- 20 Mart 2008
- 5.872
- 8.378
- 723
- Konu Sahibi angelangle
-
- #221
New York'ta yaşamıyorum o konuda yardımcı olamayacağım ama bu konuyu çok iyi hatırlıyorum maşallah demeye geldim. Çok aşıktınız birbirinizi yeniden bulmanıza çok sevindim. İnşallah her şey hayal ettiğinizden bile daha güzel olurSelam hanımlar, hatırlarsınız buraya açtığım konular olmuştu Fransız Paul ile ilgili. İlişkiye dönmeyen flörtten bahsetmiştim karşılaşmamızdan bahsetmiştim. O günden beri adeta filmlerden fırlayan kareler gibi yollarımız tekrar kesişti ve bu sefer su gibi aktı herşey, sevgili olduk ve ben bir anda tutkulu bir aşka yelken açmış buldum kendimi.. İşler ilerledi ve geçen hafta evlenme teklifi etti bana, mutluyum çok.
Hatırlarsınız 15 yıl boyunca sevgilim olmadığını, kariyer yaptığımı ve doktoralı bir hukukçu olduğumu söylemiştim. Ara sıra üzülürdüm sevgilimin olmayışına aşksızlığa meğer boşuna üzülmüşüm meğer herşeyin zamanı varmış herşey en doğru zamanını beklermiş ve iyi ki de sevgilim olmamış gerçekten ilişkilerde yıpranmamışım ve canım aşkım çıktı karşıma. Herşey hayal dahi etmediğim kadar güzel gidiyor. Ama bu güzel tabloda beni düşündüren bir konu var ne yapacağımı bilemiyorum. Paul'un çalıştığı şirket onu yeni ofiste görevlendirecekmiş ve o ofis de ABD'de, New York'ta. Evlenirsek New York'a taşınmak zorunda kalacağız yani. Ailemden akrabalarımdan, sevdiklerimden uzak olacağım ve bir de çok uzak kaç saatlik yol, ha deyince gidemezsin. Ve tabi kariyerim sözkonusu. Ben hukukçu olarak iş bulabilir miyim oralarda? Paul illa da çalışmak zorunda değilsin, kazancım gayet yeterli diyor ama ben bir erkeğin eline asla bakamam. Ayrıca salt para meselesi de değil evde tüm gün oturamam ben, çalışmayı kariyerimin olmasını üretmeyi seviyorum. Düşün düşün çıkamadım işin içinden. Ve burda New York'ta yaşayan hukuk mezunu var mı bana yol gösterebilecek acaba?
Ben de amerikadayım net York’a yakın, gel takılırızSelam hanımlar, hatırlarsınız buraya açtığım konular olmuştu Fransız Paul ile ilgili. İlişkiye dönmeyen flörtten bahsetmiştim karşılaşmamızdan bahsetmiştim. O günden beri adeta filmlerden fırlayan kareler gibi yollarımız tekrar kesişti ve bu sefer su gibi aktı herşey, sevgili olduk ve ben bir anda tutkulu bir aşka yelken açmış buldum kendimi.. İşler ilerledi ve geçen hafta evlenme teklifi etti bana, mutluyum çok.
Hatırlarsınız 15 yıl boyunca sevgilim olmadığını, kariyer yaptığımı ve doktoralı bir hukukçu olduğumu söylemiştim. Ara sıra üzülürdüm sevgilimin olmayışına aşksızlığa meğer boşuna üzülmüşüm meğer herşeyin zamanı varmış herşey en doğru zamanını beklermiş ve iyi ki de sevgilim olmamış gerçekten ilişkilerde yıpranmamışım ve canım aşkım çıktı karşıma. Herşey hayal dahi etmediğim kadar güzel gidiyor. Ama bu güzel tabloda beni düşündüren bir konu var ne yapacağımı bilemiyorum. Paul'un çalıştığı şirket onu yeni ofiste görevlendirecekmiş ve o ofis de ABD'de, New York'ta. Evlenirsek New York'a taşınmak zorunda kalacağız yani. Ailemden akrabalarımdan, sevdiklerimden uzak olacağım ve bir de çok uzak kaç saatlik yol, ha deyince gidemezsin. Ve tabi kariyerim sözkonusu. Ben hukukçu olarak iş bulabilir miyim oralarda? Paul illa da çalışmak zorunda değilsin, kazancım gayet yeterli diyor ama ben bir erkeğin eline asla bakamam. Ayrıca salt para meselesi de değil evde tüm gün oturamam ben, çalışmayı kariyerimin olmasını üretmeyi seviyorum. Düşün düşün çıkamadım işin içinden. Ve burda New York'ta yaşayan hukuk mezunu var mı bana yol gösterebilecek acaba?
NasılKuzum dilci ne denir ?
Dilciyiz demişsin ya , onu sordum
Hayır alakası yok ben zaten eşimle şans eseri tanıştım, ama yabancı bir çok arkadaşım olduğu için (dil kursuna gidiyodum o dönem) çekinmeden konuşabildim onunla, ben arapların hep kendi dilini konuştuğunu düşünürdüm kendi aralarında bile ingilizce konuşuyolar nerdeyse. Tabi bu ülkeden ülkeye değişiyodur bencr.Yabancı dilde, İngilizce konusmak için gidip Arap mı buldunuz?
Canısı bizim zamanımızda, şu an nasıl bilmiyorum, lise 2’den itibaren herkes alan seçiyordu. Sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil bölümü vardı. Hangisini okursan da o bölümün sonuna -cı, -ci eki getirilir.Dilciyiz demişsin ya , onu sordum
Herhalde lisede dil bölümündelerdi, unide de dille ilgili birseyler okudularDilciyiz demişsin ya , onu sordum
Dilciyiz diyince acaba dinciyiz yada dilliyiz demek istedi ama yanlış yazdı diye düşündümHerhalde lisede dil bölümündelerdi, unide de dille ilgili birseyler okudular
Kendini öyle tatmin ediyor çünkü her türk erkeği aynı olmayacağı gibi her arapta aynı değildir....ben 2 Türkle evlendim biri ayı idi...şu an ki eşim ise anlatamadigim kadar güzel huyları olan bir insan.. resmen hayallerdeki prens ...sonuç olarak herkesin hayatında mutlu olsun da ben misal bir arapla yapamazdık felan diye asla dememde dusunmemde gözüm ve aklım kocamdan başkasını görmez düşünmez ama o kişi oturup bunu düşünmüş enteresan yani ..biraz şey var kendini kanitlama çabası ben mutluyum arapla evlensem dahi gibi gibiYazmayayım dedim ama dayanamadım. Sanırsın Latinle falan evlenmiş. Arap kültürüyle Türk kültürü çok çok benzer. Arap erkeğinin ne farkı var?
Bir anımı da eklemek isterim; bir gün çok yakın arkadaşımın Arap komşusu arkadaşımı kapı önünde paspal haliyle görmüş demiş ki sonradan “Biz erkeklerimiz ikinciyi üçüncüyü almasın diye evde bile üst düzey süsle geziyoruz siz bakımsız olsanız da eşleriniz ikinciyi üçüncüyü getirmiyor sırrınız ne?” Yani iki kültür arasında bir fark varsa o da çok eşliliğin yasal ve toplumdaki ahlaki durumu. Geri kalan bir çok şey aynı. Türk erkeğiyle de gayette yapardınız.
Ben öğretmenim ordan direkt anladım, yoksa çok normal yanlış anlamanız :)Dilciyiz diyince acaba dinciyiz yada dilliyiz demek istedi ama yanlış yazdı diye düşündüm
O yorumu yapan kişi 23 yaşında galiba 4 yıllık evli hayatı , insanları çok fazla tanıdığını düşünmüyorum. İnsanlar verdikleri kararların doğruluğunu ispatlamak için ekstra çabalayabiliyorKendini öyle tatmin ediyor çünkü her türk erkeği aynı olmayacağı gibi her arapta aynı değildir....ben 2 Türkle evlendim biri ayı idi...şu an ki eşim ise anlatamadigim kadar güzel huyları olan bir insan.. resmen hayallerdeki prens ...sonuç olarak herkesin hayatında mutlu olsun da ben misal bir arapla yapamazdık felan diye asla dememde dusunmemde gözüm ve aklım kocamdan başkasını görmez düşünmez ama o kişi oturup bunu düşünmüş enteresan yani ..biraz şey var kendini kanitlama çabası ben mutluyum arapla evlensem dahi gibi gibi
Ben sana bakarım gel diyen tek erkek tanıyorum o da ex nişanlım olan hıyartoydu. Onu da bana değil 5 para etmez iskeletor bir ablaya söylemiştiSonra iskeletor buna tekmeyi atıp paralara konmuş idolümsün iskeletor gel bul beni
kız hepsi öyle değil benim eşimde Avrupadan maaşı falanda iyi oda bana demişti çalışmasan da olur diye. Ben tabi çalışıyorum ama evin hiçbir masrafına beni ortak etmez mesela onun maaşı benden çok daha iyi olduğu içinAhaha Allah kurtarmış seni
Annem Almanya'daki büyümüş hep söyler orada çocuklar bile belli bir yaştan sonra çalışıp eve ailesine kira gibi para ödüyor diye. Kaldı ki karı koca/sevgili yapacak bunu.
kız hepsi öyle değil benim eşimde Avrupadan maaşı falanda iyi oda bana demişti çalışmasan da olur diye. Ben tabi çalışıyorum ama evin hiçbir masrafına beni ortak etmez mesela onun maaşı benden çok daha iyi olduğu için
Her konu gibi bunda da genelleme yapmamak lazım :)
Canısı bizim zamanımızda, şu an nasıl bilmiyorum, lise 2’den itibaren herkes alan seçiyordu. Sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil bölümü vardı. Hangisini okursan da o bölümün sonuna -cı, -ci eki getirilir.
Biz sayısal dersleri değil, tarih coğrafya edebiyat gibi sözel dersleri gördük bir de bolca İngilizce dersleri vardı. Anadolu liseliler ek olarak Almanca da gördü, sevgilim gibi ama ben düz lise mezunuyum, sadece İngilizce öğrendik.
Üniversiteye başvururken de dil ya da sözel puanıyla gideceğin yerlere başvurabiliyordun. Biz genel yetenek sınavından sonra İngilizce sınavına girdik. İngiliz dili edebiyatı, İngilizce öğretmenliği, mütercim tercümanlık gibi bölümler arasından tercih yaptık.
Fransa'da hukuk alanında ne iş yapıyordunuz acaba?Selam hanımlar, hatırlarsınız buraya açtığım konular olmuştu Fransız Paul ile ilgili. İlişkiye dönmeyen flörtten bahsetmiştim karşılaşmamızdan bahsetmiştim. O günden beri adeta filmlerden fırlayan kareler gibi yollarımız tekrar kesişti ve bu sefer su gibi aktı herşey, sevgili olduk ve ben bir anda tutkulu bir aşka yelken açmış buldum kendimi.. İşler ilerledi ve geçen hafta evlenme teklifi etti bana, mutluyum çok.
Hatırlarsınız 15 yıl boyunca sevgilim olmadığını, kariyer yaptığımı ve doktoralı bir hukukçu olduğumu söylemiştim. Ara sıra üzülürdüm sevgilimin olmayışına aşksızlığa meğer boşuna üzülmüşüm meğer herşeyin zamanı varmış herşey en doğru zamanını beklermiş ve iyi ki de sevgilim olmamış gerçekten ilişkilerde yıpranmamışım ve canım aşkım çıktı karşıma. Herşey hayal dahi etmediğim kadar güzel gidiyor. Ama bu güzel tabloda beni düşündüren bir konu var ne yapacağımı bilemiyorum. Paul'un çalıştığı şirket onu yeni ofiste görevlendirecekmiş ve o ofis de ABD'de, New York'ta. Evlenirsek New York'a taşınmak zorunda kalacağız yani. Ailemden akrabalarımdan, sevdiklerimden uzak olacağım ve bir de çok uzak kaç saatlik yol, ha deyince gidemezsin. Ve tabi kariyerim sözkonusu. Ben hukukçu olarak iş bulabilir miyim oralarda? Paul illa da çalışmak zorunda değilsin, kazancım gayet yeterli diyor ama ben bir erkeğin eline asla bakamam. Ayrıca salt para meselesi de değil evde tüm gün oturamam ben, çalışmayı kariyerimin olmasını üretmeyi seviyorum. Düşün düşün çıkamadım işin içinden. Ve burda New York'ta yaşayan hukuk mezunu var mı bana yol gösterebilecek acaba?
Hala var o şekilde geçiyor alanlar.Ben çaktım kız, gençler anlamaamış olabilir bizim zamanımızda sayısal, sözel, eşit ağırlık bir de dila alnı avrdı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?