- 3 Şubat 2016
- 340
- 778
- 33
- Konu Sahibi Felix_Felicis
- #21
merhabalar
benim de erkek arkadaşım kaptan olucak 2 ay stajı bitiminde..
geçtiğimiz yıl 3ay gemide kaldı. inanılmaz zordu benim için.. telefona bağımlı yaşamak iğrenç bi duygu. üzüntüden deli gibi kilo verdim ve saçlarım sapıkca döküldü.. neyse sonra indi gemiden.. bir daha gitmek istemediğini acı çektiğini söyledi..
ben de işimden ayrılmıştım.. ve ikimizde işsizdik.. beraber garsonluk yaptık.. ayakta 9 saat bir oraya koştur bir buraya.. garsonluktan ayrılıp tekrar iş aramaya koyulduk. o bir otelde resepsiyonist oldu ben bir muhasebeci..
bu arada beraber yaşıyoruz..
oturduğumuz semt istanbulun ücra köşelerinden biri olsada malum kira bizi epey zorluyordu..
yeni taşındığımız eve bütün paramızı vermiştik :) .yatağımız vardı bazamız yoktu.. tek yorganla koca kışı geçirdik. çamaşır makinamiz 1975 model ve buzdolabımız geceleri homurdanıyordu.. bıçağı ev sahibinden ödünç almış ilk günler sadece beyaz lahana yemiştik.. daha neler neler...
para sıfır - huzur revaç
hiç dert etmiyordum bişeylerin eksik olmasını.. gömleğimiz ütüsüzdü üstüne hırka giyiyorduk.. aynı paltoyu 4 ay hiç söylenmeden giydik, pantolonumuzun paçaları sökülüyordu gidip terzide yaptırıyoduk..
ha böyle yaşanır mı diye sorucak olursanız..
yaşanır..
sizi iyi görünmeye zorlayan tek şey toplum..
dışardan mutlu musunuz diye kimse size sormuyor, önce ayakkabılarınıza saçlarınıza bakıyor..
en son yüzünüzdeki mutluluğu ifade eden gülümsemenize.
nitekim biz insanların arasına karıştıkça değişim sürecine girdik, ayakkabılar, elbiseler ve güzel bir ev istemeye başladık..
hiç tartışmayan biz, şimdilerde eksik olan herşey için üzülür hale geldik..
ne kadar saçma diimi..
lanet istekler bizi ele geçirdi.. çünkü mutlu olmayı değil iyi görünmeyi tercih ettik..
bunun büyük bir aptallık oluğunu şimdi yeniden farketsemde hala bazı saçma isteklerim sabit.. aynı yerinde..
ve ve ve.. sevgilim gidiyor, nisanda..
para için iyi görünmek için.. tiksiniyorum bizi bu hale getiren zihniyetten..
insan evini sevdiğini hayattaki tüm gerçeklerini duygularını satıp gider mi gemiye...
gidiyor maalesef.
benim de erkek arkadaşım kaptan olucak 2 ay stajı bitiminde..
geçtiğimiz yıl 3ay gemide kaldı. inanılmaz zordu benim için.. telefona bağımlı yaşamak iğrenç bi duygu. üzüntüden deli gibi kilo verdim ve saçlarım sapıkca döküldü.. neyse sonra indi gemiden.. bir daha gitmek istemediğini acı çektiğini söyledi..
ben de işimden ayrılmıştım.. ve ikimizde işsizdik.. beraber garsonluk yaptık.. ayakta 9 saat bir oraya koştur bir buraya.. garsonluktan ayrılıp tekrar iş aramaya koyulduk. o bir otelde resepsiyonist oldu ben bir muhasebeci..
bu arada beraber yaşıyoruz..
oturduğumuz semt istanbulun ücra köşelerinden biri olsada malum kira bizi epey zorluyordu..
yeni taşındığımız eve bütün paramızı vermiştik :) .yatağımız vardı bazamız yoktu.. tek yorganla koca kışı geçirdik. çamaşır makinamiz 1975 model ve buzdolabımız geceleri homurdanıyordu.. bıçağı ev sahibinden ödünç almış ilk günler sadece beyaz lahana yemiştik.. daha neler neler...
para sıfır - huzur revaç
hiç dert etmiyordum bişeylerin eksik olmasını.. gömleğimiz ütüsüzdü üstüne hırka giyiyorduk.. aynı paltoyu 4 ay hiç söylenmeden giydik, pantolonumuzun paçaları sökülüyordu gidip terzide yaptırıyoduk..
ha böyle yaşanır mı diye sorucak olursanız..
yaşanır..
sizi iyi görünmeye zorlayan tek şey toplum..
dışardan mutlu musunuz diye kimse size sormuyor, önce ayakkabılarınıza saçlarınıza bakıyor..
en son yüzünüzdeki mutluluğu ifade eden gülümsemenize.
nitekim biz insanların arasına karıştıkça değişim sürecine girdik, ayakkabılar, elbiseler ve güzel bir ev istemeye başladık..
hiç tartışmayan biz, şimdilerde eksik olan herşey için üzülür hale geldik..
ne kadar saçma diimi..
lanet istekler bizi ele geçirdi.. çünkü mutlu olmayı değil iyi görünmeyi tercih ettik..
bunun büyük bir aptallık oluğunu şimdi yeniden farketsemde hala bazı saçma isteklerim sabit.. aynı yerinde..
ve ve ve.. sevgilim gidiyor, nisanda..
para için iyi görünmek için.. tiksiniyorum bizi bu hale getiren zihniyetten..
insan evini sevdiğini hayattaki tüm gerçeklerini duygularını satıp gider mi gemiye...
gidiyor maalesef.