Gerçek Aşk
Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler, önce pansuman yapmışlar sonrada '' biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini'' söylemişler.
Yaşlı bey huzursuzlanmış; 'acelesi olduğunu, röntgen istemediğini' söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar.
Yaşlı adam 'Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum' demiş.
Hemşireler 'Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz' deyince.
Yaşlı adam üzgün bir ifade ile; 'Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor,hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor' demiş.
Hemşireler hayretle; 'Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz? 'diye sormuşlar.
Yaşlı adam buruk bir sesle; 'Ama ben onun kim olduğunu biliyorum' demiş.
Ve ardından karısı için yazdığı şu dizeleri sıralamış...
Bakma gözlerimin nemlendiğine,
Orada hasretin tadı gizlidir.
Bakma dudağımın titrediğine,
Orada bir devrin adı gizlidir.
Ne yaman ateşmiş sardı tenimi,
Sevdiğim hasretin tüketti beni,
Ruhuma işledim ruhuma seni,
Aldığım nefeste aşkın gizlidir.
Ben hayal gücümü yitirdim çöl de,
Bağrımın korunu söndürmez göl de,
Bir kerecik olsun yanıma gel de,
O tatlı busende bahar gizlidir.
Atakan Korkmaz