- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.825
- 898
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Konferansı'nda Müslüman alemine böyle seslendi.
Hz. Muhammed SAV'ın mesajı altında birbirimize kardeş olmuş ümmetin mensuplarıyız diyen Erdoğan, Batıya sert mesajlar verdi. "Paris saldırıları sonrası terörü konuşmak yerine islam coğrafyasını konuşmak terörün üzerini örtmek değil midir." dedi
Sitene Ekle
Farklı dilleri konuşabiliriz, farklı etnik kökenlerimiz olabilir, mezheplerimiz farklı olabilir. Hepimiz, herbirimiz Kur'an-ı Kerim'in ilahi mesajı altında, Hz. Muhammed sav'ın mesajı altında birbirimize kardeş olmuş ümmetin mensuplarıyız.
Öyle meseleler var ki herkes susar sadece Kur'an-ı Kerim konuşur. Öyle meseler vardır ki herkes susar sadece Hz. Muhammed SAV'ın hadisleri konuşur.
Bütün anlaşmazlıklar, ayrımlar unutulup birliğin kardeşliğin ruhu diriltilmek zorundadır. Bizler İslam dininin mensupları olarak olağanüstü süreçten geçiyoruz.
İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Müslümanlar biribrine kırdırılmakta, vurdurulmaktadır. Akan kan müslüman kanıdır. Ölenler ve öldürenler Müslümanlardır.
Biz değerlerimizden heralde uzaklaşıyoruz.
Filistin'de neredeyse 1 asırdır hemen her gün bir insanlık trajedisi yaşanırken, meseleyi çıkar ilişkileri içinde bakmak insanı değildir, hele islami hiç değildir.
Irak'ta kabirlerimize yapılan saldırılara strateji, konjonktür gözülye bakmak ne insani ne de İslamidir.
Suriye'de 350 bin insan ölmüşken, 7 milyon insan göç etmişken, meseleye iktidar, çıkar gözüyle bakmak insani ve İslami gözüyle bakmak mümkün değildir. Ölen kim müslüman, öldüren kim ben de müslümanım diyen bir devlet terörü.
Ülkemde 1.7 milyon Suriyeli var. 5.5 milyar dolar harcama yaptık. Dünyadan destek geldi mi? Lübnan'da neredeyse bizim kadar muhacır var. Başka tablo bu!!
Soruyorum: Bu şekilde kendi müslüman kardeşlerini öldürenlere sahip çıkma hakkının islami bir izahı var mı?
Filistin'de masum çocuklar ölürken, bunun için saedce acı çekmek bizi sorumluluktan kurtarır mı?
Soğuktan ölen çocuklara sadece üzülmek bizi kurtarır mı?
Allah bize bunun hesabını soracak!
DEAŞ diye bir örgüt çıkmış. İslam adına Müslümanları öldürüyor. Bizler böyle bir yetkiyi nereden alıyor diye sormak gerekir. İslamın içeriğinde olmayan, böyle müslümanları katleden bir terör örgütü açık açık ortada dolaşıyor.
Irak'ın yüzde 40'ı bunların elinde. Suriye'de de terör estiriliyor. Bizler kendimizi önce sorgulamaya çekmemiz lazım. Yabancılar geliyor bombalıyor, öldürüyor! Sıkıntı burada.
Biz sorunlarımızı neden kendi aramızda çözemiyoruz da onlara bırakıyoruz. Onlara bırakmamız lazım.
Afganistan'daki dram, Somali'deki açlık, Libya'daki fitne... Libya varlık içinde yokluk çekiyor. Libya'nın üzerinde hesabı olanlar, Libya'nın petrolü için orada.
Eğer istersek, eğer arzu edersek, eğer Hz. Peygamber'in bize çizdiği istikamette ilerler ve kardeş olmanın gereğini yerine getirirsek sorunları kolayca aşabiliriz. Bunun için yeterli akla, birikime sahibiz.
Tarihte kurduğumuz barışı bir ve beraber olursak yeniden kurabiliriz. Bizim birbirimizle konuşmak için tercümanlara ihtiyacımız yok, biz gönül dilimizle konuşuyoruz. Biz aynı kıbleye dönen insanlar olarak insanlığı ilgilendiren her soruna karşı ortak etkili bir mücadele verebiliriz.
Biz konuşmayınca devreye fitneciler, devreye modern Lawrenceler giriyor.
Sizlerin mensubu olduğu parlementolar değil. Başka çevreler karar veriyor. BM'de İslam coğrafyasıyla ilgili kararları İslam ülkeleri değil 5 üye alıyor. Ya da 5 üyeden biri alınacak doğru kararları veto ediyor.
Dünya 5'ten büyükttür. Bu 5'in içinde 1 tane İslam ülkesi var mı?
Avrupa, Afrika ve Asya kıtaları temsil ediliyor. Tüm dünya bu 5 üyeye teslim mi? Böyle bir adalet olabilir mi? Artık dünya 1. Dünya Savaşı şartlarını yaşamıyor. Değişmek zorundayız.
BATIYA SERT ELEŞTİRİ
"İfade özgürlüğü, her şeyi yapabilme, her şeyi yazabilme, çizebilme özgürlüğü değildir. İfade özgürlüğü, kutsal değerlere saygısızlık hakkını hiç kimseye tanımaz. İfade özgürlüğü bahanesinin ardına saklanarak, İslam Peygamberi'ni resmeden çirkin karikatürler çizenler, aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır. Aslında bunu da biliyorlar. Musevilerin rencide olmasını ya da antisemitist yaftasına maruz kalma korkusunu hesaba katarak dikkatli davrananlar, aynı şekilde İslam Peygamberi'ne ve tüm Müslümanlara karşı bu dikkati, bu hassasiyeti gözetmekle sorumludur. Çünkü o da tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir" dedi.
Karikatürleri fikir özgürlüğünden sayamayız.
İslam çoğrafyasında binlerce insan ölürken dünyada güvengüvenlikten bahsedilemez
Size karikatür çizenler gazeteciler lazımsa İsrail'in öldürdüğü onlarca gazeteciyi ne yapacaksınız.
O katilleri koruyanlar şimdi pariste möldürülen karikatüristler için yürüyüş yapıyorlar. Bu çifte standart değil mi.
"Paris saldırılarının ardından terörü konuşmak yerine Müslümanları, İslam coğrafyasını konuşmak şiddeti örtmektir, adaletsizliği örtmektir, terörün üzerini örtmektir. Paris saldırılarının ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde İslam düşmanlığını ve İslam karşıtlığını körüklemek, insanlığın geleceği adına son derece tehlikeli bir girişimdir" dedi
Batı artık bu şiddet sarmalındaki yerini görmeli özeleştirisini yapmalıdır.
milliyet
Hz. Muhammed SAV'ın mesajı altında birbirimize kardeş olmuş ümmetin mensuplarıyız diyen Erdoğan, Batıya sert mesajlar verdi. "Paris saldırıları sonrası terörü konuşmak yerine islam coğrafyasını konuşmak terörün üzerini örtmek değil midir." dedi
Sitene Ekle
Farklı dilleri konuşabiliriz, farklı etnik kökenlerimiz olabilir, mezheplerimiz farklı olabilir. Hepimiz, herbirimiz Kur'an-ı Kerim'in ilahi mesajı altında, Hz. Muhammed sav'ın mesajı altında birbirimize kardeş olmuş ümmetin mensuplarıyız.
Öyle meseleler var ki herkes susar sadece Kur'an-ı Kerim konuşur. Öyle meseler vardır ki herkes susar sadece Hz. Muhammed SAV'ın hadisleri konuşur.
Bütün anlaşmazlıklar, ayrımlar unutulup birliğin kardeşliğin ruhu diriltilmek zorundadır. Bizler İslam dininin mensupları olarak olağanüstü süreçten geçiyoruz.
İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Müslümanlar biribrine kırdırılmakta, vurdurulmaktadır. Akan kan müslüman kanıdır. Ölenler ve öldürenler Müslümanlardır.
Biz değerlerimizden heralde uzaklaşıyoruz.
Filistin'de neredeyse 1 asırdır hemen her gün bir insanlık trajedisi yaşanırken, meseleyi çıkar ilişkileri içinde bakmak insanı değildir, hele islami hiç değildir.
Irak'ta kabirlerimize yapılan saldırılara strateji, konjonktür gözülye bakmak ne insani ne de İslamidir.
Suriye'de 350 bin insan ölmüşken, 7 milyon insan göç etmişken, meseleye iktidar, çıkar gözüyle bakmak insani ve İslami gözüyle bakmak mümkün değildir. Ölen kim müslüman, öldüren kim ben de müslümanım diyen bir devlet terörü.
Ülkemde 1.7 milyon Suriyeli var. 5.5 milyar dolar harcama yaptık. Dünyadan destek geldi mi? Lübnan'da neredeyse bizim kadar muhacır var. Başka tablo bu!!
Soruyorum: Bu şekilde kendi müslüman kardeşlerini öldürenlere sahip çıkma hakkının islami bir izahı var mı?
Filistin'de masum çocuklar ölürken, bunun için saedce acı çekmek bizi sorumluluktan kurtarır mı?
Soğuktan ölen çocuklara sadece üzülmek bizi kurtarır mı?
Allah bize bunun hesabını soracak!
DEAŞ diye bir örgüt çıkmış. İslam adına Müslümanları öldürüyor. Bizler böyle bir yetkiyi nereden alıyor diye sormak gerekir. İslamın içeriğinde olmayan, böyle müslümanları katleden bir terör örgütü açık açık ortada dolaşıyor.
Irak'ın yüzde 40'ı bunların elinde. Suriye'de de terör estiriliyor. Bizler kendimizi önce sorgulamaya çekmemiz lazım. Yabancılar geliyor bombalıyor, öldürüyor! Sıkıntı burada.
Biz sorunlarımızı neden kendi aramızda çözemiyoruz da onlara bırakıyoruz. Onlara bırakmamız lazım.
Afganistan'daki dram, Somali'deki açlık, Libya'daki fitne... Libya varlık içinde yokluk çekiyor. Libya'nın üzerinde hesabı olanlar, Libya'nın petrolü için orada.
Eğer istersek, eğer arzu edersek, eğer Hz. Peygamber'in bize çizdiği istikamette ilerler ve kardeş olmanın gereğini yerine getirirsek sorunları kolayca aşabiliriz. Bunun için yeterli akla, birikime sahibiz.
Tarihte kurduğumuz barışı bir ve beraber olursak yeniden kurabiliriz. Bizim birbirimizle konuşmak için tercümanlara ihtiyacımız yok, biz gönül dilimizle konuşuyoruz. Biz aynı kıbleye dönen insanlar olarak insanlığı ilgilendiren her soruna karşı ortak etkili bir mücadele verebiliriz.
Biz konuşmayınca devreye fitneciler, devreye modern Lawrenceler giriyor.
Sizlerin mensubu olduğu parlementolar değil. Başka çevreler karar veriyor. BM'de İslam coğrafyasıyla ilgili kararları İslam ülkeleri değil 5 üye alıyor. Ya da 5 üyeden biri alınacak doğru kararları veto ediyor.
Dünya 5'ten büyükttür. Bu 5'in içinde 1 tane İslam ülkesi var mı?
Avrupa, Afrika ve Asya kıtaları temsil ediliyor. Tüm dünya bu 5 üyeye teslim mi? Böyle bir adalet olabilir mi? Artık dünya 1. Dünya Savaşı şartlarını yaşamıyor. Değişmek zorundayız.
BATIYA SERT ELEŞTİRİ
"İfade özgürlüğü, her şeyi yapabilme, her şeyi yazabilme, çizebilme özgürlüğü değildir. İfade özgürlüğü, kutsal değerlere saygısızlık hakkını hiç kimseye tanımaz. İfade özgürlüğü bahanesinin ardına saklanarak, İslam Peygamberi'ni resmeden çirkin karikatürler çizenler, aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır. Aslında bunu da biliyorlar. Musevilerin rencide olmasını ya da antisemitist yaftasına maruz kalma korkusunu hesaba katarak dikkatli davrananlar, aynı şekilde İslam Peygamberi'ne ve tüm Müslümanlara karşı bu dikkati, bu hassasiyeti gözetmekle sorumludur. Çünkü o da tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir" dedi.
Karikatürleri fikir özgürlüğünden sayamayız.
İslam çoğrafyasında binlerce insan ölürken dünyada güvengüvenlikten bahsedilemez
Size karikatür çizenler gazeteciler lazımsa İsrail'in öldürdüğü onlarca gazeteciyi ne yapacaksınız.
O katilleri koruyanlar şimdi pariste möldürülen karikatüristler için yürüyüş yapıyorlar. Bu çifte standart değil mi.
"Paris saldırılarının ardından terörü konuşmak yerine Müslümanları, İslam coğrafyasını konuşmak şiddeti örtmektir, adaletsizliği örtmektir, terörün üzerini örtmektir. Paris saldırılarının ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde İslam düşmanlığını ve İslam karşıtlığını körüklemek, insanlığın geleceği adına son derece tehlikeli bir girişimdir" dedi
Batı artık bu şiddet sarmalındaki yerini görmeli özeleştirisini yapmalıdır.
milliyet