- 16 Temmuz 2007
- 1.849
- 18
- 46
aşk neydi?insana neler verirdi ve neler götürürdü?bu bitmez ve dinmeyen sancılı soruların cevapları nelerdi,kim cevaplayacaktı... ohalde bu soruların cevaplarını giden ve kalan sevgiliden dinleyelim birde bakalım neler diyecekler bizlere.
GİDEN SEVGİLİ
aşkı benmi tanımlayacağım şimdi ve bu bitmez soruların cevaplarını...
aşk,bana göre bir tutku,bir macera ve hayal ürünüydü sadece o kadar
biri çıkmıştı karşıma yalnızlığın en ağır idamlarında....
sevmelimiydim ve sevgili olmalımıydım bir türlü karar veremiyordum
ama onun o manalı gözleri ve içten gülümsemesi içimi ısıtıyordu
belkide tutunacak dalımıda bulmuştum yalnızlığın en ağır idamından beni kurtaracak...
sevgilim olurmusun demiştim umarsızca ve kaygısızca...
kabul etmişti oda aslında edeceğini en baştan biliyordum çünkü gözler hiçbir zaman yalan söylemezdi insana....
beni benden daha çok seviyordu ve beni mutlu edecekti bundan adım gibi emindim...
herşey mükemmeldi ilk başlarda sevdiğini söylüyordu ve açıkçası buda egomu tatmin ediyordu...
ben seviyormuydum aslında buda tartışılırdı...
bendeki sadece hoşlantıydı ve öylede kalacaktı bana göre...
sevmiyordum aslında onu çünkü kolaydı ve her istediğimi koşulsuz yerine getiriyordu,bana göre zor olmalıydı çünkü aşk zoru severdi...
kavgalarımız bile tek taraflıydı,hatalı olsam bile sevgisi herşeyi alttan almasına sebeb olduruyordu,açıkçası buda beni korkutuyordu...
birgün elele dolaşırken sahil kenarında,gözlerimin içine bakarak ''beni yüreğinin neresine koydun acaba''diye sorduğunda yıkılmıştım o dakika....
ellerini bıraktım ve anlamsız bir soru sorma diye geçiştirdim sadece,şaşkındı ve imalı bakıyordu,ben ise gözlerimi ona bile çeviremiyordum sevmediğimi anlar korkusuyla...
yine birgün sahilde,bankta otururken ona söz vermesini istedim,bu söz''birgün sana haber vermeden sessiz ve sakince gidersem ağlamayacağına söz ver''dememdi....
oda bana''birgün gitmek istersen o zaman bana kendin söyleki gözyaşlarım akmasın ardından''dedi...
o gün sabaha kadar düşündüm ve ilişkyi bitirmeye karar verdim...
peki ayrılma sebebim ne olabilirdiki,her şey mükemmeldi ve beni deli gibi seven biriydi...
kafam allak bullak olmuştu,düşünemez hale geldiğim bir anda,bitirmeye karar verdim sessizce giderek hayatından...
bir sürü mesajla karşılık verdi,neden,niçin sorularla...
telefonumu kökten kapattım soruları cevaplamamak adına,onun hiç bir suçu yoktu hatta ayrılma sebebimde,şimdi ne yazacaktımki ona...
aradan aylar geçti ve ben hala nedenini anlamadığım bir durum içerisinde onu düşünüyordum ve gülen gözlerini özlüyordum...
aramalıydım tekrardan,ya dönmezse geri bana bu türlü sebebsiz ayrılmadan sonra...
her şeyi şimdi anlıyorum,bende onu sevmiştim ama geç anlaşılmış bir sevgiydi bendeki sadece o kadar...
aşk nelerimi getirdi bana;
beni seven ve gülen gözleriyle bana sevmenin ne demek olduğunu öğreten birini getirdi.
yalnızlığın en ağır idamından kurtardı,geç kalmış olsamda her ne kadar anlamada,sevmenin koşulsuz olduğunu öğretti.
aşk nelerimi aldı benden;
aşk bana verdiklerini geri aldı nankörlüğüm yüzünden.
şimdilerde ben sevgilimin gözyaşlarıyla kalmışlığını değilde,gülen gözleriyle hatırlıyorum.
KALAN SEVGİLİ
aşkı tanımlama sırası banamı geldi şimdilerde...
aşk bana göre tutku,yanık sevda türküsü,özlem,hasret ve hayal dünyasının en güzel büyüsü...
biri çıkmıştı karşıma sevgiden umudu kestiğim anda...
gözlerine baktığım an işte bu dedim,bu seni hayata döndürecek insan...
sevmiştim koşulsuz,kuralsız ve çıkarsızca...
herşey mükemmeldi ilk zamanlarda heyecanlanmayı,tutkuyu ve sevmenin yüceliğini yeniden anlamıştım o sıralarda...
mutluydum,seviyordum ve bana göre seviliyordum...
bu üç şeyde açıkçası ayaklarımı yerden kesmiyor değildi...
hergünümü hemen hemen ayırıyordum ve bundanda hiçmi hiç gocunmuyordum...
birgün sahilde elele yürürken gözlerinin içine bakarakbeni yüreğinin neesine koyduğunu sorduğumda elimi bıraktı anlamsızca ve lafı değiştirdi''bana böyle anlamsız sorular sorma ''diyerek...
aslında o gün anlamıştım benim onu sevdiğim kadar beni sevmediğini...
ama bunu ne ona nede kendime itiraf ediyordum,açıkçası korkuyordum bitmesinden ve sırf o yüzdende içime atarak susuyordum denize bakışlarımla itirafımı ederek...
yine birgün sahil kenarında bankta otururken bana bir söz vermemi istedi...
bu söz ise''birgün sana haber vermeden sessiz ve sakince gidersem ağlamayacağına söz ver''dedi...
bende ona''birgün gitmek istersen o zaman bana kendin söyleki gözyaşlarım akmasın ardından''dedim...
o gün son buluşmamızdı ve o yine yapacağını yapmıştı...
bir anda hayatıma sessizce girdiği gibi,sessizce gitti,habersizce...
aradım günlerce,mesajlar gönderdim''neden,niçin''diye...
mesajlarım gitmişti ona gitmesine ama cevapları bana gelmemişti hala...
çünkü telefonunu kökten kapatmıştı,ulaşamayayım diye...
ağlıyordum,seviyordum ve hala içimdeki sevgiyi yok edemiyordum...
bana tekrar dönüp ''yeniden başlayalımmı''dese tek diyeceğim kelime''git kendine başka bir oyuncak ara'' demek olurdu herhalde...
aşk bana nelermi getirdi;
sevmenin ne demek olduğunu öğretti ve hayallerin gerçek olduğunu,gerçeklerin ise hayal olduğunu gösterdi...
elinden oyuncağı alınmış gibi ağlamayı getirdi...
aşk benden nelerimi götürdü;
gülen gözlerimi,karşımdaki insanlara güvenmeyi,kahkahalarımı ve en önemlisi bendeki beni götürdü...
şimdilerde ben sevgilimin sebebsiz gidişiyle değilde,yalan gözleriyle seviyorum demesini hatırlıyorum...
alıntı
GİDEN SEVGİLİ
aşkı benmi tanımlayacağım şimdi ve bu bitmez soruların cevaplarını...
aşk,bana göre bir tutku,bir macera ve hayal ürünüydü sadece o kadar
biri çıkmıştı karşıma yalnızlığın en ağır idamlarında....
sevmelimiydim ve sevgili olmalımıydım bir türlü karar veremiyordum
ama onun o manalı gözleri ve içten gülümsemesi içimi ısıtıyordu
belkide tutunacak dalımıda bulmuştum yalnızlığın en ağır idamından beni kurtaracak...
sevgilim olurmusun demiştim umarsızca ve kaygısızca...
kabul etmişti oda aslında edeceğini en baştan biliyordum çünkü gözler hiçbir zaman yalan söylemezdi insana....
beni benden daha çok seviyordu ve beni mutlu edecekti bundan adım gibi emindim...
herşey mükemmeldi ilk başlarda sevdiğini söylüyordu ve açıkçası buda egomu tatmin ediyordu...
ben seviyormuydum aslında buda tartışılırdı...
bendeki sadece hoşlantıydı ve öylede kalacaktı bana göre...
sevmiyordum aslında onu çünkü kolaydı ve her istediğimi koşulsuz yerine getiriyordu,bana göre zor olmalıydı çünkü aşk zoru severdi...
kavgalarımız bile tek taraflıydı,hatalı olsam bile sevgisi herşeyi alttan almasına sebeb olduruyordu,açıkçası buda beni korkutuyordu...
birgün elele dolaşırken sahil kenarında,gözlerimin içine bakarak ''beni yüreğinin neresine koydun acaba''diye sorduğunda yıkılmıştım o dakika....
ellerini bıraktım ve anlamsız bir soru sorma diye geçiştirdim sadece,şaşkındı ve imalı bakıyordu,ben ise gözlerimi ona bile çeviremiyordum sevmediğimi anlar korkusuyla...
yine birgün sahilde,bankta otururken ona söz vermesini istedim,bu söz''birgün sana haber vermeden sessiz ve sakince gidersem ağlamayacağına söz ver''dememdi....
oda bana''birgün gitmek istersen o zaman bana kendin söyleki gözyaşlarım akmasın ardından''dedi...
o gün sabaha kadar düşündüm ve ilişkyi bitirmeye karar verdim...
peki ayrılma sebebim ne olabilirdiki,her şey mükemmeldi ve beni deli gibi seven biriydi...
kafam allak bullak olmuştu,düşünemez hale geldiğim bir anda,bitirmeye karar verdim sessizce giderek hayatından...
bir sürü mesajla karşılık verdi,neden,niçin sorularla...
telefonumu kökten kapattım soruları cevaplamamak adına,onun hiç bir suçu yoktu hatta ayrılma sebebimde,şimdi ne yazacaktımki ona...
aradan aylar geçti ve ben hala nedenini anlamadığım bir durum içerisinde onu düşünüyordum ve gülen gözlerini özlüyordum...
aramalıydım tekrardan,ya dönmezse geri bana bu türlü sebebsiz ayrılmadan sonra...
her şeyi şimdi anlıyorum,bende onu sevmiştim ama geç anlaşılmış bir sevgiydi bendeki sadece o kadar...
aşk nelerimi getirdi bana;
beni seven ve gülen gözleriyle bana sevmenin ne demek olduğunu öğreten birini getirdi.
yalnızlığın en ağır idamından kurtardı,geç kalmış olsamda her ne kadar anlamada,sevmenin koşulsuz olduğunu öğretti.
aşk nelerimi aldı benden;
aşk bana verdiklerini geri aldı nankörlüğüm yüzünden.
şimdilerde ben sevgilimin gözyaşlarıyla kalmışlığını değilde,gülen gözleriyle hatırlıyorum.
KALAN SEVGİLİ
aşkı tanımlama sırası banamı geldi şimdilerde...
aşk bana göre tutku,yanık sevda türküsü,özlem,hasret ve hayal dünyasının en güzel büyüsü...
biri çıkmıştı karşıma sevgiden umudu kestiğim anda...
gözlerine baktığım an işte bu dedim,bu seni hayata döndürecek insan...
sevmiştim koşulsuz,kuralsız ve çıkarsızca...
herşey mükemmeldi ilk zamanlarda heyecanlanmayı,tutkuyu ve sevmenin yüceliğini yeniden anlamıştım o sıralarda...
mutluydum,seviyordum ve bana göre seviliyordum...
bu üç şeyde açıkçası ayaklarımı yerden kesmiyor değildi...
hergünümü hemen hemen ayırıyordum ve bundanda hiçmi hiç gocunmuyordum...
birgün sahilde elele yürürken gözlerinin içine bakarakbeni yüreğinin neesine koyduğunu sorduğumda elimi bıraktı anlamsızca ve lafı değiştirdi''bana böyle anlamsız sorular sorma ''diyerek...
aslında o gün anlamıştım benim onu sevdiğim kadar beni sevmediğini...
ama bunu ne ona nede kendime itiraf ediyordum,açıkçası korkuyordum bitmesinden ve sırf o yüzdende içime atarak susuyordum denize bakışlarımla itirafımı ederek...
yine birgün sahil kenarında bankta otururken bana bir söz vermemi istedi...
bu söz ise''birgün sana haber vermeden sessiz ve sakince gidersem ağlamayacağına söz ver''dedi...
bende ona''birgün gitmek istersen o zaman bana kendin söyleki gözyaşlarım akmasın ardından''dedim...
o gün son buluşmamızdı ve o yine yapacağını yapmıştı...
bir anda hayatıma sessizce girdiği gibi,sessizce gitti,habersizce...
aradım günlerce,mesajlar gönderdim''neden,niçin''diye...
mesajlarım gitmişti ona gitmesine ama cevapları bana gelmemişti hala...
çünkü telefonunu kökten kapatmıştı,ulaşamayayım diye...
ağlıyordum,seviyordum ve hala içimdeki sevgiyi yok edemiyordum...
bana tekrar dönüp ''yeniden başlayalımmı''dese tek diyeceğim kelime''git kendine başka bir oyuncak ara'' demek olurdu herhalde...
aşk bana nelermi getirdi;
sevmenin ne demek olduğunu öğretti ve hayallerin gerçek olduğunu,gerçeklerin ise hayal olduğunu gösterdi...
elinden oyuncağı alınmış gibi ağlamayı getirdi...
aşk benden nelerimi götürdü;
gülen gözlerimi,karşımdaki insanlara güvenmeyi,kahkahalarımı ve en önemlisi bendeki beni götürdü...
şimdilerde ben sevgilimin sebebsiz gidişiyle değilde,yalan gözleriyle seviyorum demesini hatırlıyorum...
alıntı