hafta hafta hamilelik

Doğum olayının yaklaştığını gösteren belirtiler:

1. Bebeğin başının aşağı düşerek karnın küçülmesi.
Bu zamanda kadında solunumda bir rahatlama meydana gelir. Fakat mesaneye baskı arttığı için sık idrar etme hissi ve yürümede güçlük meydana gelir.

2. Doğum yolunda ifrazat artışı: Kadın doğum yolunda nemlilik hisseder ve pet kullanması gerekebilir. Bu, son haftada ortaya çıkan bir durumdur.

3. Son günlerde 100-1000 gr arasında bir ağırlık kaybı.

4. Nişan gelmesi: Doğumdan 24-36 saat önce hafif kanla karışık müküslü bir ifrazat gelir. Bu, rahim ağzının yumuşamaya ve genişlemeye başladığını gösterir ve doğumun yakın olduğunun belirgin işaretlerindendir.

5. Su kesesinin erken açılması: Bazı vak’alarda su kesesinin erken açılması yakın bir doğumun belirtisidir. Zira zarların yırtılmasını çoğu kez 24- 48 saat içinde doğum ağrıları takib eder.

6. Yalancı ağrıların mevcudiyeti:
Bazı kadınlarda doğumdan birkaç gün önce meydana gelen ağrıların bir kısmı hafif ağrı şeklinde karında hissedilir. Bu ağrılar çoğu kez barsaklarda gaz birikimi sonucu meydana gelir. Diğer erken belirtiler mevcut olmadığından yalancı ağrı ismini alırlar.

7. Ağrılı kasılmaların başlaması:
Karın bölgesinde gebelik boyunca hissedilen ağrısız, düzensiz kasılmaların gebeliğin son haftalarında arttığı görülür. Bu kasılmaların rahim ağzını açmak ve yumuşatmak üzere ağrılı, düzenli ritmik seyir kazanması doğum süresinin başlamış olduğunu gösterir.
 
canım gerçekten çok güzel bilgiler ellerine sağlık.. sona yaklaştık iice
 

HASTANEDE YAPILANLAR



Doğum için hastaneye gittiğinizde önce doğumun gerçekten başlayıp başlamadığını anlamak için vajinal muayene yapılır. Bu muayenede ağrılarınızın ne zaman başladığı ve suyun gelip gelmediği sorulur. Bu nedenle ağrılar başladığında ve su geldiğinde saate bakmanızda yarar vardır.

Doğum başlamışsa yatış işlemleri yapılır. Serum takılır ve gerekirse lavman yapılır. Tansiyon kontrol edilir. Kasılmaların şiddetini ve bebeğin kalp atışlarını görmek için tokogram (NST) denilen bir alete bağlanırsınız.

Doğum ağrılarını genel olarak başlangıçta hafif, sonralarını ise şiddetli adet sancılarına benzetebiliriz. Bu ağrılar kasılma ve karında sertleşmeyle hissedilir. Bu kasılmaların şiddeti ağrı eşiği denilen ve her birey için farklı olan sınırı geçince ağrı hissedilir. Bazılarının ağrı eşiği düşük olduğu için doğumun çok erken döneminde ağrı hissetmeye başlar ve ona göre doğum çok uzun ve ağrılı bir deneyimdir. Bazılarında da ağrı eşiği yüksektir, ağrıları geç hisseder, ona göre de doğum kısa sürer ve kolay olur. herkesin ağrı eşiği farklı olduğu için her kadının doğumu kendine özeldir.

Ağrı eşiğini etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlardan biri çevre etkisiyle oluşan korkudur.Korku - stres - ağrı - korku - stres - ağrı... Korku strese, stres ağrıya ağrı tekrar korkuya neden olur. bu üçlü zincir bu şekilde devam ederse ağrı olduğundan daha şiddetli hissedilir. Ağrının daha az hissedilmesini sağlamak için bu zincirin kopması gereklidir.

"Korkuyu yenmek için normal bir gebelik ve doğum nasıl olur?" konusunda gebenin bilgilenmesi gerekir. Bu, hamile eğitim kurslarına katılarak, konuyla ilgili yayınlar okuyarak sağlanabilir. Korku ortadan kalkınca zincirin diğer iki halkası kendiliğinden kopar ve ağrı daha az algılanır. Bu konudaki çalışmalarda gebelik, doğum ve doğum sonrası bebek bakımı hakkında bilgilendirilmiş hamile kadınların daha az sorun yaşadıkları tespit edilmiştir.

Ağrılar sırasında doğru nefes alıp-vermek anne ve bebek için çok önemlidir. Bu sayede anne ağrıyı daha az hisseder, ayrıca kasılmalar sırasında bebeğe giden kan miktarı azaldığından, düzenli nefes alıp vermek bebeğe giden oksijen miktarının artmasını sağlar ve enerjiyi arttırır.
 
çok güzel paylaşım saol canımcım...
 
Ya benim ağrı eşiğimin düşük olduğunu söylüyorlar. Doktorlar dişimi uyuşturmak için bile en az 3 iğne vuruyorlar ve ben gene hissediyorum. İşim zor benim.
 
X