- 12 Temmuz 2006
- 35.019
- 30.376
- 60
Genital Lenfödem Nedir?
Genital bölgede oluşan lenfödem nadir bir hastalık olsa da bu hastalığa yakalananlar için son derece rahatsız edici ve hayatı güçleştiren bir durumdur. Hem erkekleri, hem de kadınları etkileyebilir. Fakat özellikle yerçekiminin etkisi ve cinsler arasındaki anatomik farklılıklar sebebiyle erkeklerde daha sık görülür. Bacaklarında lenfödem olan hastaların yaklaşık % 10’unda genital bölgede de şişlik ortaya çıkar. Fakat genital lenfödem bazı hastalarda tek başına da görülebilir. Genital lenfödem bazı durumlarda travma veya selülit sonucu oluştuğunda kendiliğinden iyileşebilir. Ancak ne yazık ki genellikle kronik bir hal alır ve geri döndürmek zordur. Fakat kontrol altına alınabilir ve uygun bir lenfödem tedavisi ile azaltılabilir. Genital lenfödem primer veya sekonder lenfödem sonucu ortaya çıkabilir.
Primer ve Sekonder Lenfödem Nedir?
Sadece genital bölgeyi etkileyen primer, yani sebebi bilinmeyen lenfödem oldukça nadirdir. Doğumda veya ergenlik döneminde ortaya çıkar ve zaman geçtikçe şişlik artar. Asıl sebep, lenf damarlarının az gelişmiş olmasıdır. Bu hastalardan obez, yani aşırı kilolu olanlarda genişlemiş karın bölgesi kasık bölgesindeki lenf damarlarına baskı yapacağından genital lenfödem gelişme riski daha fazladır.
Sekonder, yani sonradan edinilmiş lenfödem genital bölgeyi daha çok etkiler. Afrika, Hindistan ve diğer tropik ülkelerde genital şişlik daha çok “filariyazis” adı verilen bir enfeksiyondan sonra oluşsa da bu hastalık ülkemizde son derece nadirdir. Ülkemiz gibi batılı toplumlarda genital lenfödem büyük oranda jinekolojik, ürolojik, karın bölgesi veya prostat kanserleri için yapılan ameliyat ve ışın tedavisi (radyoterapi) sonrası ortaya çıkmaktadır.
Genital Lenfödemin Belirtileri Nelerdir?
Genital bölgenin farklı yerleri farklı boyutlarda şişebilir. Erkeklerde penis ve skrotum, birlikte veya ayrı ayrı şişebilir. Bazı hastalarda skrotum o kadar şişer ki hasta yürüyemeyecek hale gelebilir. Şişlik arttıkça penis skrotumun içine gömüleceğinden idrar yapma ve cinsel aktivite esnasında yetersizliğe yol açabilir. Kadınlarda vajenin iç ve dış dudakları (labiumlar) genellikle etkilenir ve şişer. Bu dudakların şişmesi kadınlarda da idrar yapma ve cinsel aktivite bozukluklarına yol açar.
Genital bölgede yanma tarzında bir ağrı da belirtilerden biridir. Şişlik ilerledikçe deride kuruluk, kalınlaşma, pullanma ve siğil oluşması gibi değişiklikler ortaya çıkar. Bu bölge sürekli sıcak, nemli olduğundan ve deride sık sık çatlaklar oluştuğundan bakterilerin tutunması ve üremesi için iyi bir ortam oluşturur. Bu durum sonucunda her hasta için değişen sıklıkta selülit atakları söz konusudur. Bu ataklar esnasında genital bölge kızarık, sıcak ve hassastır, şişlik daha da artar. Enfeksiyon etraf deriye yayılarak daha geniş bir alanı etkileyebilir. Bazı hastalarda genital lenfödemin ilk belirtisi bu selülit tablosu olabilir.
Genital bölgede mantar enfeksiyonlarına sık rastlanır ve tedavisi güçtür. Çok rahatsız edici bir diğer durum da deride oluşacak çatlaklardan dönem dönem lenf sıvısı akmasıdır. Bu akıntı genelde birkaç gün sürer ve uygun şekilde tedavi edilmezse devamında yeni bir enfeksiyona sebep olur. Şişlik arttıkça cinsel bozukluklar görülür. Erkelerde iktidarsızlığa veya sertleşme sırasında ağrıya sebep olabilir. Kadınlarda da ilişki sırasında ağrı ve libido azalmasına sık rastlanır.
Genital Lenfödemin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Diğer lenfödem olgularında olduğu gibi genital lenfödem hastalığında da cerrahi olan ve olmayan iki temel tedavi yaklaşımı söz konusudur. Bu iki tedavi yöntemi birbirinin alternatifi olmayıp, birçok hastada birbirini tamamlayıcı unsurlar olarak uygulanırlar. Uygulanacak tedavi ne olursa olsun cilt bakımı ve genital bölgenin hijyenine dikkat edilmesi tedavinin vazgeçilmez parçasıdır. Enfeksiyon riskini azaltmak için bölgenin hergün antibakteriyel bir sabunla yıkanması, su bazlı kremlerle düzenli olarak nemlendirilmesi gerekir. Kızarıklık ve ısı artışı olduğunda uygun antibiyotik veya antifungal (mantar ilacı) derhal başlanmalıdır. Selülit sık tekrarlıyorsa engellemek için uzun süre antibiyotik kullanılması gerekebilir.
Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Genital lenfödemin cerrahi olmayan tedavisinde bası giysileri, çok katlı bandajlar, egzersiz ve manuel lenf masajı kullanılır. Bası giysileri genellikle hastaya özel yapılan tayt veya şort şeklindedir. Giyildiğinde hasta hem kendini daha konforlu hisseder, hem de şişlik azalır. Çok katlı bandajlar da şişliklerin azaltılması için deneyimli fizyoterapistler tarafından uygulanması gereken bir diğer yöntemdir. Genital lenfödemin tedavisini üstlenecek fizyoterapistin bu konuda özel bir eğitimden geçmiş olması gerekir. Çünkü genital lenfödem tedavisi, kol ve bacaklarda görülen lenfödemin tedavisinden bazı farklıklıklar gösterir. Ülkemizde lenfödem fizyoterapisti son derece az olup, genital lenfödem konusunda uzmanlaşmış fizyoterapist bulmak ayrıca çok güçtür.
Uygun egzersiz, lenfödem tedavisinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Tüm lenfödem olgularında olduğu gibi genital lenfödem için de en uygun egzersiz yüzme veya suda yürüme egzersizleridir. Yüzme esnasında suyun desteği ve basıncı ile şişlik azalmaktadır. Ancak genital lenfödemi olan hastaların yüzebilmesi için cilt bakımlarını iyi yapmaları ve ciltlerinde çatlak gibi enfeksiyona yatkınlık yaratacak yaraları olmamalıdır. Yürüme ve bisiklete binmek de önerilen egzersizler arasındadır. Ancak bu egzersizler yapılırken hasta mutlaka bası giysisi veya bandaj kullanmalıdır. Kadın hastalar, karın ve diyafram egzersizlerinin yanında “pelvik taban egzersizleri” adı verilen bazı hareketleri de uygulayabilirler. Ancak tüm bu egzersizlerin bir fizyoterapist denetiminde yapılma zorunluluğu vardır.
Lenf drenaj masajları lenfödem tedavisinde çok önemli yer tutar. Manuel lenfatik drenaj masajı, deneyimli ve eğitimli fizyoterapistler tarafından uygulanır. Çok hafif ve ağrısız bir masajdır. Bu masajla şişliğe sebep olan sıvı, ödemli genital bölgeden, daha kolay boşalabileceği sağlam vücut bölgelerine doğru uzaklaştırılır. Bu masajın daha basit bir çeşidi hastalara veya hastanın bakımını yapan yakınlarına öğretilerek hastaların kendi tedavilerine evde devam etmeleri sağlanabilir.
Cerrahi Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Bazı durumlarda yukarda belirtilen cerrahi olmayan tedavi yöntemleri yetersiz olabilir ve şişliğin inmesini sağlayamaz. Bu durumlarda plastik cerrahi teknikleriyle hastalıklı dokunun alınıp, yerine sağlıklı bir deri dokusunun getirilmesi gerekebilir. Ayrıca seçilmiş olgularda, özellikle lenf damarları sağlam olan hastalarda, süpermikrocerrahi teknikle bu lenf damarlarını toplardamarlara dikerek daha fizyolojik bir ameliyat yapmak mümkün olabilir. Bu yöntemle tedavi edilen hastalarda, çok daha uzun bir süre için kalıcı çözüm elde etmek mümkündür. Ancak ne yazık ki lenfödeme yakalandıktan sonra çok uzun süre geçmiş hastalarda lenf damarları bozulabilmekte ve süpermikrocerrahi için uygun lenf damarı bulmak mümkün olmayabilmektedir. Dolayısıyla, bazı primer lenfödem olgularının yanında, süpermikrocerrahi için en uygun adaylar sekonder lenfödem hastaları, yani genellikle bir kanser tedavisi sonrası lenfödem gelişen hastalardır
Genital bölgede oluşan lenfödem nadir bir hastalık olsa da bu hastalığa yakalananlar için son derece rahatsız edici ve hayatı güçleştiren bir durumdur. Hem erkekleri, hem de kadınları etkileyebilir. Fakat özellikle yerçekiminin etkisi ve cinsler arasındaki anatomik farklılıklar sebebiyle erkeklerde daha sık görülür. Bacaklarında lenfödem olan hastaların yaklaşık % 10’unda genital bölgede de şişlik ortaya çıkar. Fakat genital lenfödem bazı hastalarda tek başına da görülebilir. Genital lenfödem bazı durumlarda travma veya selülit sonucu oluştuğunda kendiliğinden iyileşebilir. Ancak ne yazık ki genellikle kronik bir hal alır ve geri döndürmek zordur. Fakat kontrol altına alınabilir ve uygun bir lenfödem tedavisi ile azaltılabilir. Genital lenfödem primer veya sekonder lenfödem sonucu ortaya çıkabilir.
Primer ve Sekonder Lenfödem Nedir?
Sadece genital bölgeyi etkileyen primer, yani sebebi bilinmeyen lenfödem oldukça nadirdir. Doğumda veya ergenlik döneminde ortaya çıkar ve zaman geçtikçe şişlik artar. Asıl sebep, lenf damarlarının az gelişmiş olmasıdır. Bu hastalardan obez, yani aşırı kilolu olanlarda genişlemiş karın bölgesi kasık bölgesindeki lenf damarlarına baskı yapacağından genital lenfödem gelişme riski daha fazladır.
Sekonder, yani sonradan edinilmiş lenfödem genital bölgeyi daha çok etkiler. Afrika, Hindistan ve diğer tropik ülkelerde genital şişlik daha çok “filariyazis” adı verilen bir enfeksiyondan sonra oluşsa da bu hastalık ülkemizde son derece nadirdir. Ülkemiz gibi batılı toplumlarda genital lenfödem büyük oranda jinekolojik, ürolojik, karın bölgesi veya prostat kanserleri için yapılan ameliyat ve ışın tedavisi (radyoterapi) sonrası ortaya çıkmaktadır.
Genital Lenfödemin Belirtileri Nelerdir?
Genital bölgenin farklı yerleri farklı boyutlarda şişebilir. Erkeklerde penis ve skrotum, birlikte veya ayrı ayrı şişebilir. Bazı hastalarda skrotum o kadar şişer ki hasta yürüyemeyecek hale gelebilir. Şişlik arttıkça penis skrotumun içine gömüleceğinden idrar yapma ve cinsel aktivite esnasında yetersizliğe yol açabilir. Kadınlarda vajenin iç ve dış dudakları (labiumlar) genellikle etkilenir ve şişer. Bu dudakların şişmesi kadınlarda da idrar yapma ve cinsel aktivite bozukluklarına yol açar.
Genital bölgede yanma tarzında bir ağrı da belirtilerden biridir. Şişlik ilerledikçe deride kuruluk, kalınlaşma, pullanma ve siğil oluşması gibi değişiklikler ortaya çıkar. Bu bölge sürekli sıcak, nemli olduğundan ve deride sık sık çatlaklar oluştuğundan bakterilerin tutunması ve üremesi için iyi bir ortam oluşturur. Bu durum sonucunda her hasta için değişen sıklıkta selülit atakları söz konusudur. Bu ataklar esnasında genital bölge kızarık, sıcak ve hassastır, şişlik daha da artar. Enfeksiyon etraf deriye yayılarak daha geniş bir alanı etkileyebilir. Bazı hastalarda genital lenfödemin ilk belirtisi bu selülit tablosu olabilir.
Genital bölgede mantar enfeksiyonlarına sık rastlanır ve tedavisi güçtür. Çok rahatsız edici bir diğer durum da deride oluşacak çatlaklardan dönem dönem lenf sıvısı akmasıdır. Bu akıntı genelde birkaç gün sürer ve uygun şekilde tedavi edilmezse devamında yeni bir enfeksiyona sebep olur. Şişlik arttıkça cinsel bozukluklar görülür. Erkelerde iktidarsızlığa veya sertleşme sırasında ağrıya sebep olabilir. Kadınlarda da ilişki sırasında ağrı ve libido azalmasına sık rastlanır.
Genital Lenfödemin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Diğer lenfödem olgularında olduğu gibi genital lenfödem hastalığında da cerrahi olan ve olmayan iki temel tedavi yaklaşımı söz konusudur. Bu iki tedavi yöntemi birbirinin alternatifi olmayıp, birçok hastada birbirini tamamlayıcı unsurlar olarak uygulanırlar. Uygulanacak tedavi ne olursa olsun cilt bakımı ve genital bölgenin hijyenine dikkat edilmesi tedavinin vazgeçilmez parçasıdır. Enfeksiyon riskini azaltmak için bölgenin hergün antibakteriyel bir sabunla yıkanması, su bazlı kremlerle düzenli olarak nemlendirilmesi gerekir. Kızarıklık ve ısı artışı olduğunda uygun antibiyotik veya antifungal (mantar ilacı) derhal başlanmalıdır. Selülit sık tekrarlıyorsa engellemek için uzun süre antibiyotik kullanılması gerekebilir.
Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Genital lenfödemin cerrahi olmayan tedavisinde bası giysileri, çok katlı bandajlar, egzersiz ve manuel lenf masajı kullanılır. Bası giysileri genellikle hastaya özel yapılan tayt veya şort şeklindedir. Giyildiğinde hasta hem kendini daha konforlu hisseder, hem de şişlik azalır. Çok katlı bandajlar da şişliklerin azaltılması için deneyimli fizyoterapistler tarafından uygulanması gereken bir diğer yöntemdir. Genital lenfödemin tedavisini üstlenecek fizyoterapistin bu konuda özel bir eğitimden geçmiş olması gerekir. Çünkü genital lenfödem tedavisi, kol ve bacaklarda görülen lenfödemin tedavisinden bazı farklıklıklar gösterir. Ülkemizde lenfödem fizyoterapisti son derece az olup, genital lenfödem konusunda uzmanlaşmış fizyoterapist bulmak ayrıca çok güçtür.
Uygun egzersiz, lenfödem tedavisinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Tüm lenfödem olgularında olduğu gibi genital lenfödem için de en uygun egzersiz yüzme veya suda yürüme egzersizleridir. Yüzme esnasında suyun desteği ve basıncı ile şişlik azalmaktadır. Ancak genital lenfödemi olan hastaların yüzebilmesi için cilt bakımlarını iyi yapmaları ve ciltlerinde çatlak gibi enfeksiyona yatkınlık yaratacak yaraları olmamalıdır. Yürüme ve bisiklete binmek de önerilen egzersizler arasındadır. Ancak bu egzersizler yapılırken hasta mutlaka bası giysisi veya bandaj kullanmalıdır. Kadın hastalar, karın ve diyafram egzersizlerinin yanında “pelvik taban egzersizleri” adı verilen bazı hareketleri de uygulayabilirler. Ancak tüm bu egzersizlerin bir fizyoterapist denetiminde yapılma zorunluluğu vardır.
Lenf drenaj masajları lenfödem tedavisinde çok önemli yer tutar. Manuel lenfatik drenaj masajı, deneyimli ve eğitimli fizyoterapistler tarafından uygulanır. Çok hafif ve ağrısız bir masajdır. Bu masajla şişliğe sebep olan sıvı, ödemli genital bölgeden, daha kolay boşalabileceği sağlam vücut bölgelerine doğru uzaklaştırılır. Bu masajın daha basit bir çeşidi hastalara veya hastanın bakımını yapan yakınlarına öğretilerek hastaların kendi tedavilerine evde devam etmeleri sağlanabilir.
Cerrahi Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Bazı durumlarda yukarda belirtilen cerrahi olmayan tedavi yöntemleri yetersiz olabilir ve şişliğin inmesini sağlayamaz. Bu durumlarda plastik cerrahi teknikleriyle hastalıklı dokunun alınıp, yerine sağlıklı bir deri dokusunun getirilmesi gerekebilir. Ayrıca seçilmiş olgularda, özellikle lenf damarları sağlam olan hastalarda, süpermikrocerrahi teknikle bu lenf damarlarını toplardamarlara dikerek daha fizyolojik bir ameliyat yapmak mümkün olabilir. Bu yöntemle tedavi edilen hastalarda, çok daha uzun bir süre için kalıcı çözüm elde etmek mümkündür. Ancak ne yazık ki lenfödeme yakalandıktan sonra çok uzun süre geçmiş hastalarda lenf damarları bozulabilmekte ve süpermikrocerrahi için uygun lenf damarı bulmak mümkün olmayabilmektedir. Dolayısıyla, bazı primer lenfödem olgularının yanında, süpermikrocerrahi için en uygun adaylar sekonder lenfödem hastaları, yani genellikle bir kanser tedavisi sonrası lenfödem gelişen hastalardır