- 10 Şubat 2017
- 410
- 347
Merhaba arkadaşlar. Ben bu konuyu kendi önerilerimi paylaşmak için açtım. Öncelikle hayatımda hiç diyet yapmadığımı belirtmek isterim. Çünkü diyet geçici bir çözüm olarak kalıyor genelde. Hatta düğüne gidecek diye 2 ay kilo verip sonra diyeti bırakanlar bile var, nasıl bir mantık ben anlamıyorum ama neyse.. Öncelikle bu yazımı okumanız için başlığa "diyet" yazarak açtım konuyu; ancak diyet değil: YAŞAM TARZI EDİNİN. Diyet elbette yüksek kiloda ve obezitede gerekli ve doktor da önerebiliyor. Ancak ülkemizde çoğu kadının metabolizmasının yavaş olmasından kaynaklanıyor bu gereklilik aslında. Diğer ülkelerde birçok kadın yaşlı olsa da zayıf kalabiliyor. Peki neden sizce? Genlerden kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz? Hayır. Biz eskimo değiliz ki genetiğimizde şişmanlık olsun! :) Kızlar Türk kadınının çoğu birçok sostokültürel nedenler, ataerkil toplum vs vs derken genelde hareketsiz bir yaşam sürüyor. Ayrıca "Spor yapıyorum." denmesi bile saçma geliyor bana. Çünkü sporu çocukluktan itibaren ömür boyu bir yaşam tarzı haline getirmemiz gerekiyor zaten. Yani spor yapmayı bir artı olarak düşünmeyin. ZATEN HEPİNİZİN VÜCUT ÖZELLİKLERİNE GÖRE SPOR YAPMASI LAZIM SÜREKLİ OLARAK. Elbette hastalığı vs olanlara zaten doktor önermeyebilir, o istisna. Mesela ben işe her gün yarım saat boyunca tempolu yürüyerek gidiyorum. Ve bunu kime söylesem: oluyor. Neden???? Hanımlarrr hepimizin sağlık koşulları elverdiğince zaten yürüyüş yapması gerekiyor. Yarım saatlik bir yürüyüş aslında uzun bir yürüyüş değil ki. Bu yalnızca alışkanlığın verdiği kolaylık. Hepimiz hantallaştıkça hantallaşıyoruz ve hantallaşıyoruz ve... HANTALLAŞIYORUZ! Bahaneler sizin olsun. Zaten otobüse binmek isteseniz bekleme süresi, duraklarda durması vs. aynı zamana denk geliyor bir çok istikamete. Neyse çok konuştum ama artık hepimizin bu gerçeği anlaması gerek. Hani o yiyip yiyip kilo almayanlar var yaa onlar işte hareket eden insanlar çoğu. Mesela günde 5 tabak makarna yiyorsunuz diyelim. Bu normal bir şey olabilir. Ancak hangi durumda normal olur? 5 tabak makarnalık karbonhidrat yakacak kadar yüksek performanslı bir spor yapıyorsanız zaten onu yemeniz gerekir. Mesela yüzücüler günde bi tencere makarna yiyorlar. Ben de sporcuyum. Spor yapmadığım günler 1 öğün yemek bile yetiyor. Çünkü kendimi bildim bileli sporu hayatımda bir su ekmek gibi ihtiyaç olarak gördüm ve sürekli yaptım. Artık vücudumun gerçekten acıkıp acıkmadığını kendim hissedebiliyorum. Neyse.. Bu spor olayı konusunda içimdeki dertleri de buraya bıraktığıma göre, artık önerilerime geçebiliriz... :)
1. Çok su içmek değil; vücut ağırlığınızın her 30 kilogramına 1 litre düşecek kadar su içmek. Yani 60 kiloysanız normal şartlarda 2 litre su ihtiyacınız var. Eğer 120 kilo değilseniz 4 litre su içmek çok zararlı normal şartlarda. Bir kere su zehirlenmesi diye bir şey var. Beyne de kalıcı hasarlar verebilir. Ayrıca vücudun su-tuz dengesi var. Siz bunu gereğinden fazla su içerek bozmamalısınız. Mesela 2 litre ihtiyacınız varsa 2 buçuk litre içip yararını görebilirsiniz, toksinlerinizi atabilirsiniz. Ancak fazlası zararlı. Ayrıca egzersiz yaptığınızda ve tuzlu yediğinizde veya terlediğinizde su ihtiyacınızın ne kadar olduğuna vücudunuz karar verir. Çok su içmek şişkinliğe de neden olabilir.
2. Neden oturuyorsunuz? Oturmanız gereken bir durum yoksa neden oturuyorsunuz? Kalkın bir şeyler yapın! Sporu bu maddelere katacak değilim; çünkü spor zaten yapmanız gereken bir şey. :)
3. Otobüse binmeden önce bin kere düşünün. :))) Gideceğiniz yer 2 kilometreden daha mı uzak? Tempolu yürüdüğünüz zaman 1 kilometreyi 10 dakikada yürüyebilirsiniz.
4. Bağırsakları çalıştıran çayları kesinlikle uzun süreli içmeyin! Kastettiğim; sinemaki mesela. Bunları "Kilolar gitsin." diye düşünüp içenler var. Arkadaşlar bağırsaklarınız bacaklarınızda veya kollarınızda değil. Yani siz o çayları içince yalnızca dışkınızı atmış oluyorsunuz. Sizin bacaklarınızdakileri alıp çıkarmıyor yani. Uzun vadede de bağırsak tembelliğine yol açabilir. Yani kaş yapayım derken göz çıkarmış olursunuz.
5. Buğday ve ekmek vücudumuzun ihtiyacı. Ancak bunu bol lifli olanlardan tercih etmelisiniz. Ben yalnızca tam buğday tarzı ekmekleri tüketiyorum. Bu ekmekleri yediğinizde zaten 1-2 dilimi yeterli oluyor ve çok uzun süre tok tutuyor.
6. Şekeri tamamen hayatınızdan çıkarmanız lazım. Zaten regl dönemlerinizde bir tek ihtiyaç duyacaksınız. Ben mesela regl dönemleri hariç yemiyorum. Zaten bunu alışkanlık haline getirdiğim için hiç canım istemiyor ki. SİZİN CANINIZ ÇEKMİYOR; BU ALIŞKANLIĞIN VERDİĞİ BİR DURUM. Bunu unutmayın. Bu gerçekten böyle. Sadece bende değil bu durum. Benim gibi birçok kişi var. Mesela küçük bir çocuk değilsek pekala çayı ve kahveyi şekersiz içebiliriz sonuçta. Bir kere alışınca şekerli çay mide bulandırıcı geliyor.
7. EVİNİZDE YİYİN. Dışarıda yediğiniz yemeklerin içinde neler olduğunu eski bir otel çalışanı olarak anlatmak istemem.
8. ABUR CUBURA SON! Yediğimiz birçok abur cuburun içinde monosodyum glutamat denilen aroma arttırıcı var. Bulyonlarda da var. Hatta çeşnilerde! Bu da yedikçe yiyesimizi getiriyor. Ve abur cubur ne karnımızı doyuruyor ne de bize bir fayda sağlıyor. Sırf zarar yani. Cebe de zarar.
Bunlar benim kendi önerilerim. Doktor önerisi değildir. Aklıma geldikçe ekleyebilirim. Sağlıklı günler! :)
1. Çok su içmek değil; vücut ağırlığınızın her 30 kilogramına 1 litre düşecek kadar su içmek. Yani 60 kiloysanız normal şartlarda 2 litre su ihtiyacınız var. Eğer 120 kilo değilseniz 4 litre su içmek çok zararlı normal şartlarda. Bir kere su zehirlenmesi diye bir şey var. Beyne de kalıcı hasarlar verebilir. Ayrıca vücudun su-tuz dengesi var. Siz bunu gereğinden fazla su içerek bozmamalısınız. Mesela 2 litre ihtiyacınız varsa 2 buçuk litre içip yararını görebilirsiniz, toksinlerinizi atabilirsiniz. Ancak fazlası zararlı. Ayrıca egzersiz yaptığınızda ve tuzlu yediğinizde veya terlediğinizde su ihtiyacınızın ne kadar olduğuna vücudunuz karar verir. Çok su içmek şişkinliğe de neden olabilir.
2. Neden oturuyorsunuz? Oturmanız gereken bir durum yoksa neden oturuyorsunuz? Kalkın bir şeyler yapın! Sporu bu maddelere katacak değilim; çünkü spor zaten yapmanız gereken bir şey. :)
3. Otobüse binmeden önce bin kere düşünün. :))) Gideceğiniz yer 2 kilometreden daha mı uzak? Tempolu yürüdüğünüz zaman 1 kilometreyi 10 dakikada yürüyebilirsiniz.
4. Bağırsakları çalıştıran çayları kesinlikle uzun süreli içmeyin! Kastettiğim; sinemaki mesela. Bunları "Kilolar gitsin." diye düşünüp içenler var. Arkadaşlar bağırsaklarınız bacaklarınızda veya kollarınızda değil. Yani siz o çayları içince yalnızca dışkınızı atmış oluyorsunuz. Sizin bacaklarınızdakileri alıp çıkarmıyor yani. Uzun vadede de bağırsak tembelliğine yol açabilir. Yani kaş yapayım derken göz çıkarmış olursunuz.
5. Buğday ve ekmek vücudumuzun ihtiyacı. Ancak bunu bol lifli olanlardan tercih etmelisiniz. Ben yalnızca tam buğday tarzı ekmekleri tüketiyorum. Bu ekmekleri yediğinizde zaten 1-2 dilimi yeterli oluyor ve çok uzun süre tok tutuyor.
6. Şekeri tamamen hayatınızdan çıkarmanız lazım. Zaten regl dönemlerinizde bir tek ihtiyaç duyacaksınız. Ben mesela regl dönemleri hariç yemiyorum. Zaten bunu alışkanlık haline getirdiğim için hiç canım istemiyor ki. SİZİN CANINIZ ÇEKMİYOR; BU ALIŞKANLIĞIN VERDİĞİ BİR DURUM. Bunu unutmayın. Bu gerçekten böyle. Sadece bende değil bu durum. Benim gibi birçok kişi var. Mesela küçük bir çocuk değilsek pekala çayı ve kahveyi şekersiz içebiliriz sonuçta. Bir kere alışınca şekerli çay mide bulandırıcı geliyor.
7. EVİNİZDE YİYİN. Dışarıda yediğiniz yemeklerin içinde neler olduğunu eski bir otel çalışanı olarak anlatmak istemem.
8. ABUR CUBURA SON! Yediğimiz birçok abur cuburun içinde monosodyum glutamat denilen aroma arttırıcı var. Bulyonlarda da var. Hatta çeşnilerde! Bu da yedikçe yiyesimizi getiriyor. Ve abur cubur ne karnımızı doyuruyor ne de bize bir fayda sağlıyor. Sırf zarar yani. Cebe de zarar.
Bunlar benim kendi önerilerim. Doktor önerisi değildir. Aklıma geldikçe ekleyebilirim. Sağlıklı günler! :)