- 6 Nisan 2010
- 1.622
- 163
- 163
- Konu Sahibi karanfilcicegi
- #1
Sabah kalktiginda geceyi bekeleme. Cünkü sadece bugünü yaşayacaksin. Iyisiyle kötüsüyle dün geçip gitmiş, yarin ise –henüz- gelmemiştir. Senin ömrun bir gündür. Sadece güneşi seni gölgelendiren ve gündüzüne kavuştugun gün, senin günündür. Bugünü yaşamak icin can ver, sanki sen bugün dogdun ve bugün öleceksin !? O halde, gecmişin düşünce ve üzüntüleriyle gelecegin kaygisi ve –korkutucu- kabuslari arasinda hayatin tökezlemesin. Sen, bütün ihtimaminla, bütün gayretinle ve bütün ciddiyetinle sadece bugüne yogunlaş. Artik bugün, kilacagin namazi husu içinde kilmali, Kuran’I düşünerek okumali, inceleyerek mutalaa etmeli, huzur içinde zikretmeli, işlerinde dengeli olmali, ahlakini güzeleştirmeli, kismetine razi olmali, görünüşüne ve vucüduna ihtimam göstermeli ve baskalarina faydali olmalisin.
Yaşadigin günü saatlere bol. Dakikalarini yillar, saniyelerini aylar gibi gör. Her an yeni bir iyilik fidani dik, güzel davranislar sergile, günahin için istigfar et/af dile, Rabbini zikret ve yolculuga hazirlan. Bugünü sevinç, neşe, güven ve huzur içinde yaşa. Sana verilen rizka, eşine, çoçuklarina, evine, bilgine ve seviyene razi ol.
“Sana verdigimi al ve şükredenlerden ol” (A’raf, 144)
Böyle yaşarsan, bugünü; üzüntüsüz, sikintisiz, öfkesiz, kinsiz ve hasetsiz olarak yaşamis olursun.
Beyninizin bir köşesine yalniz su ibariyle yazmalisiniz. Bunu büronuzun bir köşesine de asmalisiniz: Gün, Bugündür. Bugün sicak ve leziz bir ekmegi yediysen, dünku kuru ve kalitesiz ekmegin ya da yarinin ne olacagi bilinmeyen ekmeginin sana ne yarari/zarari var.
Bugün tatli ve soguk bir su içmişsen, dünku tuzlu ve aci sudan dolayi niçin üzülüyorsun veya yarinin suyunun aci ve sicak olabilecegi için niçin tasalaniyorsun ?
(...)
Sadece bugün yaşayacağim için ; Ey geçip giden mazi ! Güneşin gibi sen de kaybol. Sana asla ağlamayacağim. Bir an bile seni hatirladiğimi görmeyeceksin. Cünkü sen bizi terk ettin, bizden ayrildin ve sonsuza dek bir daha geri dönmeyeceksin.
Sadece bugün yaşayacağim için ; yureğime fazilet fidanlari dikeceğim. Ondan, kötülük ağacini; kibir, kendini beğenme, riya, haset, öfke kin, nefret ve su-I zan gibi dikenli dallariyla birlikte kökünden söküp atacağim.
Alintidir
Yaşadigin günü saatlere bol. Dakikalarini yillar, saniyelerini aylar gibi gör. Her an yeni bir iyilik fidani dik, güzel davranislar sergile, günahin için istigfar et/af dile, Rabbini zikret ve yolculuga hazirlan. Bugünü sevinç, neşe, güven ve huzur içinde yaşa. Sana verilen rizka, eşine, çoçuklarina, evine, bilgine ve seviyene razi ol.
“Sana verdigimi al ve şükredenlerden ol” (A’raf, 144)
Böyle yaşarsan, bugünü; üzüntüsüz, sikintisiz, öfkesiz, kinsiz ve hasetsiz olarak yaşamis olursun.
Beyninizin bir köşesine yalniz su ibariyle yazmalisiniz. Bunu büronuzun bir köşesine de asmalisiniz: Gün, Bugündür. Bugün sicak ve leziz bir ekmegi yediysen, dünku kuru ve kalitesiz ekmegin ya da yarinin ne olacagi bilinmeyen ekmeginin sana ne yarari/zarari var.
Bugün tatli ve soguk bir su içmişsen, dünku tuzlu ve aci sudan dolayi niçin üzülüyorsun veya yarinin suyunun aci ve sicak olabilecegi için niçin tasalaniyorsun ?
(...)
Sadece bugün yaşayacağim için ; Ey geçip giden mazi ! Güneşin gibi sen de kaybol. Sana asla ağlamayacağim. Bir an bile seni hatirladiğimi görmeyeceksin. Cünkü sen bizi terk ettin, bizden ayrildin ve sonsuza dek bir daha geri dönmeyeceksin.
Sadece bugün yaşayacağim için ; yureğime fazilet fidanlari dikeceğim. Ondan, kötülük ağacini; kibir, kendini beğenme, riya, haset, öfke kin, nefret ve su-I zan gibi dikenli dallariyla birlikte kökünden söküp atacağim.
Alintidir