- 16 Ağustos 2010
- 292.910
- 602.599
- 43
Yeni bir bebeğin gelişinden sonra annelerin bir duygu karmaşası yaşaması alışılmadık bir durum değildir. Doğum sonrası dönemin, görünüm ve ruh halinin kötüleşmesi yüzünden, anksiyete (endişe) bozuklukları açısından yüksek risk taşıyan bir dönem olduğu bilinir. Birçok araştırma, doğum sonrası dönemin, obsesif-kompulsif bozukluğun başlaması ya da şiddetlenmesi açısından da riskli bir dönem olabileceğini gösterir.
Doğum Sonrası Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)
Doğum sonrası obsesif-kompulsif (saplantı-zorlantı) bozukluğunun belirtileri genellikle doğumdan sonra 4 hafta içinde ortaya çıkar. Önceden var olan bir obsesif-kompulsif bozukluğa sahip kadınlarda, düşük yapmanın da hastalığın belirtilerini tetikleyeceği yönünde bazı bulgular vardır.
Doğum sonrası OKB yaşayan bir kadında, bu hastalığın belirtileri, genellikle OKB yaşamayan kadınlardaki belirtilerden ayırt edilebilir. Doğum sonrası bu sorunu yaşayan kadınlar, yaşamayan kadınlara göre özellikle yeni doğmuş bebeklerine zarar verecekleri ya da onu kirletecekleri ile ilgili, daha agresif (saldırgan) saplantılar tecrübe ettiklerini söylerler.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Nedenleri
Doğum sonrası döneminin neden kadınlarda OKB başlangıcı için yüksek risk taşıdığı bilinmemektedir. Biyolojik açıdan bakıldığında, bunun sorumlusunun kısmen de olsa kadınlık hormonunundaki (ostrojen) yoğun değişimler olduğu söylenebilir. Bahsi geçen kadınlık hormonları, serotonini (mutluluk hormonunu) tetikleyen mekanizmanın faaliyetini aksatabilir. Serotonin sisteminin aksamasının, OKB gelişmesinde büyük rol oynadığı bilinir.
Psikolojik açıdan, yeni bebeğin gelişi bazı kadınlara bunaltıcı gelebilecek birçok yeni zorluğu temsil eder. OKB’nin en büyük tetikleyicisi strestir ve doğum sonrası dönem sorunlarla başa çıkma açısından yeterli bilgiye ya da desteğe sahip olmayan kadınlar için oldukça stresli olabilir.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Tedavisi
Bu hastalık, doğum sonrası depresyonu gibi, anne ve bebek arasındaki normal bağ kurma aşamasını etkileyebileceği için, doğum sonrası obsesif-kompulsif bozukluğun tedavi edilmesi çok önemlidir. Ayrıca bu rahatsızlık, anne ve aile bireyleri açısından azımsanmayacak acı ve üzüntülere neden olabilir. Eğer yeni doğum yaptıysanız ve engelleyemediğiniz, rahatsız edici düşünceler ya da sürekli olarak ellerini yıkama ihtiyacı gibi yeni psikolojik belirtiler yaşıyorsanız, bu durumdan, aile hekiminize, kadın doğum uzmanınıza, çocuk doktorunuza ya da psikoloğunuza mutlaka bahsedin.
Bu veya farklı belirtiler yaşıyorsanız, doktorunuz bu değişimlerin tiroit yetmezliği gibi biyolojik nedenlerini elemek için tıbbi testler yapmanın yanı sıra, psikolojik muayene de dahil tam bir değerlendirme yapacaktır.
Bilişsel Davranış Terapisi
Bilişsel-davranış terapisi, yeni doğan bebeğin, Prozac gibi antidepresanlara maruz kalma ihtimalini yok ettiği için doğum sonrası OKB yaşayan kadınlar için iyi bir seçenek olabilir. Prozac benzeri antidepresanlar anne sütüyle bebeğe geçse de, bebeğin anne sütündeki bu maddelere maruz kalmasının, sinir sistemi de dahil uzun vadeli bir etkisinin olduğuna dair bir bilgi yoktur.
Obsesif-kompalsif bozukluk yaşadığınızı düşünüyorsanız, bunu kesinlikle ihmal etmeyin ve hangi tedavi yönteminin sizin için doğru olduğu konusunda mutlaka doktorunuza danışın.
Kaynak:ıstanbella