Dr. Cüneyt Genç: Önce insan, sonra hekim olarak herkesten özür dilerim

shot

Hüseyin Şevki Topuz Fan Club
Kayıtlı Üye
6 Ocak 2014
10.690
26.447
Sosyal medyada, eşcinsel bir kişi ile ilgili yaptığı paylaşımla büyük tepki çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç özür mektubu kaleme aldı.

22.jpg



Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç muayenehanesinin önünde çektiğini ve bir hastasına ait olduğunu ifade ederek paylaştığı fotoğraf günlerce konuşulmuş, doktora sosyal medya üzerinden tepki gösterilmişti. Olayın haber sitelerinde yer almasının ardından paylaşımını kadıran ve konuyla ilgili bir açıklama yapan Genç’e tepkiler dinmedi. Aradan geçen zamanda suskunluğunu koruyan Op. Dr. Cüneyt Genç bugün, üzüntüsünü dile getirdiği bir özür mektubu yazdı. Genç’in mektubu şöyle:

Herkese merhaba,

Bir süre önce sosyal medya hesabımdan yaptığım bir paylaşımla yanlış anlaşılmalarla dolu bir yolculuğa çıktım. “Hastasının cinsel yönelimi ile dalga geçen, hastasını teşhir eden doktor” suçlamalarına kadar varan bir sürecin içinde buldum kendimi.

Gerçek olmayan, sanal ortamdan alınan bir fotoğraf ve üzerine düşünülmemiş anlık bir espri ile başladı her şey. Oysa yaşadığımız dünyada olayları, gerçekler değil algılar belirliyordu. Acımasızlık tam da burada başladı. Bir hekimdim, ‘kadın hastalıkları ve doğum uzmanıydım’. Düşünmeden yaptığım paylaşımım mesleki açıdan değerlendirildi ve “mesleki infaz süreci”ne dönüştürüldü.

Yorumlar, haberler bir ‘linç kampanyası’nı da beraberinde getirdi. Telefonların, mesajların, hakaretlerin, küfürlerin, tehditlerin, suçlamaların arkası kesilmedi. Öfkelendim, isyan ettim, akıl ve mantığa sığmayan insafsız yorumlara, değerlendirmelere tepki koydum. Sustum sonra…

Ben, vicdan ve mesleki etik muhasebesi içinde iken adıma yürütülen kampanyalar tüm şiddetiyle devam etti. Hep başkalarının başına geldiğini sandığımız “acımasız dünyanın” bizzat içindeydim. Şaşkındım… Sakin olmaya, gerçekten kopmamaya ve düşünmeye çalıştım. Teknoloji geliştikçe yanlış anlaşılmaların nerelere kadar varabileceğine, insanın ‘ölüm’ hatta sevdikleri ile nasıl ‘tehdit’ edilebildiğine, ‘suçlu ilan etme’ nidalarına ve girişimlerine tanık oldum.

Kendim için korkmadım. Sevdiklerim için tedirgin olmadığımı söylemek ise o kadar da kolay değil. Son yıllarda ülkemize hakim olan linç kültürünün, kutuplaşma iklimin nerelere gelebildiğini görebilme adına da oldukça tecrübe sahibi oldum diyebilirim. Bu negatifliklerin, bağırışların ortasında beni tanıyanlardan ve bunca yıldır güvene dayalı güzel bir bağ kurduğum hastalarımdan gelen sevgi dolu destek mesajları ise bana güç verdi.

“Din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının hastamla arama girmesine izin vermeyeceğim” diye yemin etmiş bir hekim olarak; beni en çok yaralayan mesleğimle bağdaşlaştırılan acımasız, hak etmediğim yorumlardı. Mesleki açıdan linç ve karalama kampanyasının mağduru oldum bu süreçte.

Sözcükler önemli! Bazen silahtan daha fazla yaralar insanı. Bir hekimin kaleminden espri diye düşünmeden dökülen sözcükler… Olmasaydı keşke…

“Söz, ağızdan çıkmadan önce insanın esiridir; ağızdan çıktıktan sonra insan sözünün esiri olur” derler. Sözlerimin esiri olmayacağım. Öz eleştirimi yaptım. İnsanların cinsel kimliklerine saygı duymama rağmen, nerelere gidebileceğini öngörmeden seçtiğim kelimelerle, ‘sanal dünyadan alınarak paylaşılan bir fotoğraf’la yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdim.

İyi bir insanım, iyi bir hekimim. Bugün de, yarın da, iyi insan, iyi baba, iyi eş ve iyi hekim olarak hayatıma devam edeceğim. Ancak beni bilenlere de bilmeyenlere de samimi bir özür borçluyum.

Okuma yazma bilmemesine rağmen 9 çocuk yetiştiren, 7 çocuğunu üniversitede okutan, 40 yaşında ilkokulu dışarıdan bitiren 88 yaşındaki anneme ve rahmetli babama da büyük bir özür borçluyum. En kısa sürede annemin yanına gideceğim. Ellerini öpeceğim. Hiç görmedikleri, tanımadıkları insanların hakaret ve küfürlerine sebebiyet verdiğim için af dileyeceğim.

Üzdüğüm, huzursuz ettiğim, kelimelerimle incittiğim hatta daha önemli ülke sorunlarımız varken gündemin bu konuyla meşgul edilmesine vesile olduğum için önce insan, sonra hekim olarak herkesten özür dilerim.

ÜZGÜNÜM…

Saygılarımla…
Op. Dr. Cüneyt Genç
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...onra_hekim_olarak_herkesten_ozur_dilerim.html
 
Önce insan, sonra 'huzursuz ettiklerinizden' biri olarak özrünüzü kabul etmiyorum Cüneyt Bey. Paylaşımın ardından dalga geçer gibi yaptığınız ikinci gönderiyi de biliyoruz. Hani şu "Af Örgütü'nden aradılar, affettim" dediğiniz, "ne çirkefmişsiniz be" dediğiniz gönderiyi.

"Özür" mektubunuzda belirttiğiniz gibi "insanların cinsel kimliklerine saygı duyan" biri, yine kendi ifadelerinizle "nerelere gidebileceğini öngörmeden seçtiği kelimelerle" böyle bir paylaşım yapmaz Cüneyt Bey. Ciddi tepki aldınız, işinize yansıdı, o yüzden mecburen özür diliyorsunuz. Geçiniz efendim bunları. İnsanlara "çirkef" derken düşünecektiniz onu.

İyi bir hekim misiniz bilemem ancak iyi bir insan değilsiniz.
 
Hemşirelerin dilide küstah bı doktorun dilide küstah insanlık dersi diye bir ders açılmalı
 
Olması gereken.. Ama neye yarar bundan sonra. Fikirlerin bu kadar özgürce(!) Ortaya sunulması asıl şaşırtıcı olan. Bu cüret asıl korkutucu olan. Tıp eğitiminde verilmiyor bu edep. Ailede atılıyor edebin terbiyenin temeli.
 
Bir insan düsünür ya baska bir insanla dalga gecmek nekadar ayip birsey. Madem adam escinsellerden haz almiyor hic düsünmüyormu yarin öbürgün benim cocugumda escinsel olabilir ozaman ne yapcak hic kimseyi kinamamak lazim hepimiz insaniz yarin ne olacagi belli olmaz
 
Ah canım bir de ağlamış sızlanmış mağdur edebiyatı yapmış. Sana az bile doktor(cuk)!
 
X