Ben hiç üzülmüyorum. Onlar benim gençliğime üzülmediler. İntihardan döndüm ben.
Bir evde yalnızım akşama kadar, hastayim, yatağa bağlıyım. 1 tencere yemek yapamiyorum. Aylarca sokak yuzu gormedim.
Çalışamıyorum, evime, evimin işine bakamiyorum, esim geliyor o bir seyler hazirliyordu.
Kendimi o kadar yetersiz hissediyordum ki... Esimle her denememizin sonu gözyaşı, aglama krizleri...
Çözemiyorduk, kac turlu tedavi denedim olmadi. Tek yol intihar gibi geliyordu.
Sonra beni hayata baglayan kedimi sahiplendik. Onunla hissettim bir seylerin duzelecegini.
nitekim oyle oldu.
Ta en basindan hissetmistim, evlerine girmek istememistim, yemek yemek istememistim hiç. Ayip olur diye yedim.
Sonra bir sey oldu ve ogrendik bu pisliği yaptıklarını.
Çözüm yolu ararken ogrendik hastalığın sebebinin o pislik oldugunu.
Evlerine girmek istemediğim gün olduğunu, o gun yedigimi.
Vajinismusu da coktan yenerdim de olmuyordu iste. Mani oluyormus o pislik.
Bir de görseniz her cuma hayirli cumalar, her kandil, bayram ayetler dualar paylasir. Öyyyle mubarek (!) biri.
Adi batsın insallah can veremesin. Sürüne sürüne yaşasınlar kalan ömürlerini. Cocuklari bir zarar gormesin, onlarin hicbir gunahi yok.
Kader, karma hepsine inanıyorum. Mahvolduklarini gosterecek Allah bana.