Merhaba, ben 15 Aralık'ta Engin Erkal'a ameliyat oldum. Okul tatilimin kısalığından dolayı biraz apar topar hallettik işleri. 13 Aralık günü hastaneye gidip doktorla konuştuk, kan tahlili ve tomografiyi hallettik hemen. Birkaç fotoğrafımı çekti, bilgisayarda oynamak için. Bilgisayardan gösterdi burnumu, beğendik. Ha tabi bundan önce bir de fiyat konuşması yaptık yetkililerle. Burnumun içinde et vardı, burun kemerliydi ve bir tarafa doğru yamuktu. Babam memur olduğu için bir kısmını devlet ödüyormuş sanırım ama bize yine de biraz pahalı geldi. 4800 TL dediler, benden kıymetli mi diyip kabul ettik. Pazarlık kabul etmiyorlar zaten. Neyse efendim pazartesi erkenden girişimi yaptım. Odaya yerleştim. Bol sorulu bir form doldurdum. Ameliyat önlüğümü ve bonemi taktım, bir de terlik verdiler sağolsunlar. Ameliyat elbisesi yandan çıtçıtlı. Desenleri güzel değil ama kullanışlı.
Daha sonra getirdiler sedyeyi, küçük portatif bir merdiven yardımıyla çıktım sedyeye. Üzerime pikeyi de örttüler. Bir heyecan aldı tabi. Neyse indik ameliyathaneye, gözleri yaşlı anamı kapıda bırakıp girdik. Ameliyathane çok gergin bir ortam. Sağ kolumu elbisenin içine soktular sol koluma da damar yolu açıldı. Sonra doktor geldi nasılsın iyi misin bir hal hatır sordu. Sonrasını hatırlamıyorum. Damar yolunun açılışını bile hatırlamıyorum, açacağız demişlerdi ama nasıl oldu bi fikrim yok. Gözümü açtığımda odadaydım. Başımda bir sürü hemşire. "Tuvaletim geldi." dedim, ilk sözüm bu olmuş rezillik... Neyse hemşirenin biri lazımlık getirdi. Dedim bu ne, ben yapamam buna. Cidden yapamam öyle şey mi olur. Doktor tuvalete gidebilir demiş ama hemşireler pek pimpirikli. Neyse enginlere sığmayıp taştım ve serum direğini sürükleye sürükleye odanın tuvaletine vardım. Bir baktım tuvalette 4 kişiyiz. Herkesi kovaladım annem kaldı. Çık diyorum çıkmıyor. Eeh benden günah gitti diyip işimi gördüm çıktım. Sonra uyandığımda annem yüzüme jel şeklindeki buz kalıbını koyuyordu. Epey kaldık öyle. 10 dakika yüzümün sağ tarafına, 10 dakika sol tarafına koyuyordum. Doktor kontrole geldi, çok iyisin maşallah dedi, buzu koymaya devam edin, alnına da koyun. Gece boyunca buz koymaya devam ettik. Ha ondan önce yemek faslı var tabi ki. Bana gelen menü çorba, komposto(sadece suyu), yoğurt, muhallebi. Anneme soslu tavuk, soslu makarna, çorba, salata. Neyse bi şey demiyorum...
Ertesi sabah da erkenden kahvaltı geldi. Kahvaltı dediğim akşam yemeğini özletecek düzeydeydi. YALNIZCA ÇORBA. Saat 7 bile değildi yiyecek miyim dedim ama hap alman lazım ye dediler. Yedim mecbur. Daha doğrusu içtim. Sonra tatlı doktorum gelip hal hatır sordu yine. Nasıl morarmadın ya diye epey şaşırdı. Şimdi ameliyata gidiyorum, öğleden sonra taburcu edeceğiz seni dedi. Ben de Aşk-ı Memnu izlemeye koyuldum. Aşk, ihtiras, ihanet derken zaman geldi. Beni tekerlekli sandalyeyle doktorun yanına indirdiler. Doktor morluk olmamasına şaşkınlığını yine dile getirdi. Ve birçok kez daha dile getirecekti. Küçük ve ince bir hortumu burnumdan genzime kadar sokup burnumu vakum yoluyla temizledi. Birkaç ilaç yazdı ve taburculuğumu müjdeledi. Ertesi gün için beklediğini de ekledi. Odadan çıktım gözlerim karardı, başım dönmeye başladı. Annem koluma girdi ama nafile. Oturdum 5 dakika dinlendim. Sonra minik adımlarla çıktım hastaneden. Ağrım sızım olmadı açıkçası. Hastanede olduğum süre boyunca 5 serum, 2 hap, 2 ağrı kesici iğne(kalçadan
) tükettim. Evde de 2 antibiyotik, 1 hapşuruk ilacı 1 de ağrı kesici ilacı.
Ertesi gün gittiğimde dudağımın üstündeki tamponu aldı. Burnumun üstündeki alçı da göz pınarlarımı acıtıyor dedim, onu da değiştirdi sağ olsun. Bir fısfıs yazdı. Bir de evde pansumanını kendin yapacaksın dedi, tentürdiyot(nasıl yazılıyor bu yahu) yazdı. Burnumu temizleyip cumartesi yine gel dedi. Dün yine gittim işte. Fotoğrafını çekip Facebook'a koyacağım hiç morarmayan hastam oldu diye, dedi bu kez. Maşallahını eksik etmiyor sağ olsun. Pazartesi alçıyı çıkarıyoruz müjdesini verdi. Duş alabilecek miyim doktor dedim(vücudunu yıkamak serbest ama burnuma su gelmesin diye saç yıkamama izin vermemişti), sen yine de kuaföre falan git kendin yıkama dedi.
Özetle ağrısız, sızısız, morluksuz bir dönem geçirdim. Yemeklerine kadar yazmışım çenem düşmüş ama merak ettiğiniz noktaları sorabilirsiniz. İyi akşamlar.