- 18 Mart 2013
- 3.781
- 12.193
- 363
- Konu Sahibi En buyuk kk
- #1
Bunu yaşayan var mı hiç, fikir alışverişi için açtım bu konuyu. Derdime derman olun diye değil de, aa bende de vardı, şunu fark ettim, şu şekilde düşündüm geçti gibi gibi.
Ben ilişkilerimde biraz fake hissetmeye başladım. Sanki gerçek bir iletişim kuramıyorum gibi geliyor kimseyle. Küçüklüğümden beri herkes beni sevsin takıntım var. Ve mesela biriyle zıt düşersem çok strese giriyorum. Bu da bana ilişkilerimde kendim olamıyormuşum gibi hissettiriyor. Bir de mesela bir iletişim esnasında o kadar fazla kibar olmaya, sevecen olmaya, hiçbir negatiflik hissettirmemeye kasıyorum ki istemdışı bir şekilde, o iletişimden keyif alamıyorum. Mesela biri bana derdini anlatsın sabaha kadar dinleyeyim çok severim. Ama bunun dışında dikkatimin sürekli kendi üzerimde olmasından dolayı insanları çok da anlamadığımı, tanımadığımı fark ettim. Yaşadığım ülkede insanlar çok içe kapalı mesela. Fark ettim ki çoğu arkadaşım dediğim insan hakkında hiçbir şey bilmiyorum... Veya onlarla cidden gerçek samimi bir ilişki kuramamışım.
Veya bazen gün sonunda eve geliyorum yorulmuşum. Hiçbir mesajı cevaplamıyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarım yazıyor WhatsApptan cevap verecek enerjiyi kendimde bulamıyorum. Çünkü ilişkiler, en sevdiğim insanlarla bile olsa beni çok yoruyor. Mesela birine bir şey dedim 115 saat kafamda "acaba yanlış anladı mı, acaba kırıldı mı, acaba beni aptal ve patavatsız buldu mu?" soruları dönüyor. Bu yüzden bazen salıyorum kendi kabuğuma çekiliyorum insanlarla ilişkimi kesiyorum. Genelde gün sonunda bu takıntılardan yorulmuş ve enerjisi çekilmiş bir şekilde yatağa giriyorum.
Mesela bazen çok iyi bildiğim konularda bile konuşmak istemiyorum. Mesela biri diyor ki "bu mültecilere de ne çok yardım yaptılar". Şimdi ben bu konuda uzmanım, birçok yardımı bankalara bizzat ben ulaştırmışım, kaç mülteci hangi kurumdan kaç TL yardım alıyor, yardımları kim fonluyor, kriterler neler, kaç mültecinin çalışma izni var, çocuk işçiliği hangi araştırmaya göre ne durumda... bunları biliyorum mesela. O an o insana argümanlarla gelebilirim, ikna edebilirim belki. Ama ağzımı açasım gelmiyor, çünkü hassas bir konuda çatışma olur. Çok iyi bildiğim şeyleri bile "belki, olabilir, çok da bilmiyorum ama..." gibi kelimelerle ifade ediyorum. Bu yüzden kimse gerçek yüzümü bilmiyor gibi geliyor. Kardeşim bile geçenlerde "senin herhangi bir konuda gerçek düşünceni anlamak çok zor" dedi. Ki kendisi en yakınımdır.
Yani böyle diyince iki yüzlünün tillahı, insanlar hakkında kötü kötü şeyler düşünüp yüzlerine gülen, nabza göre şerbet veren biri gibi algılanıcam ama öyle de değil. Yani genelde insanlar hakkında kötü bir şey de düşünmüyorum. Ama sanki üzerime yapışmış karakterim bu yani. Yapmacıklık gibi de değil. Aklım o kadar çok "bu insan bana onay verdi mi acaba" konusunda oluyor ki yani o insanın kusurlarını düşünmüyorum bile. O insanı gerçekten algılayamıyorum, görmüyorum tam olarak. Bazen de insanları gözümde idealize ediyorum.
Biriyle aram iyi de olsa içimde hep garip bir tedirginlik oluyor. Sanki o insan gerçek yüzümü görse beni sevmez gibi geliyor.
Böyle hisseden var mı aranızda? Ne yaptınız, nasıl ilerleme kaydettiniz? Ben zaten terapiye gidiyorum, son zamanlarda mesela kendi bedenimin dışına çıkıp insanlara dikkat etmeye başladım ve sanki biraz daha gerçek ve spontan oldum. Mesela insanlara sürekli sorular sormaya, onları tanımaya çalışmaya başladım. Veya aklıma yine takıntılı bir düşünce geldiğinde onu bir süre askıya alıyorum. Meditasyon da bana çok yardımcı oluyor.
Ben ilişkilerimde biraz fake hissetmeye başladım. Sanki gerçek bir iletişim kuramıyorum gibi geliyor kimseyle. Küçüklüğümden beri herkes beni sevsin takıntım var. Ve mesela biriyle zıt düşersem çok strese giriyorum. Bu da bana ilişkilerimde kendim olamıyormuşum gibi hissettiriyor. Bir de mesela bir iletişim esnasında o kadar fazla kibar olmaya, sevecen olmaya, hiçbir negatiflik hissettirmemeye kasıyorum ki istemdışı bir şekilde, o iletişimden keyif alamıyorum. Mesela biri bana derdini anlatsın sabaha kadar dinleyeyim çok severim. Ama bunun dışında dikkatimin sürekli kendi üzerimde olmasından dolayı insanları çok da anlamadığımı, tanımadığımı fark ettim. Yaşadığım ülkede insanlar çok içe kapalı mesela. Fark ettim ki çoğu arkadaşım dediğim insan hakkında hiçbir şey bilmiyorum... Veya onlarla cidden gerçek samimi bir ilişki kuramamışım.
Veya bazen gün sonunda eve geliyorum yorulmuşum. Hiçbir mesajı cevaplamıyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarım yazıyor WhatsApptan cevap verecek enerjiyi kendimde bulamıyorum. Çünkü ilişkiler, en sevdiğim insanlarla bile olsa beni çok yoruyor. Mesela birine bir şey dedim 115 saat kafamda "acaba yanlış anladı mı, acaba kırıldı mı, acaba beni aptal ve patavatsız buldu mu?" soruları dönüyor. Bu yüzden bazen salıyorum kendi kabuğuma çekiliyorum insanlarla ilişkimi kesiyorum. Genelde gün sonunda bu takıntılardan yorulmuş ve enerjisi çekilmiş bir şekilde yatağa giriyorum.
Mesela bazen çok iyi bildiğim konularda bile konuşmak istemiyorum. Mesela biri diyor ki "bu mültecilere de ne çok yardım yaptılar". Şimdi ben bu konuda uzmanım, birçok yardımı bankalara bizzat ben ulaştırmışım, kaç mülteci hangi kurumdan kaç TL yardım alıyor, yardımları kim fonluyor, kriterler neler, kaç mültecinin çalışma izni var, çocuk işçiliği hangi araştırmaya göre ne durumda... bunları biliyorum mesela. O an o insana argümanlarla gelebilirim, ikna edebilirim belki. Ama ağzımı açasım gelmiyor, çünkü hassas bir konuda çatışma olur. Çok iyi bildiğim şeyleri bile "belki, olabilir, çok da bilmiyorum ama..." gibi kelimelerle ifade ediyorum. Bu yüzden kimse gerçek yüzümü bilmiyor gibi geliyor. Kardeşim bile geçenlerde "senin herhangi bir konuda gerçek düşünceni anlamak çok zor" dedi. Ki kendisi en yakınımdır.
Yani böyle diyince iki yüzlünün tillahı, insanlar hakkında kötü kötü şeyler düşünüp yüzlerine gülen, nabza göre şerbet veren biri gibi algılanıcam ama öyle de değil. Yani genelde insanlar hakkında kötü bir şey de düşünmüyorum. Ama sanki üzerime yapışmış karakterim bu yani. Yapmacıklık gibi de değil. Aklım o kadar çok "bu insan bana onay verdi mi acaba" konusunda oluyor ki yani o insanın kusurlarını düşünmüyorum bile. O insanı gerçekten algılayamıyorum, görmüyorum tam olarak. Bazen de insanları gözümde idealize ediyorum.
Biriyle aram iyi de olsa içimde hep garip bir tedirginlik oluyor. Sanki o insan gerçek yüzümü görse beni sevmez gibi geliyor.
Böyle hisseden var mı aranızda? Ne yaptınız, nasıl ilerleme kaydettiniz? Ben zaten terapiye gidiyorum, son zamanlarda mesela kendi bedenimin dışına çıkıp insanlara dikkat etmeye başladım ve sanki biraz daha gerçek ve spontan oldum. Mesela insanlara sürekli sorular sormaya, onları tanımaya çalışmaya başladım. Veya aklıma yine takıntılı bir düşünce geldiğinde onu bir süre askıya alıyorum. Meditasyon da bana çok yardımcı oluyor.
Son düzenleme: