Fal Bakmak Sakıncalı Mı? Fal Baktırmanın Zararları? Cin Ve Peri Nedir?

ygmrypcr

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
23 Kasım 2016
14
7
38
Fal Bakmak Sakıncalı Mı? Fal Baktırmanın Zararları?


İnsanların inanç ve kendini olaya odaklama ile yapamayacağı şey yoktur. İyi odaklanma ile bazı şeyleri kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Bu iyi odaklanma irade yasası ile karşımıza çıkar. Yani kişinin iradesiyle istemesi ve niyet etmesi ruhani yönden kendisini rahatlattığı gibi, bir çok isteğini de yerine getirmesinde yardımcı olur.

Peki Fal Bu İşin Neresinde?
Fal, kişinin kendini bir işe fazla odaklaması sonucu, o şey olmayacaksa bile kişinin oldurmasıdır. Örnek verecek olursak, falcı size eşinizden ayrılacağınızı söyledi. Siz buna inanır ve içgüdüsel olarak beklentiye girerseniz, irade yasası gereği kendinizi bu çıkmazın içinde bulursunuz. Bu çıkmaz o şeyin olacağına inanarak, o olayın gerçekleşmesine izin vereceğiniz anlamına gelir. Kişi bu çıkmaz ile o olaya yoğunlaşır ve enerji o olayın gerçekleşmesi için ağlarını örer. Bu nedenlerden dolayı falcının söylediği bir şeye fazla odaklanırsanız, o şeyi ister istemez yaşarsınız. Bu tehlikeli durum, hem psikolojik olarak hem de ruhsal olarak kişiyi etkiler ve olmayacak şeyleri olur hale getirebilir. Bu nedenle fal baktırmak zayıf karakterli kişiler için olumsuz sonuçlar doğurabilir.



Falcılık Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Çeşitleri Nelerdir?
Her sağlıklı insanda var olan beş duyu dışında altıncı duyu, yani altıncı his denilen sezgi, sezme özelliği az çok bulunmaktadır. Kimi insanda ise altıncı his ile ilgili yetenekler Allah vergisi olarak daha belirgindir.

Falcılık veya medyumluk herkesin yapabileceği bir şey değildir. Bu kişiler genelde insanların duymak istediklerini söyleyen ve ağırlıklı olarak karşısındakileri mutlu etmeye odaklanmış kişilerdir. Aslında bakıldığında bu kişilere başvurulmamalı, söylediklerini dikkate almamak gerekmektedir.

Falcı veya medyumların geçmiş ve mevcut duruma ait söylediklerinin doğru olması ille de geleceğe ait söylediklerinin de doğru olacağının anlamına gelmez. Bazı falcılar, belki karşısındakinden aldığı etkiyle uzaktaki bir insanın eşyasını tutarak geçmişine ait bilgileri edinebilmektedirler. Geçmişe ait bilgilerin doğruluğunu saptamak daha kolaydır, ancak geleceğe ait bilgilerin doğruluğu ancak belirtilen süre geçtikten sonra anlaşılır. Bundan dolayı falcının geleceğe ait söylediklerine tamamen inanmamak daha doğru olur. Dünya üzerinde binlerce falcı mevcut. Karşınıza çıkan falcı sahtekar olabilir, yanlış tahmin yapmış, yanılmış, uydurmuş olabilir.

Unutmayın!

Kontrolsüz ve aşırı fal merakı kişinin hayatını zora sokabilir ve bağımlılık yapabilir. Hırs ile daha ötesini bilme isteği kişiye zor zamanlar yaşatabilir.



Fal Bakmak Sakıncalı Mı? Zararları Nelerdir?
Fal bakmak, aslında tehlikeli bir durumdur. Hem sağlık açısından hemde psikolojik açıdan sıkıntılar doğurabilir. Bunlara ek olarak kişinin baktığı fal eğer karşı tarafa sıkıntı veriyor ise karşı tarafın çektiği ruhsal acıların vebali fal bakan kişiye geçebilir. Bundan dolayı da falda kötü olayların söylenmemesi veya görülen şeylerin gerçekmiş gibi anlatılmaması daha doğrudur. Diğer bir tehlikesi ise, fal bakan kişi geleceği görmek için özelliklerini kullandığında oldukça dikkat çeker. Fallara aşırı yoğunlaşması, enerji artışına ve enerji dengesizliğine sebep olabilir. Bu da cin gibi bedensiz varlıklara davet göndermek anlamına gelir.Aşırı fal bakan kişiler belli bir süre sonra ruhani sorunlar yaşayabilmektedirler. Bir çoğu enteresan olaylar yaşamaktadır.

Cin Ve Peri Nedir? Özellikleri Nelerdir? Kimlere Musallat Olur?
Halk dilinde 3 harfliler olarak ta adlandırılan cin, hacmi ve kütlesi olmayan, bu alemde bir başka boyutta bulunan varlıklar bütünüdür. Cin erkek, Peri de kadın olarak yaşamını sürdürür. Cinler, erkek ve dişi olarak yaşam sürerler. Onlar da doğarlar, yaşarlar, ürerler ve ölürler. Kutsal kitaplara göre cinler dumansız ateşten yaratılmıştır. Aynı zamanda Kuran’ı Kerim de cinlerin, göklerde ışık hızında gezinerek ve benzeri doğaüstü işleri yapabilecek durumda oldukları belirtilir.

İnsanların bilinçaltına girerek onları etkilemeye çalışan cinler, mantık yürütemezler. Kendilerine verilen görevleri yaparlar. En iyi yaptıkları şey, hızlı hareket etmeleri ve istedikleri nesnelerin şekline girebilmeleridir. Duyguları, hisleri yoktur, akılları noksandır.

Cinlerde kendi dünyalarında yemek yerler, içerler. İnsanlar nasıl yaşıyorsa onlarda aynı şekilde yaşamlarını sürdürürler. Cinler gruplar halinde yaşarlar. İyi insanları korkutmamak için pek fazla gözükmezler. Büyüsonucu kötüleri korkutmak amacıyla gözükebilirler. Cinlerin insanları öldürmek gibi bir durumu olmaz. Müslüman bir cin, insana zarar vermez. Kötü cinler ağaç altlarını, çöp kutularını, pis yerleri çok severler. İnsanlar onları görmez ama onlar bizleri görebilirler. Cinlerin de insanlar gibi inanç duyguları vardır. Müslüman, Hristiyan, gibi. İnsanları onlardan ayıran en büyük özellik iradedir. Cinlerin 800 ila 1000 yıl arasında yaşadıkları düşünülür.

Mekke döneminde inen ve 28 ayet olan Cinn suresinde kendilerinden şöyle bahsedilir;

1, 2. (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
3. “Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”
4. “Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.”
5. “Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk.”
6. “Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.”
7. “Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
8. “Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk.”
9. “Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur.”
10. “Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?”
11. “Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.”
12. “Muhakkak ki biz Allah’ı yeryüzünde aciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu aciz bırakamayacağımızı anladık.”
13. “Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur’an’ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar.”
14. “Kuşkusuz içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır.”
15. “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”
16, 17. Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”
18. “Şüphesiz mescitler, Allah’ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.
19. “Allah’ın kulu (Muhammed), O’na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur’an’ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı.”
20. De ki: “Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”
21. De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
22. De ki: “Gerçekten beni Allah’a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O’ndan başka sığınacak kimse de bulamam.”
23. “Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.”
24. Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
25. De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.”
26. O gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.
27, 28. Ancak seçtiği resüller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resülün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resüllerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…