- 12 Temmuz 2006
- 826
- 7
- Konu Sahibi BarbunyaPilaki
- #1
Eğer, herkes soğukkanlılığını kaybedip seni suçladıgı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;
Eğer, herkes senden şüphelendiği halde onların bu şüphesini müsamaha ile karşılayabilirsen;
Eğer, bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan; yahut iftiraya uğrar da, iftira ile mukabelede bulunmazsan; ve aynı zamanda ne cok uysal ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan;
Eğer, düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan;
Eğer, felaket ve saadetle yüzleşebilir ve bu iki sahtekarı aynı surette karşılayabilirsen;
Eğer, hayatını vakfettiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve eğilip kırık aletlerle onu tekrar kurabilirsen;
Eğer, iş işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve vücudunu tekrar tam faaliyetle seferber edebilip gayene ulaşmaya çalışabilirsen; ve sana "dayan!" diyen iradenden baska hiçbir şeyin kalmadığı zaman dişini sıkmasını bilirsen;
Eğer, halk tabakasıyla konuştuğun halde faziletlerini koruyabilirsen; yahut krallarla dolaştığın halde gururlanıp benliğinden kaybetmezsen;
Eğer, ne sevdiğin dostlarının, ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse;
Eğer, herkesi sayabilir fakat kimseye fazla bağlanmamayı bilirsen;
Eğer, her dakikanın altmış saniyesini doldurabilirsen;
O zaman artık adam olduğunu düşünebilirsin
------------------------
Keşke; Göz göze geldiğim an tutsaydım onu kolundan,
Keşke; Keşke hayatı daha çok zorlasaydım,
Keşke; Daha çok baksaydım ağlarken gözyaşımın doyulmaz tadına,
Keşke; Anneme daha çok sarılsaydım,
Keşke; Vazgeçmeseydin benden , ben bütün özlemlerimle sana sokulmuşken,
Keşke; Ayağım takılmadan yürüyebilseydim bu hayatta,
Keşke; Beni düşünmediğine dayanabilecek kadar büyümüş olsaydım,
Keşke; Yalnız uyumak, dikenli bir yatakta çıplak yatmak kadar acı gelmeseydi bana,
Keşke; Git dediğinde arkama bakmadan gidebilecek kadar vazgeçmiş olsaydım senden,
Keşke; Yağmurda üşütüp hasta olana dek dolaşabilseydim, ayaklarım tutmayana kadar beklemeseydim,
Keşke; Yanından geçtiğim minik çocuğun ellerini ısıtabilseydim,
Keşke; Hayat bu kadar ağlarını örmemiş olsaydı hepimiz için,
Keşke; Babamın uykusunda tatlı rüya olsaydım, evini bırakan çirkin çocuk değil,
Keşke; Bırakıp gidecek kadar cesur olsaydım herşeyi,
Keşke; Keşke ayrıldığını sandığım yollar, içimdeki ülkenin en güzel yamacında birleşse,
Keşke; Keşke vazgeçtiklerim tatlı yaramaz çocuklar gibi bekleyip , yakalasalar beni yolun kenarında,
Keşke; Keşke birini vereceği bütün acılara katlanacak kadar sevseydim,
Keşke; Yüzümdeki her kırışıklığın yaşanan bir tecrübe gibi bir anlamı olsaydı şimdi, sadece kırışıklık değil,
Keşke; "Bırak gel" diyebilecek kadar cesur olsaydın,
Keşke; Özlediğimiz biri olsa her zaman, yanındayken bile özlediğimiz,
Keşke; Daha çok kapı açılsa , içine girip her kokuyu alabileceğim odalar bitmese,
Keşke; Zaman yakalamaya çalıştığım küçük bir bisiklet olmasaydı; ben bisikletimle yetişseydim her yere, yetmedi adımlarım yetişmeye,
Keşke; Denize bıraktığım küçük bir kan pıhtısı olmasaydı yavrum, ellerine dokunabilseydim şimdi keşke...
Keşke; Yanmış bir şehirde yapayalnız bırakmasaydım gecelerimi,
Keşke; Daha çok yıldızlara bakabilseydim yıldızlar bu kadar solup, kaybolmamışken,
Keşke; Okulun arkasında ben de içip içip sarhoş olsaydım yanımdakilerden korkmadan,
Keşke; Evin damında gecenin bir yarısı çay demleyip yıldızlara bakarken daha çok ağız dolusu gülebilseydik,
Keşke; İçimdeki hüzün denizi kocaman görkemli, gürültüyle akan bir şelale olsa,
Keşke; Annem bizi bırakıp giderken yanında olabilseydim,
Keşke; Kaçırdıklarım bir sabah yanımda oluverse,
Keşke; Keşke daha çok sindire sindire, ağzımıza burnumuza bulaştıra bulaştıra yaşayabilseydik bu hayatı,
Keşke; Hayallerimin peşinden gitseydim,
Keşke; Kimse ‘Keşke’ demeden yaşasa,
Keşke; Keşkelerimizi tek tek tüketecek kadar vaktimiz olsa…
Keşke; keşkelerimiz bu kadar çok olmasaydı,
Eğer, herkes senden şüphelendiği halde onların bu şüphesini müsamaha ile karşılayabilirsen;
Eğer, bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan; yahut iftiraya uğrar da, iftira ile mukabelede bulunmazsan; ve aynı zamanda ne cok uysal ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan;
Eğer, düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan;
Eğer, felaket ve saadetle yüzleşebilir ve bu iki sahtekarı aynı surette karşılayabilirsen;
Eğer, hayatını vakfettiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve eğilip kırık aletlerle onu tekrar kurabilirsen;
Eğer, iş işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve vücudunu tekrar tam faaliyetle seferber edebilip gayene ulaşmaya çalışabilirsen; ve sana "dayan!" diyen iradenden baska hiçbir şeyin kalmadığı zaman dişini sıkmasını bilirsen;
Eğer, halk tabakasıyla konuştuğun halde faziletlerini koruyabilirsen; yahut krallarla dolaştığın halde gururlanıp benliğinden kaybetmezsen;
Eğer, ne sevdiğin dostlarının, ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse;
Eğer, herkesi sayabilir fakat kimseye fazla bağlanmamayı bilirsen;
Eğer, her dakikanın altmış saniyesini doldurabilirsen;
O zaman artık adam olduğunu düşünebilirsin
------------------------
Keşke; Göz göze geldiğim an tutsaydım onu kolundan,
Keşke; Keşke hayatı daha çok zorlasaydım,
Keşke; Daha çok baksaydım ağlarken gözyaşımın doyulmaz tadına,
Keşke; Anneme daha çok sarılsaydım,
Keşke; Vazgeçmeseydin benden , ben bütün özlemlerimle sana sokulmuşken,
Keşke; Ayağım takılmadan yürüyebilseydim bu hayatta,
Keşke; Beni düşünmediğine dayanabilecek kadar büyümüş olsaydım,
Keşke; Yalnız uyumak, dikenli bir yatakta çıplak yatmak kadar acı gelmeseydi bana,
Keşke; Git dediğinde arkama bakmadan gidebilecek kadar vazgeçmiş olsaydım senden,
Keşke; Yağmurda üşütüp hasta olana dek dolaşabilseydim, ayaklarım tutmayana kadar beklemeseydim,
Keşke; Yanından geçtiğim minik çocuğun ellerini ısıtabilseydim,
Keşke; Hayat bu kadar ağlarını örmemiş olsaydı hepimiz için,
Keşke; Babamın uykusunda tatlı rüya olsaydım, evini bırakan çirkin çocuk değil,
Keşke; Bırakıp gidecek kadar cesur olsaydım herşeyi,
Keşke; Keşke ayrıldığını sandığım yollar, içimdeki ülkenin en güzel yamacında birleşse,
Keşke; Keşke vazgeçtiklerim tatlı yaramaz çocuklar gibi bekleyip , yakalasalar beni yolun kenarında,
Keşke; Keşke birini vereceği bütün acılara katlanacak kadar sevseydim,
Keşke; Yüzümdeki her kırışıklığın yaşanan bir tecrübe gibi bir anlamı olsaydı şimdi, sadece kırışıklık değil,
Keşke; "Bırak gel" diyebilecek kadar cesur olsaydın,
Keşke; Özlediğimiz biri olsa her zaman, yanındayken bile özlediğimiz,
Keşke; Daha çok kapı açılsa , içine girip her kokuyu alabileceğim odalar bitmese,
Keşke; Zaman yakalamaya çalıştığım küçük bir bisiklet olmasaydı; ben bisikletimle yetişseydim her yere, yetmedi adımlarım yetişmeye,
Keşke; Denize bıraktığım küçük bir kan pıhtısı olmasaydı yavrum, ellerine dokunabilseydim şimdi keşke...
Keşke; Yanmış bir şehirde yapayalnız bırakmasaydım gecelerimi,
Keşke; Daha çok yıldızlara bakabilseydim yıldızlar bu kadar solup, kaybolmamışken,
Keşke; Okulun arkasında ben de içip içip sarhoş olsaydım yanımdakilerden korkmadan,
Keşke; Evin damında gecenin bir yarısı çay demleyip yıldızlara bakarken daha çok ağız dolusu gülebilseydik,
Keşke; İçimdeki hüzün denizi kocaman görkemli, gürültüyle akan bir şelale olsa,
Keşke; Annem bizi bırakıp giderken yanında olabilseydim,
Keşke; Kaçırdıklarım bir sabah yanımda oluverse,
Keşke; Keşke daha çok sindire sindire, ağzımıza burnumuza bulaştıra bulaştıra yaşayabilseydik bu hayatı,
Keşke; Hayallerimin peşinden gitseydim,
Keşke; Kimse ‘Keşke’ demeden yaşasa,
Keşke; Keşkelerimizi tek tek tüketecek kadar vaktimiz olsa…
Keşke; keşkelerimiz bu kadar çok olmasaydı,