Sevdim... evet sevdim... sana mı sandın sevince... seviyorum deyince...
sanane ya!!!
yoksa anlıyor muydun aşktan... hadi be, git sen aynalara anlat, bakalım
kendini inandırabilecek misin gördüğün resimde... bir dene bakalım... ama
ben sevdim...
sanane ya!!! sevdiysem!!!
burası benim evim, sarayım, cennetim. sen de anlar mıydın yoksa
paylaşmaktan? bilir miydin nasıl dost olur bilmidiğin yürekler insana... ama
benim bak var koca bir evrenim. paylaşırım paylaşmam...
sanane ya!!! dost bilseydim sevmeyi!!!
sevdim...
seni sevdim...
kelebeğin kanadından çok daha sonsuzdu aşk,
su kadar kanılası,
yar kadar sarılası,
aş kadar tadılası,
ana kadar yaranılası,
seni sevdim....
sanane ya!!! sevdim de anladın mı!!!
ömrümüz kesişir elbet bir noktada. olsun varsın. çık bin bir kez daha
karşıma. olsun varsın. olabilir, yine seviyor olabilirim seni...
sanane ya!!!
sevdim de, sevdin mi benle...
şimdi buruk satırlar, hüzünlü bir yürekle, seviyorsam ne olmuş, sevdim de,
sevdin mi benle...
sevdim...
güneşin imrendiği hissettim sevdamın ateşine,
yeşilin bir kendini süzdüğünü sezdim, zümrüt gözlerimde,
baharın soluk kaldığını gördü herkes, ben daha çiçekliydim...
denizden engin, taşın yosunu sarışından çoktu bendim...
niye anlatıyorum ki bunları.
sanane ya!!!
sevgiden anlamayan, sesi duymayan, nefesi hissetmeyen yüreğine ne
sevgimden...
ama olur da bir gün düşersen sen de aşk ateşine, gel anlat bana... yüreğinin
nasıl heyecanla çarptığını, dünyanın sadece yar etrafında döndüğünü, bütün
anlamların aşkta kesiştiğini, gel bana anlat... anlarım seni... ve derim ki
taa içimden
banane ya!!! bana ne sevdiysen...