• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Erken hamilelik belirtileri, gerçekte hamilelik ve sonrası...

Azra2014

Üye
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2013
18
11
6
34
İstanbul
Benim gibi onlarca araştırma sonucu bir şey elde edemeyenlere ışık olacak bilgileri oturdum, düşündüm ve sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Şu an bu satıları okuyorsanız ya hamilesinizdir ya da hamile kalmak istiyorsunuzdur. Dileğim her birinizin dualarının tutması. Umarım sizlere ve sorularınıza cevap verebilim.
1) Erken hamilelik belirtileri, nasıl hamile kalabilirim?
Sizde ve eşinizde bir sıkıntı yoksa hekimler hemen hamile kalabileceğinizi söylerler. Benim hikayem böyle değil... Bu sektörde en tanınmış birkaç isimden biriydi doktorum ve bir yıl süresince, düzenli bir cinsel hayatım olduğu, ne eşimde ne de bende bir sıkıntı görmediği halde hamile kalamamamın cevabını bulamadı...Sanırım bulmaya çalışmadı.. Bir gün "gel rahim filmini çekelim" dedi ve 3 yerden tıkanıklık olduğu anlaşıldı. Her ay kimyasal gebelik yaşadığıma sonunda inanmış da oldu bu sayede (buna lutfen dikkat edin) Gencim, bende olmaz demeyin, olabilir. Ben hep hamile kalırmışım da kanallar tıkalı olduğu için rahim yolunda ilerleyemezmiş yavrum...
O yüzden lütfen dikkat edin bu çok önemli. Daha evvel yaptırmak da bir çare değil, tekrar tıkananibilir. Korkulacak bir işlem değil. Rahimi görebilmek için içeriye boyalı bir sıvı sıkarlar, kuvvetlicedir ki tıkanan yer varsa açılsın diye. Kimi uyutulmak ister, korkmayın, adet sancısından daha şiddetli sadece...Bir kez tıkanıklık varsa ve açılmadıysa bir daha denemem doktorun insiyatifine kalmış. Ben o acıyı 3 kez yaşadım! Sanırım 7 kiloluk çocuğu bile çatır çatır doğurabilim artık! Normalde işlem öncesi ağrı kesici alınırmış, bana söylemediler! Neyse korkmayın lütfen, kimseye 3.'yü denemiyorlarmış, ameliyata alıyorlarmış (bana böyle söylendi)
Film sonrası hemen ertesi ay hamile kaldım :) dilerim hepimiz güzel evlâtlarımızı kucağımıza alırız...

2) Erken hamilelik belirtileri:
İnternette istediğiniz kadar arayın, sadece kafanız karışır! Her günüm heyecan ve stresle geçti bu yüzden! Yazanlar yanlış değil ama erken belirtiler de değil! Regl tarihinden birkaç gün evvel olan şeyler. Şu pahalı testler de söylüyor zaten hamile olup olmadığınızı...
Öncelikle ilişkileriniz rahat olsun. Stresi eşiniz hissederse düzgün bir birleşme olmayabilir. Her gün düzenli bir birliktelik yaşarken o gün benim eşim stres olur, birleşemezdi. Yumurtlama gününüzü mümkünse ona söylemeyin!
Herkesin o günü de aynı değil.. Bazısı çok sonra da yumurtlayabilir. Mesela yine ben :) Kanama gününden sanırım en fazla 1 hafta evvel hamile kaldım. Hatta tam tarih vereyim 28 Nisan'dı. 4 Mayıs'ta regl olmam gerekiyordu, Çin'deydim ve belirtilerim orada başladı. Lütfen ne olursa olsun regl olmadan bir hafta evveline kadar belirti aramayın. Döllenme ve tüplerden geçme süreci bile daha uzun. Rahimdeki varlığını esas sayın lütfen.
Efendim, bende evvela içki ile bir sıkıntı doğdu. Eşim içki sever, ben ise şampanyanın güzelini severim, yoksa şaraba yemekte eşlik ederim, alkolle pek aram yoktur ( bunu okuyanlar lütfen eleştirmesin, herkesin hayatı, görgüsü, geldiği yer ya da dini inançları farklı biliyorsunuz) bir akşam eşim şampanya söyledi -ki hakikaten çok severim- ama ben içemedim. Kadeh kaldırdım, eşlik ettim, tüm şişeyi ona içirdim. Sonraki günler eşim gıda zehirlenmesinden ne bir şey yiyebildi ne de içki içebildi, o yüzden rahattım :) ama ilk içkiden soğuduğumu söyleyebilirim.
Pişmemiş deniz mahsülünden de soğudum! Sushi değil ama istridye mesela. Kokusu bile beni rahatsız etti.
Kanama gününe birkaç gün kala lekelenmelerim başlar, olmadı. Göğüslerim bir miktar daha fazla ağrıdı. Şişkinlik hissettim. Belki sadece çok yediğim içindir zira iştahım arttı! Normalde azalırdı...
Yorgundum, bıraksalar uydurdum ve en önemlisi rüyamda gördüm. İlk kez hamile olduğumu hissettim ama ilk kez önemsemdim :) her ay önemsedim çünkü. O ay niyeyse bir olgunluk geldi :) çocuk gibi heyecanlanmalar, sabırsız bekleyişler, hemen eczaneye koşuşlar, kendinden eminlikler yapmayıp kaderci oldum, hayırlısı dedim ve dedikleri gibi; beklemediğiniz ay oluyormuş. Regl günü kanamam olmadı...
O gün gözbebeklerim dedikleri gibi daha büyüktü, o gün göğüs uçlarım daha koyuydu. Lutfen çok önce bunlar olacak diye şartlamayın kendinizi. Kirpik işi de doğru ama o gün ya da sonrası... Karbonatlı idrar testi hurafesine lütfen inanmayın hala çok kızıyorum kendime. ( daha duyup da inandığım neler var, yazacağım...)
Günler öncesinde kan testi yaptırmayın, ben öyle bir cahillik yaptım.
Günler öncesinde test de yapmayın, her ay en az 5-6 pahalı test alıp yaptım.
Ne zaman ki hamile kaldım, seyahatten dönünce 5 Mayıs'tı. En ucuz testten alıp yaptım. O iki gün bol bol yaptım :) emin olana kadar...
Hamile olduğunuz kesinleşmiş ise doktora gitmek için bekleyin, sebebi var. Ben beklemedim, doktor da keseyi görmedi, o çubuğu soktu da soktu! Sonunda bana hamile olduğumdan emin olup olmadığımı sordu. Onun yüzünden üç kez daha test yaptım, kan da verdirdi, değerim düşükmüş ama gebelik de varmış... Üzdü beni! Sonraki günlerim tedirgin geçti. Sonra da bıraktım doktorumu ve beni önemsediğini bildiğim başka birine gittim, çok memnunum :)

Hanımlar vakit geç oldu, eşim gelecek, yemek, çeki düzen işleri vs beni bekler. Döndüğümde hamilelikteki hurafeler ve doğruluklarını, bilmek isteyip de bilemediklerimi size yazacağım. İnternette bulamayıp da bir başıma öğrendiğim şeyleri, merak ettiğinizi düşündüğüm şeyleri yazacağım ki benim olamadıysa da sizin içiniz aydınlansın, rahatlasın...
Allah hepinizin güzel gönlüne göre versin...
 
Doktorumun negatif tavrından ötürü kendimi ileride üzmemek adına bir karar aldım ve çocuğumun kalp atışlarını duyana kadar hamile olduğumu kimseye söylemedim. Eşim sağolsun birkaç kişiye söyledi ama :)
Kalp atışlarını duyduktan sonra sadece birkaç kişiye söyledik, ilk 3 aylık riskli dönemi atlatana kadar yine de söylemeyelim dedik...Hatta birçok kişi 4,5 aylıkken ve karnım az çok belli oluyorken tesadüfen öğrendi durumu :) Bu sayede stres olmuyor, insanlar abuk sabuk hikayelerle canınızı sıkmıyor... Geçen gün 10 yıllık arkadaşıma sordum, dedim ki sen bana hiç böyle bir hikaye anlatmazsın, neden şimdi??? O da şaşırdı, hakikaten anlatmaz... İnsanlar niyeyse boşboğazlaşıyor. O bana doğumda ölen kadın ve karnındaki bebeği anlattı... Üstelik kadını doğuma götürürken sedyeden düşürmüşler! Ya da annem... 30 senelik annem... Tuttu tuttu geçen gün anlattı düşüklerini! Bir kere hamileymiş, camdan bakarken başı dönüp düşmüş!!! İkinci kattaymış üstelik! Ay dedi ölmedim... E dedim çocuk??? Ay dedi o düştü... Bir keresinde de 6 aylıkmış, tam da ben 6 aylıkken söylüyor, mutfakta tabağa mı ne uzanmış, çocuk düşmüş! Siz siz olun tembih edin... Kimse size sıkıntısını getirmesin, kimse sizi görünce düşüklerini anlatmasın, kimse kötü senaryolar çizmesin...
Geçen gün de yine 10-12 yıllık arkadaşım asla bebek konusu açmaz, düşük yapan tanıdıklarını, hele ki ortak tanıdıklarımızı söyledi, çok üzülmüş! Birinin haftalarca ölü çocuğu karnındaymış da anlamamış... Diğerinin kalbi durmuş...Hem de büyükmüş bebek, 5 aylıkmış... Dedim neden beni üzüyorsun? Ben bu gece uyuyamayacağım yazık değil mi bana???
Uzun lafın kısası insanlar hamile görünce kafanızı karıştıracak hikayelerle gelebilir, sizi ağlatırlarsa çarpın ağzına iki tane ya da baştan uyarın anlatmasınlar...

İşin psikolojik boyutu bu...

Bebeğin tepkilerini,hareketlerini anlamak bence onu ne kadar hissetmeye çalıştığınızla alakalı... Ben firsat buldukça dinledim onu... Merak ettim, pes etmedim, hep dinledim... Tabi ses gelmedi... 14. Haftamda kıpırtılar hissettim. Gazdır dedim... 16. Haftamda iyice artmıştı artık, işte o zaman gerçek olduğunu anladım :) ilk hamileler 20. 21. Haftalarında hissederlermiş ama iyice yoğunlaşın derim :) kilo faktörü de var tabi... Hamile kalmadan evvel göbeğim yoktu, yağ dokusunun az olması sayesinde de hareketleri çabuk hissetmiş olabilirim... Sizi yanıltmak istemem...

Çocuk sanırım anne baba neyi çok seviyorsa onu seviyor ve o şeyi yerken oynaya oynaya yiyor :) mesela biz cins şeyler severiz, o da öyle :) en sevdiği şey kaz ciğeri. İkincisi lakerda. Üçüncüsü sushi ama artık yemiyorum çünkü soya sosu beni davul gibi şişiriyor. Çok tuzlu çünkü. Ete pek bayılmıyor, biz de çok bayılmayız. Kuzu etini çok seviyor ama. Yine anne ve babası gibi. Bizim sevdiğimiz balıkları o da çok seviyor :) suya bayılıyor! Normalde 1 bardağı zor içerim, şimdi sırf onun sağlığı ve mutluluğu için 3 lt içiyorum :)))

Hamilelik 2 kişilik yemek yemek değil... Onu anladım. Ama eskisi gibi yemek de değil... Hamilelik diyet yapmak demek... Bana tuzdan uzak dur dediler, turşu yemedim... Yine de şiştim! Meğer tuzu olabildiğince azaltmak gerekirmiş. Şimdi salatalarıma bile koymuyorum, dışarıdan ayran içmiyorum (içinde çok tuz var) dışarıdan yemek söylemiyorum. İnsanlar dışarıdaki yemeklerle kilo alıyor çünkü yediklerimiz ekstra yağlı, extra tuzlu ve extra pişmiş...
Doktor her ay 1 kilo alacağımı söylemişti. 52-53 kilo ile başladığım hamileliğin 5. Ayında 5 kilo almışım. Nasıl olduğunu anlamadım... Meğer meyve de kilo yaparmış... Ve meyve suları tabi... Katkılı şeylerden uzak kaldım, halsiz hissedince mürdüm eriği yedim, çok tatlı olmayan incir ve kayısı yedim, bol bol kiraz yedim ve 5 güzel kiloyu haneye yazdım... Şeker yemedim, şekerli bir şey yemedim, çay bile içmedim! Günde iki dilim ekmek yedim ve 6. Ayımda 63 kilo idim...
Pilavı 2 haftada bir, makarnayı 3-4 haftada bir yedim ve bu kilolardaydım... (Boyum 1.65 bu arada)

Uzun lafın kısası... Hamilelik diyettir arkadaşlar... Eski yediklerinizi yiyememektir... Yediysek de yakamamaktır çünkü metabolizmanız muazzam yavaşlıyor... O yuzden bırakın siz değil çocuğunuz kilo alsın. Sağlıklı beslenin. Yeşiliyle, kırmızısıyla, ambalaja girmeyen ürünlerle... Benim tek içeceğim su... Ara sıra da maden suyu...ilaveten ayran. Çay Demir ve kalsiyum stoğunuza büyük zarar, en azından kalsiyumlu veya Demirli bir şeyin yanında içmeyin, 3 saat önce veya sonra için ki emilimi olabilsin...kahvaltıda yediğiniz yumurtalar, peynirler aman çayla da pek güzel gidiyor diyorsunuz ama boşa gidiyor...

Hamilelikte kendimizi tutalım... Esirgemeyelim güzel şeyleri çocuğumuzdan ama kötülerinden de koruyalım...
 
çok hoş bi yazı keyifle okudum. teşekkür ederim paylaştığınız bilgiler için.
 
Yazıma "okunuyorum" hissini verdiğiniz ve yorum yapıp beni mutlu ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum :) beğendiğinize çok sevindim...

Şu an 7 aylık hamileyim ve eşimin işi için Almanya'dayım. Son iki gündür bir daha beni bir yere götürmeyeceğini söyleyip duruyor, artık eğilip ayakkabımı zor giyiyorum çünkü :)
Önceki mesajımda şu kötü hikayelerden bahsetmiştim. Bugün Türk bir taksi şoförü ile sohbet ettik , malum her taksici sohbeti sever :) bana direkt 6 aylıkken doğan çocuğundan bahsetti. Benim seyahat etmemi zaten doğru bulmadı, erken doğumun tehlikelerini anlattı, bizim memlekette doğsa yaşamazdı bile dedi! ( ben de o memlekette doğum yapacağım)
Eminim ki iyi niyetli, eminim ki uyarıyor ama yok yere kafama neler soktu iki dakikalık yolda...

Neyse, yararlı bilgilere devam ediyorum:

Öncelikle, hamile olduğunuzu unutmayın lutfen, 5. Aya gelinceye dek ben unutuyordum, sonra çocuğumu unuttum, ne biçim bir anneyim diyip üzülüyordum. Lütfen unutmayın. Bu sayede dengeli yemek yer, gerektiği kadar su içer ve sakınılması gereken şeylerden de uzak durursunuz. Ben kimsenin anneliğini eleştiremem, haddim değil ama ben çay bile içmezken, onu sıkacak bir şey giymezken, kötü koku aldığım anda kazağımla ağzımı kapatıyorken sigara içen anneler beni derinden üzüyor. İçinizde minik bir insan var ve onun ne yiyip içeceğine hatta aldığı nefesin kalitesine kadar siz karar veriyorsunuz. O yuzden lütfen unutmayın, o eli kolu bağlı, önemsediğinizde memnun olan, diğer türlü belki de eziyet çeken ve sizin için uzun olan dönem onun için orada bildiği tek hayat olan beneğiniz 9 koca ay sadece size bağımlı, size muhtaç... Bırakamıyorum dediğiniz şey sigara değil evladınız olsun lütfen.

Amerika'da yaşayan bir arkadaşım 9 ay içti, alkol de içti ve çocuğu sapsarı doğdu!Kanının tamamı değişti, 5 ay hastanede kaldılar...
Ya da bir diğeri, evladına da biliyorum ki çok düşkün ama sigaradan vazgeçemiyor.. Çocuğu bir avuç doğdu. 2,5 kilo bile değildi... O da sarı doğdu, mutsuz doğdu, yorgun doğdu...

Neyse, vicdanlar siz güzel annelerin, uyarmak ise bence insanı seven,içinde merhameti olan her bireyin vazifesi...

Bilgilere devam:

Ayağı yukarı kaldırmanın çok faydasını gördüm diyemem, pek kaldırmadım, kaldırmadım diye sıkıntısını da yaşamadım. Burada sanırım bilinmesi gereken hareketlerimizin doğruluğu... Hep ayakta durması gereken hamileler var, Allah onlara güç versin, nerde görsem dua ederim onlar için. Oyle bir işiniz yoksa, veya hiç işiniz yoksa lütfen 45 dakikadan fazla yürüyüş, iş, ayakta durmalı şeyler yapmayın, o ayakları biraz dinlendirin çünkü o narin ayaklara birkaç ayda hiç hesapta yokken ne kilolar bindi. Benim de bazen tek sıkıntım ayaklarım. Yarım saat yürüdüğüm yol acıya orantıladığımda 7-8 km gibi geliyor.. Ona lütfen dikkat...

Bazı anneler çatlar, bazısı çatlamaz. Bu işler genetik ile, deri elastikiyeti ile, nemi ile vs. ilgilidir ve çatlar mıyım diye düşündüğünüze bile değmez... Doktorum kreme ek takviye olarak buğday yağı ve e vitamini yağını önerdi. Her gün evinizde varsa küvetinizin içindeki suya bu iki yağı ekleyin ve ıstırahate geçin... Su lütfen çok sıcak olmasın çünkü hamilelikte çok zararlı diye biliyorum, ılık tercih edin demişti doktorum. Suyun içinde lif gibi bir şeyle karnınızı, bacaklarınızı, kollarınızı vs. ovun ki kan dolaşımı sağlansın. Unutmayın, sabah sürdüğünüz kremi akşam da sürecekseniz -ki ben sürüyorum- süreceğiniz yeri temizlemeniz gerekiyor. Anne tavsiyesidir :)
Bu arada bizde herkes çatlar, ben de çatlayacağım ama gördüğünüz gibi bari az çatlasın diye çaba veriyorum. Şimdiden göğüslerim ve kalçalarımdan derin fay hatları geçiyor, eşim karnımın da çatladığını söyledi ama ben henüz kendilerini göremedim...

7. Ay meme başı çatlak kremine başlayın derim zira benimkiler çatladı ve çok acıyor :(

Benim bebeğim kışın doğacağı ve kışın alışveriş zor olacağı gerekçesiyle ben odasını ve nesi varsa 5. Ayında alıp hazırladım :) odasından her geçişimizde meraklı gözlerle içeri bakıyoruz, o da odadaymış,yatağından bize bakacakmış gibi.. :)
Bebek alışverişinizi en Musait zamanda yapın lütfen. Durumunuz yoksa da eş dosttan temin etme işini erken yapın ki yıkama, ütü işleri ile yorgunluğunuz katlanmasın.
Erken aldığınız şeyleri lütfen hemen yıkamayın. Yıkadıysanız da çocuk doğmadan bir daha yıkayın ...

Kimyasallardan uzak durun lütfen. Yerleri elma sirkesi ve limon suyu ile silin mesela. Tozları sadece su ve sabun ile silinen mikrofiber bezler var, onlardan alın, çamaşırları deterjan ve yumuşatıcı kokusu çıkana kadar havalandırın mesela.
(Bunlar ileriki zaman bilgileri, zamanı gelince ve deneyince,daha çok şey öğrenince yine yazarım)
Bebeğiniz baş aşağı pozisyona geçince lütfen rahat giyinin, sıkmayın onu. Ben mesela genellikle hamilelik taytı giyiyorum :) üzerine uzun bol bir şey giyebilirsiniz. Ben göbeğimin ortada olmasından hoşlanmıyorum. İnsanlar zaten görüyor hamile olduğunuzu, gözlerine sokmayı yersiz buluyorum. Ama böyle dediğim için kızmayın, kiminin birkaç ay giymeye masraf yapacak durumu olmayabilir ve ne deseler haklıdırlar. Durum ne olursa olsun, üstünüz olmasa da altınız rahat olsun hanımlar :)

Uyku: 7. ay geri geliyor.
İştah: Tutabildiğiz kadar tutun!!!
Psikoloji: hamilelikten diyin, normal olmayan eşiniz, dostunuz, o an sinirlendiğiniz durum değil, sizsiniz!!! Siz normal değilsiniz!!! Lütfen bunu unutmayın :)

Mutluluk: Arayın ... Neyin içindeyse çekip çıkarın. Mutsuz edecek şeyleri düşünmeyin, mutlu edenlerini bulun,bırakmayın. Mutsuzsanız kapatın gözünüzü, birkaç dakika kalın öyle, düşünün, sizi mutlu edecek, güldürecek birini arayın telefonla, işe yarayacaktır :)

Stres varsa oyalanın. Yoksa eşe dosta sararsınız :) sessiz kalın, çocuğunuzla konuşun, içinizden söylenmeyin, ben haklıyım bile demeyin. Önemsemeyin!!!

Kilolarınıza takmayın, takılmayın, onlarla barışık da olmayın!! Bilsinler ki doğumdan sonra gidecekler :)

Doğumu düşünmeyin, farzedin ki kimsenin doğum hakkında en ufak bir fikri yok!! O günü bekleyin... Nasılsa öğreneceksiniz :)

Aşermeler bitti artık, şımarıklık yapmayın :) buna alışıp doğum sonrası boşluğa düşenler tanıyorum...

Kendinizi naza çekip oram buram demeyin. Köylü kadınları düşünün. Hintlileri, Çinlileri,fakir halkları düşünün.. Zor şartları, zor yaşamları...Bana iyi geliyor bilmiyorum ... Bu sayede söylenmiyorum.

Çocuğunuzla konuşun, en iyi arkadaşı olun, sahip olduğu tek arkadaş sizsiniz. Ben hep konuşuyorum. Oyun oynuyoruz, gülüyoruz onunla. Akşamları babası da yapıyor, o bir şey soruyor, bizimki tekmeyle cevap veriyor vs. Bakmayın her şeyi anlıyorlar :))

Bu seferlik benden bu kadar. Bugün eşimle yıl dönümümüz. Akşam olmadan ya birazcık uyuyacağım ya da kalkıp hazırlanacağım.
Sizlere güzel bir gün ve annelik diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Kötü şeyleri görmeyin lütfen. Sarmanızdan iyidir. Çünkü öyle ya da böyle üstüne gitmezseniz hepsi unutuluyor...Güzel bir günü yaratmak biz kadınların elinde. Yüzünüz hep gülsün...xxx
 
Yazıma "okunuyorum" hissini verdiğiniz ve yorum yapıp beni mutlu ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum :) beğendiğinize çok sevindim...

Şu an 7 aylık hamileyim ve eşimin işi için Almanya'dayım. Son iki gündür bir daha beni bir yere götürmeyeceğini söyleyip duruyor, artık eğilip ayakkabımı zor giyiyorum çünkü :)
Önceki mesajımda şu kötü hikayelerden bahsetmiştim. Bugün Türk bir taksi şoförü ile sohbet ettik , malum her taksici sohbeti sever :) bana direkt 6 aylıkken doğan çocuğundan bahsetti. Benim seyahat etmemi zaten doğru bulmadı, erken doğumun tehlikelerini anlattı, bizim memlekette doğsa yaşamazdı bile dedi! ( ben de o memlekette doğum yapacağım)
Eminim ki iyi niyetli, eminim ki uyarıyor ama yok yere kafama neler soktu iki dakikalık yolda...

Neyse, yararlı bilgilere devam ediyorum:

Öncelikle, hamile olduğunuzu unutmayın lutfen, 5. Aya gelinceye dek ben unutuyordum, sonra çocuğumu unuttum, ne biçim bir anneyim diyip üzülüyordum. Lütfen unutmayın. Bu sayede dengeli yemek yer, gerektiği kadar su içer ve sakınılması gereken şeylerden de uzak durursunuz. Ben kimsenin anneliğini eleştiremem, haddim değil ama ben çay bile içmezken, onu sıkacak bir şey giymezken, kötü koku aldığım anda kazağımla ağzımı kapatıyorken sigara içen anneler beni derinden üzüyor. İçinizde minik bir insan var ve onun ne yiyip içeceğine hatta aldığı nefesin kalitesine kadar siz karar veriyorsunuz. O yuzden lütfen unutmayın, o eli kolu bağlı, önemsediğinizde memnun olan, diğer türlü belki de eziyet çeken ve sizin için uzun olan dönem onun için orada bildiği tek hayat olan beneğiniz 9 koca ay sadece size bağımlı, size muhtaç... Bırakamıyorum dediğiniz şey sigara değil evladınız olsun lütfen.

Amerika'da yaşayan bir arkadaşım 9 ay içti, alkol de içti ve çocuğu sapsarı doğdu!Kanının tamamı değişti, 5 ay hastanede kaldılar...
Ya da bir diğeri, evladına da biliyorum ki çok düşkün ama sigaradan vazgeçemiyor.. Çocuğu bir avuç doğdu. 2,5 kilo bile değildi... O da sarı doğdu, mutsuz doğdu, yorgun doğdu...

Neyse, vicdanlar siz güzel annelerin, uyarmak ise bence insanı seven,içinde merhameti olan her bireyin vazifesi...

Bilgilere devam:

Ayağı yukarı kaldırmanın çok faydasını gördüm diyemem, pek kaldırmadım, kaldırmadım diye sıkıntısını da yaşamadım. Burada sanırım bilinmesi gereken hareketlerimizin doğruluğu... Hep ayakta durması gereken hamileler var, Allah onlara güç versin, nerde görsem dua ederim onlar için. Oyle bir işiniz yoksa, veya hiç işiniz yoksa lütfen 45 dakikadan fazla yürüyüş, iş, ayakta durmalı şeyler yapmayın, o ayakları biraz dinlendirin çünkü o narin ayaklara birkaç ayda hiç hesapta yokken ne kilolar bindi. Benim de bazen tek sıkıntım ayaklarım. Yarım saat yürüdüğüm yol acıya orantıladığımda 7-8 km gibi geliyor.. Ona lütfen dikkat...

Bazı anneler çatlar, bazısı çatlamaz. Bu işler genetik ile, deri elastikiyeti ile, nemi ile vs. ilgilidir ve çatlar mıyım diye düşündüğünüze bile değmez... Doktorum kreme ek takviye olarak buğday yağı ve e vitamini yağını önerdi. Her gün evinizde varsa küvetinizin içindeki suya bu iki yağı ekleyin ve ıstırahate geçin... Su lütfen çok sıcak olmasın çünkü hamilelikte çok zararlı diye biliyorum, ılık tercih edin demişti doktorum. Suyun içinde lif gibi bir şeyle karnınızı, bacaklarınızı, kollarınızı vs. ovun ki kan dolaşımı sağlansın. Unutmayın, sabah sürdüğünüz kremi akşam da sürecekseniz -ki ben sürüyorum- süreceğiniz yeri temizlemeniz gerekiyor. Anne tavsiyesidir :)
Bu arada bizde herkes çatlar, ben de çatlayacağım ama gördüğünüz gibi bari az çatlasın diye çaba veriyorum. Şimdiden göğüslerim ve kalçalarımdan derin fay hatları geçiyor, eşim karnımın da çatladığını söyledi ama ben henüz kendilerini göremedim...

7. Ay meme başı çatlak kremine başlayın derim zira benimkiler çatladı ve çok acıyor :(

Benim bebeğim kışın doğacağı ve kışın alışveriş zor olacağı gerekçesiyle ben odasını ve nesi varsa 5. Ayında alıp hazırladım :) odasından her geçişimizde meraklı gözlerle içeri bakıyoruz, o da odadaymış,yatağından bize bakacakmış gibi.. :)
Bebek alışverişinizi en Musait zamanda yapın lütfen. Durumunuz yoksa da eş dosttan temin etme işini erken yapın ki yıkama, ütü işleri ile yorgunluğunuz katlanmasın.
Erken aldığınız şeyleri lütfen hemen yıkamayın. Yıkadıysanız da çocuk doğmadan bir daha yıkayın ...

Kimyasallardan uzak durun lütfen. Yerleri elma sirkesi ve limon suyu ile silin mesela. Tozları sadece su ve sabun ile silinen mikrofiber bezler var, onlardan alın, çamaşırları deterjan ve yumuşatıcı kokusu çıkana kadar havalandırın mesela.
(Bunlar ileriki zaman bilgileri, zamanı gelince ve deneyince,daha çok şey öğrenince yine yazarım)
Bebeğiniz baş aşağı pozisyona geçince lütfen rahat giyinin, sıkmayın onu. Ben mesela genellikle hamilelik taytı giyiyorum :) üzerine uzun bol bir şey giyebilirsiniz. Ben göbeğimin ortada olmasından hoşlanmıyorum. İnsanlar zaten görüyor hamile olduğunuzu, gözlerine sokmayı yersiz buluyorum. Ama böyle dediğim için kızmayın, kiminin birkaç ay giymeye masraf yapacak durumu olmayabilir ve ne deseler haklıdırlar. Durum ne olursa olsun, üstünüz olmasa da altınız rahat olsun hanımlar :)

Uyku: 7. ay geri geliyor.
İştah: Tutabildiğiz kadar tutun!!!
Psikoloji: hamilelikten diyin, normal olmayan eşiniz, dostunuz, o an sinirlendiğiniz durum değil, sizsiniz!!! Siz normal değilsiniz!!! Lütfen bunu unutmayın :)

Mutluluk: Arayın ... Neyin içindeyse çekip çıkarın. Mutsuz edecek şeyleri düşünmeyin, mutlu edenlerini bulun,bırakmayın. Mutsuzsanız kapatın gözünüzü, birkaç dakika kalın öyle, düşünün, sizi mutlu edecek, güldürecek birini arayın telefonla, işe yarayacaktır :)

Stres varsa oyalanın. Yoksa eşe dosta sararsınız :) sessiz kalın, çocuğunuzla konuşun, içinizden söylenmeyin, ben haklıyım bile demeyin. Önemsemeyin!!!

Kilolarınıza takmayın, takılmayın, onlarla barışık da olmayın!! Bilsinler ki doğumdan sonra gidecekler :)

Doğumu düşünmeyin, farzedin ki kimsenin doğum hakkında en ufak bir fikri yok!! O günü bekleyin... Nasılsa öğreneceksiniz :)

Aşermeler bitti artık, şımarıklık yapmayın :) buna alışıp doğum sonrası boşluğa düşenler tanıyorum...

Kendinizi naza çekip oram buram demeyin. Köylü kadınları düşünün. Hintlileri, Çinlileri,fakir halkları düşünün.. Zor şartları, zor yaşamları...Bana iyi geliyor bilmiyorum ... Bu sayede söylenmiyorum.

Çocuğunuzla konuşun, en iyi arkadaşı olun, sahip olduğu tek arkadaş sizsiniz. Ben hep konuşuyorum. Oyun oynuyoruz, gülüyoruz onunla. Akşamları babası da yapıyor, o bir şey soruyor, bizimki tekmeyle cevap veriyor vs. Bakmayın her şeyi anlıyorlar :))

Bu seferlik benden bu kadar. Bugün eşimle yıl dönümümüz. Akşam olmadan ya birazcık uyuyacağım ya da kalkıp hazırlanacağım.
Sizlere güzel bir gün ve annelik diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Kötü şeyleri görmeyin lütfen. Sarmanızdan iyidir. Çünkü öyle ya da böyle üstüne gitmezseniz hepsi unutuluyor...Güzel bir günü yaratmak biz kadınların elinde. Yüzünüz hep gülsün...xxx

Harikasiniz bayıldım yazinizaben de nasipse bebek sahibi olmak istiyorum. Inanın yazdıklarınizin çoğunu ben de düşünuyordum. Sonuna kadar haklısıniz.
 
Harikasiniz bayıldım yazinizaben de nasipse bebek sahibi olmak istiyorum. Inanın yazdıklarınizin çoğunu ben de düşünuyordum. Sonuna kadar haklısıniz.

aynen canım bende çoook istiyorum bi olsun bırakamıycağım şey yok içki ve sigara zaten kullanmıyorum sigara kullanıyordum ama bıraktım olsun diye :) bu arada kolada çok zararlı :)
 
Bilgilendirme super olmus.eline diline saglik.
Annelik duygusunu ilk aydan itibaren hissettin mi?
 
Mesajlarınıza tek tek çok teşekkür ederim :)
internette sorduğum sorulara cevap ararken karşıma hep kadınlar kulübü çıkardı. O yüzden üye oldum ve öğrendiğim,kendi kendime deneyimlediğim şeylerin size yararı olmasını istedim.
Hamilelik öncesi dönemi bir yıl kadar yaşadım. O dönemde hep araştırdım. Bazen yok yere umutsuzluğa kapıldım ve şunu gördüm: Bilmeme,aradığını internette bulamama kadar bilme,o kişinin yorumuna güvenip yanlış öğrenme de müthiş zararlı. Bir doktor arkadaşım bana köylü işi yap demişti. Bilme, sorma,araştırma... Şimdi anlıyorum ki internet,forumlar, herkesin,her kesimin,her kafanın yorumu insana karışık bilgiler veriyor. Artık günümüzde herkes öyle ya da böyle İnternet'e girebiliyor,"ben bunu yaşadım" diyebiliyor... Unutmayın ki bütün bunlar sizin sadece canınızı sıkar. Psikolojinizi de derinden etkiler...
Olmayacak diyip üzülmek ile galiba olacak diyip boş ümitlere gitmek aslında aynı acı derecesinde... O yüzden öncelikle stresi bırakın. Sürekli araştırma yapmaya çalışmayın, yeni bir şey öğrenince sevinip üzülmeyin. Daha hamile olmanıza zaman varsa bırakın,önce hamile kalın... Ben araştırmadan,sorup soruşturmadan dayanamıyordum,simdi üzülüyorum o günlerdeki halime...Lütfen bunu kendinize yapmayın... Hamile kaldığınızda şu söylediğimi lutfen hatırlayın:
O araştırma yapan halleriniz hamile olduğunuzu öğrenince bitiyor... Sadece hamilelik haftası hesaplama sitelerine giriyorsunuz :) bebeğinizin boyu,kilosu,gelişimi hakkındaki o kısacık bilgiyi okuyunca çok mutlu oluyorsunuz o kadar :))) Belki ilk haftalarda birkaç siteyi referans alıyorsunuz ama ilerleyen zamanlarda tek site,tek yazı yetiyor :)

Annelik,anne olma isteği,vücudun ben artık hazırım demesi çok garip.. Ben iki sene öncesine kadar asla diyordum,sorumluluk ve bir canı sırtlama düşüncesi beni korkutuyordu. Her şeyden önce o yavruya iyi bir anne,iyi bir baba ve ortam vermek gerekir ki biz insanlar ne kadar umut dolu olursak olalım geleceği bilemiyoruz... Ben o çocuğu ileride gözü yaşlı görmek istemediğim için korkuyor ve istemiyordum anneliği ama işin sonuda şunu anladım ki asıl annelik, asıl annelik duygusu ne olursa olsun evladım diyebilmekmiş... İleride ne olursa olsun ben ona yeterim diyebilmekmiş. Ben ölürsem de onu muhtaç etmemek için elimden geleni yaparım diyebilmekmiş... İki sene evvel kitap dili ile konuşurmuşum meğer. Annelik bence o duygunun sizde ilk şekil bulmasıdır,yani var olmasıdır. Çocuğunuz olsun ya da olmasın... Bence küçücük bir yavruya sakınan gözlerle bakan,çocuğu belli sebeplerle hiç olmamış kadınlar da annedir çünkü hislerimiz aynı... O yüzden hamile olduğumu ilk öğrendiğimde o annelik hissi gelmedi bana,evvelinde geldi... Hamileliğimi öğrendiğim gün ise korktum. Yanılmaktan, onu kaybetmekten, onu üzmekten, incitmekten... Sonra rahatladım,hamilelik öncesi kaygılarımı düşündüm, kaygı yok artık dedim, zarar verebilecek ne varsa yok artık... Bundan sonra yeni bir hayat var dedim,yeni bir ben... Bana kadın değil anne gözüyle bakacaklar artık dedim. Hakikaten de bir annelik geliyor insanın üzerine... Anne gibi duruyorsunuz artık.
Ben 30 yaşındayım. 30. yaş günümde Cannes'da motorsikletli kapkaça uğradım. Fransız polisi rapor tutarken eşime, benim 17 yaşından küçük mü yoksa büyük mü olduğumu sordu (fransızcam pek olmadığı için ona sordu sandım meğer velim sıfatıyla sormuş!)Yani imza atabilir durumumu sormuş... Eşim güldü, bugün 30'uma girdiğimi,4,5 aylık da hamile olduğumu söyledi. Adam çok umursamadı ama ben üzüldüm. Anne gibi durmak istiyorum ya, niye küçük sandı beni diyip gücendim...
Anne gibi durmak istiyorsunuz. Olgun, efendi, güçlü, ayakları yere basan, artık kimsenin laf atmaması gereken!!! (niye böyle bilmiyorum ama gururuma dokunuyor) Mesela beni beğendiğini gördüğüm biri olursa hemen göbeğimi tutuyorum. Ben çünkü anneyim!!! :)
Garip değil mi??

Eşim çok kıskançtır,arkamdan geçen insan bile sıkıntı yaratabilir,az daha çarpacaktın adama diyip bana kızabilir...di... bunların hepsi geçti...Önceden kimseyle göz göze dahi gelemezdim ama şimdi o da dalga geçiyor :) Ben olmasaydım bak buna varırdın diyor,çocuk da var şimdi,senin için artık çok geç diyor vs. Karşısındaki adamın beni beğenmesinden bile rahatsız olmuyor artık... Ne de olsa göbeğimi görünce kafalar çevrildiği için önemsemiyor.

Hamilelik çiftlerin arasındaki bu gibi sıkıntıları da ortadan kaldıran bir şey oluyor bu durumda. Ben seviyorum hamileliği :)

Annemin bir lafı vardı eşimin kıskançlığı üzerine,hamile kalınca bitecek bunlar derdi,hakikaten de bitti. Bana güveni hep tamdı ama çevreye (!) güvenmezdi,şimdi anneyim ya ben,merhametle bakıyor bana,sevgiyle...
Cinsel hayat değişmez diyemeyeceğim. Kadından çok erkek sakınıyor zarar veririm endişesiyle. Mesela dün evlilik yıl dönümümüzdü,5. Yıl üstelik. Yemekten otele döndük,istedim ki beni çekici bulsun,güzel bir şeyler giydim. Beni görünce gülmeye başladı! Bana sarıldı,küçük bir kızmışım gibi alnımdan,yanaklarımdan öptü,elimden tutup yatağa götürdü,sonra el ele kardeş kardeş uyuduk :)))

Hamilelik öyle zor bir şey değil bu arada,hastalık hiç değil. Ama gelin görün ki size yer vermeleri, ilgilenmeleri, su getirmeleri,rahat yere buyur etmeleri muazzam hoşunuza gidiyor :) prenses oluyorsunuz :) Hamilelik yakıştıysa zaten ayrı bir keyif :) herkes söylüyor bunu :) hasta,solgun duruyorsanız da lutfen makyaj yapın,anlamasın kimse... Sizin moraliniz pamuk ipliğine bağlı,makyaj gibi iki dakikanızı vereceğiniz bir şey bütün gününüzü mutlu kılabilir...

Geçen gün eşime "ben iyi bir hamileyim,hiç şımarmıyor,söylenmiyorum değil mi?" dedim, o da cevap olarak: " ben yüz vermedim ki! Yüz versem sen nasıl şımarır,sinir ederdin beni" dedi :) Düşününce hak verdim... İş biraz da onlarda bitiyor. Onlar şımarttıkça aslında bize kötülük ediyorlar... Misal annem :) ne zaman gelse illa bir yerime sancı girer -ki normalde asla öyle bir şey olmaz- bana bakıyor,üzerime titriyor diye sanırım...

Hamile kalmak isteyen anneler, hep güzel şeyler düşünün,güzel şeyler okuyun ve akışına bırakın lütfen. Hamile kaldığınızda da asla homurdanmayın,zevkine varın, çok yiyip de şişmanlamayın,şişmanlayan minik yavrunuz olsun :) üzülüp de onu üzmeyin. Mesela ben mutluysam benim kızım hep oynar, elimi karnıma koyarım,elime dokunur, kendini sürter elime,avcumun içinde hissederim onu... Ama üzülmüşsem oynamaz benim kızım. Kıpırdamaz bile... Seslenirim ona,tepki vermez... Normalde uyusa bile minnacık dokunur bana,uyuyorum,iyiyim ama der. O yüzden asla üzülmeyin hamileyken. Asla üzülmeyin... Sigaradan,içkiden daha zararlı bu. Küstürmeyin onu,korkutmayın...O daha bebek bile değil,yazık ona... Sizden çok o üzülüyor üzüldüğünüze çünkü...

Kola demişsiniz,annemin "yine" ağzından kaçırdığı korkunç bir örneği anlatayım; bir tanıdığının kızı kola içmiş, 5 aylık hamileymiş, bebeğinin ciğerleri patlamış!!! Ölmüş bebeği!!! Ben zaten kola içmiyorum ama sodadan bile korktum bunu deyince...çikolata,cips,katkısı,yağı,şekeri,tuzu,asidi olan ne varsa ben tuketmiyorum. Evet canım çekiyor,evet keşke diyorum ama yemiyorum. Benim kızım beş dakikalık zevkimden çok daha önemli çünkü...

Bu arada ben de eskiden sigara içerdim ama hamile kalmadan birkaç ay evvel bıraktım. Bir gün çok kötü grip oldum, fırsat bu fırsat diyip sigarayı bıraktım. Çok zor oldu ama anne olmam için vücudumu temizlemem gerekir dedim ve dayandım. Hayvanlar bile minnacık akılları ile terbiye olabiliyorken biz akıllı insanlar tabi ki kendimizi kontrol edebilir, ehlileştirebiliriz...

Lütfen folic asidinizi alın,ben hamile kalmadan aylar evvel başlamıştım. Zira hamileliğin gerçekleşmesinde kesin katkısı olduğu kanıtlanmış.

Hamile duası tutarmış,ben burdan sizlere dua ediyorum,umarım yakında bu güzel duyguyu tadarsınız. İhtiyacınız olan tek şey sakinlik... Durulun lütfen ve iyi şeyler düşünün... Herkesin ailesi olacak,yarin ya da sonra... Hiç olmuyorsa da tıp muazzam boyutlara geldi,kötüyü asla düşünmeyin, iyiyi isteyin,iyi gelsin...

Umarim en yakın zamanda güzel haberlerinizi alırım...

Sevgiler...
 
Canım ne hoşsunnn ne de güzel okudum her yazdığını.Ben de 3 yılı geçti bebeğim olmuyor bu ay son kez klomen +ovitrelle oldum şuan beklemedeyim bakalım 15 gün sonra sonuç ne çıkar hayırlısı.bende bu ay hamile kalmazsam rahim filmi çektireceğim artık beklemek istemiyorum.dualarını ve paylaşımlarını bekliyorum :)
 
Canım ne hoşsunnn ne de güzel okudum her yazdığını.Ben de 3 yılı geçti bebeğim olmuyor bu ay son kez klomen +ovitrelle oldum şuan beklemedeyim bakalım 15 gün sonra sonuç ne çıkar hayırlısı.bende bu ay hamile kalmazsam rahim filmi çektireceğim artık beklemek istemiyorum.dualarını ve paylaşımlarını bekliyorum :)

İnşallah olur, dediğim gibi dua edeceğim :)

Rahim filmine kadınların neden çekingen durduklarını bilmiyorum. Biraz pahalı diye sanırım. Bir de çok doğru bir yerde yaptırmak şartı var -ki bu da fiyatı arttıran bir durum ne yazık ki-...
Biz kadınlar iltihabik durumlarda,üşüttüğümüz zamanlarda, doğum kontrol yöntemlerimiz ve hatta kuruluk sıkıntısı olan bayanların kullandığı kayganlaştırıcılar ile bile rahim yolumuzun tıkanmasına sebep olabiliyoruz. Bu tıkanıklık ne yazıl ki ultrasonda da görülmüyor. O yüzden ben filmi destekleyenlerdenim.

Bu ay umarım olur,olmazsa da güzel güzel filminizi çektirir,olası bir soru işaretini kafanızdan atmış olursunuz :)))

Hayırlısıyla en yakın zamanda o güzel haberi almanızı ümit ediyorum :))) xxx
 
İnşallah olur, dediğim gibi dua edeceğim :)

Rahim filmine kadınların neden çekingen durduklarını bilmiyorum. Biraz pahalı diye sanırım. Bir de çok doğru bir yerde yaptırmak şartı var -ki bu da fiyatı arttıran bir durum ne yazık ki-...
Biz kadınlar iltihabik durumlarda,üşüttüğümüz zamanlarda, doğum kontrol yöntemlerimiz ve hatta kuruluk sıkıntısı olan bayanların kullandığı kayganlaştırıcılar ile bile rahim yolumuzun tıkanmasına sebep olabiliyoruz. Bu tıkanıklık ne yazıl ki ultrasonda da görülmüyor. O yüzden ben filmi destekleyenlerdenim.

Bu ay umarım olur,olmazsa da güzel güzel filminizi çektirir,olası bir soru işaretini kafanızdan atmış olursunuz :)))

Hayırlısıyla en yakın zamanda o güzel haberi almanızı ümit ediyorum :))) xxx


Rahim filmindeki çekincem okulumda bulunan meslek arkadaşım çektirmiş ve çok şiddetli ağrılar çektiğini söylemesi.Hatta film sonrası bir kaç gün kıvrandığını belirtti.Ben bu geçtiğimiz yaz böbreklerimde taş kırdırdım ve tarifi mümkün olmayan acıdan ölmek tabiriyle 3 gün sancı çektim.bu da öyle olacak diye çok korkuyorum.Siz bu filmi çektiren biri olarak neler yaşadınız öncesi-sırasında ve sonrasında ?
 
Rahim filmindeki çekincem okulumda bulunan meslek arkadaşım çektirmiş ve çok şiddetli ağrılar çektiğini söylemesi.Hatta film sonrası bir kaç gün kıvrandığını belirtti.Ben bu geçtiğimiz yaz böbreklerimde taş kırdırdım ve tarifi mümkün olmayan acıdan ölmek tabiriyle 3 gün sancı çektim.bu da öyle olacak diye çok korkuyorum.Siz bu filmi çektiren biri olarak neler yaşadınız öncesi-sırasında ve sonrasında ?

Anlıyorum...
Ben çok bilinçsiz gittim,konuya çok vakıf değildim,bana teknikten bahsettiler, acıya dayanamayanlar için general anestezi yaptıklarını da söylediler ama doktorum buna gerek olmadığını, onların mızmızlık yaptıklarını söyledi ve en yalın anlatımıyla bana arkası boş bir gaz verdi...
Masaya yattım,koyun gibi, olacaklardan habersiz, yüzümde müthiş gülümsemelerle hemşire ve doktorla sohbet ediyorum, sağolsunlar çok da severler beni,ah keşke herkes sizin gibi olsa diye diye hazırladılar beni ama tabi iş bitince anladım o sözlerin sebebini :) herkes korkuyla gidiyor sanırım oraya ki haklılar da...

Bence işlemin şekline,bizlerin hassasiyetine ve acıya yoğunlaşma oranımıza bağlı bu yaşadıklarımız... Şu ateş üzerinde yürüyenlerin tek açıklaması vardır hani,acıyı beyninden sil diye :) kimisi de çok düşünür bence onu.. O yüzden en iyisi "bilmemek"...

Benim işlemim çok zor ve riskliydi. Sırf gaz ile 3. Denemeyi yaptık,normalde asla denemezmiş doktor,işlemden sonra hemşire söyledi. Dayanacağımı düşündükleri için bir daha dedi adam. Ki normalde 2.'yi bile denemeyebiliyorlarmış, orada insiyatif giriyor devreye...

Acı,,, evet acı... Aslında birkaç dakika ve zamanla hafifliyor o acı ama ben hakikaten böyle bir acı yaşamadım! Doğum böyleyse istemiyorummm dediğimi hatırlıyorum :) ama bir kerecik bu acı... Yine gel yap deseler giderim çünkü ben çocuğum olsun istedim... Hem de çok istedim...
Birkaç gün evet sızısı oluyor,bende de oldu ama bitecek diye telkin edin kendinizi... Ben o masada hep bunu dedim,bitecek... Yalnız lütfen iyi bir yerde yaptırın zira kısacık ama yanlış ellerde yanlış yerlere gidebilecek bir işlem... Tüp bebek merkezlerinde yaptırmanızı öneriyorum. Onların diğer yerlere oranla çokça yaptığı bir işlem...

Acı geçer... Sonuçta hediyeniz güzel bir yavruyu kucaklamak ise 5 dakikalık acıya katkanılır... Çok korkutmayın kendinizi. Dinlemeyin kimseleri. Benim gibi yapın isterseniz,o masaya kocaman bir gülümsemeyle yatın,sakinleşin,bitecek diyin içinizden... Hem tıkanık değilse zaten çok acımaz. Benim işlemim çok extremdi, beni referans almayın.. Aslında yazılıp çizilenlerden çok daha basit bir işlem. Önemli olan doğru ellere yaptırmak...

Umarım yardımcı olabilmişimdir :))
 
Acı geçer... Sonuçta hediyeniz güzel bir yavruyu kucaklamak ise 5 dakikalık acıya katkanılır...



Bu cümleniz cesaretlenmemde fazlasıyla yetti.bu ayki tedavim sonuçlandıktan sonra eğer yine gebelik olmazsa önümüzdeki ay kesin yaptıracağım.İnce ayrıntılarına kadar anlattığınız için teşekkür ederim.
 
Bu cümleniz cesaretlenmemde fazlasıyla yetti.bu ayki tedavim sonuçlandıktan sonra eğer yine gebelik olmazsa önümüzdeki ay kesin yaptıracağım.İnce ayrıntılarına kadar anlattığınız için teşekkür ederim.

:))) çok sevindim!!! Lütfen gelişmelerden haberdar edin:))
Bu arada benim film dediğim gibi zorlu ve defalarca tekrarlandığı için bir miktar kanamam oldu, emin ellerdeydim ama yine de biraz korkmuştum,siz korkmayın... Onu takip eden aylarda bir daha hiç kanamam olmadı :))) O minicik kana da değer her şey :)))
Mesela şimdi kızım içimde keyifli keyifli oynuyor, öncelikli sebebi de o filmdir,bu ay bir bakın bakalım,olmadı film çektirin -ortada görünür başka bir sıkıntınız da yoksa- bir an evvel alın evladınızı kucağınıza :))
Ama... Olduğu zaman lütfen ilk üç ay forumlara bakmayın... Bazen vücut beyni etkiler,bazen de beyin vücudu...
Sevgiler...
 
Gelişmelerimi adım adım yazarım buraya :) artık kaçmak yok yaşım oldu 31 :) Şuan tam yumurtlama evresindeyim yoğun çalışmalrım var :) Ama dediğiniz gibi bu forumlar,her ay belirtiler nedir diye takip etmek psikolojiyi çok etkiliyor.Hiç başıma gelmeyen hamilelik belirtileri yaşadım her ay ama sonuç yine psikolojik :) yerleşme kanaması denilen olayı bile yaşadım :) İnşallah sizin gibi bi kız bebiş nasip olur banada :) Bakalım 10 gün içinde belli olacak sonuçlar :)
 
Gelişmelerimi adım adım yazarım buraya :) artık kaçmak yok yaşım oldu 31 :) Şuan tam yumurtlama evresindeyim yoğun çalışmalrım var :) Ama dediğiniz gibi bu forumlar,her ay belirtiler nedir diye takip etmek psikolojiyi çok etkiliyor.Hiç başıma gelmeyen hamilelik belirtileri yaşadım her ay ama sonuç yine psikolojik :) yerleşme kanaması denilen olayı bile yaşadım :) İnşallah sizin gibi bi kız bebiş nasip olur banada :) Bakalım 10 gün içinde belli olacak sonuçlar :)

10 gün olmadan etkilemek istemedim, var mı bir gelişme?
 
Ben dün düştüm! Yüz üstü üstelik! Bacağım,dizim,avuç içlerim,mahvoldum! Arabadan inerken kaldırımın üstündeki park edilmesin diye konan o yarım daire taşlar var ya, işte ben onu görmedim! Yani göbeğimin altında kalmış,göremedim veo taşa takılıp bir süreliğine uçtum! Çok şükür at gibi,4 ayak üstü ve vücudum yukarıda düştüm. Hemen döndürdüm vücudumu,insanlar toplandı,hamile olduğumu görünce herkes panikledi,üzüldü, acıdı...
Ambulans çağırmak istediler, polis memurları koşup yardım ettiler,araçlarına bindirdiler beni. Esnaf peçeteye kolonya döküp verdi vs. Çok korktum ama iyiydim,karnım değmedi yere...

7. Ayda rahim genişlemeye başladıkça vücudun da dengesini bozarmış. O yüzden düşecek gibi yürür, bir yerlere takılır,sakarlaşırmışız. Eşim ne zaman düşecek diye bekliyormuş zaten. Ben de evden çıkarken düşeceğimi biliyordum... Tuhaf...

7. Aydan sonra düşmemeye dikkat edin hanımlar... Mecbur kalmadıkça lütfen tek başınıza dışarı çıkmayın,sağımız solumuz belli olmaz çünkü bizim,yok yere risk almayalım :)))
 
Canım şükür zararsız atlatmışsın.Ne kadar dikkat edilirse edilsin işte görünmez bir an,bir boşluk insanın dikkatini dağıtıyor olmadık küçük kazalara maruz kalıyoruz.İyiki karnının üzerine düşmemişsin bebek ve sen iyisin buna çok sevindim canım aman dikkati elden bırakma.

Bana gelince malesef adet oldum yine olmadı yine olmadı yine olmadı.....Bilmiyorum nereye kadar dayanırım bu psikolojiyle.Adetimin şuan 3. günündeyim ve 7. gününde özel bir merkezde rahim filmimi çektireceğim artık erteleyemem vakit aleyhime hızla işliyor.İnşallah filmden bir terslik çıkmaz ve film sonrası tüpler iyi açıldığı için hamile kalmam kolay olur.Şuan tek umudum o :( Cuma günü çektireceğim gelişmeleri yazarım canım :(
 
Üzülmeyin lütfen. Tıkanmış bir lavaboya istediğinizi sokun,ovun,cifleyin,kaynar sular dökün... Sonunda yapmanız gereken tek bir şey var, o da lavabo çözücü! Rahim, film çekilmeden görülebilecek bir şey değil. Ben bunca zaman bekleyenleri anlamıyorum. Doktorum daha duyarlı,ben daha bilgili olsaydım 6 aylık bekleyişin ardından derhal filmimi çektirirdim! Halbuki 1 yıl yok yere bekledim!!! Belki diğer anne adayları da benim gibiydi, doktorları başka şeylere yönlendirdi onları,bilemem...
Gidip çektirin filminizi,evvelinde güzel güzel için ağrı kesicinizi ve sıkıntı ne ise öğrenin...
Sonrasında birkaç nacizane öneri:

1) incir yiyin...ya da kaynatıp suyunu için. Ben denemekten ne çıkar diyip denedim..kaliteli yumurta içinmiş. İlk kanama gününden itibaren her gün yapılmalıymış,siteden vs bir bakın şaterseniz.
2)15. Gün itibariyle bol bol havuç yiyin :)
3) ilişkiden yarım saat evvel falan eşinize sert bir Türk kahvesi ısmarlayın :)
4) Eşinize soda içirin!
5)Bira asla içmeyin! Hatta ne içerseniz için ama bira asla!
İlişkide ve sonrasında çokk rahat olun,yatakta olun,kalkmayın,sanki çok yorgunmuşsunuz da kıpırdayamadan uykuya dalmışsınız gibi...

Şartlamayın. Ben film çektirdikten sonra hemen olmaz diyip çok rahat davranmıştım, üç ay bir bakalım demiştim çünkü doktor da öyle demişti. Siz de eşinize öyle söyleyin,kendinize de bunu söyleyin. Her şeyi kitabına uygun yapın ama stress, endişe ya da acaba'nız olmasın... Zaman var,rahat olacağım diyin, hatta hemen ertesi ay olmaz diyin, beni çok gevşetmişti :)
Şimdiden bol şans! :)))
 
Canımmm yarın saat 2 de HSG için aldım randevumu.Bulunduğum ilde tek bir özel hastane var oda medicalpark! mecburen ona gidiyorum.Yalnız radyoloji uzmanı şehir dışındaymış ve kadın doğum doktoru çekecekmiş.Buraya yeni tayin geldik hangi doktor iyidir hangisi tercih edilmelidir bilmiyorumda şansa artık.Dediğiniz gibi öncesinde kuvvetli bir ilaç alayım.Diğer önerilerinizi dikkate alacağım bu ay soğan suyu+incir suyu yapmayı planlıyorum.Bana dua et nolur çok canım yanmasın :) Sen hamişsin kabul olur dileklerin güzel enerjini bana yolla :) kızını ve seni öpüyorum :)
 
Back