Oruç tutarken, yani bedene dışarıdan herhangi bir besin gelmediğinde bağışıklık sistemi sindirimle uğraşmaktan kurtulur, bütün gücünü vücudu temizlemeye yöneltir.
Karaciğer ve bağırsaklardan dışkıyla, akciğerler- den öksürük ve nefesle;beyinden hapşırma, gözyaşı, kulak akıntısı ve geniz akıntısıyla; böbreklerden idrarla; kandan terle metabolik atıkları atmaya başlar.
Bu ağır işin gerçekleşmesi sırasında çok enerji harcanır.
Bu enerjinin temini için önce glikojen ve yağ depoları kullanılır. Onun için açlığın ilk 3-4 gününde her gün 1-1,5 kg. verilir.
Açlık Orucu sırasında su içilmezse, su temini için daha çok hasta hücre kullanılır, dolayısıyla iyileşme daha kısa zamanda gerçekleşir.
Ancak susayanların su içmesi gerekir.
Çünkü Susama toksinleri eritmek için vücudun suya ihtiyacı olduğunu gösterir.
Açlıkta niyet çok önemlidir.
Açlığa niyet edildiğinde bağışıklık sistemi, her organ ve her bir hücre kendini bu niyete göre programlar.
Açlığın her günü için belli miktarda fazlalığı atmayı ve harcamayı planlar.
Açlıktan korkmak için sebep yoktur, açlıktan zarar gelmez;
Açlıkta beden de aç kalmaz, çünkü her bir hücrede her zaman 40 günlük zahire, fizik vardır.
Bununla birlikte vücut, yıllarda toplanan birikinti ve değişen hücreleri gıdaya dönüştürerek kullanabilir.
Bunu idrak edebilenin açlığı rahat geçer.
Hayızlı ve nifaslı kadın, oruç niyetiyle değil, sağlık niyetiyle Su Orucu yapmalıdır.
Sağlık için 10 günden fazla açlığa gerek yoktur.
Açlık yapamayanlar açlık gününün 2 katı kadar günü meyve veya sebze suyu içerek, örneğin, 3 günlük açlık yerine 7 günü, 10 günlük açlık yerine 21 günü sadece meyve- sebze suyu içerek geçirmelidir.
Günde 1,5-2 litre meyve-sebze suyu yeterli olabilir.
Meyve ve sebze suyuna bir miktar su ilave etmeyi unutmamak gerekir.
Gün boyu aynı meyve suyu içilebileceği gibi her öğün farklı meyve suları da içilebilir.
Mesela, 7 gün boyunca sadece greyfurt suyu, elma suyu veya havuç suyu + elma suyu ya da kırmızı pancar suyu + havuç suyu karışımı içilebilir.