- 17 Nisan 2012
- 30.412
- 65.399
- 598
Suna cok agliyorum yaa su an icim.gitti
24 kasım 2010.. bir öğretmenler günü.. öğrencilerime bir kaç gün öncesinden hediye almak zorunda olmadıklarını, sadece sarılıp öğretmenim öğretmenler gününüz kutlu olsun demelerinin yeterli olacağını söylememe rağmen, yüksek ihtimal velilerin benim çocuğum eksik kalmasın biz de bir şeyler alalım mantığıyla hareket etmesiyle hediyeler gelmeye başlamıştır. kravatı, dolma kalemi, kupası derken durumu pek iyi olmayan bir öğrencim suratı asık bir şekilde oturuyordu. çağırdım yanıma;
- selim, neyin var oğlum. hem sen niye kutlamadın bakalım öğretmeninin gününü ?
- öğretmenin kutlayacağımda biz sana hediye alamadık.
- canım benim peki ben demedim mi hediyeye gerek yok kutlamanız yeterli diye
- bilmiyorum öğretmenim( gözler ağlamaklı ) öğretmenler günün kutlu olsun...
gün boyu suratından düşen bin parça, gözleri nemliydi selimin. konuşmaya çalıştım, önemi yok oğlum dedim fayda etmedi. arkadaşlarının renkli hediye paketlerini gördükçe daha da içerlendi. neyse öğle arası oldu çocukları evlerine gönderirken, selim'in annesini gördüm sınıfın kapısında. kadının gözlerinden çaresizlik çok net okunuyordu. alamadık bir şey hocam der gibi bakıyordu bana. sanki zorundaymış gibi. çağırdı oğlunu yanına, elinde siyah bir poşet vardı. al bunu öğretmenine hediye aldık oğlum dedi. selimin gözleri ışıl ışıl oldu. koşarak yanıma geldi. yüzündeki ifadeyi görünce mutluluk böyle bir şey demekki dedim kendi kendime.
- bak öğretmenim, ben de hediye aldım. öğretmenler günün kutlu olsun..
sarıldım, öptüm yanaklarından.. teşekkür ederim oğlum dedim. poşetin içinde ne olduğunu merak bile etmiyordum. selim'in gözlerindeki parıltı yetmişti bana. annesiyle göz göze geldik. hocam şimdi açma o poşeti der gibi bakıyordu. selim karşımda hediyesini görmek istiyor. göz ucuyla poşete baktım. ve belki de hayatım boyunca alamayacağım o en değerli hediyeyi gördüm.. bir selpak mendil... selpakta değil.. öyle hiç duyulmamış bir marka işte. annesi gördüğümü fark etti başını öne eğdi. o an bağırasım geldi işte.. eğme kadın başını.. yukarıda tut her daim.. çocuğunun mutluluğu için elinden geleni yapan bir annenin gururuyla her daim dik tut.. diyemedim.. selim hala bekliyor.. selim dedim sen şimdi evine gidiyorsun, ben hediyeni herkes gittikten sonra açacağım, çünkü bu benim için en değerlisi dedim. öyleydi hakikaten..
mendil duruyor hala.. saklıyorum..
not : sevgililer günü, öğretmenler günü, anneler günü.. cart günü curt günü.. işte bu zihniyettir aslında benim sinirlendiğim.. hediye almak zorundasın.. bu gün böyle işte. belirlenmiş, alacaksın o hediyeyi. ne olursa olsun
Valla benim de aglayasim varmis demekki iyo geldi bazen böyle seyleri okumak lazim ki her seyi kiymetini bilelim ve bize ihtiyaci olan birilerinin olduğunu bilelim.Kusura bakmayın kızlar ya topiğin tadını kaçırdım
Valla benim de aglayasim varmis demekki iyo geldi bazen böyle seyleri okumak lazim ki her seyi kiymetini bilelim ve bize ihtiyaci olan birilerinin olduğunu bilelim.
Bizim bir hocamiz vardi, ogretmenler gununde hediye alani dovecegim sinifta birakacagim derdi. Deli midir nedir derdik hep. Megersem adam biliyomus ya alamayacak olanlari. Bundan diyormus. Daha yeni dank etti kafama
Geçen yıl bunu arkadaşım anlattı.
Bizim bir öğrencimiz var, bu yıl 7. sınıf oldu ama kaç yıllık öğrencimiz durumu belli. Annesi bebekken başka bir adamla kaçmış, ondan çocukları olmuş. Bizimkini hiç aramamış. Bizimkinin babası tüm gün işte, çocuk da okul dışında evde yalnız.
İşte bir gün Arkadaşım hazır gıdaların zararından bahsediyormuş sınıfta, 'Annelerinizle konuşun, size sandviç bir şeyler hazırlasın' demiş. Bu da kendi kendine 'Annemiz mi var bize beslenme hazırlasın' demiş. Arkadaşım da bunu duymuş. İçimden hiç çıkmaz o çocuğun annesizliği. Ölse öldü dersin, terk edilmek nedir yahu bir bebekken?
Ahh kurban olduğum yaa
selamlar kızlar
aleyküm selamselamlar kızlar
bazı şeyler oluyor amaHoşgeldinPrenses napıyor, hareketlendi mi?
bazı şeyler oluyor ama
ne oldugundan emın degılım
harekettır belkı
yerim onun minnoş totişiniHarekettir hareket. Kızlar pek bi nazlı oluyorlar canım anne karnında bile minik minik hareket ediyorlar
Hala anlamam nasıl bir anne terk eder bebeğini.
Ben de bir animi anlatayim. Hic unutmam.
Bizim de imkanimiz kucukken yoktu. Babam neler yapmazdi ki bize bakmak icin. Vefat ettiğinde tazminat parasiyla abilerim bir seyler yaptilar ve birden durumumuz duzeldi ama keske babam yasasaydi da kuru ekmek yeseydik.
Neyse ilkokul 4.sinifta vefat etti babam. Ben ki basarili bir ogrenciyim babamin vefatindan etkilenmis derslerimi umursamamistim. Sinif hocamiz vardi. Her hatirladigimda nefretimin dinmedigi bir kadin. Karne aldigimiz gun takdir almıştım. Sasirmistim. Neden takdir aldim ki demistim icimden ama yine gülüyorum tabi.. Hocamla evin yolunu tutuyorduk ayni yoldan gidiyorduk. Bi baktim benimle arkadaslarimin yaninda konusmaya basladi. Ki ben daha 10-11 yasindayim.
Bana dedi ki: "bilgece, baban öldüğü için sana takdir verdim, yoksa takdirlik bir ogrenci degildin bu dönem haberin olsun "
Ya soyle bogazima bir sey dokundu. Nefret ettim o an her seyden ama hocama güldüm cunku ben hep gulerim. Ayrildiktan sonra aglaya aglaya gittim eve.
Aptal kadin senden takdir isteyen mi vardi. Vermeseydin diye tonlarca kufurler etmistim ve o takdir belgesini yirtip atmistim. Sonra da tasindik zaten. Ama hic unutmam bunu..
Bu da benim boyle bir anim iste.
Salağa bak yaaa. Böyle insanlar bir de öğretmen olmuyor mu deliriyorum.
Hayir yani verdin o zaman soyleme gerizekali. Ne diye kucuck bir çocuğun yarasini desiyosun ki...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?