigi bellidir: Pisirdiginiz yiyecekler konserve ve haslanip dondurulmus ise besleyiciliginin çogunu kaybetmistir. Mevsiminde taze sebze ve meyve, eger bulunmuyorsa taze dondurulmus olanlari tercih edin. Her gün çig sebze ve meyve yemeye çalisin. Sebzeleri ya buharda yada az pismis hazirlayarak vitamin ve minerallerin korunmasini saglayin.
Kötü aliskanliklar iyi bir diyeti sabote edebilir: Yeryüzündeki en iyi dogum öncesi diyet bile eger anne alkol, tütün ve benzeri maddelerden uzak durmuyorsa, ise yaramaz. Artik aliskanliklarinizin degismesinin tam zamanidir.
Hamilelikte Tatil Ve Seyahat
Hamilelik sirasinda bir mola vermek harika bir fikir,bulundugunuz yerden uzakta geçireceginiz birkaç gün sizi çok rahatlatacaktir. Tek yapmaniz gereken bu seyahate çikmadan önce doktorunuz ile görüsüp güvenliginiz için neler yapmaniz gerektigini ögrenmek. Seyahate karar verdiginizde bulundugunuz yere en yakin hastanenin nerede oldugunu ögrenin. Ayrica tibbi dosyanizin bir fotokopisini yaninizda bulundurmak iyi bir fikirdir.
Uzun turlar ve farkli bölgeler (çok sicak veya soguk) sizi yorabilir. Hamileligin zaten fiziksel aktivitenizi azaltacagini düsünerek, sizi daha az yoracak daha dinlendirici yerler seçin. Bazi hekimler hamileligin erken dönemlerinde düsük tehlikesi olabileceginden, ve hamileligin son haftalarinda dogum yaklastigindan seyahati önermeyebilirler.
*Araba veya uçak seyahati
Araba seyahatlerinizde sik mola vererek, tren seyahatlerinizde oturdugunuz yerden sik kalkip kisa bir yürüyüs yaparak kan dolasiminizin düzenlenmesine yardimci olmalisiniz.Yolculuklarinizda sik tuvalet ihtiyacinizi hatirlayarak tuvalete yakin yerleri tercih edin. Bu yolculuklarda emniyet kemerinizi takmayi unutmayin.Bu sarsintilarda bebeginize gelebilecek zararlari önleyecektir.
*Uçak ile seyahat
Eger uçak yolculugu yapacaksaniz, uçak sirketinin hamile yolcular için olan tüm uygulamalarini ögrenin. Hamileliginizin 28-36 haftalarinda bu yolculuk için doktorunuzdan bir sakinca olmadigina dair belge almaniz gerekecektir. 36. haftadan sonra ise muhtemelen uçusunuza izin verilmeyecektir. Hamile kadinlar için basiçsiz kabinleri olan küçük uçaklarla uçmak uygun degildir. Çünkü basinç degisiklikleri su keselerinin erken patlamasina neden olabilir. Uçak yolculuklarinda bol sivi alin. Uçarken vücudunuz daha kolay su kaybedip dehidrate olabilir.
*Tropik bölgelere seyahat
Genelde malarya (sitma) açisindan risk tasiyan tropik bölgelere gidilmesine izin verilmez. Bu hem anne hem çocuk için riskli olur. Annenin ölü dogum yapma riski artar.Ayrica hamilelikte sitma ilaçlari zararlidir.
*Asilama
Hamilelere özellikle canli virus asilari önerilmez. Agizdan alinan ölü polyo (çocuk felci) asisi uygulanabilir. Duktorunuz ile asilamanin tüm ayrintilarini konusmalisiniz.
Emzirme Kurslari
Anne adaylarini en çok endiselendiren konularin basinda çok yakinda dogacak bebeginin beslenme sekli gelir. Dogal ve saglikli olmasi bakimindan anne sütünü tercih etmek isteyenlerin sayisi ise hiç de az degil. Ancak tercihini bu yönde kullananlarin aklina su soru takilir, kalir : ``Acaba emzirmeyi basarabilir miyim ve sütüm yeterli olacak mi ?'''' Endiselerinizde haklisiniz. Ne de olsa ilk kez emzirmek gibi bir olgu ile karsilasiyorsunuz. Yine de paniklemenize gerek yok. Türkiye çapindaki Bebek Dostu hastanelerin pek çogunda ücretsiz olarak anne adaylarina yönelik emzirme kurslari var. Akliniza takilan bir çok soruyu bu kurslarda alacaginiz yanitlarla dagitabilirsiniz. Ancak dilerseniz önce anne sütü neden bu kadar önemli sorusunun yanitini ögrenelim. Iste ana sütünün bebeginize getirdigi faydalar:
- Sindirim sistemini olgunlastiriyor
- En dengeli biçimde bebegin besin ihtiyacini karsiliyor.
- Bebegin anneye daha yakin olmasi nedeniyle psikolojik açidan olumlu etkiliyor.
- Bebegin daha erken ve saglikli olarak gelismesini sagliyor.
- Zeka gelisimine hazir mamadan daha olumlu etkileri bulunuyor.
Tüm dünyada 1970''li yillara kadar anne sütü tercih edilmesine ragmen, bu tarihten itibaren emzirmenin dogalligindan uzaklasildigi görülür. Özellikle gelismis ülkelerde hazir mamalarin daha saglikli ve yararli oldugunun açiklanmasi nedeniyle anne sütü ikinci plana atildi. Ancak, 1980''li yillarda ``Anne sütü bebege uygun mu?'''' ve ``Ne kadar süre ile emzirmek gerekir'''' gibi birçok soruyu kapsayan arastirmalar yapildi. Iste bu arastirmalarin sonucunda her yönden anne sütünün yararli oldugunun görülmesiyle bu yöne dönüs basladi ve anne sütünü tercih eden kadinlarin sayisinda bir artis gözlendi. Iste bu noktada devreye Unicef ve Dünya Saglik Örgütü isbirligi ile ``Bebek Dostu'''' hastanelerinde ``Emzirme Kurslari'''' programi girer. Tamamen ücretsiz olan kurslar hakkinda kisaca bilgi edinmeye ne dersiniz? Iste kisa basliklar:
- Bu kurslar dogum öncesinde verilir.
- Bu kurslardaki amaç emzirecek annenin, dogum öncesinde hazirlikli olmasini saglamaktir. Emzirmek kadin açisindan degisik bir rol. Ayrica hayatinda hiç kullanmadigi bir organini bebegini beslemek , büyütmek amaciyla kullanacagi için hazirlanmasi gerekir. Emzirme kurslari bu noktada devreye girer.
- Kendi çevresinden emzirme ile ilgili olarak dogru ya da yanlis bir çok bilgi alan anne adaylarini bu kurslarda en dogru ve gerekli bilgiler verilir.
Zaten yapilan arastirmalar emzirmeye hazirlik dogum öncesinden itibaren verilmeye baslanirsa, dogum sonrasinda çok daha saglikli bir sekilde ve uzun bir süre annelerin bebeklerini emzirebildigini gösteriyor. Türkiye''de basta kentsel kesimde olmak üzere tüm anneler bebeklerini emzirmek istiyorlar. Ancak, emzirmenin içinde onlari nelerin bekledigini bilmiyorlar. Çevresindekilerin yönlendirmesi ile emzirme baslasa bile 1 ay sonra yavas yavas bitiyor. '''' Bebegin dogumundan sonraki ilk bir ay içinde emzirme orani yüzde 90 iken, dördüncü ayda yüzde 20''lere düsüyor. Neden mi? Dünya Saglik Örgütü ve Unicef''in çalismalarinda bunun dogru tekniklerin bilinmemesinden kaynaklandigini görülür ve bunun üzerine '''' Bebek Dostu Hastane'''' kavrami yaratilir. Bebek dostlugunun sartlarindan biri de dogum öncesi emzirme kurslari verilmesi olarak belirlenir. Peki bu kurslara katilmak size ne gibi bir fayda saglar? Her seyden önce paraniz ile alabileceginiz bir mama yerine bedava olan bir seyin daha faydali oldugu bu kurslarda ögretilir. Hiç fena sayilmaz degil mi?! Ayrica, bebegin yeterli derecede emmesi halinde annelerin yüzde 95''inin sütünün yeterli oldugu anlatilir. Zaten unutmayin ki emzirirseniz bebeginize çok daha saglikli bir gelecek saglamis olursunuz. Bunun birincil adimi da dogru beslemeyi ögretmeniz için emzirme kurslarina gitmek olabilir. Bizden önermesi.
Hamilelikte Güzellik
Hamile kadin güzeldir...
Hamilelik tüm sorunlarina ragmen kadinlarin hayatlari boyunca yasayabilecekleri en özel dönemlerden biri. Size tavsiyemiz, belki biraz zor olsa da, sagliginizin yaninda güzelliginizi de ihmal etmeyerek bu dönemin tadini sonuna kadar çikarmak! Anne adayinin fazla birkaç kilo alma, yüz lekeleri, cilt tipinin degismesi, saçlarin kalinlasmasi ya da incelmesi gibi çok da istenmeyen durumlar yasamasi kaçinilmazdir. Ama tüm bunlar hamile kadinlarin güzel olamayacagi anlamina gelmez; önemli olan hamileliklerini bahane edip günlük bakimlarini ihmal etmemeleri.
Hamile bir kadinin makyaji nasil olmali?
Dogru ve bilinçli yapilan makyaj hamilelikte mucizeler yaratabilir. Hem bakimli görünmek anne adayinin kendisini çok daha iyi hissetmesini saglayacagi için psikolojik açidan da oldukça faydalidir. Peki hamile bir kadin makyaj yaparken nelere dikkat etmeli? Hamilelikte makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken baslica nokta makyajin hafif ve abartiya kaçilmadan yapilmis olmasi. Hamile kadinlarin makyaj çantalarindan eksik etmemeleri gereken ürünlerin basinda kapaticilar geliyor. Göz altlarinda olusan koyu renk halkalari ve hamileligin bir sonucu olan cilt lekelerini gizlemenin en güzel yolu bunlari kullanmak. Tüm cilt tipleri için çok uygun olan sari tonlarinda bir fondöten, pembe bir allik ve uygun renkte bir ruj hamile makyajini tamamlamak için gereken diger ürünler. En iyi sonucu almak için kapatici (fondötenden bir ton daha açik), gereken yerlere fondötenden önce uygulanmali. Peki hamilelikten dolayi sis olan ve normalden çok daha yuvarlak ve dolgun görünen yüz için ne yapilabilir? Yüzü inceltmek için en iyisi allikla yapilan hilelere basvurmak. Tüm yanaga bronz renkli bir allik sürüp ardindan gülünce belirginlesen elmacik kemiklerine pembe tonlar uygulamak bu is için yeterli. Hafif ve çiçekli bir parfüm kullanmak da hamile kadinin kendisini iyi hissetmesi için birebir olan bir yöntem. Hem bilindigi gibi hamilelikte koku alma duyusu güçleniyor.
Hamile kadinlar nasil giyinmeli?
Herkesin bildigi gibi hamileler için en uygunun hamile kiyafetleri giymek oldugu düsünülür. Oysa bazi anneler rahat ve vücutlarina uyumlu olmak kaydiyla günlük kiyafetler içinde de çok rahat ettiklerini söylüyorlar. Bu dönemde eslerinin dolabini karistirip bir kaç gömlege el koyanlarda yok degil! Aslinda en önemli olan kisinin kendisi için en dogru stili bulmasi ve öyle giyinmesi. Ve tabii bunlarin içinde kendisini çok çok iyi hissetmesi. Kendine güvenli olan kisiler ne giyerlerse giysinler ve nasil görünürlerse görünsünler mutlu oluyorlar ve bunu disariya yansitabiliyorlar.
Çok sik sorulan bir soru: saçlari boyamak zararli mi?
Hamilelik sirasinda saçlari boyamanin sakincali olup olmadigi hamile kadinlar tarafindan en sik sorulan sorulardan biri. Ama maalesef bu sorunun çok kolay ve kesin bir yaniti yok. Doktorlar genellikle ilk üç ay beklenmesi ve saçlara bu konuyla ilgili hiçbir müdahale yapilmamasinda hemfikirler. Saç boyalarinin yapimda kullanilan kimyasal maddelerin anne ve bebek sagligi için zararli olduguyla ilgili kesin bir kanit olmasa da anne adaylarina saçlarinizi gönül rahatliyla boyatabilirsiniz sözünü de hiçbir doktor ya da uzman veremiyor. Geçici ve kalici saç boyalari toksik maddeler içermezler ancak burada söz konusu olabilecek tehlike kimyasal maddelerin kafa derisi tarafindan emilmesi ve annenin dolayisiyla bebeginde sistemine geçmesidir. Bunun da riskli olabilecegi düsünülmektedir. Kafa derisine degil de saç tellerine - gölge gibi- yapilan uygulamalar bu açidan bakildiginda çok daha az risk tasirlar. Ama yine de kimyasal maddelerle yapilan tüm islemlerin süresini çok uzun tutmamak gerekir.
Naturel maddelerle hazirlanan boyalar da bu dönem için bir alternatif olabilir. Yalniz bunlarin pek çogunun bazi sentetik maddeler içerebilecegini de unutmamak lazim.
Oysa anne adayinin kendisini güzel hissetmesi de çok önemli; boyasi gelmis bir diger yarisi digerinden farkli renkte saçlarla da bunu yapamayacaklari bir gerçek. Peki ne yapmali? Uzmanlar en iyisinin kadinlarin hamile kalmadan önce saçlarini kendi renklerine boyatmalarini ve bu dönemi böyle geçirmelerini söylüyorlar.
Hamileligin tatli sürprizleri
- Hamilelik boyunca saçlar, güzellesir, saç telleri kalinlasir ve dokuz aylik bu periyod boyunca dökülme hemen hemen hiç olmaz.
- Pek çok hamile kadin son derece saglikli görünürler. Bunu hormonlarin ve hizlanan kan dolasiminin etkisiyle çok güzel bir renk alan ciltlerine borçlular.
- Pek çok erkek esinin hamile görüntüsüne bayilir.
Hamileyken aklinizdan çikarmamaniz gerekenler
- Unutmayin siz sisman degilsiniz sadece hamilesiniz
- Hamileliginizi ortaya çikaran kiyafetler giyebilirsiniz çünkü bu gizlenecek degil övünülecek bir durum.
- Çok yakinda dünyaya bir bebek getireceksiniz, yani kendinizi sonuna kadar simartmaya hakkiniz var; manikür, pedikür ve güzel iç çamasirlariyla mesela!
- Egzersiz yapmayi sakin ihmal etmeyin. Bu hem doguma yardimci olacak hem de dogumdan soruda tekrar normal formunuza dönmenizi kolaylastiracaktir.
Sutyen seçimine dikkat!
Anne adaylari, hamileligin ilk aylarindan itibaren gögüslerinde meydana gelecek degisiklikleri göz önünde bulundurarak gerekli destegi saglayan sutyenlerin kullanimina bu aylardan baslayarak özen göstermeliler. En uygun ve sik sutyeni bulmak alis-veris isleminin yarisi. Bu nedenle sutyen satin alirken "ölçü" konusunda çok hassas davranmali ve bu dönem için yengi sutyenler alinmali.
Çatlaklar; can sikabiliyor!
Gebelik boyunca, vücudunuzun her bölgesinde oldugu gibi cildinizde de bazi degisiklikler ve sorunlar olmasi maalesef kaçinilmaz. Ancak gerekli önlemler alinarak bu sorunlar minimum zararla atlatilabilir. Yapilan arastirmalar, gebelik döneminde kadinlarin en çok sikayet ettigi estetik sorunlarin basinda çatlaklarin geldigini gösteriyor.
Aslinda insan cildinin çok esnek bir yapisi var. Ancak bu yapi, kendi kapasitesinin üzerinde esnerse o zaman cilt altinda bulunan kolajen lifleri yirtilabiliyor. Bunun sonucunda da çatlaklar olusuyor. Peki bu çatlaklar dogumdan sonra yok oluyor mu? Bu konuda söylenebilecek en dogru sey, dogumdan sonra çatlaklari yok etmenin henüz kesin olarak mümkün olmadigi. O yüzden en mükemmeli uygun ürünleri kullanarak hiç olusmamalarini saglamak.
Çatlak riskini azaltabilmek için alinabilecek bir çok önlem var. Bunun için öncelikle gebelik dönemi boyunca asiri kilo almamaya dikkat etmelisiniz. Çünkü çatlak olusumuna yol açan en büyük neden, ani ve asiri kilo alimi. Bu yüzden, gebeliginiz süresince dengeli beslenmeli, cildinizi nemlendirmek için bol su içmeli ve sonuç olarak gebeligin üçüncü ayindan sonra düzenli olarak çatlaklari önleyici krem kullanmalisiniz. Bu önerilerimize dogumu izleyen iki ay boyunca da devam ederseniz, dogumdan sonra da ortaya çikabilecek bu tip sorunlari önlemis olursunuz.
Sabahlari, çabuk etki eden ve cildi yaglandirmayan, çatlak önleyici sütleri tercih edebilirsiniz. Geceleri ise daha yogun ve nemlendirici etkisi daha fazla olan kremleri kullanmalisiniz. Bu ürünleri uygularken hafif dokunuslarla yapacaginiz bir masaj da cildiniz için yararli olacak ve masajin verdigi hafif sicaklik, ürünün daha kolay etki etmesini saglayacaktir.
Rahat Uyumanin Püf Noktalari
Hamileligin baslangicinda anne karnindaki minik bebek, çogu kadin için uyku getirici bir etki yaratiyor. Eminiz ki siz de bu ilk günlerde kendinizi her zamankinden yorgun ve uyusuk hissediyorsunuz. Bunun temel nedeninin gebelikteki hormonal degisimler. Ancak gebeligin ilerleyen dönemlerinde bebegin büyümesine bagli olarak anne adayi uyumak için rahat bir pozisyon bulamiyor. Bunun için de gebeligin son aylarinda uykusuzluk büyük bir sorun haline gelmeye basliyor.
Gebeligin ilk aylarinda ortaya çikan yorgunluk ve uyku egilime paralel olarak bagirsak hareketlerinde azalma, kabizlik, bulanti ve kusma da gebelik sikayetlerine ekleniyor. Bebek, anne karninda büyüdükçe uykusuzluk da ortaya çikmaya basliyor. Gebelik, büyüyen karin, içindeki bebek, anne adayinin uyumasini zorlastiriyor degil mi? Bu durum hiç kusku yok ki bazi temel nedenlere dayaniyor. Iste sebepler:
* Karnin agirlasmasi: Karin büyük oldugu için anne adayi her pozisyonda rahat edemiyor. Bu yüzden de sürekli yatis seklini degistiriyor. Dolayisiyla da uykusu sürekli bölünüyor. Normalde karin üstü yatan bir anne dayi iseniz bu aylarda kendinize uygun olan bir pozisyon bulmakta güçlük çekmeniz çok dogal.
* Sürekli idrara çikma: Büyüyen rahim, idrar kesesine baski yaptigi için anne adaylari geceleri sik sik tuvalete gitmek zorunda kaliyor. Bu da uykularinin bölünmesine yol açiyor.
* Anne karnindaki bebegin hareketlenmesi: Tipki dogduktan sonra oldugu gibi dogmadan önce de bebek, anne karnindaki zamanin çogunu uyuyarak geçiriyor. Ancak uyumadigi zamanlarda sürekli hareket ediyor, tekmeler atiyor.
Her ne kadar uykusuzluktan sikayet etseniz de kesinlikle uyku hapi almayin. Hamilelikten önce aliyor olsaniz bile. Bütün ilaçlar gibi bunlar da kan yoluyla plasentaya buradan da bebege ulasip beyin ve karacigerde depolanarak problem yaratiyor. Örnegin bebegin asiri uyumasi, dogduktan sonra solunum depresyonu geçirmesi gibi. Sürekli alindiginda ise gelisme bozukluklari görülebiliyor.
Rahat uykunun sirri
Peki rahat bir uyku çekmek için ne yapmak gerekiyor? Öncelikle yatakta kendinize hosluklar yaratin ve yatakta lükse izin verin. Yataginizin; kadin, erkek ve büyüyen karin için yeterince genis olmasina dikkat edin. 4. aydan itibaren kendinize daha genis bir yatak almanizda yarar var. Hem unutmayin ki anne adayi olarak biraz lükse de hakkiniz var. Kendiniz için birkaç tane yumusak yastik alin. Bunlarla karninizi , bacaginizi destekleyebiliyor ve rahatsiz baskilari önleyebiliyorsunuz.
Tabii ki önerilerimiz bununla sinirli degil! Geceyi sessiz ve sakin geçirmek için aksam gezintilerine çikin. Disari çikip dolasmak hem anne adayinin sinirlerini yatistiriyor hem de anne karnindaki bebegi sakinlestiriyor. Ayrica yatmadan önce sizi heyecanlandiran filmler izlemekten ya da kitaplar okumaktan kaçinin. Savas ve siddet resimleri, uykunun kaçmasi için yeterli oluyor. Bunun yerine yatmadan önce sakinlestirici etkisi olan müzikler dinleyin. Eger esiniz bundan rahatsiz oluyorsa kulaklik takin. Yapilan arastirmalar müzigin anne karindaki bebek üzerine rahatlatici bir etkisi oldugunu gösteriyor.
Banyonun size sakinlestirici bir etkisi varsa, yatmadan önce bir banyo ya da ayak banyosu yapin. Banyo suyuna lavanta ya da gül yagi katin. Bu hem sizi sakinlestiriyor hem de cildinizi yumusatiyor. Yüksek tansiyonu olan veya erken dogum riski tasiyan kadinlar, kan dolasimi problemlerini artiracagi için banyo yapmaktan kaçinmali, aklinizda olsun.
hamişler size pratik bilgilera.s.