Gripte antibiyotik almak yararlı değil aksine zararlıdır, çünkü grip virüslerin oluşturduğu bir hastalıktır, antibiyotikler ise bakteriler üzerine etkilidir. Bu durumda soğuk algınlığı ve gribe karşı etkili bir yöntem gerekiyor: Bitki çayları.
Hava sıcaklıklarının ani iniş çıkışlar yaptığı mart günlerinde, gribe şifa niyetine içilen bitki çaylarının yararlı ve zararlı noktalarını araştırdık.
Mutfak uzmanı Arzu Aygen, soğuk algınlığı için aşağıdaki karışımı tavsiye ediyor: 4-5 bardak iyi kalite suya biraz kabuk tarçın, 2-3 tane top karabiber, birkaç diş karanfil, 1 çay kaşığı toz veya parça zencefil, kabuklu çekirdekli elma parçası, kabuklu çekirdekli limon parçası, varsa kuşburnu ile birlikte kaynatılıyor. Kaynadıktan sonra suyun içine ıhlamur, nane ekleniyor. Çayın rengi koyulaşıp sarımtrak-turuncu bir hal alınca süzüp bol balla birlikte karıştırılır. Bu bitki çayı içinde zencefil ve karabiber olduğu için biraz acı olsa da boğaza, soğuk algınlığına iyi geliyor. Karışıma istenirse zerdecal eklenebilir.
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden Dr. Narin Sadıkoğlu bu tip bir bitki çayının genelde gribin meydana getirdiği ağrıları, sızıları ve yorgunluğu azaltmaya yarayacağını, öksürüğü ve boğazdaki tahrişleri önleyeceğini, mikrop kırıcı etkisi olacağını öngörüyor. Grip için ayıca ıhlamur içmenin ve aspirin almanın da etkili olduğunu ekliyor.
Genel olarak bitki çayları için uygulanacak genel dozaj 1 fincan suya 1 çay kaşığı bitki. Kaynatma yapılmamalı, bitki kaynar su ile haşlanmalı ve bir miktar demlenmeye bırakılmalıdır. Kaynatılınca bitkinin içerdiği uçucu yağlar ve diğer bazı etken maddeler yüksek ısıda yapısı bozularak hemen başka bir bileşiğe dönüşür ve yarar yerine zarar verebilir. Acılığın da kaynama ile orantılı olduğunu belirten Sadıkoğlu, günlük dozajın iyi ayarlanması gerektiğinin altını çiziyor. Bu arada adaçayı kaynatmanın odayı dezenfekte ettiğini de belirtmekte fayda var.
Hangi bitki neye iyi gelir?
Zencefil: Kuvvet verici, terletici, öksürüğe iyi geliyor, midevi, bağırsak hareketlerini düzenleyici.
Zerdecal: Gaz söktürücü, safra artırıcı.
Kuşburnu: Bitkinliğe karşı kullanılıyor.
Tarçın: Solunum sistemi antiseptiği, gaz söktürücü yalnız diğer ilaçlarla birlikte alındığında emilimi geciktiriyor.
Ihlamur: Spazm çözücü, öksürük ve ateş düşürücü, bitkinliğe karşı, yumuşatıcı, terletici, ağrı kesici. Kullanılan ıhlamur çayı soğuduktan sonra yüze temizleyici tonik olarak da uygulanabilir.
Nane: Bronşları yumuşatıcı, ateş düşürücü, ağrı ve öksürük kesici.
Elma: Sindirimi kolaylaştırıcı, ateş düşürücü, kan temizleyici.
Kayısı yağı: Cildi nemlendirir. Yüze hergün nemlendirici olarak uygulanabilir.
Sinir ve stres için ne yapmalıyız?
Merter`deki Gaziantep Pazarı`ndan aktar Lütfiye Kalafatçıoğlu ise çalışan insanlar için Karabaş otuna dikkat çekiyor. Faydasından ötürü `beyin süpürgesi' dediği Karabaş otunu stres altındaki kişilere tavsiye ediyor. İşyerinde yorucu bir gün sonrasında gerginlik ve zihin yorgunluğu hissediliyorsa karabaş çayı faydalı olabilir. Bir bardak kaynamış suda bir tutam (1-2 çay kaşığı=1,5 gr) karabaş otu 5 dakika demlendirildikten sonra içiliyor.
Karabaş otu, huzursuzluk, sinirsel kökenli bağırsak bozuklukları, sinirsel yorgunluk, uyku düzensizlikleri, grip, astım ve romatizmaya iyi geliyor ve dolaylı yoldan kolesterolü düşürüyor. Günlük doz yaklaşık 3 fincan kadar.
Doğru bildiğimiz yanlışlar
Sadıkoğlu'na göre kullanacağımız her bitkinin ilaçlanmamış olmasına dikkat edilmeli, çünkü böcekleri zehirleyen ilaçlar, onlar kadar dayanıklı olmayan biz insanlara daha ağır bir şekilde etki ediyor.
Şifa bulmak için hazırladığımız bir nane-limon bile bizi ciddi şekilde zehirleyebilir. Her şeyin içine konan limon meyvesi, ilaçlanmış bir ağaçtan toplanmışsa o artık bir kimyasal zehirdir. Ya nane? İlaçlanmamış bir tarladan bulunsa bile bazı kişiler için hiç de şifa kaynağı değil: Özellikle mentol alerjisi olanlar, safra taşı ya da karaciğer zorlukları olanlar için.
Diyette kullanılan keten tohumu masum değil
Diyetlerde kullanılan keten tohumu göründüğü kadar masum değil! Keten tohumu bağırsaklardaki emilimi önlediğinden yağlı dışkı meydana gelir ve yağların atıldığı, zayıflatıcı etkisinin olduğu zannedilir. Gerçekte yemeklerden alınan yağlar sindirilmeden atılmaktadır. Sonuç olarak vücut yağ alamadığı için başka yöntemlere başvuracak ve kilo kaybı gene olmayacaktır.
Keten tohumu ayrıca emilimi geciktireceğinden diğer ilaçlarla aynı zamanda alınmamalıdır. Apandisit yapabilir. Olgunlaşmamış tohumlar kullanılmamalı, zehirleyebilir.