Bende 5 yıllık evliyim daha bir hafta öncesine kadar her fırsatta "aman boşasam mı bu adamı, onsuz daha iyi olurum" diye düşünüyordum ve söyleniyordum..
Hem çalışıp hem ev idare etmek bana da zor geliyordu..
Üstelik maddi imkanlarım eşiminkinden kat be kat fazla, ailemse her an arkamda..
Ama gel gör ki bir hafta öncesinde eşimle ciddi bir kavga yaşadık, senin yüzüne bakamam artık gidicem dedi, bende yolun açık olsun dedim..
O da bunun üzerine her şeyi bıraktı tek bir eşyasını bile almadan, habersiz çekti gitti..
Ne işine uğradı ne de tek bir kimsenin telefonunu açtı günlerce..
Çıldıracaktım, ölüyorum sandım..
Son zamanlarda evlilik bana çok zor gelmeye başlamıştı, o olmadan daha mutlu olurum sanıyordum..
Ama gidince..
Hayatımın koca 6-7 yılı siliniverdi birden..
Boşluk oldu, kocaman kapkara..
Sonra bir de onun yerinden baktım bize..
Onun tarafından düşünmeye çalıştım..
Erkek bu fıtratı ne yazık ki hizmet etmeye değil hizmet edilmeye göre yaratılmış..
Tabi ufak tefek istisnalar var ama geneli böyle..
Onun tarafından da çok zor göründü gözüme hayat..
Sürekli tavır yapan, iş yapmıyor diye söylenen bir eş..
Her kavgasında ağzına geleni esirgemeden söyleyen, kırılır mı diye düşünmeden umarsızca kıran bir eş..
Evet onun içinde zormuş gerçekten..
Şimdi düşünüyorum da bir daha eşimden ayrı kalmayı düşünür müyüm?
Elbet yine kavgalarımız olacak ama onunla olan yıllarımın güzel anları kötü yanlarını ezer geçer..
Bu yüzden oda kızdığında her şeyi söyleyebilir yapmadığı müddetçe sorun yok!
"Dil kemiksizdir" ata sözü boşuna değil..
Eğer sana bir kere el kaldırıp ciddi anlamda vurduysa, saçının teline dokunduysa düşün ciddi ciddi..
Ama çarşamba, perşembe geç bunları..
Eşini en iyi sen gözlemlersin gerçekten kadına el kaldıracak biri mi?
Gerçekten yapar mı, senin bir yerin ağrıdığında onun da ağrıyor mu?
Bu anlarınızı düşün o zaman anlarsın sana değer verip vermediğini..
Ve unutma senin sıkıntıların, yoğunluğun olduğu gibi onunda olabilir..
Sonuçta o da aynı senin gibi yeni bir hayata adım attı..
Bir arkadaşın dediği gibi, yeni bir ev, faturalar, geçim sıkıntısı aile olmak vs vs..
Bunlar kolay meseleler değil, alışmak kabullenmek hem erkek hem de kadın için zaman alıyor..
Bizler bu durumda hep anlayışı erkekten bekliyoruz ama bazen kendimizde elimizi taşın altına sokmalıyız..
Unutma oda sen gibi anasının kuzusuydu ve sen gibi aynı ilgiyi bekleyerek evlendi..
Buradan kimsenin ayrıl yada ayrılma tavsiyesine kulak asma..
Yaşamayan, yaşayanı bilmez..
Bizler senin kalbinde değiliz ne kadar sevdiğini ya da ne kadar nefret ettiğini bilemeyiz..
Ya da ayrıldığında ne kadar üzüleceğini belki şu durumundan daha da kötü olacağını bilemeyiz..
Beki sen ufak bir şeyi büyüterek sinirlendin ve eşini buraya olduğundan daha kötü yazdın bizlerde buna göre hükmettik ve seni yanlış yönlendirdik..
ALLAH muhafaza bir yuvanın yıkılışına bir gram bile müsebbip olmak...
Düşünmeden konuşmak kolay, düşünerek yaşamak ise zordur..
Eşinle konuşmayı dene, olmadı mektup yazmayı dene..
Bakarsın oda senin gibi aynı dertten muzdariptir de açılamıyodur sana, senin gibi ufacık bir kızgınlıktan..
Olmadı onun da sevdiği aileden uzak bir büyüğünle paylaş ona ve sana nasihat edebilecek, nazı geçecek biri...
Umarım düzelir her şey...