• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Fikrimin İnce Gülü

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
132
688
63

Kitaplarımın bulunduğu cennette gezinirken “şimdi sıra hanginizde” diye düşündüğüm sırada bir tanesi ban göz kırpıyordu. Ne güzel de adı vardı. Birden, sadece o ad beni yaktı. “FİKRİMİN İNCE GÜLÜ” Benzetmelere bayılmıştım. Kalemime sarılıp bu noktadan başlayarak yazmalıydım. Başlangıç noktasından tutunarak son noktaya ulaşmalıydım. Kim bilir ne de çok nokta kullanacaktım ve en nihayetinde son noktayı koyacaktım. Son mümkün müydü? Kim bilir kaç kez son dediğimiz nokta bir başlangıç olmuştur. Noktayı koymak ne kadar kolay oluyor . Kalemi şöyle bir havaya kaldır sonra süratli bir inişle geliyooooor hoooooop ve TIK. İşte nokta hazır. Hazır hazır da sonrasında dönmek istesen de oradan hep sana el sallar durur “ beni koymuştun, beni koymuştun” dercesine. Eyyy nokta kardeş hatırlatmasan olmaz mı? Sen de acımazsızsın bu noktada NOKTA! Fikrimin ince gülüne de nokta ne de yakışırdı. Esmer bir güzelin yüzüne kondurulan minik ama can alıcı bir ben gibi gülüme de noktayı nasıl koymuşlardı.
Fikirde vardın, hayallerimi süslüyordun ama elimde tutamıyordum. Elimde tutsam soluşuna tanık olacaktım. Güller dalında güzeldi elimde değil. Hem fikrimde olduğu sürece hiç solmayacaktı ki! Hep aynı gül, hep aynı canlı, aynı gülümseyen, hiç eskimeyen…
Ne güzel de söylüyor Vedia Rıza şarkısında:
“ Fikrimin ince gülü
Gönlümün şen bülbülü”
Gönlümde şakıyan bir bülbül gülüme şen seslerini duyuruyor. Gül memnun bülbülden, bülbül memnun gülden. Gül bülbülsüz yapar mı, bülbül en güzel nağmelerini güle şakımadan hayatı anlar mı? Bülbülün de yaşaması güle bağlı değil mi? Bülbül konmuş gül dalına acımış canı, akmış kanı, göz yaşları ıslatmış gülün yapraklarını…. Çektiği acılar da zevk verir olmuş. Güle ulaşma yolunun mutluluk olmadığını, ızdıraplarıyla onun hep yanında bulunacağını anlamış. Fikrinde bir ince gül, onu yakmış.

Hepimizin fikrinde bir ince gül vardır. Gülü gül yapan bizleriz yani kalp sahipleri. Gül biz olmadan güllüğünden bir şey kaybeder mi? Gönlümüzde bir gül modeli var ve karşımıza çıkanları bu modele uydurmaya çalışıyoruz. Fikrimizde büyütüyoruz, büyütüyoruz. Gülün kokusunun ve güzelliğinin yarısı güldense yarısı da kendimizden. Eğer tamamı ondan olsaydı bizi üzer miydi ya da biz üzer miydik? Gül daima gönlümüzde ata binmiş kime doğru koşacağını bekliyor. Gördünüz mü gül biziz, kendimiziz. O gül yok ki, sadece fikirde var. Gülün şen olması da bizim şenliğimizden. (İçimizdeki gülü ne kadar büyütürsek karşımızdaki gülü de o kadar büyük görürüz.)
BEN ŞENSEM GÜL DE ŞEN
BÜTÜN NAĞMELERİM GÜLE
GÖNLÜME
Bana bugün göz kırpan kitaba ilham kaynağı olan şarkının sözleriyle son noktayı koymaya çalışıyorum. Neden çalışıyorum? Son YOK Kİ!

Fikrimin ince gülü
Kalbimin şen bülbülü
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Gördüğüm günden beri
Olmuşum inan deli
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Ateşli dudakların, gamzeli yanakların
O gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni
(ALINTI)
 
Back