Bebek Beslenmesi GDO ' lu ürünler bebek mamalarında!

Bebek Beslenmesi, Ek Besin Önerileri, Mamalar, Anne Sütü, 3 yaştan büyük çocukların çok yeme ya da yememe, obezlik, iştahsızlık, okulda beslenme, beslenirken dikkat edilecek konuların yani her türlü yeme problemlerinin paylaşıldığı alan.
bu bebelac meyve püreleri kullanan var mı kızlar hani şu kavonozda olanlar onlardada yazıyor mu?
 
eşim diyo ki o sertifika baştan savmadır aslı yoktur . yanii neden mamanın içeriginde soya lesitini var yazıo o zaman ? aman yaw valla yoruldum. bende anne sütü veriyorum ama muhallebisine devam maması katıodum birde dışarıya falan çıkınca hazır kaşık mamsı ii oluyodu hemen bi yerden sıcak su dilenipte yapıveriodumÇok üzgünüm çoook
 
Bencede uyduruk bi sertifika koymuştur.Hemen ne çabuk hazırlandı yoksa.
Şimdi belge hazırlamak zor değil ki.

Neyse ben kaçtım bende yarın mail atayım uyuz oldum.mamayı kesicem.Onun yerine ne koyabiliriz biberonla her şeyi içmiyo ki kızım.Bardaktanda gece nasıl vercem? off offf
neyse kaçtım ben
 
mılupa gdo yoktur dıye sertıfıkayı basmıs ama ne kadar guvenebılırız bılmıyorm
 
Son düzenleme:
ya hangi sebzelerde yok haberlerde filan vermedilermi? az önce kızım uyandı ve mecburen devam maması verdim her zaman içirirken ohh benim bebeğim ne kadar acıkmış iç kızım iç afiyet olsun diye severek öperek verirdim bu akşam içim yandı verirken((((
 
ben de demın mılupaya mail attım ve tatmın edıcı bır açıklama getıremedıklerı taktırde urunlerını kesınlıkle kullanmayacağımı yazdım.hadi kızlar mail kutusunu boş bıraklamayalım mama fırmalarının.
 
bende kızımı uyutmadan önce belac devam sütü koydum muhallebisine ama canım koptu verirken bakalım keçi sütü bulucam en kısa zamanda
 

bim market varsa orda bulursun
 
5 yıl kadar önce soya yağı kullanıyordum genetiği değiştirilmiş olduğunu duydum ve vazgeçtim sonra mısır yağı kullanmay başladık sonra onunda genetiği ençok değiştirilmiş ürünlerden biri olduğunu durdum 3 yıl kadar önce ondanda vazgeçtim ama bebklerimizin mamlarına bisküvilerine koyabilecekleri aklıma bile gelmedi bu ne biçim bir şeytanın aklına gelir inanamadım izin verenlerlerin yatacak yeri yok
 
aysun4141 e katılıyorum.ben de önce keçi sütü sonra inek sütüyle devam etmeyi düşünüyorum aretık.bebeğim kolikti yeni kurtulduk bu sütler gaz yapar diye korkuyordum ama varsın çekeceği gaz olsun.sonuçta bitecek değil mi nasılsa...
 
GDO NEDıR?

Bilimadamları 25 yıl önce, genleri DNA’dan ayırarak başka bir canlıya yerleştirebilceklerini keşfettiler.

Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor.

Özellikle 1980’lerden sonra bitki biyoteknolojisi alanında önemli gelişmeler sağlandı. ılk transgenik (genetiği değiştirilmiş) ürün olan, uzun raf ömrüne sahip Flavr Savr domatesi 1996 yılında raflardaki yerini aldı. Bunu, gen aktarılmış mısır, pamuk, koza ve patates izledi.

Bu yöntemle elde edilen bitkiler, ilaçlara ya da zararlılara karşı daha dirençli oluyor. Bu da kimyasal böcek ilaçlarının kullanılmasını azaltıyor. Günümüzde mısır ve pamuğun zararlılara, soya ve kanolanın böcek ilaçlarına, papaya ve kabağın da virüslere karşı dirençli olmasında GDO teknolojisi kullanılıyor.

Genlere müdahale ederek bitkilerin lezzet, besleyicilik ya da dayanıklılık gibi özelliklerini geliştirilebiliyor. ıstanmeyen durum ve olaylara daha kolay müdahale edilebiliyor. Genetiği değiştirlmiş organizmaların özellikle aşı ve ilaç yapımında kullanılması önem kazanıyor. Susuzluğa dayanıklı bitki geliştirme çalışmaları ise halen devam ediyor.

AŞILARDA GENETıĞı DĞıŞTıRıLMıŞ ÜRÜNLER TAŞIYOR

Gıdaların genetiğinin değiştirilmesi ile ilgili tartışmlar devam ediyor ancak genetiği değiştirilmiş ürünler yeni değil. ınsülin geninin domuzlardan alınıp bir bakteriye aktarılmasıyla diyabet hastalarına insülin sağlanabiliyor. Tiroid ve büyüme hormonları genleri, hayvanlardan kesilerek bakterilere aktarılıyor ve hormon eksikliği olan insanlar faydalanabiliyor. Şekersiz yiyecekler kullanılan Aspartame maddesi de GDO’lardan üretiliyor. En önemlisi ise hepatit B aşısı başta olmak üzere bir çok aşının GDO’lardan elde ediliyor olması.

AÇLIĞA ÇARE Mı?

Ayrıca genetik müdahale ile daha bol ürün elde edilemesi de teorik olarak mümkün. Bu özelliklerinden dolayı, GDO’yu savunanlar, bunun dünyada artan gıda ihtiyacın karşılanması konusunda cevap olabileceğini savunuyor.

ABD Tarım Bakanlığı’nın yaptırdığı bir araştırma ise GDO’lu ürünlerin daha yüksek verim sağladığının genel bir doğru olarak kabul edilemeyeceğini ortya koydu. Bu rapora göre verimin daha yüksek olduğu bölgeler olduğu gibi daha düşük olduğu bölgeler de var.

ELEŞTıRıLER

GDO teknolojisindeki gelişmeler ve bu tür bitkilerin daha yaygın olarak kullanılması ile birlikte GDO’lu ürünler hakkında tartışmalar da yoğunlaştı. GDO’lu ürünler özellikle insan sağlığı ve çevreye etkileri konusunda eleştirilerin merkezine yerleşti.

Konuyu sağlık açısından ele alan bazı bilimadamları, GDO içeren yiyeceklerin insan sağlığına zararlı olaileceğini savnuyor. Gen bitkinin içine yerleştirildiği için, onu tüketenlerin de risk altında olacağı, sağlık konusundaki eleştirilerde sık sık dile getiriliyor. GDO’ların hedef olan ürün hariç diğerlerinde nasıl bir etki yaptığı bilinmiyor. Zaman zaman bu gıdaların kansere yol açacağı iddiaları dil getirilse de bunun doğruluğunu kanıtlayan bir araştırma henüz yapılmadı.

ÇEVREYE TEHDıT Mı?

GDO’lu bitkilere getirilen eleştiriler önemli bir bölümü de doğal çevreye olan etkileri ile ilgili. Karşıt görüştekiler GDO içeren ürünlerinin tohumları çevreye karışıarak doğal ürünleri etkileyip yapısnı bozabileceğini savunuyor. GDO’lu ürünlerin doğal ortama yayılıp yaygınlaşması sonucunda böcek nüfusunun olumsuz etklilenmesi ve tüm ekosistemin çökme olasılığı da dile getirilen bir başka eleştiri. GDO’lu ürünlerin biyoçeşitliliği tehlikeye sokacağı ve biyolojik kirliliğe neden olacağı da yaygın endişeler arasında.

ETıK BıR TARTIŞMA

Tartışmanın bir başka boyutu da ekonomi temelli. Bugün GDO’lu gıda üretimi bir kaç şirketin tekeli altında. Geleneksel tarımda kullanIlan bitkilerin tohumlarıyla bir sonraki yıl yenide ürün alınabiliyor. GDO’lu tarında ise bu mümkün değil; üreticiler, firmalardan her sene tohum alınmak zorunda.

Eleştirilerin ticaret ve etiğin kesiştiği bir konu da patent konusu. GDO’lu bitkilerin patentinin neredeyse tamamı şirketlerin elinde bulunuyor. Tüm insanlığa ait olan bir materyal olan DNA’nın özellşetirlmesi endişe ve tartışma kaynağı.
HUKUKı BOYUT NET DEĞıL

Konunun yasal boyutu da net değil. Transgenik bitki üretimi yapan ülkeleri bu konuda mevzuat çalışmalarını yapmış olsalar da, bu ürünlerin pazarlandığı ülkelerdeki teknolojik ve mevzuat eksikliği önemli sorunlar yaratıyor.

GDO’lu ürünler için ruhsatlandırmayı ABD’de Gıda ve ilaç Dairesi (FDA), Avrupa Birliği’nde ise Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA) yapıyor. Ama bazı AB ülkeleri kendi biyogüvenlik yasalarını kuruyor ve birliğin kontrol mekanizmalarına ek olarak kendi ülkelerindeki bilim merkezlerinde yeni güvenlik araştırmaları yaptırıyor.
UZLAŞI MÜMKÜN MÜ?
GDO’lu ürünler hakkında bir uzlaşma olabilir mi? Bu konuda tartışılan bir kaç alternatif var:

* GDO içeren ürünler için izole yetiştirme alanları kurulabilir.
* En büyük 5 GDO üreticisi için kısıtlamalar getirebilir
* GDO içeren ürünlerin etkileri tam olarak gözleninceye kadar reklam yapılmayabilir
* GDO ürünleri yetişmek isteyen çiftçilere lisans alma zorunluluğu getirebilir.


HANGı ÜLKELERDE ÜRETıLıYOR?

Halen yetiştirilmekte olan transgenik ürünlerin yetiştirildiği ekim alanlarının % 99’un ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de yer alıyor.

ABD’de işlenmiş gıdaların yüzde 75’i GDO’lu ürün içeriyor. Yapılan araştırmalarda, Amerkian vatandaşların çoğu GDO içeren ürünler hakkında resmi kuruluşlara güvendiği, AB vatandaşlarınınsa daha çok sivil toplum kuruluşları ile üniversitelere itibar ettiği görülüyor.

TÜRKIYE’DE GDO’LU ÜRÜN VAR MI?

Herhangi bir denetim olmadığı için Türkiye’de ne kadar alanda GDO’lu ürün yetiştirildiği bilinmiyor. Bununla birlikte biyogüvenlik yasası geçtiğimiz ay çıktığı için genetiği değiştirilmiş bitkilerin kontrolsüz biçimde Türkiye’ye girdiği ve gıda sanayiinde yıllardır kullanıldığı biliniyor. Yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de satılan 800’e yakın gıda maddesi, GDO içeriyor.

HANGı ÜRÜNLERDE GDO VAR

Özelikle GDO’lu soya ve mısır nedeniyle geniş bir ürün yelpazesinde GDO’lu ürünler kullanılıyor. GDO’lu soya; sucuk, salam, sosis gibi kırmızı etin kullanıldığı ürünlerde, etsuyu tabletlerde, fındık-fısık ezmesi, çikolatalı ürünler, çeşitli unlu mamüller, süt tozu, hazır çorbalar ve hayvan yemlerinde kullanılıyor.

GDO’lu mısırın kullanıldığı alanlarsa; nişasta bazlı tatlandırıcılar yoluyla gazoz, kola ve meyve suları, mısır yağı, bebek mamaları, hazır çorbalar ve hayvan yemleri.

trpress.com'da bulunan yazılardan alıntı yapmak için Kullanım Şartlarını okumanızı tavsiye ederiz.
 
gerçektenmi? o zaman yarın hemen alayım bimden. sadece inek sütü yasak degilmi keci sütünden bişi olmaz herhalde. en azından muhallebisini onla yaparımzemuszemus

keçi sütü anne sütüne daha yakın deniyor inek sütününde yasak olma nedeni kansızlık yapması.
bir yaşından sonrada inek sütü verin ama 2 bardaktan fala verirseniz kansızlık yapar diyorlar benim kızım yemek yemek yerine bir dönem nerdeyse günde 4 bardak süt içti ne kansızlık oldu ne birşey oldu valla.
 
valla kızlar her dr ınek sutunu yasaklamıyor bızımkı kullanın dıyor benım oglum 6,5 aylık
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…