Dünyada kadın-erkek eşitsizliği, Türkiye 136 ülkede 120.

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
898
Dünya Ekonomik Forumu'nun (DEF) kadın-erkek eşitliğine dair hazırladığı raporda, İzlanda kadın-erkek eşitsizliğinin en az görüldüğü ülke olarak son beş yıldır ilk sırada yer alıyor.

Yani bu ülkede kadınlar ekonomik ve siyasal yaşama tümüyle katılabiliyor, sağlık ve eğitim gibi hizmetlere en iyi şekilde erişebiliyor.

Listede İzlanda'yı diğer kuzey ülkeleri Finlandiya, Norveç ve İsveç takip ediyor.

Raporun incelediği 136 ülkenin 86'sında kadın-erkek ilişkilerinde az da olsa gelişme kaydedildiği, ancak "değişimin çok yavaş olduğu" kaydediliyor.

Türkiye'nin sıralamadaki yeri ise 120.

Genel fırsat eşitliği

İlk 10'da Avrupa'dan yedi ülke var. İngiltere 18, ABD 23. olmuş. Türkiye ise 137 ülke arasında 120. sırada. Hemen üstünde Etiyopya ve Ürdün, ardında ise Umman ve Nepal var.

Önde gelen sanayileşmiş ekonomileri temsil eden G20 ülkelerinden ilk 10'a girebilen yok. Hiçbir Ortadoğu ve Afrika ülkesi de ilk 10'a girememiş.
Listenin birincileri

1. İzlanda

2. Finlandiya

3. Norveç

4. İsveç

5. Filipinler

6. İrlanda

7. Yeni Zelanda

8. Danimarka

9. İsviçre

10. Nikaragua


Dünyada kadın-erkek eşitsizliği - BBC Turkce - Haberler
 
etiyopya, ürdün bile bizden önde, dünya ülkelerini yanlış tanımışız anlaşılan medyadan
 
Türkiye'de kadın olmak, boynunda bir namus yaftasıyla dolaşmak zorunda bırakılmaktır. Türkiye’de kadın olmak, boşanmışsa dul, evlenmemişse evde kalmış, çocuğu yoksa kısır, dekolte giyiniyorsa hafifmeşrep, çok gülüyorsa oynak, çok geziyorsa sürtük, bir erkekle ilişkisi varsa o… diye etiketlenmektir. Türkiye’de kadın olmak, ayıplarla, önyargılarla, geri kafalılıkla savaşmaktır.
Fikrini savunamamak, düşünememek, konuşamamak, gülememek, içinden geldiği gibi davranamamak, hakkını arayamamaktır. Türkiye’de kadın olmak. “Ben bilmem beyim bilir.” deyince, aldatılmaya, şiddete göz yumunca, erkeğin gerisinde kalınca “Hanımefendi”, bunlara itiraz edince “Feminist” diye adlandırılmaktır. Türkiye’de kadın olmak, bedeninden, cinselliğinden, kadınlığından utandırılarak eğitilmek, her zaman bir cinsel obje olarak görülmektir. Sustuğunda, gözlerini yerden kaldırmadığında, başı eğik olduğunda, “Terbiyeli” sıfatıyla ödüllendirilirken, tam tersini yaptığında ahlaksız olmaktır.
Gen kızlığa adım attığında, bundan bahsetmenin yakışıksızlığı fısıldanırken kulağına, ailedeki oğlan çocuklarının erkekliğe adım atışlarının düğünlerle kutlanmasını şaşkınlıkla izlemektir Türkiye’de kadın olmak,ana babaların oğullarının çapkınlıklarından böbürlenerek bahsederken, kızlarının bir erkekle çay içmesinin bile namuslarını iki paralık etmesine tanık olmaktır. Ağabeyi mahallenin bütün kızlarıyla gezip tozarken, kendinin bir sınıf arkadaşına bile selam vermekten çekinmesi, kocasının, mini etekli kadınlara salyalarını akıtarak bakarken, kendine kısa kollu elbise dahi giydirmemesine karşı gelememesi, kızkardeşlerine aynısı yapılınca kavga çıkaran adamların, ona yollarda laf atmalarını sineye çekmesidir.
Türkiye’de kadın olmak, emeğiyle başardığı her iş için, “Kimbilir kimlerle düşüp kalktı.” iftirası atılmasıdır. Aynı işi yaptığı halde erkeklerden daha az ücret almak, daha başarılı olduğu halde terfi ettirilmemektir. Türkiye’de kadın olmak, dayak yediğinde hak ettiği, taciz edildiğinde arandığı düşünülmek, tecavüze uğradığında bile suçlanmaktır. Türkiye’de kadın olmak, hayat kadınlarına tecavüz edenlere mahkemede verilen ceza indirimlerini, kocası tarafından öldürülen kadınları, küçücük kızlara yapılan işkenceleri televizyonda izlemek ve içi sızlamaktır. Türkiye’de kadın olmak, her türlü şiddete maruz kalmak, polise gidince ciddiye alınmamak, devlet tarafından korunmamaktır. Okula gönderilmemek, istediğiyle evlenememek, daha küçücükken babası yaşında adamlara satılmak, zorla evlendirilmek, mal gibi kullanılmak, üzerine kuma getirilmek, töre cinayetine kurban gitmektir. “Saçı uzun aklı kısa” sözünü omuzlarında bir yük gibi taşımaktır. Hor görülmek, aşağılanmak, küçümsenmek, ayıplanmak, suçlanmaktır. Türkiye’de kadın olmak, baskıcı, ikiyüzlü bir toplumda nefes almaya çalışmaktır.
Her şeye rağmen başı dik durmak, Halide Edip, Sabiha Gökçen, Nene hatun, Türkan Saylan olabilmektir. ------------------

Milliyet blog.


Bu yazı ne kadar eşit olmadığımızı çok güzel anlatmış.
 
etiyopya, ürdün bile bizden önde, dünya ülkelerini yanlış tanımışız anlaşılan medyadan

Bizim yarıştığımız son 10 da İran ve Suriye var.

Etiyopya'ya nerden rakip olucaz bu konuda.
 
Biz birbirimize eşit davranmazken, kadın-erkek eşitsizliğini tartışmamız fayda etmeyecektir, eh bu durumda 120. sırada olmamız doğal değil mi?
 
Biz birbirimize eşit davranmazken, kadın-erkek eşitsizliğini tartışmamız fayda etmeyecektir, eh bu durumda 120. sırada olmamız doğal değil mi?
beğenip + 1 ledim

(bu fikride Nurtenden çaldım:)))
 
Biz birbirimize eşit davranmazken, kadın-erkek eşitsizliğini tartışmamız fayda etmeyecektir, eh bu durumda 120. sırada olmamız doğal değil mi?

kesinlikle haklısın, eşitisizliğin mimarı erkekler değil kadınlar derim hep, bizim ülkede statü sahibi olmak değil, statü sahibi erkeğe sahip olmak önemli genelde, statü sahibi kadınlarda bu yüzden çekilemiyor, büyük çaplı olaylardan bahsetmiyorum ha, aile içi, akrabalar arası, en önemlisi iş yeri, kadın kadının kuyusunu kazmazmı genelde, birbirlerine destek olup, yükseleni yücelteceklerine, illaki bir erkeği yüceltecekler, güçlü olanı...
kadın dayanışması diye bişey yok anlayacağınız
 
Son düzenleme:

bu kısmın altı çizilmeli
 

Sizler nasıl ortamlarda büyüdünüz, mahalle kültürünüz var mı bilmiyorum fakat ben mahalle de büyüdüm, kızım da, mahallede oturanların büyük çoğunluğu birbirini tanır, sen onlardan farklı davranan biriysen, seninle ilgili yorumlar yaparlar, perdelerini ve camlarını hergün açmayan biriysen evi rutubetli'den başlanır söze, onlarla birlikte vakit geçirmemene kadar herşeyin eleştirilir:))

Sokaktan geçen kızın yanındaki erkek hakkında fikir yürütülür, ... teyzenin gelinine takılan altınlar, çeyizi masaya yatırılır, çocuğunuzla aynı sınıfta okuyan komşu çocuğu kıyaslanır, akrabalar deseniz kıyafetiniz, kullandığınız araba, eğitiminiz, evin geliri gideri hep konu ederler.
Ahh biz kadınlar konuşacak ne çok konu buluruz birbirimiz hakkında, erkeklere fırsat kaldığı zamanlarda 120. sıralardayız işte, birde kadın-kadın eşitsizliği istatistiği yapılsa keşke, sıralamada ki yerimizi merak ediyorum doğrusu
 
bu kısmın altı çizilmeli

daha tehlikeli ve üzücü olanda, ilerde statü sahibi olacak erkek çocuk yetiştirmek ( ki bence kaynana sorunlarınında patladığı nokta da burası )
en büyük ayrım ailede ve anne tarafından yapılıyor, mesela benim annem yapmazdı ama diğerleri yapardı, kız çocukte erkek çocukta okuldan gelmiş, anne derdi ki, aslanım paşam okuldan geldi yoruldu, hadi kızım abine/erkek kardeşine yemek hazırla, sanki kız hiç yorulmamış, bi de üstüne tüm ev ahalisine yemek hazırlardı, durum şimdi değiştimi hayır, sadece boyut değiştirdi
hem kız hem erkek çocuğuna olan arkadaşlarımda kesinlikle erkek çocuğu kayırıyor, sadece deminki örnek kadar keskin değil, ve bunu hiç kabul etmiyorlar
sonuçta itibariyle toplumsal sorunların mimarı anneler, malesef bi kısır döngü var kırılamayan...
 
Son düzenleme:

aynen, ne dipsiz bir kuyudur o, farkında olmadan kendini kısıtladığını hissedersin
bazen keşke 10 yıl sonra doğsaydım diyorum, internet çağında yani, forumlar sosyal ağlar sayesinde başka insanların nasıl olduğunu nasıl yaşadığını ne düşündüüğünü şipşak öğreniyorsun, yani kuyu muyu kalmıyor
ama yine de benzer baskı anlattığın kadar ağır olmasada var, ama en azından insanlar seçeneklerinin farkında artık
sonrada diyorlar ki, insanlar yanlızlaştı, komşuluk akrabalık bitti, ben arkadamdan konuşacağını bildiğim insanlarla neden görüşeyim ki, az ama öz üç beş arkadaşım olsun yeter diyorum, bu da benim savunma mekanizmam
 

Bunlar beni gülümsetti:)
Neden biliyor musunuz?
Aslinda dedikodu her millette var.
Ama bir kac farklilikla.
Mesela burada, bir Almanla sohbet etseniz, size kimin cocgunun aslinda kocasindan olmadigini, kimin kocasini, karisini aldattigini, kimin iki biraya iliskiye girdigini, kimin gecmiste nasil oldugu simdi nasil oldugu hepsini dökerler önünüze:))
En cokta övünmeyi severler:) Benim bunum var, ben sunu yaptim falan filan:))
 


Açık bir şekilde anlatabilmiş yazı... Türkiye' nin 120. sırada olması beni şaşırtmadı.


beğenip + 1 ledim

(bu fikride Nurtenden çaldım:)))

:)
 

Tamamen erkek egemenliğini kabul etmiş bir toplumuz.
Bununda tek sebebi kadınlar zaten.
3 yaşındaki erkek çocuğuna küfür öğreten ve birilerine küfrettikçe mutlu olan anne babalar tanıyorum.
"Erkek adam kendini ezdirmez, patlatıver oğlum bir tane"cümleleriyle büyüyen , evde veliaht muamelesi gören " paşa" lar, büyüdüklerinde eşlerini dövmektende çekinmiyorlar.
Ne zamanki anne babalar çocuklarını " erkek adam" olarak değil " insan" olarak yetiştirmeye çalışır, işte o zaman bu listede ilk 100 e gireriz belki,ama yakın tarihte çok zor gözüküyor...
 
İşte bu yazı alkışlanır!
Ne kadar da içler acısı bir durumdayız
 

Bizde geç kızlığa adım adım atınca tören yapalım:).
Şaka bir yana benimde aklım erkekler kadar işler.Sarışın değilim zaten ama saçımı kestirince aklım uzamadı.Kadınlaın erkeklerden 1 adım geride yürümesinide tasvip etmiyorum.Geriden giderken hanıma takılan olsa öndeki erkeğin haberi olmayacak ne demek yani
Eşimde bana kısa kollu giydirmez,minililere salyasını akıtırsa minililerin yanına yollarım bensiz içine sine salyasını akıtır
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…