esim aldatti.son gelismeler.

Yukardaki yorumlara bi goz gezdirin.yok istatistikler yok su bu..aldatmanin bilimsel aciklamasimi olur.aldatmak isyen aldatir.Bitti bu kadar.uzun uzadiya konu neden bu kadar dagitildi ben konu sahibi adina uzuldum.
Konu sahibi bu bilimsel gercekleri peanlayacak duygusal bilisde degil ayrica.
Baska bi konu altinda bunlarin tartisilmasi gerek.
Farkında mısınız blmiyorum ama konuya bilimseli karıstıran arkadasa bizler de karsı cıktık burada. Konu da zaten sırf bu yuzden degil konuyu okuyanlarin yorumlariyla konu sahibine fikir verenlerle bu kadar sayfa uzadı. ha bana kalsa sırf tartısmakla uzasa da olurdu, fikirleşmekten zarar gelmez. Konu sahibi istemezse de kapatir.
 
aynende dediğiniz gibi oldu bir tanıdık aldatıldı kız zaten güzel ve bakımlıydı ne yapcağını şaşırdı. iyice tarz oldu. saçı kıyafeti hareketleri her şeyi her şeyi değişti
Adamın 2. kere aldatacağı yoksa bile tekrar aldatır böyle bir çaba karşısında, baksana her aldatılışında ödüllendiriliyor.
Neyse ya o kafadaki kadınlara mübahtır.
 
aldatmayı asla normal görmüyorum ve ben de birçok arkadaşım gibi konu sahibinin eşini affedeceğini düşünüyorum.affederse de kendisi bilir çünkü öyle şeyler okuduk ki kadın aldatılıyor,ortada affetmesine neden olacak ne bir maddi sorun,ne aile sorunu ne de çocuk gibi bir durum var sırf seviyorum mantığıyla (bunu hiç anlayamam ben) kocasını affediyor,hayatına devam ediyor..o yüzden konu sahibi de boşanmıyorum derse ben hiç şaşırmayacağım çünkü bu durumlara şaşırmayı bazı konuları okuduktan sonra bıraktım.ama şu da var bence eşi diğer kadını seviyor ona karşı hisleri var.ve onu korumak için belki de yalvarıp yakardı.zaten konu sahibi bu yalvarmaları öyle bir dramatize etmiş ki neredeyse vah zavallı diyeceğiz eşine.

sadece içimden gelen boşansın ve dimdik ayakları üstünde dursun,bu adamı asla bağışlamasın.bana göre bir kez affetmek ona ikinci bir aldatma içirn zemin azırlamaktır..büyük konuşmak değil ancak benim başıma gelse evliliğime devam edemezdim.
 
aldatmayı asla normal görmüyorum ve ben de birçok arkadaşım gibi konu sahibinin eşini affedeceğini düşünüyorum.affederse de kendisi bilir çünkü öyle şeyler okuduk ki kadın aldatılıyor,ortada affetmesine neden olacak ne bir maddi sorun,ne aile sorunu ne de çocuk gibi bir durum var sırf seviyorum mantığıyla (bunu hiç anlayamam ben) kocasını affediyor,hayatına devam ediyor..o yüzden konu sahibi de boşanmıyorum derse ben hiç şaşırmayacağım çünkü bu durumlara şaşırmayı bazı konuları okuduktan sonra bıraktım.ama şu da var bence eşi değer kadını seviyor ona karşı hisleri var.ve onu korumak için belki de yalvarıp yakardı.zaten konu sahibi bu yalvarmaları öyle bir dramatize etmiş ki neredeyse vah zavallı diyeceğiz eşine.

sadece içimden gelen boşansın ve dimdik ayakları üstünde dursun,bu adamı asla bağışlamasın.bana göre bir kez affetmek ona ikinci bir aldatma içir zemin azırlamaktır..büşük konuşmak değil ancak benim başıma gelse evliliğime devam edemezdim.


aynen kadesa bunu önceki konusunda da yazdık normal olan bu olması gereken de bu ama dediğin gibi öyle şeyler oluyor ki şaşıp kalıyoruz aynen bende

bence de boşanmayacak,bunu yazdım vay efendim böyle yazılıyor diye kızıyorlar,nice yine yazdı gitti bunu hep yapıyor gelse de bir şeyler yazsa dedim bunada kızdılar.

ne fark eder aldattığı kadının evli yada bekar olması dedim kızdılar.yazmayım diyorum sende biliyorsun önceki konusunu geldi baktı yazmadan gitti sonra ziyaretçi olmuş sonra biz ondan açıklama beklerken o fake değilim diye sayfalarca yazdı.

o konusuna yazdım nice alt üst oldu psikoloji çöktü yaşadıkları zor diye ama intihardan bahsedip insanları öylece merakta bırakmasına da kızdım şimdi yine aynı şeyi yapıyor ve bana kızıyorlar neymiş

anlamak lazımmış ve nice zor durumdaymış buraya yazsa bu derdin içinde burda ne işim var denilecekmiş.

önceki konusunu ve 2.üyelikte ki yazışmaları sanırım takip etmediklerinden oluyor

neyse ya ben yazmayım
 
Benim fikrimi doğru kabul edip etmemek başka yazdığımı doğru anlayıp, kendi düşünceni savunmak başka. Verdiğim örnekler bile anlaşılamadı. Hemen ütopik bir atmosfer ve brad pitt :KK70: elinde içkisi ile barda beklerken arkadan çalan bir enrique iglesias - hero şarkısı eşliğinde eşliğinde kadın erkeği fark eder.. Vaov o ne vücuttur aman Allahım. :KK70: bildiğin Yunan heykelleri gibi erkek. Ama hiç kimse normal göbekli, sırtı kıllı yurdum Türk erkeğini gözünden canlandırıp soruya cevap vermez. Gözleri fıldır fıldır hangi hatunu düşürsem diye dönen, ağzı açık ayran delisi modunda bir erkeğe atlayacak kadın ? İstisnalar mutlaka vardır ama eşitiz demek için biz hepimiz dalarız diye abartmaya da gerek yok.
Biri demişti ki kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmadığını T.M.K. madde 187'yi açarak okuyabilirsiniz. Anayasaya girmiş 'kadın-erkek eşitliği' ibaresi ardından bu eşitliği sağlamak için uygulanacak pozitif ayrımcılık... kadın korunmaya muhtaç görünmektedir. Bunun Avrupa Birliğine girmek için ön şart olduğu gerçeği var ayrıca. Kadın her zaman korunmak için bir tık üstte tutulmuştur kanunlarda. Aslında ben bunun iyiliğimiz için değil de daha narin olduğumuzun toplum bilincine işlemesine yaradığını düşünüyorum. Çünkü çevremden duyduğum bu türde şakalar var. Pozitif ayrımcılık yaptırma bana gibi, ya da hani eşittiniz ülenn tabirleri.
Diyorsanız ki evet kadın erkek biyolojik olarak tamamen aynıdır. Tüm sistem eşit şartlarda işler. O zaman bu Sokrates'in meşhurrr savunmasına dönecek demektir.
Kısaca eşit olmak için uğraşan yine kadın yine kadın. Siz burada yırtınırken gündelik yaşamınızda bile eşitsizliklere boyun eğiyorsunuz. Lafta kalıyor. Hanginiz evlendiğinde hem kendi hem eşinin soy adını aldı? Kocacım soy adını gururla taşıyacağım cümlelerini çok duydu bu kulaklar. Ya da daha öncede başka bir konuda verdiğim örnek gibi eşiyle tüm ev işlerini, yemek temizlik dahil tamamen ortak yapıyor. Yardım etmesini büyük bir gururla söylerken aslında onun da asli görevi olduğunu düşünmüyor musunuz mesela? Bir yeri pis gördüyse temizlesin mesela genel temizliği ya da sizin dürtmenizi mi bekliyor?
Erkekler biyolojik olarak cinselliğe yani kadın vücuduna daha odaklıdır. Bir erkeğin gün içerisinde cinselliği düşünme sayısı ile kadın arasında da çok fark vardır. Siz istediğiniz kadar karşı çıkın, kadın erkek aynı değil. hiç kimse bana kadın beyni ile erkek beyni aynı çalışır, arzuları doğuştan aynıdır cümlesini söyletemez şu an için. Ta ki ileride resmi bir açıklama gelene kadar :KK70:
 
ayyy kocasına ne diyeyim bilemedim ya sen git naneleri ye ye, sonra namazdı kitapdı umreydi..
yok anam benim bildiğim kadarıyla öyle olmuyo o işler..
 
keşke genç bakışa dönse her konu.
belki o zaman aldatılan, eşinden ilgi göremeye kadınlara "kırmızı don giy"
hamile kalmak isteyen ama eşi çocuk istemeyen kadına "prezervatifleri del"
arkadaşıyla sorunu olan genç kızlara "süslen havanı at yerini görsün" gibi saçma sapan akıllar verilmezdi.
Keske..ama ortada koca bi dert var...ve cok fazla gereksiz yorum var burda.
 
Merhaba Cnm,

İnan senin için çok üzüldüm. Seninle aynı şeyleri yaşamış biri olaraktan sana bikaç dost tavsiyem var. Evet nerdeyse olayımız aynı. Eşim beni aldattı sonra çok pişman oldu. Hala pişman gerçi onda bi problem olmadı ama olan bana oldu. Ne onu affettim nede onu affettiğim için kendimi affettim. Bu o kadar kötü bi duyguki birgün bile o acıyı unutamamak. İlk zamanlar aile terapisti desteğiyle atlattım yada atlattım sandım. her günün aynı olmuyor maalesef. Birgün iyiysen diğer gün öfkelisin, kırgınsın, güvensizsin. Yine yapıcak diye tetiktesin. Hatta öyleki küçük çapta ajan oldum. Telefonlarını dinlettim ve olan bana oldu çok yoruldum. O düşünceler beni gerçekten çok yordu. Bitirmiş olmak bunları yaşamaktan hergün bu olayla yüzleşmek gerçekten çok daha zor. Bende en çok kızım için affettim ama çok ilgilenemedim bu zamanda. iş stresi ev stresi düşüncelerin ağırlığı varken maalesef çocuklar ikinci planda kalıyor bu durumlarda. Halbuki ayrılmış olsaydım bundan 1 sene önceydi. Eminimki düzenim kurulmuş olacaktı, kafam rahat olacaktı, kızımla çok daha iyi ilgilenecektim. Sanmaki herşey unutuluyor. Öyle bişey yok. İnsanda en çok iz bırakan olaylar unutulmuyor. ne yaparsan yap.
şimdi sana söyleyeceğim tek bişey var. Boşan yada boşanma bu senin kararın mutlaka. Ama boşamayacaksan da çok daha çok güçlü olman lazım. doktorumla aramda şöyle bir diyolog geçmişti. " Boşanmadığım için kendimi güçsüz olarak görüyorum demiştim, asıl affettiğin için çok güçlü görüyorum seni demişti. " Ben artık şu düşüncedeyim insanlara ikinci bir şans verilir ama güven olmayınca hiçbirşey olmuyor. ne eskisi gibi nede yenisi gibi. Kararını çok iyi vermelisin acele etme sakın en doğru kararını ver. Kendin için ama sadece kendin için.
kendine iyi bak. Allah yar ve yardımcın olsun..
 
Konuyu biraz okudum,tum yorumlari okuyacak zamanim yoktu.Bence erkeklerin sevgisine kadinlarin bakis acisi hatali.Kadin erkegi de kendi gibi biliyor,erkek de sevdigini ayni kendisi onu sevdigi gibi sever saniyor.Oysa erkek ve kadin tamamen farkli,apayri beyin yapilari ve duygusal yasamlari olan varliklar.Kadin hemen kendinden pay biciyor,sevse aldatmaz,aldatti demek ki sevmiyor vs vs.Bunlar sadece kendisinin gercekligi halbuki.Erkek cok sevse de aldatabilir cunku hazzin pesindedir,sonuclarini dusunmeyebilir cunku yakalanmayacagina guvenir vs.Erkekler sevdikleri kadini kalplerinde,beyi nlerinde apayri bir yere koyarlar,buraya kadar tamam.Ama bu,hayatlari boyunca cinselliklerini bir tek o kadina adayacaklari,tek esli kala caklari anlamina gelmez.Erkegin sevgisi farkli bir boyuttadir kadininkiyle kiyaslandiginda.Cinsellikleri kendilerine aittir erkeklerin kafalarinda ,aslinda cocuk gibidir bu yaklasimlari.Cocugunuz da sizi cok sever ama pek cok cocuk kendisine guzel seyler alan,her istedigini yapan birinden etkilenir ki bu genelde anneanne babaanne olur.Burada pek cok konu gorursunuz,cocugum beni sevmiyor mu,kayinvalideme daha bagli,ona anne diyor vs gibi.Halbuki cocugunuz sizi cok sever ama bazi seyleri yetersiz duygusal melekeleriyle degerlendiremez ve bunun icin oyuncak,her istediginin yapilmasi vs gozunu boyayabilir.Sizi uzup uzmedigi pek de umurunda olmaz,o kendisine sunulanlari kullanmaya bakar.
Erkeklerin de duygusal zekasi kadin kadar gelismis degil.Aynen bir cocuk gibi anlik zevklere odaklilar,sonuclari dusunmuyorlar.
Bunlari aldatmayi savunmak icin yazmadim asla.Aldatilmak olum gibidir bir kadin icin.Ama aldatan erkek karisini sevmiyordur dusuncesini yanlis buluyorum.Bu, ancak,aldatan kisi kadinsa cogu durumda gecerlidir,kadin sevgisi bittiginde aldatir genellikle.Aldatma mevzuuna kadin duygulariyla bakmak yerine,biraz erkegin gercekligiyle bakabilirsek durumu daha objektif anlayabiliriz diye dusunuyorum.
 
Benim fikrimi doğru kabul edip etmemek başka yazdığımı doğru anlayıp, kendi düşünceni savunmak başka. Verdiğim örnekler bile anlaşılamadı. Hemen ütopik bir atmosfer ve brad pitt :KK70: elinde içkisi ile barda beklerken arkadan çalan bir enrique iglesias - hero şarkısı eşliğinde eşliğinde kadın erkeği fark eder.. Vaov o ne vücuttur aman Allahım. :KK70: bildiğin Yunan heykelleri gibi erkek. Ama hiç kimse normal göbekli, sırtı kıllı yurdum Türk erkeğini gözünden canlandırıp soruya cevap vermez. Gözleri fıldır fıldır hangi hatunu düşürsem diye dönen, ağzı açık ayran delisi modunda bir erkeğe atlayacak kadın ? İstisnalar mutlaka vardır ama eşitiz demek için biz hepimiz dalarız diye abartmaya da gerek yok.
Biri demişti ki kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmadığını T.M.K. madde 187'yi açarak okuyabilirsiniz. Anayasaya girmiş 'kadın-erkek eşitliği' ibaresi ardından bu eşitliği sağlamak için uygulanacak pozitif ayrımcılık... kadın korunmaya muhtaç görünmektedir. Bunun Avrupa Birliğine girmek için ön şart olduğu gerçeği var ayrıca. Kadın her zaman korunmak için bir tık üstte tutulmuştur kanunlarda. Aslında ben bunun iyiliğimiz için değil de daha narin olduğumuzun toplum bilincine işlemesine yaradığını düşünüyorum. Çünkü çevremden duyduğum bu türde şakalar var. Pozitif ayrımcılık yaptırma bana gibi, ya da hani eşittiniz ülenn tabirleri.
Diyorsanız ki evet kadın erkek biyolojik olarak tamamen aynıdır. Tüm sistem eşit şartlarda işler. O zaman bu Sokrates'in meşhurrr savunmasına dönecek demektir.
Kısaca eşit olmak için uğraşan yine kadın yine kadın. Siz burada yırtınırken gündelik yaşamınızda bile eşitsizliklere boyun eğiyorsunuz. Lafta kalıyor. Hanginiz evlendiğinde hem kendi hem eşinin soy adını aldı? Kocacım soy adını gururla taşıyacağım cümlelerini çok duydu bu kulaklar. Ya da daha öncede başka bir konuda verdiğim örnek gibi eşiyle tüm ev işlerini, yemek temizlik dahil tamamen ortak yapıyor. Yardım etmesini büyük bir gururla söylerken aslında onun da asli görevi olduğunu düşünmüyor musunuz mesela? Bir yeri pis gördüyse temizlesin mesela genel temizliği ya da sizin dürtmenizi mi bekliyor?
Erkekler biyolojik olarak cinselliğe yani kadın vücuduna daha odaklıdır. Bir erkeğin gün içerisinde cinselliği düşünme sayısı ile kadın arasında da çok fark vardır. Siz istediğiniz kadar karşı çıkın, kadın erkek aynı değil. hiç kimse bana kadın beyni ile erkek beyni aynı çalışır, arzuları doğuştan aynıdır cümlesini söyletemez şu an için. Ta ki ileride resmi bir açıklama gelene kadar :KK70:
Ya selen kimse biyolojik olarak kadınla erkek eşittir demedi ki, ben demedim en azından. Farklılar ama, toplumun bize dayattığı kadar da farklı değiller bunu dedim. Kanıtları da sundum. Hiçbir yazdığıma cevap vermedin. Biz cinsellik konusunda daha seçiciyiz, standartlarımız daha yüksek. Ki bun bence bir dezavantaj değil de avantajdır. Boşanma davalarının %90'ı kadınlar tarafından açılır, erkeklerin geneli pişmanlık duyar sonrasında, eski evlilik günlerini özlerler ama kadınların %99'u ''Ohh iyi ki boşanmışım, keşke daha önce boşansaymışım.'' derler.
Evde sorumluluk meselesine gelince eşimin yükününü benden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Eşim temizlik yapıyor. Üstelik evin maddi sorumluluğunu üstlenen birincil kişi de o. Araba, tamirat bunlar da onun üstünde.Evet bazen dürtmem gerekiyor, ya da ev işlerini hatırlatmam gerekiyor ya da ön ayak olmam ama bu neden kötü bir şey olsun ki? Ben kendimi evin müdürü olarak görüyorum, evimin kraliçesi benim. :KK53: Eşimi kontrol etmek bu konuda hoşuma gidiyor.
Madem olay %100 biyolojik o halde neden kadın aldatma oranları dünyanın her yerinde eşit değil? Neden Suudi Arabistanla, İsveçteki kadınların cinsellikte aktiflik oranları arasında bu kadar uçurum var?
Bak sen de benim argümanlarıma cevap veremiyorsun. Hiçbirine cevap yazmadın evet farklıyız ama düşündüğün kadar da değil.
Soyadı meselesi de yalnızca bir formalite. Geçmişte hukuki işlemlerde karışıklık çıkmaması için bir tarafın diğerinin kütüğüne taşınması gerekiyormuş, o zamanlar şimdiki bilgisayarlar yokmuş. Ve şimdi bu şekilde kocaman bir sistem kurulduğu için o şekilde devam ediyor. Bir kağıt parçasında ne yazdığının bir önemi yok bence.
Ve şunu da söylerim dünyaya 100 kere gelsem 100'ünde de kadın olarak gelmek isterdim.
Kadınlık çok güzel, poposunu kaldırmayıp, hayatı için zerre çaba göstermeyip ''Üüüü kadınlık ne de zooor'' diye mağdur edebiyatı yapmayanla için tabi ki de. Onlar içinde tek sözüm var: Kendi düşen ağlamaz.
 
Ya selen kimse biyolojik olarak kadınla erkek eşittir demedi ki, ben demedim en azından. Farklılar ama, toplumun bize dayattığı kadar da farklı değiller bunu dedim. Kanıtları da sundum. Hiçbir yazdığıma cevap vermedin. Biz cinsellik konusunda daha seçiciyiz, standartlarımız daha yüksek. Ki bun bence bir dezavantaj değil de avantajdır. Boşanma davalarının %90'ı kadınlar tarafından açılır, erkeklerin geneli pişmanlık duyar sonrasında, eski evlilik günlerini özlerler ama kadınların %99'u ''Ohh iyi ki boşanmışım, keşke daha önce boşansaymışım.'' derler.
Evde sorumluluk meselesine gelince eşimin yükününü benden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Eşim temizlik yapıyor. Üstelik evin maddi sorumluluğunu üstlenen birincil kişi de o. Araba, tamirat bunlar da onun üstünde.Evet bazen dürtmem gerekiyor, ya da ev işlerini hatırlatmam gerekiyor ya da ön ayak olmam ama bu neden kötü bir şey olsun ki? Ben kendimi evin müdürü olarak görüyorum, evimin kraliçesi benim. :KK53: Eşimi kontrol etmek bu konuda hoşuma gidiyor.
Madem olay %100 biyolojik o halde neden kadın aldatma oranları dünyanın her yerinde eşit değil? Neden Suudi Arabistanla, İsveçteki kadınların cinsellikte aktiflik oranları arasında bu kadar uçurum var?
Bak sen de benim argümanlarıma cevap veremiyorsun. Hiçbirine cevap yazmadın evet farklıyız ama düşündüğün kadar da değil.
Soyadı meselesi de yalnızca bir formalite. Geçmişte hukuki işlemlerde karışıklık çıkmaması için bir tarafın diğerinin kütüğüne taşınması gerekiyormuş, o zamanlar şimdiki bilgisayarlar yokmuş. Ve şimdi bu şekilde kocaman bir sistem kurulduğu için o şekilde devam ediyor. Bir kağıt parçasında ne yazdığının bir önemi yok bence.
Ve şunu da söylerim dünyaya 100 kere gelsem 100'ünde de kadın olarak gelmek isterdim.
Kadınlık çok güzel, poposunu kaldırmayıp, hayatı için zerre çaba göstermeyip ''Üüüü kadınlık ne de zooor'' diye mağdur edebiyatı yapmayanla için tabi ki de. Onlar içinde tek sözüm var ''Kendi düşen ağlamaz.''
Yavruşum anlatamıyorum ben. Tüm farklılık biyolojiktir demiyorum. Ben sadece bu farklılığa değindim. Aldatan erkek genleri yüzünden böyle suç bulmayın mı demişim yanlış anlıyorsunuz. sonunda ki aldatmaya karşıyım bu güdülerine engel olabilen erkek isterim demişim değil mi? demek ki BUNLAR DURDURULABİLİR. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazıp, ana okulu öğretmeni gibi detaylandırayım mı? orada yazdığımdan bu sonucu çıkarmak çok mu zor Allah aşkına ya. biyolojik farklılık zaten doğuştan var. Toplumsal kültürel konulara hiç değinmedim ben. İlk yazımda irade kısmına değindim sadece. Karakter meselesine yani. Temelinde biyolojik farklılıktan dolayı erkekler bu işlere daha yatkın ben bunu söylüyorum. Dünyadaki dağılımı vs beni ilgilendirmiyor çünkü sosyo-kültürel olaya değinmedim ilk 2 mesajımda.
Ona değinirsem burada sayfalarca yazmam gerek, kitap çıkarayım oldu olacak o kadar karışır ki.Taa ilk insanlardan girip müslümanlıktan çıkmam gerek. din-siyaset-dil her şey var bu işin içinde. Anlatabildim mi derdimi ya. Biriniz anlayın n'olur :KK70::KK70:
 
Konuyu biraz okudum,tum yorumlari okuyacak zamanim yoktu.Bence erkeklerin sevgisine kadinlarin bakis acisi hatali.Kadin erkegi de kendi gibi biliyor,erkek de sevdigini ayni kendisi onu sevdigi gibi sever saniyor.Oysa erkek ve kadin tamamen farkli,apayri beyin yapilari ve duygusal yasamlari olan varliklar.Kadin hemen kendinden pay biciyor,sevse aldatmaz,aldatti demek ki sevmiyor vs vs.Bunlar sadece kendisinin gercekligi halbuki.Erkek cok sevse de aldatabilir cunku hazzin pesindedir,sonuclarini dusunmeyebilir cunku yakalanmayacagina guvenir vs.Erkekler sevdikleri kadini kalplerinde,beyi nlerinde apayri bir yere koyarlar,buraya kadar tamam.Ama bu,hayatlari boyunca cinselliklerini bir tek o kadina adayacaklari,tek esli kala caklari anlamina gelmez.Erkegin sevgisi farkli bir boyuttadir kadininkiyle kiyaslandiginda.Cinsellikleri kendilerine aittir erkeklerin kafalarinda ,aslinda cocuk gibidir bu yaklasimlari.Cocugunuz da sizi cok sever ama pek cok cocuk kendisine guzel seyler alan,her istedigini yapan birinden etkilenir ki bu genelde anneanne babaanne olur.Burada pek cok konu gorursunuz,cocugum beni sevmiyor mu,kayinvalideme daha bagli,ona anne diyor vs gibi.Halbuki cocugunuz sizi cok sever ama bazi seyleri yetersiz duygusal melekeleriyle degerlendiremez ve bunun icin oyuncak,her istediginin yapilmasi vs gozunu boyayabilir.Sizi uzup uzmedigi pek de umurunda olmaz,o kendisine sunulanlari kullanmaya bakar.
Erkeklerin de duygusal zekasi kadin kadar gelismis degil.Aynen bir cocuk gibi anlik zevklere odaklilar,sonuclari dusunmuyorlar.
Bunlari aldatmayi savunmak icin yazmadim asla.Aldatilmak olum gibidir bir kadin icin.Ama aldatan erkek karisini sevmiyordur dusuncesini yanlis buluyorum.Bu, ancak,aldatan kisi kadinsa cogu durumda gecerlidir,kadin sevgisi bittiginde aldatir genellikle.Aldatma mevzuuna kadin duygulariyla bakmak yerine,biraz erkegin gercekligiyle bakabilirsek durumu daha objektif anlayabiliriz diye dusunuyorum.
Söylediklerinize bir nebze katılıyorum. Ama bir kez aldatılıp da affeden kadınların büyük kısmın hayatlarının geri kalan kısmında sefil hayatlara mahkum oldukları da bir gerçek. Affettikten sonra mutlu olan kadın görmedim henüz. 100 kadından belki 5'i hadi 10 olsun. Ve erkeklerin %90'ı yakalandıktan sonra karıları ve evlilikleri için zerre çaba harcamıyorlar, daha da sorumsuz ve sevgisiz birine dönüşüyorlar; kaybetme korkuları tamamen ortadan kalkıyor. Bu sitede çok affetme hikayesi okudum. İstisnası yok hepsinde kadınlar aynı şeyden şikayetçi.

Öteki dünyaya inanmıyorum. Cennet de cehennem de burada. Tek varoluş hakkımı neden sefil bir hayat sürmeye adayayım ki? Çünkü bu dünyada çekersen öteki dünyada karşılığını alacaksın geyiğine zerre inanmıyorum. Yok öyle bir dünya. Benim düşüncem bu.
Bir erkeği affetmek ne zaman mantıklı olur? Erkek çok iyi bir baba ve eştir, sorumluluk sahibidir, kibardır, anlayışlıdır, yardımcıdır, romantiktir ve bu hatadan sonra büyük çaba harcayacağını seni el üstünde tutacağını bilirsin. Seni geri kazanmak için her şeyi yapacağını.... Ama bu tipte kaç erkek tanıyorsunuz? Çok az, hele ki Türk toplumunda.

Kadınların genelinin kaderi şu bu topraklarda: İşe git, eşek gibi çalış; yemek yap, temizlik yap, çocuğa bak, eşinden zerre yardım görme, bir de üstüne eleştiriler ''Bu yemeğin neden tuzu yok?'', ''Gömleğim neden ütülü değil?'', ''Sen ne biçim kadınsın?'', bir de üstüne ihanetin yükünü ömür boyu omuzlarında taşı. Ne için? Koca bir HİÇ.
Belki de ahiret inancım olmadığından bana çok salakça geliyor böyle bir yaşam.
Şurada kadın kadınayız birbirimize karşı dürüst olalım. Affetmek çoğu zaman masrafını çıkarmıyor ve asla ve asla değmiyor.
 
Son düzenleme:
bi kaç arkadaş nice1985 in eski paylaşımlarına bakmış. bende merak ettim baktım tabi. daha önceki konularındada eşiyle sürekli sorunlar yaşayan bi bayanmış ve eşide ona göre sorunlu biriymiş. sürekli bi boşanma olayı dönmüş durmuş adam mutsuzum demiş durmuş aileler yine bir araya gelmiş adam boşanma kararı almış ne oldu ise yine barışılmış ama adam mutsuz boşlukta. olabilir tabi. işte erkekler boşluga düşünce böyle kaçamaklar yapıyo. o kadına ilk karşılasmasında evliyim demiş ya. herhalde evdeki tartışmalardan sonra boşanma kararı almış ve kadına boşandım demiş :KK45:kendince boşanmış yani. ama nice1985 geçmişte evlenmeden önce çok zorluklar yaşamış onada çok üzüldüm. sizin evde sürekli bi zıtlanma var onun olr dedigine sen inatla olmaz demişsin. senn istedigin bişeyede o bana olmaz dedi diye olmaz demiş. böyle bi inatlaşma devam etmiş. Patladı gittii :) :)
 
Merhaba Cnm,

İnan senin için çok üzüldüm. Seninle aynı şeyleri yaşamış biri olaraktan sana bikaç dost tavsiyem var. Evet nerdeyse olayımız aynı. Eşim beni aldattı sonra çok pişman oldu. Hala pişman gerçi onda bi problem olmadı ama olan bana oldu. Ne onu affettim nede onu affettiğim için kendimi affettim. Bu o kadar kötü bi duyguki birgün bile o acıyı unutamamak. İlk zamanlar aile terapisti desteğiyle atlattım yada atlattım sandım. her günün aynı olmuyor maalesef. Birgün iyiysen diğer gün öfkelisin, kırgınsın, güvensizsin. Yine yapıcak diye tetiktesin. Hatta öyleki küçük çapta ajan oldum. Telefonlarını dinlettim ve olan bana oldu çok yoruldum. O düşünceler beni gerçekten çok yordu. Bitirmiş olmak bunları yaşamaktan hergün bu olayla yüzleşmek gerçekten çok daha zor. Bende en çok kızım için affettim ama çok ilgilenemedim bu zamanda. iş stresi ev stresi düşüncelerin ağırlığı varken maalesef çocuklar ikinci planda kalıyor bu durumlarda. Halbuki ayrılmış olsaydım bundan 1 sene önceydi. Eminimki düzenim kurulmuş olacaktı, kafam rahat olacaktı, kızımla çok daha iyi ilgilenecektim. Sanmaki herşey unutuluyor. Öyle bişey yok. İnsanda en çok iz bırakan olaylar unutulmuyor. ne yaparsan yap.
şimdi sana söyleyeceğim tek bişey var. Boşan yada boşanma bu senin kararın mutlaka. Ama boşamayacaksan da çok daha çok güçlü olman lazım. doktorumla aramda şöyle bir diyolog geçmişti. " Boşanmadığım için kendimi güçsüz olarak görüyorum demiştim, asıl affettiğin için çok güçlü görüyorum seni demişti. " Ben artık şu düşüncedeyim insanlara ikinci bir şans verilir ama güven olmayınca hiçbirşey olmuyor. ne eskisi gibi nede yenisi gibi. Kararını çok iyi vermelisin acele etme sakın en doğru kararını ver. Kendin için ama sadece kendin için.
kendine iyi bak. Allah yar ve yardımcın olsun..


çok üzüldüm ve bilgilendirici ve ibret verici yazınız için teşekkür ederim
 
X