• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En Güzel Aşk Şiirleri

Bir yudum mavi gecesin yatağımda
ve bir papatya yıldız;
sakın sönme!
Sakın gitme uzaklara...
Işıksızlığım,
üşümüşlüğüm tuttu bir kez;
bir kez de yalnızlığım...
Seni sardım çiçekli çarşaflara...
Haydi konuş!
Haydi dokun bana!...
Ağlamak üzereyim ama...

Bir yudum mavi gecesin yatağımda
ve bir hercai ay;
sakın çıkma!
Sakın bakma dışarıya...
Kıskançlığım,
seni sevmişliğim tuttu bir kez;
bir kez de hırçınlığım...
Açılan kapılara inat,
seni kapattım odalara...
Haydi konuş!
Haydi dokun bana!...
Ağlamak üzereyim ama...
 
Gideceksin ağlamaklı olacak her şey
Ağlamaklı olacak gökyüzü
Ve ağlamaklı olacak yurdum
Kağıtlarım kalemlerim ve masam
Sandalyem sigaram
Ve içimde yeni açan tomurcuk güllerim

Ölüm güzeldir ama böylesi yakışmaz bize
Böyle acı böyle dayanılması zor böylesine genç
Yakışmayacak bu güzel yüreğime
İçtenliğime doğallığıma insanlığıma

Kalbim çok hızlı atıyor ve sık sık nefesim kesiliyor
Ellerim titriyor ve düşüncelerim bulanıklaşıyor
Vücudum bütün doğal dengesini yitirecek
Yine her şey ağlamaklı olacak
Hayatın ta gerçeğisin en gerçeği ve en acısı
Ve ben payıma düşeni alacağım
Acı olacak ama alacağım

Biliyor musun?
İlk zamanlar gideceğin hiç aklıma gelmiyordu
Şimdi anlamaya çalışıyorum
Yüreğim isyanlarda
Galiba kararımı verdin
Dönüşün yok mu?

Yüreğimden kalkacak gemilerden
Haberin bile olmayacak
Olsun istemem
Sen incinme üzülme
Sonra acılar kalkacak
Bir bir yüreğimin semalarında
Yıldızlar kayacak her nefes alışımda
Göğsümün ortalarında ta derinlerinden

Korkmadan yaşayacağım
Ne soğuk duvarların dimdik karşımda durması
Ne söylediklerinin gözlerimden
Yüreğimden beynimden beni vurması
Ne kaçışların sonlarındaki uçurumlar
Korkutacak beni

Yaşayacağım bu şehir kılığına girmiş
Canavarın kollarında
Sorgulardaki cevapsız gecelerde
Bir bebek gibi büyüteceğim yüreğimi
Aşka hiç zamanım olmayacak
Olamayacak

Sevgimi hep kendime ideallerime vereceğim
Aşık olmanın tadına vardı bir kez yüreğim

Merak etmek özlemek beklemek
Sevmek kıskanmak
Seninle yeniden gençleşen bakışlarımı
Gidersen yaşlandıracağım
Korkmadan yaşayacağım
Ne dinlediğim masallar ne ninniler
Ne de müzikler uyutmayacak beni
Uyutamayacak

Uykusuzluğum özgürlüğümle kafa kafaya
Sokak çocuklarıyla arkadaş şimdi
Seni seviyorum
Bir devrimcinin tutsak kalma korkusundan
Daha çok korkuyorum seni kaybetmekten
Islak battaniyeye sarıp
Büyüttüğüm aşksın soğuk hücremde

Aşk benim için yoktu önceden
Aşk benim için sensin şimdi
Şimdi seni seviyorum
Ve dört duvara yollara sığmayan yüreğim
Seni kaybetmekten ilk defa bu denli korkuyor
Bu denli acıyor bu denli yanıyor

Yine de korkacağım
Seni unutmayacak unutamayacak olan
Ellerimden gözlerimden parmak uçlarımdan
Beynimden ruhumdan benden
 
Kırdığın kadehte kalan ömrümden,
Ağlarsın içtiğin yılları bilsen.
Hicrinle sararıp solan ömrümden,
Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen.

Sefiller gücünü bende sınadı,
Kimi kaçık dedi, kimi bunadı;
Berdûş eleştirdi, sarhoş kınadı,
Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen.

Ar ettim sakladım uğraşlarımı,
Haberdâr etmedim sırdaşlarımı.
Gizlemek isterken gözyaşlarımı,
Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.

Felsefe böyledir dîvânelerde,
Teselli aranır bahanelerde,
Bir kadeh mey için meyhânelerde,
Ağlarsın döktüğüm dilleri bilsen.

Ateşe su dedim göz göre göre,
Aklım zavallıydı duyguma göre,
Bahtına şükretti Mecnûn bin kere,
Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.
 
Ağlamıyorum mu dedim sana
Yok be sevgili;
Ben bir gidişine ağladım
Evet.. Ağladım,
Hep sensizliğe yandım
Her sessizlik arasında,
Her karanlığın ortasında,
Bir de sensizlik baş ucumda
Kayboldum aralarda..
Hep gidişini düşünüyorum
Ve hiç unutamıyorum
Bir defa sarılamadan
O güzel gözlerine
Bir kere bakamadan,
Gittin..
Seninle olmak varken,
Bu korkunç karanlıkta
Sensizim..
Ağlıyorum aslında..
 
Ah bu dertler ah,
Keşke serseri bir balık olsa!
Avare avare dolaşırken mavide
Birden boş bir oltaya takılsa,
Süzgecindeki çengel inadına hiç çıkmasa
Hep olduğu yerde kalsa…
Acı çekmek neymiş anlardı belki,
Mahvetti hayatlar misali,
Can çekişirken o balık dolu kovada!
 
Neler yaşadım herkesin sımsıkı sarıldığı hayatta
Anlatmakla bitmez acılarım ve adını çok sonradan koyduğum sevdalarım
Neler öğrenmedim ki..
Genç yaşta yaşlanmayı,
en kuytularda bırakılmayı,
acılara çaresizliklere kafa tutmayı,
sevmeyi ve sevdiğim kadar sevilmeyi,
gülerken ağlamayı...
Bir de her şeye inat yıkılmamayı.
Çoğu defa kendi karanlığımda kaldım
ve kendimle defalarca hesaplaştım.
Gidişin hem beni hem de masum hayallerimi yıkmıştı.
Sensiz yaşamaya çalışıyor ama beceremiyordum.
Çünkü her hücreme işlemişti sevgin...
Biliyor musun sensiz kutluyorum doğum günlerimi.
Dostlar bir şeyler hediye ederken,
Bense en anlamlı hediyeyi bekliyorum senden..
Seni ve gelmeni !!!!!!
Ama yoksun.
Sensiz bu kaçıncı doğum günüm biliyor musun ??
Yüreğim de acılar taşıyorum,
Ve bir dalga gibi kıyılara vuruyorum..
Bunca isyanı yokluğunda çıkarıyorum..
Halen yaralarım kapanmadı,kanamakta..
Bilerek sarmıyorum,senin gelmeni ve senin sarmanı bekliyorum..
Belki bu bekleyiş hayata sımsıkı sarılmama mı sağlayacak,
Belki de sonum olacak..
İsmini ne zaman alsam dilime ve ne zaman baksam resimlerimize
Dalıyorum yaşanan o günlere
ve yüreğim dolup taşıyor hasretinle..
içtiğim sigarada ve çayımda sen varsın,hep senin izin var.
Bu yüzden daha çok seviyorum çayı ve sigarayı..
Sensiz ıslanıyorum nisan yağmurlarında,
Seni arıyorum bu kentin ıssız sokaklarında...
Ama yoksun!!!
Bir haber verseydin,
Kuş olur uçar,yağmur olur yağardım.
Ve gelirdim yanına..acılarımızı dindirir tekrar başlardık
en güzel aşklara ve en masum sevdalara...
Ama yoksun!!!
 
İnancını vicdanına kitle diyorlar !
Yapmıyorum ! Müslümanlığım el vermiyor ..
Sözlerini karnından söyle diyorlar !
Susamıyorum ! Susup dilsiz şeytan olamıyorum ..
Bugün kan revan hallarımız,
Feryat ve figanlarımız var !
Ama yarın yeni bir güneş doğacak
Biz aydınlıklar içinde yüzerken
Aydınlıklarımızı gasp etmeye kalkanlar,
Karanlıklarında boğulacaklar !
Kim bilir belki bu cehennem ateşi,
Horasan' dan çıkıp gelecek olan,
Siyah sancaklıların suyuyla sönecek,
Belki de anaların gözyaşlarıyla ..
 
Yarını olmayan günleri yaşıyordu
Hayat bir nebze boyunu aşıyordu
Yaşadıkları gerçek miydi şaşıyordu
Tüm duyguları birbirine karışıyordu
Sonu belli gibiydi biliyordu
Hayat onu defterinden siliyordu
Birkaç günü daha vardı idrakındaydı
Bu idrak onun metanetini kırmadı
Azrail onu gülümserken yakaladı
Bu gülümseyişiyle toprağa sarıldı
Ölümü herkesi derinden sarstı
İki gün sonra yaşam kavgası ağır bastı
O ve gülüşü anılarda kaldı
 
arıyorum seni
gizemli bulutların arkasında saklanan bir yıldız gibi
arıyorum seni
susuz çöllerin suya hasreti gibi
arıyorum seni
gündüzü olmayan gecelerin sabahında
arıyorum seni
bir mum ışığının arkasında bekleyen bir kasırga gibi
işte btam buldum derken
nereden biecektim ki adının bir musalla taşında yazılı olduğunu
 
sarhoş rüzgarlar geçiyor içimden
serinliği derinliklerimde
çiçekler açmış gülümsemelerim
ayaklarım yerden kesik
mutluluklar yağmış gözlerime
koşmalarda kalbim

yıldızlar gizemlenmiş endamında
dolunay çekiminde güzelliğin
sıcaklığın almış beni içine
duygular sel,arzular fırtına
akıp gitmiş hüzünler başka diyarlara
sende bedenim,kaybolmak ister sende
gelin bahtiyarlığında dünya

sen / kışkırtıcılığınla
ben / kamçılanmış arzularımla
ve aşkımız
başbaşayız

artık sevişme vakti
 
buda benden sna armağan olsun canım benim..:1hug:



kimseye soramıyorum seniii
kirlenme diye hiç öpmedim ya...
belki başkasını seversin diye
hiç söylemedim sana sevdiğimi
bilmiyorsun...
boğazımda düğümsün
yutkunsam gideceksin
yutkunmasam
ölürüm
 
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını ***ürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.. :asigim:

Attila İlhan
 
Dudak Payı

Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

Sunay Akın
 
Kadınım...

Sevdamsın kara gözlüm
Aşkımsın huzur saçlım
Hüzün tenli canım
Mürdüm dudaklım

Sen benim için çölde bir kaynak,
Kutuplarda bir barınak,
İnceliğin,zarafetin bir sığınak
Mutluluktan içtiğim bir bardak şarap

Beyazın kendini siyah göreceği,
O bembeyaz kardan elbiseni,
Meleklerin kendini şeytan göreceği,
O kristal yüreğini
Al gel bana.

Asaletin, hanımefendiliğin,
Daha ne isterim?
İşte sevdiğim, işte kadınım! ...

İbrahim Ethem Bingül
 
Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni?
Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan.
Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini.
Hırpalar; Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan!
.
Bazan, kızgın olarak, parlar gözü semanın...
Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı;
Her güzel, güzelliğini kaybeder: Tabiatın-
Sebep olur da bazan bu kararsız akışı!
.
Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek,
Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana.
Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:
.
Sen eşitken ebedi mısralarla zamana
Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler,
Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler:asigim:
.
William Shakespeare
 
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır,
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım,
Bu gece dağ başları kadar yalnızım.
Çicekler damlıyor gecenin parmaklarından,
Dudaklarımda eski bir sarkı,
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim,
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan.
Nerdesin?
ATİLLA İLHAN
 
Seninle olmanın en güzel yanı

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki…

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…

Can YÜCEL
 
allahım nasıl bir yetenek benim niye böle yeteneklerim yok ne güzel yazmış can yücel paylaşımın için çok teşekkürler :asigim:
 
Back