Gizli Yüz

BarbunyaPilaki

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
826
7
118
Diğer
GİZLİ YÜZ

Yıllar önce çalışkan bir adam,ailesini avantajlı bir iş imkanı sağlamak için Newyork'tan Avusturalya'ya götürdü.Adamın ailesinden biri, sirke trapez artisti olarak katılmak veya aktör olma tutkusu olan genç ve yakışıklı oğluydu.Bu genç adam zamanını bir sirk işi yada herhangi bir sahne işi gelene kadar kasabanın sınırındaki batı bölümünde yerel bir tersanede çalışarak geçirdi.


Bir akşam, işten eve gelirken ,onu soymak isteyen beş haydut tarafından saldırıya uğradı.Genç adam, parasından vazgeçmek yerine onlara karşı koydu.Bununla birlikte onu kolayca alt ettiler ve onu feci şekilde dövmeyi sürdürdüler.Botlarıyla yüzünü parçaladılar ve tekmelediler,vücuduna sopalarla acımasızca vurdular ve onu ölüme terk ettiler.Aslında polisler,onu yolda uzanmış bir şekilde bulduklarında, onun öldüğünü sanmışlardı.


Morg yolunda, polislerden biri, adamın zorlukla nefes aldığını duydu ve onu hemen hastanedeki acil bölümüne götürdüler.Acil bölümünde yatarken,bir hemşire korku içinde bu genç adamın uzun süre bir yüze sahip olamayacağını fark etti.Göz yuvaları parçalanmış,kafatası,bacakları ve kolları kırılmış, burnu askıda kalmış, bütün dişleri kırılmış ve çenesi hemen hemen kafatasından ayrılmıştı.


Yaşama imkanı az olmasına rağmen,bire yıla yakın zamanını hastahanede geçirmişti.Sonunda hastahaneden ayrıldığında, vücudu iyileşmişti fakat yüzü bakılamayacak kadar biçimsiz ve iğrençti.Artık herkesin imrenerek baktığı yakışıklı genç değildi.


Genç adam,yeniden iş aramaya başladığında,herkes tarafından geri çevrildi.Bir iş veren,ona,sirkte "Yüzü Olmayan Adam"adında tuhaf bir şov önerdi ve bir süre bu işi yaptı.Bu olanlar boyunca o, hala herkes tarafından reddediliyor,işyerinde hiç kimse onunla görünmek istemiyordu.Genç adam intiharı düşünmüştü.Bütün bunlar beş yılda gelişmişti.


Bir gün, kiliseye uğradı ve bir teselli aradı.Kiliseye girerken onu, kilisenin sırasına diz çökmüş,hıçkıra hıçkıra ağlarken gören bir rahiple karşılaştı.Rahip ona acıdı ve onu uzun uzadıya konuştukları odasına götürdü.Rahip büyük ölçüde etkilenmişti,onun yaşamını ve gururunu tekrar kazanabilmesi için elinden gelen herşeyi yapabileceğinin mümkün olduğunu söyledi.Ama genç adam,iyi bir katolik olabileceğine söz verecek ve olacaktı.


Genç adam hergün ibadet için kiliseye gidiyor ve ibadet ediyordu ve Allah'a onun hayatını bağışladığı için dua ettikten sonra,beyin huzurunu sağlamasını istiyor ve onun gözünde,iyi bir insan olması için şükran duasını ediyordu.


Rahip, kişisel ilişkileri sayesinde, Avusturalya'daki en iyi plastik cerrahla görüştü.Genç adam hiçbir ücret ödemeyecekti.Çünkü; doktor, rahibin en yakın arkadaşıydı.Doktor genç adamdan çok etkilenmişti.Onun hayata bakış açısı,tüm kötü tecrübelerine karşı mizah ve sevgi doluydu.


Cerrah harika bir şey başardı.En iyi diş ameliyatlarını onun için yaptı.Genç adam,Tanrı'ya söz verdiği her şeyi yerine getirdi..Tanrı da onu harika ve çok güzel bir eş,yedi çocuk ve ileride kariyer için düşündüğü iş hayatındaki başarı ile ödüllendirdi.Eğer Allah'a şükretmezsen ve sana değer veren insanları sevmezsen,toplumda kabullenilemezsin.


Bu genç adam................... Mel Gibson 'du....
 
hakikaten bu mel gibsonun hayatı mı? acaba nereden buldunuz bu bilgiyi? mel gibson 5 yıldır islamiyeti seçmiş olan bir ünlü diye okumuştum bir haberde ben de.
 
yukaridaki metin aslinda bir internet efsanesi ,bi zaman benimde mailime gelmisti.

olayin asli elbette boyle degil, mel gibson son zamanalrda yonetmenlige soyundu bilirsiniz, gecmisinde ,genc yaslarinda diyim daha dogrusu, bir bar kavgasi, ve yuzune aldigi darbeler sonucunda morariklari ve cizikleri varmis ve bu hikaye ona yeni filmi icin ilham kaynagi olmus, bu yukarida okudugunuz metinde onun kendi filminin senaryosu aslinda. aciklamasi asagidaki metinde var ilgilenenler okuyabilir ayrica mel gibsonu bugunku unune kavusturan da bizzat kendi kiz kardesi imis, ve bir sanat akademisi mezunu kendisi, oyle pederlik, rahiplik bir durumu olmamis hic .. ne gereksiz bilgiler ogreniyor insan sirf merak ugruna :)))

Mel Gibson: A Real Life 'Man Without a Face'?
Part 2: The rest of the story...

More of this Feature
• Part 1: Email Rumor



Related Articles
• Is 'The Passion' Anti-Semitic?
• Paul Harvey on 'The Passion'
• Did Mel Gibson Nail Jesus to the Cross in 'The Passion'?


To be sure, the great Paul Harvey has propagated more than a few urban legends in his time, but this particular bit of codswallop was not his doing. It's a spoof, passably mimicking the style and format of Harvey's radio commentaries. (I'm told Mr. Harvey did do a 2000 story on Mel Gibson in which he recounted a minor incident in the actor's youth - a violent bar fight that left him battered and bruised - which may have inspired this Internet tall tale. But the words you just read were not his.)

As for Gibson himself, his real life story, interesting though it may be to his fans, is not the stuff of which high drama is made. Born in 1956 in Peekskill, New York, he indeed moved to Australia with his family at the age of 12, but the teen-aged Mel, far from having aspirations to join the circus or become an actor, was, by his own admission, a loner and a heavy drinker with no particular direction in life.

It was his older sister, Mary, who set Gibson's future career in motion by submitting an application in his name - and without his knowledge - to the National Institute of Dramatic Arts in Sydney. Having nothing to lose, he auditioned and was accepted. He proved to be a talented actor and lived theatrically ever after.
 
Son düzenleme:
mel gibson dinine çok bağlı bir katolik ayrıca bu hikaye gerçek değil şehir efsanesi. the man without a face de mel giibson un filmlerinden ve konusuda aynı adlı romandan
 
yani, film olması mantıklı çok tuhafıma gitmişti hikaye
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…