- 17 Ağustos 2011
- 22.805
- 143.989
Terbiyesiz adam“tek derdin vajinan, seni doyuracak bi erkekle evlenebilirsin, özgürsün” tarzı bir cümle kurdu.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Terbiyesiz adam“tek derdin vajinan, seni doyuracak bi erkekle evlenebilirsin, özgürsün” tarzı bir cümle kurdu.
Allah allah bunu kadıar söylemiyor muydu ya.komik olmuş.Ben de anlamıyorum, benim sorunum değersiz hissetmek bi ev arkadaşı gibi hissetmekken, o da ben kocan gibi hissetmiyorum diyor bana . Sebebi de dediğim gibi yoğunluğum, sürekli dışarda olduğumuz zamanlarda bile bi gözümün telefonda olması, senle karı-koca iletişimimiz yok, cinsellik olunca aklına geliyorum diyor . Onu da anlamaya çalışarak bana bi yol sun diyorum, sonuçta karı-koca iletişimi tek taraflı kesilen birşey değil.
Çocuğum vs olmadığı için vaktimi ayırabileceğim işim dışında birşey yok. Zaten hep aynı akmasını beklemiyorum , yorgunluk olur , çocuklar olur, planlar uymaz . Ama bunları zaten olmuyor diye senede bire geçmezsiniz. Benim dediğim de bu tarz bişi aslında . Çünkü henüz bizim evlilikte o evreye geçecek zor bi yaşam alanımız yok. Bunu iyileştirmek için çabalamak varken , bırakmak, durmak benim bu duygusallıkla yapabileceğim birşey değil. Olayı kişisel algılıyorum çünkü.Ama canım bir üst yazıda bahsettiğin evlilik de yok hani. Öyle her odada gece gündüz diye bir şey yok :) Biz de sevgiliydik, sabahlara kadar konuşmalar, binlerce km kavuşmalar buram buram cinsellik... Evlilik dümdüz. Çocukları uyutup da halimiz varsa ne âlâ. Günlük performanslar haftaya hatta zaman zaman aya bile indiği oldu.
Ben de bunu anlamıyorum ya. Tek derdin vajinan ne demek… tek derdim vajinam olmasa meslek sahibi maaşlı kadın olarak neden bunca sorumluluk yükleneyim evin hiZmetçisi olayım… cinsel ihtiyaçlarım da karşılanmayacaksa ne mok yemeye sürdürüyorum bu evliliği. Bunları yüzüne karşı bağırın, gözlerinizi de belertin mümkünse.
Suratıma söylese ben istemiyorum diye gerçekten belki ağlar , sızlarım ama bilirim, duymuş olurum, somutlaşmış olur. Ama söylemiyor , dilinde birşey var. Ben seninle evlendim, sana bir hayat verme sözü verdim, geri dönemem. Sanki ben mezarım geri dönemezmiş. Çok tabi dönebilirsin, ben kurban değilim diyorum. Ben sana kurbansın demedim diyo akskskskd anlatabiliyor muyum? İletişimde çıkmazdayız. Hani sanki ben boşanırsam kimseyle evlenemem gibi falan düşünüyor desem ona da yolAdam sıkılmış..
Bahane arıyor.
Belkide sağlık ile alakalı bir problemi vardir.Sen de cinsellik talep edince tamamen bozuluyordur psikolojisi.
Yoksa hiçbir erkek karısına seni doyuracak bir erkeğe git demez.
Kocanız sizi gozden çıkarmış.
Bunun düzelme imkanı yok bence.
Sürekli sorun cikarmasi,surek bir problem görmesi de bu yüzden.
Nedense biz kadınlar bir türlü hayatın normal akışını ve sürecini kabullenemiyoruz.dediğiniz doğru.şu yoruma bile eminim bir sürü beğenmedim gelecek.neden yani neden ? Biz kadınlar neden sürekli pembe bulutlar içindeki aşk masallarını yaşamak istiyoruz.insanoğlu yaşlanır, psikolojisi bozulur, eskiden istekliyken doğası değişir, sıkılır, alışır, bıkar. Bunları kabul etmek bu kadar zor mu ? isteniyor ki ilk yıllar ilk aylar gibi olsun.eee olmuyor işte doğamıza ters.olan da vardır da kırk yılda bir.bu konuya özel konuşmuyorum ama kadınlar olarak hayata karşı beklentimiz gerçekten çok yüksek.itiraf edeyim benim de 20 yaşındaki libidomla 30 yaşındaki libidom arasında dağlar kadar fark var.eee ne yapayım yani ? Evli olsaydım eşim de beni mi terk etmeliydi ?.yine söylüyorum bu konudan bağımsız.yoksa beyefendinin hataları çok.cinsellik için konuşuyorum.bu arada biz kadınlara ne yapsan dert.burada hamilelik sonrası kadınların bir kısmı eşim ilişkiye girmiuor diye konu açıyor.herkes maşallah temel taş ,temel taş, dünyada cinsellikten başka şey yok, yapmayacaksa evlenmeseydi diye diye sayfalarca yazıyor. Doğum sonrası hemen ilişkiye girmek isteyen erkek konusu olunca da millet erkeklere sövüyor.bu hâlde bile uçkurunu düşünüyor, bencil herif diye.söyleyin yalan mı ? Yapsalar bir dert yapmasalar bir dert.memnun olmuyoruz.fazla olsa şikayet, az olsa şikayet.iğneyi biraz da kendimize batırmak lâzım.hayat hep aynı düzlemde mi gidiyor ki cinsel hayat hep aynı gitsin.Ama canım bir üst yazıda bahsettiğin evlilik de yok hani. Öyle her odada gece gündüz diye bir şey yok :) Biz de sevgiliydik, sabahlara kadar konuşmalar, binlerce km kavuşmalar buram buram cinsellik... Evlilik dümdüz. Çocukları uyutup da halimiz varsa ne âlâ. Günlük performanslar haftaya hatta zaman zaman aya bile indiği oldu.
Malesef yeni toplum düzeninde kadının yükü daha fazla. İnatla ev işinin nesi zor , çocuk bakmanın nesi zor diye kadınları küçümsüyor erkekler.
Ben zaten eşimi seviyorum ki böyle bi konu açtım, başından geçen, tavsiyesi olan varsa diye . Evlilik akışında farklar olabileceğini biliyorum direk içinde yaşayan, ailelerinde gören biri olarak . Ama cinsel iletişimin eksik olduğu bir evlilikte diğer alanlar iyi diyebilir miyiz? Sıkılan, alışan insanlar evliliğin, hayatın diğer noktalarına bunu yansıtmadan devam edebilirler mi? Ben duygusal bi insanım, hep duyguyla hareket ederim. Bu yanımı törpülemeden böyle bi yeni düzene alışmam çok zor. Yani evlilikte bu bireyler arası kopukluk bi noktada olması gereken birşey mi yada normal karşılanması gereken? Herkeste her uzun evlilikte geçerli olan bu mu ? Kapı hep buralara mı çıkıyor , samimiyetle soruyorum.Nedense biz kadınlar bir türlü hayatın normal akışını ve sürecini kabullenemiyoruz.dediğiniz doğru.şu yoruma bile eminim bir sürü beğenmedim gelecek.neden yani neden ? Biz kadınlar neden sürekli pembe bulutlar içindeki aşk masallarını yaşamak istiyoruz.insanoğlu yaşlanır, psikolojisi bozulur, eskiden istekliyken doğası değişir, sıkılır, alışır, bıkar. Bunları kabul etmek bu kadar zor mu ? isteniyor ki ilk yıllar ilk aylar gibi olsun.eee olmuyor işte doğamıza ters.olan da vardır da kırk yılda bir.bu konuya özel konuşmuyorum ama kadınlar olarak hayata karşı beklentimiz gerçekten çok yüksek.itiraf edeyim benim de 20 yaşındaki libidomla 30 yaşındaki libidom arasında dağlar kadar fark var.eee ne yapayım yani ? Evli olsaydım eşim de beni mi terk etmeliydi ?.yine söylüyorum bu konudan bağımsız.yoksa beyefendinin hataları çok.cinsellik için konuşuyorum.bu arada biz kadınlara ne yapsan dert.burada hamilelik sonrası kadınların bir kısmı eşim ilişkiye girmiuor diye konu açıyor.herkes maşallah temel taş temel taş, dünyada cinsellikten başka şey yok diye diye sayfalarca yazıyor. Doğum sonrası hemen ilişkiye girmek isteyen erkek konusu olunca da millet erkeklere sövüyor.bu hâlde bile uçkurunu düşünüyor, bencil herif diye.söyleyin yalan mı ? Yapsalar bir dert yapmasalar bir dert.memnun olmuyoruz.fazla olsa şikayet, az olsa şikayet.iğneyi biraz da kendimize batırmak lâzım.hayat hep aynı düzlemde mi gidiyor ki cinsel hayat hep aynı gitsin.
Sen haklısın bence ben biraz daha genel yaklaştım konuya.anlattığın profilde sadece cinsellik değil bence başka sorunlar da var zaten.dediği laf çok ağır.ama sonuçta adamı yüzyüze tanımıyoruz.sinirlenince bizim de ağzımızdan çok ağır şeyler çıkabiliyor.bu adam sonuçta senden 10 yaş büyük.zamanla istek fizyolojik olarak azalmış olabilir.porno izlemek bunun aksini ispat etmez bence.aklına gelmiştir, canı sıkılmıştır, alışkanlıktır izlemiştir.38 çok da genç bir yaş değil sonuçta.erkeklerin 25, 30 yaşında saçları, dökülüyor, beyazlıyor, kırışıklıklar çıkıyor.cinsellik neden etkilenmesin?Ben zaten eşimi seviyorum ki böyle bi konu açtım, başından geçen, tavsiyesi olan varsa diye . Evlilik akışında farklar olabileceğini biliyorum direk içinde yaşayan, ailelerinde gören biri olarak . Ama cinsel iletişimin eksik olduğu bir evlilikte diğer alanlar iyi diyebilir miyiz? Sıkılan, alışan insanlar evliliğin, hayatın diğer noktalarına bunu yansıtmadan devam edebilirler mi? Ben duygusal bi insanım, hep duyguyla hareket ederim. Bu yanımı törpülemeden böyle bi yeni düzene alışmam çok zor. Yani evlilikte bu bireyler arası kopukluk bi noktada olması gereken birşey mi yada normal karşılanması gereken? Herkeste her uzun evlilikte geçerli olan bu mu ? Kapı hep buralara mı çıkıyor , samimiyetle soruyorum.
Ayyyy yaa Allah yaa tam arkadaş sormuş ne burcu diye bu yorumu okumadan kesin başak dedim. Kaç kardeşim kaç. Ondan ne koca olur ne baba olur ne da adam olur. Başak erkeği mi evlerden ırak. Zamanla daha da artacak bu sorununuz. Çok üzgünüm. O takıntı da bitmez. Seni sorumsuz ilan eder. Eve bakmıyorsun der. Çamaşırlara takar. Yemek yapmana takar. El temizliğine takar. Takar da takar. Ayy valla üzüldümBaşak burcu , düzen takıntısı da burdan geliyor . Belki obsesif yanı da olabilir . Temizliğe değiş ama eşyaların yerlerine , toplanmasına vs karşı bi takıntısı var
Çok haklısınız bunun kadını erkeği yok. Akşama kadar çocuklardan pertim çıkmışken libidomu düşünemiyorum. Bazen de onun işleri yoğun oluyor. hatta akşama plan yaptığımız zamanlar oluyor halimize bakıp boşver sarılıp yatalım ya diyoruz.Nedense biz kadınlar bir türlü hayatın normal akışını ve sürecini kabullenemiyoruz.dediğiniz doğru.şu yoruma bile eminim bir sürü beğenmedim gelecek.neden yani neden ? Biz kadınlar neden sürekli pembe bulutlar içindeki aşk masallarını yaşamak istiyoruz.insanoğlu yaşlanır, psikolojisi bozulur, eskiden istekliyken doğası değişir, sıkılır, alışır, bıkar. Bunları kabul etmek bu kadar zor mu ? isteniyor ki ilk yıllar ilk aylar gibi olsun.eee olmuyor işte doğamıza ters.olan da vardır da kırk yılda bir.bu konuya özel konuşmuyorum ama kadınlar olarak hayata karşı beklentimiz gerçekten çok yüksek.itiraf edeyim benim de 20 yaşındaki libidomla 30 yaşındaki libidom arasında dağlar kadar fark var.eee ne yapayım yani ? Evli olsaydım eşim de beni mi terk etmeliydi ?.yine söylüyorum bu konudan bağımsız.yoksa beyefendinin hataları çok.cinsellik için konuşuyorum.bu arada biz kadınlara ne yapsan dert.burada hamilelik sonrası kadınların bir kısmı eşim ilişkiye girmiuor diye konu açıyor.herkes maşallah temel taş ,temel taş, dünyada cinsellikten başka şey yok, yapmayacaksa evlenmeseydi diye diye sayfalarca yazıyor. Doğum sonrası hemen ilişkiye girmek isteyen erkek konusu olunca da millet erkeklere sövüyor.bu hâlde bile uçkurunu düşünüyor, bencil herif diye.söyleyin yalan mı ? Yapsalar bir dert yapmasalar bir dert.memnun olmuyoruz.fazla olsa şikayet, az olsa şikayet.iğneyi biraz da kendimize batırmak lâzım.hayat hep aynı düzlemde mi gidiyor ki cinsel hayat hep aynı gitsin.
Doğru tespit.Sinirlendiğiyle kalıyor . Ben sakin bir insan olduğum tez canlı olmadığım için aldırış etmediğimi falan düşünüyor herhalde
Unutmaz anam unutmaz. Döner dolaşır yine önüne kor. Takıntılı hasta bunlar. Seni de hasta eder.He diyip geçiyorum da , konumuz cinsellikten ev temizliğine geliyor onu napcaz? Unutmuyorda onu yapmadın bun etmedin. Kaynanamdan görmedim ben bunun tavrını
Benim eski koca basakti. Onda da kapı,Ocak,su kontrol etme hastalığı vardı. Sen okb sin tedavi olman gerekiyor dedim. Kabul etmedi. Aksine beni suçladı. Ben de öfke sorunu ve anksiyete bozukluğu olduğunu iddia etti. Üstelik aşırı kaygısı olan ve gelecek kaygısı olan biri idi. Gel de buradan yak. Bunların güneşi anormalBenimki diyemez çünkü ben zaten yeterince temizlik takintısı olan bir kadınım ama okb li raporlu olarak kontrol etme hastalığı var ocak elektrik kapı gibi
Belli bi düzeni temizliği sağladığımı düşünüyorum ama ona yetmiyor görünen o. Başlangıçta dediğim gibi odadaki bardak niye mutfağa gitmedi dertkem, şimdi mutfakta tezgahta neden bardak var , bulaşık var. Oluyor. Onu ben bugün yarın yapacağım zaten , o düzen devam edecek neyin tribi anlamıyorumAyyyy yaa Allah yaa tam arkadaş sormuş ne burcu diye bu yorumu okumadan kesin başak dedim. Kaç kardeşim kaç. Ondan ne koca olur ne baba olur ne da adam olur. Başak erkeği mi evlerden ırak. Zamanla daha da artacak bu sorununuz. Çok üzgünüm. O takıntı da bitmez. Seni sorumsuz ilan eder. Eve bakmıyorsun der. Çamaşırlara takar. Yemek yapmana takar. El temizliğine takar. Takar da takar. Ayy valla üzüldüm