- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Bir masalım var bu gün sizlere…
Bir varmış bir yokmuş… Çok da evvel olmayan zamanın birinde bir ülke varmış ÜÇ tarafı denizlerle çevrili… İnsanlar mutlu mesut yaşarlarmış bu ülkede… Bir de Ataları varmış bu insanların… Ne demiş Atalarımız zamanında der başka laf etmezlermiş…
Ne demiş atalarımız zamanında: AT-AVRAT-SİLAH
Belki de bu yüzdenmiş hep geriden gelişleri…
Sonra zaman geçmiş, işler değişmiş… Bağımsızlık derdine düşer olmuş insanlar… VATAN-MİLLET-SAKARYA derler, başka bir şey demezlermiş artık…
Daha da geçmiş zaman, yozlaşmış insanlar ve MAFYA-DEVLET-POLİS üçlüsü takılmış bu sefer dillere…
Soyup soğana çevirmişler ülkeyi… Olan vatandaşa olmuş yine…
İşler kötüye gider olmuş iyice… Vatandaşın sofrasında kalansa sadece KARPUZ-PEYNİR-EKMEK’ miş… Onu bulamayanlar DOMATES-BİBER-PATLICAN ile idare eder olmuşlar… RAKI-BEYAZ PEYNİR-KAVUN ‘a hasret kalan vatandaş BİRA-ÇEREZ-SİGARA’ ya şükreder olmuş…
Devletten beklenen sadece YOL-SU-ELEKTRİK değilmiş de kimse anlatamamış bunu büyüklerimize…
Hadi diyelim ki bulmuş bu vatandaş devletten yolu, öğrenmiş DEBRİYAJ-FREN-GAZ’ı ve almış ehliyeti… Arabasına da bindi gidiyor MAZHAR-FUAT-ÖZKAN dinleyerek… Aman o da ne? Benzin bitmiş birden… Çek arabayı bir benzin istasyonuna hemen.
Soru hep aynıymış:
—NORMAL-SÜPER-KURŞUNSUZ, hangisinden doldurayım abi?
Para mı varmış ki benzin alsın bu vatandaş…
Ne demiş NAPOLYON: PARA PARA PARA
Parasız olmuyormuş bu dünyada…
Ne yapsın bu insanlar? Her şey paraymış o yüzyılda… Hasta olur, doktora gidermiş vatandaş, KULAK-BURUN-BOĞAZ’cı para istermiş… Çaresizce “Hanım evde NANE-IHLAMUR-ADAÇAYI yapar nasıl olsa” diyip evin yolunu tutarmış tekrardan…
Eve gelince sorunlar biter zannetme sakın. Bitmezmiş asla… Belki parasızlıktan İÇKİ-KUMAR-KADIN gibi kötü alışkanlıkları yokmuş vatandaşın ama dedik ya bir kere para yokmuş diye, bu yüzden bitip tükenmezmiş sorunlar… Hep şikâyetçiymiş evin hanımı. Eşyaları bile yokmuş evlerinde. Birer tane YATAK-YORGAN-YASTIK… O kadar…
Vatandaş çaresiz tabi… Artık İNGİLİZ-FRANSIZ-TEMEL üçlemesi bile güldüremez olmuş vatandaşı… Bir umut şans oyunlarına vermiş kendini belki çıkar diyerekten… SAYISAL LOTO-MİLLİ PİYANGO-İDDİA… Hiçbirinden sonuç alamamış da 1.ÇİNKO-2.ÇİNKO-TOMBALA’ ya bile razı olacakmış sonunda… Ama nerde… Şans kuşu bile uğramaz olmuş artık evlere…
Ne yapsın bu vatandaş? Yıllarca okuduğu İLKÖĞRETİM-LİSE-ÜNİVERSİTE hayatı bir işe yaramıyormuş artık… Matematikteki X-Y-Z üçlüsü, edebiyattaki GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ üçlüsü ve hatta geometrideki 30–60–90 birlikteliği bile sorunları çözmeye yetmiyormuş bir türlü. FİZİK-KİMYA-BİYOLOJİ bu vatandaşın nasıl geçindiğini çözemediğinden çoktan pes etmiş zaten…
Tek çare kalmış geriye kurtulmak için… Kalkmış vatandaş ayağa, almış deden kalma antika tüfeği ve sonuç FACİA…
GEZ-GÖZ-ARPACIK…
Önce ÜÇ çocukmuş kurşunlardan nasibini alan… Memnun olmayan çaresiz eşe düşense ÜÇ kurşun olmuş yine…
Ve dayanmış en sonunda tüfek vatandaşın başına…
Bizim masal burada bitse de insanların her gün yaşadıkları masal bir türlü son bulmak bilmiyormuş… Gökten ÜÇ elma düşmüş… Biri bana, biri sana, diğeri de vatandaşı bu hale getirenlerin kafasına…
Bir varmış bir yokmuş… Çok da evvel olmayan zamanın birinde bir ülke varmış ÜÇ tarafı denizlerle çevrili… İnsanlar mutlu mesut yaşarlarmış bu ülkede… Bir de Ataları varmış bu insanların… Ne demiş Atalarımız zamanında der başka laf etmezlermiş…
Ne demiş atalarımız zamanında: AT-AVRAT-SİLAH
Belki de bu yüzdenmiş hep geriden gelişleri…
Sonra zaman geçmiş, işler değişmiş… Bağımsızlık derdine düşer olmuş insanlar… VATAN-MİLLET-SAKARYA derler, başka bir şey demezlermiş artık…
Daha da geçmiş zaman, yozlaşmış insanlar ve MAFYA-DEVLET-POLİS üçlüsü takılmış bu sefer dillere…
Soyup soğana çevirmişler ülkeyi… Olan vatandaşa olmuş yine…
İşler kötüye gider olmuş iyice… Vatandaşın sofrasında kalansa sadece KARPUZ-PEYNİR-EKMEK’ miş… Onu bulamayanlar DOMATES-BİBER-PATLICAN ile idare eder olmuşlar… RAKI-BEYAZ PEYNİR-KAVUN ‘a hasret kalan vatandaş BİRA-ÇEREZ-SİGARA’ ya şükreder olmuş…
Devletten beklenen sadece YOL-SU-ELEKTRİK değilmiş de kimse anlatamamış bunu büyüklerimize…
Hadi diyelim ki bulmuş bu vatandaş devletten yolu, öğrenmiş DEBRİYAJ-FREN-GAZ’ı ve almış ehliyeti… Arabasına da bindi gidiyor MAZHAR-FUAT-ÖZKAN dinleyerek… Aman o da ne? Benzin bitmiş birden… Çek arabayı bir benzin istasyonuna hemen.
Soru hep aynıymış:
—NORMAL-SÜPER-KURŞUNSUZ, hangisinden doldurayım abi?
Para mı varmış ki benzin alsın bu vatandaş…
Ne demiş NAPOLYON: PARA PARA PARA
Parasız olmuyormuş bu dünyada…
Ne yapsın bu insanlar? Her şey paraymış o yüzyılda… Hasta olur, doktora gidermiş vatandaş, KULAK-BURUN-BOĞAZ’cı para istermiş… Çaresizce “Hanım evde NANE-IHLAMUR-ADAÇAYI yapar nasıl olsa” diyip evin yolunu tutarmış tekrardan…
Eve gelince sorunlar biter zannetme sakın. Bitmezmiş asla… Belki parasızlıktan İÇKİ-KUMAR-KADIN gibi kötü alışkanlıkları yokmuş vatandaşın ama dedik ya bir kere para yokmuş diye, bu yüzden bitip tükenmezmiş sorunlar… Hep şikâyetçiymiş evin hanımı. Eşyaları bile yokmuş evlerinde. Birer tane YATAK-YORGAN-YASTIK… O kadar…
Vatandaş çaresiz tabi… Artık İNGİLİZ-FRANSIZ-TEMEL üçlemesi bile güldüremez olmuş vatandaşı… Bir umut şans oyunlarına vermiş kendini belki çıkar diyerekten… SAYISAL LOTO-MİLLİ PİYANGO-İDDİA… Hiçbirinden sonuç alamamış da 1.ÇİNKO-2.ÇİNKO-TOMBALA’ ya bile razı olacakmış sonunda… Ama nerde… Şans kuşu bile uğramaz olmuş artık evlere…
Ne yapsın bu vatandaş? Yıllarca okuduğu İLKÖĞRETİM-LİSE-ÜNİVERSİTE hayatı bir işe yaramıyormuş artık… Matematikteki X-Y-Z üçlüsü, edebiyattaki GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ üçlüsü ve hatta geometrideki 30–60–90 birlikteliği bile sorunları çözmeye yetmiyormuş bir türlü. FİZİK-KİMYA-BİYOLOJİ bu vatandaşın nasıl geçindiğini çözemediğinden çoktan pes etmiş zaten…
Tek çare kalmış geriye kurtulmak için… Kalkmış vatandaş ayağa, almış deden kalma antika tüfeği ve sonuç FACİA…
GEZ-GÖZ-ARPACIK…
Önce ÜÇ çocukmuş kurşunlardan nasibini alan… Memnun olmayan çaresiz eşe düşense ÜÇ kurşun olmuş yine…
Ve dayanmış en sonunda tüfek vatandaşın başına…
Bizim masal burada bitse de insanların her gün yaşadıkları masal bir türlü son bulmak bilmiyormuş… Gökten ÜÇ elma düşmüş… Biri bana, biri sana, diğeri de vatandaşı bu hale getirenlerin kafasına…