• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Görmek / José Saramago

13 Nisan 2007
15.555
36.072
1.123
Nasıl görüyorsunuz? Olduğu gibi mi? Yoksa göründüğü gibi mi?

Hep iki gerçek var aslında: Biri görünen, diğeri de üzeri örtülen..

Saramago daha önce okuduğum kitaplarında (Körlük / Yitik Bir Adanın Öyküsü) yaptığı gibi; "Görmek" adlı romanında da, gerçeği ufak bir fiskeyle fanteziye döndürüyor.. Ama kurgunun içinde yol aldıkça anlıyorsunuz ki; fantezi denilen şey, bize gösterilen gerçeğin üzerindeki örtüyü kaldırmaya ve bizi gerçek olan "gerçek" le karşılaştırmaya yarıyor..

Kitaptan yapmak istediğim birkaç alıntı var.. Bu alıntıları sayfa sırasına göre yaparken, aralarına da olayların gelişimini özet halinde vermeye çalışacağım.. Bu alıntıları, bir yerde Saramago' nun edebi dilini anlatmak amacıyla yapıyorum.

Ama şimdiden söyleyeyim.. Bu anlatım şeklini, en heyecanlı yerinde bırakacağım ki.. Merakı uyanan arkadaşlar, kitabı okumaya güdülendiklerinde keyiflerinden bir gram dahi de olsa çalmamış olayım..


***
Adı belli olmayan ülkede seçim günüdür. İnsanları sokağa çıkmaktan alıkoyan şiddette bir yağmur yağmaktadır. Ancak ne olduysa saat 16:00 olduğunda, seçim büroları aniden, oy vermek isteyen vatandaşlarla dolup taşmaya başlar.
Seçim sandıkları açıldığında, kullanılan oyların yüzde yetmişinin üzerinde bir bölümü boş, yani beyaz çıkar.
Bunun üzerine seçimin, bir hafta sonra tekrarlanması kararlaştırılır.

"…seçimlerin önümüzdeki Pazar günü yenilenmesinin gerektiğini ve ortaya çıkacak durumun tanrının iradesine kaldığını, tanrının da zaten bunun için varolduğunu söylüyorlardı."
Başbakan, seçimin yenilenme kararını duyurmak için medya önünde bir konuşma yapar. Vatandaşları doğru (!) yola çağırmaktadır.
"Vatanın yüz akı olun, çünkü gözler sizin üzerinizde, sözleri o tümcenin hemen ardından gelen içtenliksiz İyi akşamlar sözüyle bozuldu. Yalın sözcüklerin sevimli yanı budur işte, insanları kandırma konusunda bir işe yaramaz."​
Seçim tekrarlandığında alınan sonuç, bir öncekine daha da dehşet vericidir. Beyaz oyların yüzdesi bu kez 83' e yükselmiştir.
Bunun anarşist bir eylem olduğunu düşünen hükümet, ülkeyi normal demokrasi koşullarına döndürmek için bir eylem planı hazırlar.

"Hükümetin derhal, ülkenin yeni başkenti ilan edilecek bir kente taşınması, hala burada bulunan tüm silahlı kuvvetlerin derhal geri çekilmesi, tüm polis gücünün geri çekilmesi; bu köktenci politika sayesinde başkaldıran kent kendisiyle baş başa kalacaktır, kutsal ulusal birlikten dışlanmanın kendisine neye mal olduğunu anlayabilmesi için yeterince bol zamanı olacaktır ve bu yalıtılmışlığa, adam yerine konmamaya, hor görülmeye artık dayanamadığı an geldiğinde ve kentin içindeki yaşam bir kargaşaya dönüştüğünde, işte o zaman, kentin suçlu sakinleri önümüze başları eğik olarak gelecek ve bizden af dileyeceklerdir."​
Hükümet mensubu olan üyeler, eylem planına bağlılık yemini ederler:
"Ettiğim bu yemini bozacak olursam, tanrı benim ve benden türeyecek olan dört kuşağın da belasını versin."
Ve kararlaştırıldığı gibi sabaha karşı başkenti terk ederler.
"Başlangıç eşzamanlı olacaktı, yani herkesin aynı anda, sabahın üçünde, iflah olmaz uykusuzlar yataklarında bir o yana bir bu yana dönüp durdukları, gecenin oğlu, Tantos'un ikiz kardeşi uyku tanrısına adaklarda bulunarak kendilerine yardım etmesini dileyip kırışmış gözkapaklarını haşhaş merhemiyle ovuşturduklar saatte hareket etmesine karar verildi.
***

Hükümetler varoluşlarını her ne kadar demokrasiye dayandırmış olsalar da, yetkilerini kullanmak ve sürekli kıldırabilmek adına nehir yatağına dev cüsseli taşlar koymaktan hiç çekinmezler. Her nedense bu taşları da koyduğu iddia edilen bir günah keçisi her zaman vardır.. Saramago, bu romanında, hükümetlerin iç işleyişlerindeki öz amaçlarının göstermek için yine müthiş bir kurgu yapmış.

Roman konu olarak ilginizi çektiyse, öncelikle yazarın "Körlük" adlı romanını okumanızda mutlak fayda olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Künye:


Yazar : José Saramago (1998 Nobel Edebiyat Ödülü)
Çeviren : Aykut Derman
1. Baskı : Ağustos 2008
Yayınevi : Can Yayınları

Saramago'nun biyografisine linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.kadinlarkulubu.com/yazarlar/229398-josi-saramago-portekiz.html
 
Tavsiyene kulak vereceğim. Okunacaklar listeme eklendi bile. Dediğiniz gibi önce "Körlük" ile başlarım.
Teşekkürler, çok iyi yazmışsınız.

Ben de teşekkür ederim.. a.s.

Körlük ve Görmek aynı ülkede geçiyor..
"Körlük" bir ülkenin yönetilen kısmını, körlük metaforuyla ele alıp, ahlaki ve sosyal çöküntüyü gösterirken, aynı ülkede 4 yıl sonra "Görmek" bu kez ülkenin yöneten kısmındaki çöküntüyü ve demokrasi kılıfı altındaki faşizmi gözler önüne seriyor..
 
Her seferinde yeni bir kitap tanımak hoşuma gidiyor... Ama bir yandan da sinirleniyorum, ben bütün bunların hepsini ne zaman okuyacağım diye... Sırada okumam gereken çok kitap var... Aldım çünkü ilk onlar okunacak prensibim bu... :sm_confused: Gerçi gözüm doymuyor her dışarı çıkışımda bir kaç kitap alıyorum bunlar da alacaklarım arasına girdiler..

Açıkçası alıntılardan çok konu beni etkiledi... Dediğin gibi ilk önce Körlük sonra Görmek okunacak... Bakalım... yerimseniben
 
Açıkçası alıntılardan çok konu beni etkiledi... Dediğin gibi ilk önce Körlük sonra Görmek okunacak... Bakalım... yerimseniben
Haklısın.. Saramago'yu okuduğunda cümlelerin bütünlüğü ve sözcüklerin olaya yoğunlaşması nedeniyle -genel geçer- özellikten ziyade "durum" u anlatır olduğunu sen de göreceksin..

O yüzden ben de alıntı yaparken, konuyu ve kurguyu verebilmek adına rastgele bazı cümleleri seçtim.. Saramagonun rutin dışı cümlelerine ve mizahi yaklaşımlarına da örnek vermek istedim.. Ama çok yüzeysel kaldı.. Neyseki konuyu aktarabilmişim en azından.. :utangac:

Hafta içi bir gün, öğle yemeğinde kuzenle buluştum.. yemek sonrası kitapçıdaydık.. Körlük ve Görmek kuzenin çantasına girdi.. yerimseniben Şimdi heyecanla ondan gelecek yorumları bekliyorum..

Dilerim sen de okuduğunda en az benim kadar keyiflenirsin HİScim..
 

Hafta içi bir gün, öğle yemeğinde kuzenle buluştum.. yemek sonrası kitapçıdaydık.. Körlük ve Görmek kuzenin çantasına girdi.. yerimseniben Şimdi heyecanla ondan gelecek yorumları bekliyorum..

ınsan birine kitap tavsiye ettiği zaman heyecanla bekliyor değil mi acaba beğenecek mi diye a.s Sanki evladıyla gurur duymayı bekleyen anneler gibi... Daha bekleyenler var beni kısa zamanda okurum inşallah... :Saruboceq:
 
İnsan birine kitap tavsiye ettiği zaman heyecanla bekliyor değil mi acaba beğenecek mi diye a.s Sanki evladıyla gurur duymayı bekleyen anneler gibi... Daha bekleyenler var beni kısa zamanda okurum inşallah... :Saruboceq:
Hakikaten de öyle.. Bu belki de tenhalığın bir sonucudur.. Yaşasın, benimle aynı zevki aldı demenin getirdiği bir gevşemedir.. Ruhlar kasılmış durumda ne de olsa..
cok tesekkürler canim...
dikkatle okunacak bir kitap oldugu kesin...
İlgilendiğin için asıl ben teşekkür ederim.. Okuduktan sonra yorumlarını bizden esirgemezsin umarım.. a.s.
 

Hakikaten de öyle.. Bu belki de tenhalığın bir sonucudur.. Yaşasın, benimle aynı zevki aldı demenin getirdiği bir gevşemedir.. Ruhlar kasılmış durumda ne de olsa..

İlgilendiğin için asıl ben teşekkür ederim.. Okuduktan sonra yorumlarını bizden esirgemezsin umarım.. a.s.

ben tesekkür ederim canim..böyle topiklerimiz kapanmasin..artsin insallah...
bende karar aldim okuma süremi uzun tutacagim artik...türkiyeye bir valiz bos götürecegim sirf kitaplar icin:1rolleyes:
kesinlikle bu iki kitabida alip okuyacagim canim,sonrasinda elbette paylasirima.s.
 
Kulaklarıma inanamadım..
"Körlük" filme çekilmiş.. ve bu hafta vizyondaymış.. Sinema yasağımı delsem mi yoksa beklesem mi bilemedim.. yerimseniben

Gerçi kitabını okuduktan sonra filmini beğendiğim hiçbir eser olmadı bugüne kadar.. Bunu niye beğeneyim..

Önyargıyı deneyim mi oluşturur?
 
"kitabını okuduktan sonra filmini beğendiğim hiçbir eser olmadı bugüne kadar."Demişsin

Aynen katılıyorum... Bazen meraktan gidiyor yine hayal kırıklığına uğruyorum. Kitabını okumadıysam farkedemiyorum, gidip kitabını alınca hayrete düşüyorum "bu kadar mı olur" diye kızıyorum.
 
"kitabını okuduktan sonra filmini beğendiğim hiçbir eser olmadı bugüne kadar."Demişsin

Aynen katılıyorum... Bazen meraktan gidiyor yine hayal kırıklığına uğruyorum. Kitabını okumadıysam farkedemiyorum, gidip kitabını alınca hayrete düşüyorum "bu kadar mı olur" diye kızıyorum.

Bahsetmiş olduğun hayal kırıklığını en son hayranı olduğum Kolombiyalı yazar Gabriel Garica Marquez'in "Kolera Günlerinde Aşk" romanı uyarlamasında yaşadım.. Gerçi o yönetmenden de iyi bir iş beklemek yanlış olurdu ama ne bileyim.. Marquez bir şekilde aktif olarak katılmıştır, diye düşündüm.. Ya da düşünmek istedim.. Ama yaş olmuş 80... Belki de uğraşmak istemedi..

Açıkçası.. Deneyimlerim, heyecanımı bastırıyor.. "Körlük" filmini izlemesine izlerim ama yine de öncelikle bana bir kurban gerek.. :roflol: Giden olursa iki kelam ediversin bi'zahmet.. yerimseniben
 
Back