- 22 Mart 2015
- 2
- 0
- 43
ÇOK ZOR BİR İŞ:
Forumda benim gibi her konuda bilgi arayanlar için evden eve nakliyat konusunda yeterli kaynak yok ne yazık ki. Bu konuda belki birilerine faydası dokunur diye tavsiye niteliğinde bir yazıdır. Firma isimleri açıkça beyan edilmiştir.
Nakliyat şirketi maceramız tayinimizin çıkması ile başladı. Öncelikle çevremizdeki insanlara danıştık. O sırada hem işlerin yoğunluğundan, hem de gideceğimiz memlekette istediğimiz gibi ev bulamamamızdan dolayı internet sitelerine çok bakmadım açıkçası. Bir mesai arkadaşının daha önce taşıtıp memnun kaldığını söylediği Emniyet Nakliyat diye bir firmayla yine arkadaşlar üzerinden görüşüp anlaştık. Biz eşyaları genel manada toplamış, kutulamıştık. Beyaz eşyalar ve büyük boyutlu malzemeler (yatak, baza, koltuk takımı vs) kalmıştı. Arkadaşların eşyalarından sonra bizimki yüklenecekti. Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna gittik eşyaların başında olabilmek için. İyi ki de gitmişiz! Adamlar ha geleceğiz de geleceğiz derken akşamı ettiler. Kapıya yanaşan tır 2 dorseli, ön tarafa 2 ailenin eşyaları yüklenmiş (onlar başlarında değildi eşyanın, kimbilir nasıl teslim almışlardır!). İkinci dorseye de önce bizim, ardından İstanbul'dan bir başkasının eşyası yüklenecekmiş. Emniyet Nakliyat değil, Soylu Transport diye bir araba göndermişler. Neyse dedik, el mahkum. Ama adamlarda ev taşıma gibi bir telaş yok sanki. Önce bir güzel tüplerini indirip çaylarını koydular ocağa, yayıldılar etrafa. Hadi dedik 2 ev yüklemişler, yorulmuşlardır. Yukarı eşyalara bakmaya çıktıklarında hemen eşime "acıktık biz, iftar saati de yaklaştı (ki niyetli değillerdi!), bişey de yiyip içmedik sabahtan beri.." vs diye sıkıştırmışlar. Eşim bişeyler almaya gitti, bunlar da 3-4 parça kutu indirdiler aşağı (bu anlattıklarım 1 saate yayıldı bu arada). Araçtaki adam aheste aheste kamyonun kasasına çıktı, ben de ilk kez o zaman gördüm eşyaların gireceği yerin halini. Abartısız rezaletti! Tamam adamlardan beklentiyi düşük tutmak gerektiğini anlamıştım ama eşyalarımın gireceği kasanın o görüntüsü beni benden aldı. Boş dorsede 2 yatak vardı, biri pırıl pırıl visco, diğeri normal bir çocuk yatağı. Çocuk yatağı o pisliğin içinde hiçbirşeye sarılı olmadan duruyordu. Visco güzelim yatak da yarısı kirli bir pıtpıta sarılmış, diğer yarısı pisliğin direkt içinde duruyordu. Bunların kime ait olduğunu sordum, "öne sığmadı, o yüzden buraya aldık" dedi. Ben hayretler içinde kasaya bakarken 1 dk geçmemişti ki aradan aynı adam "yenge bunlar Şırnak'a gidecekti, arabada unutulmuş" vs dedi. 1 dakika içinde iki farklı beyanat!
Bu arada bizim eşyaların sarılacağı pıtpıtlar indirildi araçtan. O kadar eski ve kirliydi ki tarif edemem. "Eee kutu yok mu hiç dedim, TV'lerimden birisinin kutusu yok, onu kutuya koymalısınız. Ne biçim evden eve nakliyat firması bu?!" dedim. "Yenge bu fiyata anca bu kadar" gibisinden birşeyler geveledi. "Ben istemiyorum, yüklemeyin eşyalarımı" dedim. Sonra uzun bir telefon trafiği, referans olan arkadaşlar arıyor, aracılık yaptığını sonradan öğrendiğimiz adamlar arıyor vs ama inat ettim, yükletmedim eşyaları. Biraz daha oyalanıp gittiler.
Umarım bu yazdıklarımın birilerine faydası dokunur. Taşınma bazı mesleklerin doğasında olan birşey ne yazık ki. Her taşınma da ayrı bir eziyet. Evden eve nakliyat şirketleriyle ilgili bir çok yerde şikayet vs bulunuyor ama takdir edileni çok az sanırım. Ben bu konuda nacizane deneyimlerimi paylaştım. Herkese kolay gelsin.
Forumda benim gibi her konuda bilgi arayanlar için evden eve nakliyat konusunda yeterli kaynak yok ne yazık ki. Bu konuda belki birilerine faydası dokunur diye tavsiye niteliğinde bir yazıdır. Firma isimleri açıkça beyan edilmiştir.
Nakliyat şirketi maceramız tayinimizin çıkması ile başladı. Öncelikle çevremizdeki insanlara danıştık. O sırada hem işlerin yoğunluğundan, hem de gideceğimiz memlekette istediğimiz gibi ev bulamamamızdan dolayı internet sitelerine çok bakmadım açıkçası. Bir mesai arkadaşının daha önce taşıtıp memnun kaldığını söylediği Emniyet Nakliyat diye bir firmayla yine arkadaşlar üzerinden görüşüp anlaştık. Biz eşyaları genel manada toplamış, kutulamıştık. Beyaz eşyalar ve büyük boyutlu malzemeler (yatak, baza, koltuk takımı vs) kalmıştı. Arkadaşların eşyalarından sonra bizimki yüklenecekti. Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna gittik eşyaların başında olabilmek için. İyi ki de gitmişiz! Adamlar ha geleceğiz de geleceğiz derken akşamı ettiler. Kapıya yanaşan tır 2 dorseli, ön tarafa 2 ailenin eşyaları yüklenmiş (onlar başlarında değildi eşyanın, kimbilir nasıl teslim almışlardır!). İkinci dorseye de önce bizim, ardından İstanbul'dan bir başkasının eşyası yüklenecekmiş. Emniyet Nakliyat değil, Soylu Transport diye bir araba göndermişler. Neyse dedik, el mahkum. Ama adamlarda ev taşıma gibi bir telaş yok sanki. Önce bir güzel tüplerini indirip çaylarını koydular ocağa, yayıldılar etrafa. Hadi dedik 2 ev yüklemişler, yorulmuşlardır. Yukarı eşyalara bakmaya çıktıklarında hemen eşime "acıktık biz, iftar saati de yaklaştı (ki niyetli değillerdi!), bişey de yiyip içmedik sabahtan beri.." vs diye sıkıştırmışlar. Eşim bişeyler almaya gitti, bunlar da 3-4 parça kutu indirdiler aşağı (bu anlattıklarım 1 saate yayıldı bu arada). Araçtaki adam aheste aheste kamyonun kasasına çıktı, ben de ilk kez o zaman gördüm eşyaların gireceği yerin halini. Abartısız rezaletti! Tamam adamlardan beklentiyi düşük tutmak gerektiğini anlamıştım ama eşyalarımın gireceği kasanın o görüntüsü beni benden aldı. Boş dorsede 2 yatak vardı, biri pırıl pırıl visco, diğeri normal bir çocuk yatağı. Çocuk yatağı o pisliğin içinde hiçbirşeye sarılı olmadan duruyordu. Visco güzelim yatak da yarısı kirli bir pıtpıta sarılmış, diğer yarısı pisliğin direkt içinde duruyordu. Bunların kime ait olduğunu sordum, "öne sığmadı, o yüzden buraya aldık" dedi. Ben hayretler içinde kasaya bakarken 1 dk geçmemişti ki aradan aynı adam "yenge bunlar Şırnak'a gidecekti, arabada unutulmuş" vs dedi. 1 dakika içinde iki farklı beyanat!
Bu arada bizim eşyaların sarılacağı pıtpıtlar indirildi araçtan. O kadar eski ve kirliydi ki tarif edemem. "Eee kutu yok mu hiç dedim, TV'lerimden birisinin kutusu yok, onu kutuya koymalısınız. Ne biçim evden eve nakliyat firması bu?!" dedim. "Yenge bu fiyata anca bu kadar" gibisinden birşeyler geveledi. "Ben istemiyorum, yüklemeyin eşyalarımı" dedim. Sonra uzun bir telefon trafiği, referans olan arkadaşlar arıyor, aracılık yaptığını sonradan öğrendiğimiz adamlar arıyor vs ama inat ettim, yükletmedim eşyaları. Biraz daha oyalanıp gittiler.
Umarım bu yazdıklarımın birilerine faydası dokunur. Taşınma bazı mesleklerin doğasında olan birşey ne yazık ki. Her taşınma da ayrı bir eziyet. Evden eve nakliyat şirketleriyle ilgili bir çok yerde şikayet vs bulunuyor ama takdir edileni çok az sanırım. Ben bu konuda nacizane deneyimlerimi paylaştım. Herkese kolay gelsin.
Son düzenleyen: Moderatör: