GÜNLÜK İNGİLİZCE VE SÖZCÜK LİSTELERİ

GREETINGS / SELAMLAŞMA

Hello /helo/ Merhaba

Hi /hay/ Merhaba

Welcome /velkam/ Hoşgeldin(iz)

Good morning /gud mornin/ Günaydın

Good afternoon /gud eftırnuun/ Tünaydın

Good evening /gud ivning/ İyi akşamlar

Good night /gud nayt/ İyi geceler

Have a nice day. /hev e nays dey/ İyi günler

Have a good holiday. /hev e gud holidey/ İyi tatiller

Have a nice weekend /hev e nays vikend/ İyi haftasonları

Have a nice weekend /hev e nays vikend/ İyi haftasonları

How are you? /haw ar yu/ Nasılsınız?

Fine, thanks. And you? /fand thenks, end yu/ İyiyim teşekkürler, ya siz?

See you later /si yu leytır/ Sonra görüşürüz.

See you tomorrow /si yu tımarrov/ Yarın görüşürüz.

Good bye /gud bay/ Hoşcakal (güle güle)

Bye /bay/ Hoşcakal (güle güle)
 
INTRUDUCING / TANITMA

My name is Mehmet. /may neym iz Mehmet/ Benim adım Mehmet

What is your name? /vat iz yor neym/ Sizin adın (sizin adınız) nedir?

I am Mehmet. /ay em Mehmet./ Ben Mehmet.

This is Fatma. /dis iz Fatma/ Bu Fatma.

This is my friend.. /his iz may firend./ Bu benim arkadaşım.

Nice to meet you. /nays tu mit yu/ Sizinle tanışmak güzel.

Pleased to meet you. /plizd tu mit yu/ Sizinle tanıştğıma memnun oldum.

Introduce yourself. /introdyus yorself/ Kendi tanıt.

I want to introduce myself. /ay want tu introdyus mayself/ Kendimi tanıtmak istiyorum.

I am from Turkey. /ay em from Törki/ Ben Türkiye'liyim

Where are you from? /ver ar yu from/ Nerelisin(iz)?
 
HELPING / YARDIMLAŞMA

Help me, please. /help mi pliz/ Lütfen bana yardım edin

Help! /help/ İmdat

I need help. /ay nid help/ Yardıma ihtiyacım var.

I need your help. /ay nid yor help./ Senin yardımına ihtiyacım var.

I can help you. /ay ken help yu./ Sana (size) yardım edebilirim.

Can I help you? /ken ay help yu/ Size yardım edebilir miyim?

Can you help me? /ken yu help mi/ Bana yardım edebilir misin(iz)?

Do you need help? /du yu nid help/ Yardıma ihtiyacınız var mı?

How can I help you? /hov ken ay help yu/ Size nasıl yardım edebilirim?
 
GENEL İFADELER/ GENERAL EXPRESSIONS

Welcome to Turkey /velkam tu törki/ Türkiye'ye hoş geldiniz

I understand (I see) /ay andırstend/, /ay si/ Anlıyorum.

I don't understand. /ay dont andırstend/ Anlamıyorum.

I know /ay nov/ biliyorum

I don't know /ay don nov/ bilmiyorum

I want /ay vant/ istiyorum

I don't want /ay don vant/ istemiyorum

I am lost /ay em lost/ kayboldum

Where am I? /ver em ay/ neredeyim?

Where is bank? /ver iz benk/ Banka nerede?

Hurry up /hari up/ acele et

I am late. (we are late.) /ay em leyt/, /we ar leyt/ geç kaldım, geç kaldık

I am hungry. /ay em hangri) Karnım aç.

I am thirsty. /ay em thörsti/ susuzum

That's ok. /deds okey/ tamam

All right. /ol rayt/ pekala, tamam

It is very important. /it iz veri importınt/ çok önemli
 
SHOPPING / ALIŞVERİŞ

Customer /kastımır/ müşteri

Salesman /seylısmın/ Satıcı

How much is this? /hov maç iz dis/ Bunun fiyatı nedir?

How much are they? /hov maç ar dey/ Onların fiyatı nedir?

How much does it cost? /hov maç doz it kost/ Kaça mal olur? Tutarı nedir?

I am just looking. /ay em cast lukin/ Sadece bakıyorum.

I want a blue shirt. /ay vant e blu şört/ Mavi bir gömlek istiyorum.

I want a different color. /ay vant e diffırınt kalır/ Farklı bir renk istiyorum.

It is very expensive. /it iz veri ekspensiv/ Çok pahalı

It is very cheap. /it iz veri çiip/ Çok ucuz.

Have you got smaller one? /hev yu gat smolır/ Daha küçüğü sizde var mı?

Have you got bigger one? /hev yu gat bigır/ Daha büyüğü sizde var mı?

It is too tight. /it iz tu tayt/ Çok fazla dar

It is too loose. /it iz tu luuz/ Çok fazla geniş
 
ASKING THE ADDRESS / ADRES SORMA

Excuse me, Can I ask you an address? /ekskyuz mi, ken ay ask yu en ıdres/ Afedersiniz, size bir adres sorabilir miyim?
I want to go to this address. /ay vant tu go tu dis ıdres/ Bu adrese gitmek istiyorum.

I want to go to bus station. /ay vant tu go tu bas steyşın/ Otogara gitmek istiyorum.

I want to go to train station. /ay vant tu go tu treyn steyşın/ Tren garına gitmek istiyorum.

Where is the bus station? /ver iz dı bas steyşın/ Otogar nerede?

Where is the bus stop? /ver iz dı bas stop/ Otobüs durağı nerede

Where is the toilet? /ver iz de toylıt/ Tuvalet nerede?

This is my hotel address. /dis iz may hotel ıdres/ Bu benim otel adresim

It is very near. /it iz veri niyr/ Çok yakın.

It is very far. /it iz veri far/ Çok uzak.

Go straight ahead /go streyt ehed/ Dosdoğru git.

Turn right. /törn rayt/ Sağa dön

Turn left /törn left/ Sola dön.

How can I go there? /hav ken ay go der/ Oraya nasıl gidebilirim?

You can go there by bus. /yu ken go der bay bas/ Oraya otobüsle gidebilirsiniz.
 
ON THE STREET / SOKAKTA

Excuse me /ekskyuz mi/ Afedersiniz

Can you help me please? /ken yu help mi pliz/ Bana yardımcı olabilir misiniz lütfen?

How can I get to the underground (subway)? /how ken ay get tu dı andırgraund ( sabvey) / Metroya nasıl
gidebilirim?

How can I get to the shopping area? /how ken ay get tu dı şoping erıya / Alışveriş yerine nasıl gidebilirim?

How can I get to the bank? /how ken ay get tu dı benk / Bankaya nasıl gidebilirim?

How can I get to the money exchange office? /how ken ay get tu dı mani eksçeyc ofis/ Döviz bürosuna nasıl
gidebilirim?

Is this right way to the money exchange office ? /iz dis di rayt vey tu di mani eksçeyc ofis/ Burası döviz bürosuna giden doğru yol mu?

Is there a money exchange office near here? /iz der a mani eksçeyc ofis niyr hiyr/ Yakınlarda bir döviz bürosu var mı?

Is there a bus stop near here? /iz der a bas stop niyr hiyr/ Yakınlarda bir otobüs durağı var mı?

We are lost. /vi ar lost/ Kaybolduk.

Where is the grand hotel? /ver iz dı grand hotel/ Grand hotel nerede?

Where do you want to go? /ver ru yu vant tu go/ Nereye gitmek istiyorsunuz?

We want to go to the bus station. /vi vant tu go tu dı bas steyşın/ Otogara gitmek istiyoruz.

Sorry I don't understand you. /sori ay dont andırstend yu/ Afedersiniz sizi anlamıyorum.

Sorry I don't know that. /sori ay dont nov det/ Afedersiniz onu bilmiyorum.

Go straight ahead. /go streyt ehed/ Dümdüz ileri gidin.

Turn right. /törn rayt/ Sağa dönün.

Turn left. /törn left/ Sola dönün.

It is on the right. /it iz on dı rayt/ O sağdadır.

It is on the left. /it iz on dı left/ O soldadır.

It is opposite the bank. /it iz opozit dı benk/ O bankanın karşısındadır.

Can you show me on this map? /ken yu şov mi on diz mep/ Bu haritada onu bana gösterebilir misiniz?

It is right here. /it iz rayt hiyr/ o tam buradadır.

Thank you very much for your help. /thank yu veri maç for yor help/ Yardımlarınız için çok teşekkür ederiz..
 
DIRECTIONS / YÖNLER

left - right /left - rayt/ sol - sağ

turn right /törn rayt/ sağa dön

turn leftt /törn left/ sola dön

straight on /streyt on/ dümdüz

go straight on /go streyt on/ dümdüz git

go straight ahead /go streyt ehed/ dümdüz ileri git

go past the supermarket /go past syupırmarkıt/ süpermarketi geçin.

turn the second right /törn dı sekınd rayt/ ikinci sağ dönüşü yapın.

turn the first left /törn dı först left/ ilk sol dönüşü yapın.

it's nearby /its niyrbay/ o yakındadır.

it's far away. /its farıvey/ o uzaktadır.

next to /nekst tu/ bitişinide

The bank is next to the post office. /dı benk iz nekst tu dı post ofis/ banka postanenin bitişindedir.

behind /bihaynd/ arkasında

The museum is behind the bank. /dı myuziyum iz behaynd dı benk./ Müze bankanın arkasındadır..

in front of /in front ov/ önünde

Let's meet in front of the cinema. /lets mit in front ov dı sinıma/ Sinemanın önünde buluşalım..

on the corner /on dı kornır/ önünde
 
VÜCUDUMUZ / OUR BODY

body /badi/ vücud

head /hed/ kafa

brain /breyn/ beyin

eye /ay/ göz

eye brow /ay brov/ kaş

eye lash /ay leş/ kirpik

nose /noz/ burun

mouth /mauth/ ağız

tongue /tang/ dil

lip /lip/ dudak

hair /heyr/ saç

ear /iyr/ kulak

neck /nek/ boyun

shoulder /şoldır/ omuz

arm /arm/ kol

elbow /elbov/ dirsek

hand /hend/ el

finger /fingır/ parmak

nail /neyl/ tırnak

breast /brest/ göğüs

waist /veyst/ bel

hip /hip/ kalça

lap /lep/ kucak

leg /leg/ bacak

knee /ni/ diz

foot /fut/ ayak

toe /to/ ayak parmağı

skin /skin/ deri, cilt

navel /neyvıl/ göbek

nail /neyl/ tırnak

stomach /stamık/ mide

back /bek/ sırt
 
FAMILY / AILE

grandfather /grendfadır/ Büyükbaba, dede

grandmother /grendmadır/ Büyükanne, nine

grandparents /grendperınts/ Dede ve nine, büyük ebeveynler

father /fadır/ baba.

mother /madır/ anne

parents /perınts/ anne ve baba, ebeveynler

brother /bradır/ erkek kardeş

sister /sistır/ kız kardeş

sibling /sibling/ kardeş

aunt /aunt/ hala, teyze, yenge

uncle /ankıl/ amca, dayı, enişte

nephew /nifyu/ erkek yeğen

neice /niis/ kız yeğen

cousin /kazın/ kuzen

husband /hazbınd/ koca, eş

wife /vayf/ hanım, eş

couple /kapıl/ karı koca, evli çift

daughter /doğtır/ kız evlat

son /san/ erkek evlat

child /çayld/ çocuk

children /çildırın/ çocuklar

granddaughter /grendoğtır/ kız torun

grandson /grendson/ erkek torun

grandchild /grençayld/ torun

grandchildren grençildırın/ torunlar
 
JOBS / MESLEKLER

student /styudınt/ öğrenci

teacher /tiçır/ öğretmen

doctor /daktır/ doktor

farmer /farmır/ çiftci

businessman /biznısmın/ iş adamı

tradesman /treydısmın/ tüccar

engineer /enciniyr/ mühendis

soldier /solcır/ asker

actor, actress /ektır/, /ektris/ aktör, aktris

architect /arkitekt/ mimar

accountant /ekauntınt/ muhasebeci

tailor /teylır/ terzi

policeman /polismın/ polis

carpenter /karpıntır/ marangoz

musician /müzişın/ müzisyen

archeologist /arkiolocist/ arkeolog

cook /kuk/ aşçı

lawyer /loyır/ avukat

gardener /gardınır/ bahçeci

chemist /kemist/ eczacı

real estate agent /ril isteyt eycınt/ emlakçı

nurse /nörs/ hemşire

plumber /plambır/ su tesisatçısı

mechanic /mikenik/ tamirci

interpreter /intıpritır/ tercuman

carpenter /karpıntır/ marangoz

hairdresser /heirdresır/ kuaför

jornalist /cörnılist/ gazeteci

jeweller /cuvilır/ kuyumcu
 
MEYVELER / FRUIT

apple /epıl/ elma

orange /orınç/ partakal

tangerine /tencırin/ mandalina

banana /bınana/ muz

peach /piç/ şeftali

apricot /eyprikıt/ kayısı

Melon /melın/ kavun

Water melon /wotır melın/ karpuz

strawberry /strovberi/ çilek

cherry /çeri/ kiraz

plum /plam/ erik

grape /greyp/ üzüm

pear /piyr/ armut
 
VEGETABLES / SEBZELER

tomato /tımeyto/ domates

patato /pıteyto/ patates

lettuce /letıs/ marul

cacumber /kakumbır/ salatalık

mushroom /maşrum/ mantar

onion /onyın/ soğan

pepper /pepır/ biber

eggplant /egplent/ patlıcan

corn /korn/ mısır

beans /bins/ fasülye

carot /kerıt/ havuç

cauliflower /kaliflavır/ karnabahar

cabbage /kebiç/ lahana

turnip /törnip/ şalgam

mustard /mastırd/ hardal
 
CLOTHES / GİYSİLER


shirt /şört/ gömlek

short sleeved shirt /şort slivd şört/ kısa kollu gömlek

T-shirt /tişört/ tişört

trousers /trozırs/ pantolon

jeans /ciins/ kot pantolon

skirt /skört/ etek

dress /dres/ elbise

suit /suut/ takım

jacket /cekıt/ ceket

coat /koot/ palto

scarf /skarf/ atkı

hat /het/ şapka

gloves /glovz/ eldiven

shorts /şorts/ şort

cardigan /kardigın/ hırka
 
ILLNESSES / HASTALIKLAR

toothace /thutheyk/ diş ağrısı

headache /hedeyk/ baş ağrısı

backache /bekeyk/ sırt ağrısı

stomachache /stamıkeyk/ mide(karın) ağrısı

heart attack /hart ıtek/ kalp krizi

cancer /kensır/ kanser

have cold /hev kold/ soğuk almak

sore throat /sor throt/ boğaz ağrısı

sore foot /sor fut/ ayak ağrısı

measles /mizıls/ kızamık

diarrhoea /dayırıyı/ ishal

lumbago /lambego/ bel fıtığı

leukemia /lökemya/ lösemi

bronchitis /bronkaytıs/ bronşit

dysentery /dizınteri/ dizanteri

asthma /ezma/ astım

hernia /hörniya/ fıtık

ulcer /alsır/ ülser

flu /flu/ grip

itch /iç/ kaşıntı

hiccup /hikap/ hıçkırık
 
X