ben ençok oyunlarımı özlüyorum, kendi kendimize kurduğumuz,
sonra bilirmisiniz bilmem keçiboynuzunu, leblebi tozunu, parmak çukulatayı, 2,5 lirayı, akasya ağaçlarını,
borulardan yaptığımız güya silahımızı pisipisi denilen ottan yaptığımız mermileri, sonra akşam ezanı okununca güzel bir huzurla evimize girişimizi mahalle arkadaşlarımızla hep bir ağızdan evli evine köylü köyüne evi olmayan sıçan deliğine diye uyduruk tekerlemeler söyleyerek,
eskiden di çok eskiden...bunlar o zaman farketmediğimiz şimdi büyük mutluluklarımızmış,
lereenim sevgiler.......